Adalet Bakanlığı, Hollanda Yargı Konseyi ve İsveç Ulusal Mahkemeler İdaresi ile işbirliği içinde AB'ninde desteklediği proje çerçevesinde Türkiye'de istinaf mahkemeleri kuruluyor.
İlk derece mahkemeleri ile Yargıtay arasında bir konudmda olacak istinaf mahkemelerinin kurulmasını destekleyen AB finansmanlı, "Türkiye'de İstinaf Mahkemelerinin Kurulmasının Desteklenmesi Eşleştirme Projesi"nin resmi açılışı Ankara Hakimevi'nde yapıldı. Açılışa, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Hollanda Yüksek Yargı Konseyi Başkanı ve Proje Lideri A.H. van Delden, Hollanda'nın Ankara Büyükelçisi Marcel Kurpershoek ve AB Komisyonu Türkiye Delegasyonu'nun Mali İşbirliği, Kurumsal Gelişme ve Sivil Toplumdan Sorumlu Birinci Sekreteri Michael Vögele katıldı. Hedef ne?AB Komisyonu Türkiye Delegasyonu'ndan edinilen bilgiye göre, söz konusu girişim, Türkiye'deki adli sistemin hızı ve etkinliğini artırmanın yanı sıra adil yargılanma hakkının gözetilmesini de amaçlıyor. Bu mahkemelerin kurulması aynı zamanda Yargıtay'ın aşırı yükünü azaltarak, Türk içtihat hukukunu birleştirme ve netleştirme görevine yoğunlaşmasını sağlayacak. Yargıtay'ın karar aldığı dava sayısının azalması, son derece mahkemesi olarak bu kurumun daha caydırıcı bir güç haline gelmesine katkı sağlayacak. Projeye ilişkin ortaklık, AB Komisyonu tarafından aday ülkelerin idari kapasitesini güçlendirmek amacıyla kullanılan "eşleştirme projesi" ile yürütülecek. 1998 yılında aday ülkeleri katılıma hazırlamak için tasarlanan program, aday ve üye devlet arasında oluşturulan ve üye devletlerden gelen uzmanların geçici olarak, kısa, orta ve uzun vadeli, aday ülkelerin ilgili kurumlarında görevlendirildiği bir idari ortaklığa dayanıyor. Üç ortak idare arasında (Türkiye, Hollanda ve İsveç) varılan ve 20 Ocak 2006 tarihinde onaylanan anlaşmanın uygulanması için AB bütçesinden 1.4 milyon avroluk finansal destek ayrıldı. Bu çerçevede, uzun dönem çalışacak Hollandalı bir uzman, en fazla 18 aylık süre boyunca, Adalet Bakanlığı'nda görev yaparak Türkiye'de verimli bir İstinaf Mahkemesi sisteminin planlama, kuruluş ve uygulamaaşamalarına yardımcı olacak.
Değişim vakit alacak!Adalet Bakanı Cemil Çiçek, köklü değişiklikleri 1-2 yılda oturtmanın mümkün olmadığını, toplumun biraz demokratik sabır göstermesi gerektiğini belirterek, "Yargının bir kısım faaliyetleri eleştirilebilir, ama insaf ölçülerini aşmadan bu tartışmaların yapılması gerekir" dedi. Çiçek, "Türkiye'de İstinaf Mahkemelerinin (sulh ve asliye mahkemeleri vb. ilk derece mahkemeler ile temyiz mahkemeleri arasında yer alan ikinci derecede yüksek mahkeme) Kurulmasının Desteklenmesi Eşleştirme Projesi" dolayısıyla Hakimevi'nde düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, bugüne kadar katıldığı bütün uluslararası toplantıların ana gündemini, daha iyi yönetim ve kamu hizmeti sunumunun nasıl yapılabileceğinin oluşturduğunu belirtti. En çok dava Türkiye aleyhineTürkiye'nin AB ile müzakerelere başlayabilmesi için önüne konulan 6 yasadan birinin bölge adliye mahkemelerinin kurulmasına ilişkin yasaolduğunu belirten Çiçek, "Eğer AB'yi önemsiyorsak, bu bir devlet politikasıysa, devlet olarak bunun kademelerini gerçekleştirmeye mecburuz" diye konuştu. Çiçek, Türkiye'deki iki kademeli yargılamanın sıkıntı yarattığına, AİHM'de en çok aleyhinde dava açılan ülkenin Türkiye olduğuna işaret etti.
İlk derece mahkemeleri ile Yargıtay arasında bir konudmda olacak istinaf mahkemelerinin kurulmasını destekleyen AB finansmanlı, "Türkiye'de İstinaf Mahkemelerinin Kurulmasının Desteklenmesi Eşleştirme Projesi"nin resmi açılışı Ankara Hakimevi'nde yapıldı. Açılışa, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Hollanda Yüksek Yargı Konseyi Başkanı ve Proje Lideri A.H. van Delden, Hollanda'nın Ankara Büyükelçisi Marcel Kurpershoek ve AB Komisyonu Türkiye Delegasyonu'nun Mali İşbirliği, Kurumsal Gelişme ve Sivil Toplumdan Sorumlu Birinci Sekreteri Michael Vögele katıldı. Hedef ne?AB Komisyonu Türkiye Delegasyonu'ndan edinilen bilgiye göre, söz konusu girişim, Türkiye'deki adli sistemin hızı ve etkinliğini artırmanın yanı sıra adil yargılanma hakkının gözetilmesini de amaçlıyor. Bu mahkemelerin kurulması aynı zamanda Yargıtay'ın aşırı yükünü azaltarak, Türk içtihat hukukunu birleştirme ve netleştirme görevine yoğunlaşmasını sağlayacak. Yargıtay'ın karar aldığı dava sayısının azalması, son derece mahkemesi olarak bu kurumun daha caydırıcı bir güç haline gelmesine katkı sağlayacak. Projeye ilişkin ortaklık, AB Komisyonu tarafından aday ülkelerin idari kapasitesini güçlendirmek amacıyla kullanılan "eşleştirme projesi" ile yürütülecek. 1998 yılında aday ülkeleri katılıma hazırlamak için tasarlanan program, aday ve üye devlet arasında oluşturulan ve üye devletlerden gelen uzmanların geçici olarak, kısa, orta ve uzun vadeli, aday ülkelerin ilgili kurumlarında görevlendirildiği bir idari ortaklığa dayanıyor. Üç ortak idare arasında (Türkiye, Hollanda ve İsveç) varılan ve 20 Ocak 2006 tarihinde onaylanan anlaşmanın uygulanması için AB bütçesinden 1.4 milyon avroluk finansal destek ayrıldı. Bu çerçevede, uzun dönem çalışacak Hollandalı bir uzman, en fazla 18 aylık süre boyunca, Adalet Bakanlığı'nda görev yaparak Türkiye'de verimli bir İstinaf Mahkemesi sisteminin planlama, kuruluş ve uygulamaaşamalarına yardımcı olacak.
Değişim vakit alacak!Adalet Bakanı Cemil Çiçek, köklü değişiklikleri 1-2 yılda oturtmanın mümkün olmadığını, toplumun biraz demokratik sabır göstermesi gerektiğini belirterek, "Yargının bir kısım faaliyetleri eleştirilebilir, ama insaf ölçülerini aşmadan bu tartışmaların yapılması gerekir" dedi. Çiçek, "Türkiye'de İstinaf Mahkemelerinin (sulh ve asliye mahkemeleri vb. ilk derece mahkemeler ile temyiz mahkemeleri arasında yer alan ikinci derecede yüksek mahkeme) Kurulmasının Desteklenmesi Eşleştirme Projesi" dolayısıyla Hakimevi'nde düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, bugüne kadar katıldığı bütün uluslararası toplantıların ana gündemini, daha iyi yönetim ve kamu hizmeti sunumunun nasıl yapılabileceğinin oluşturduğunu belirtti. En çok dava Türkiye aleyhineTürkiye'nin AB ile müzakerelere başlayabilmesi için önüne konulan 6 yasadan birinin bölge adliye mahkemelerinin kurulmasına ilişkin yasaolduğunu belirten Çiçek, "Eğer AB'yi önemsiyorsak, bu bir devlet politikasıysa, devlet olarak bunun kademelerini gerçekleştirmeye mecburuz" diye konuştu. Çiçek, Türkiye'deki iki kademeli yargılamanın sıkıntı yarattığına, AİHM'de en çok aleyhinde dava açılan ülkenin Türkiye olduğuna işaret etti.