AB ile müzakere krizi
29.04.2006 00:00:00
AB Komisyonu, Türkiye ile kamu alımları ve rekabet konularında fiili müzarekereleri başlatmama kararı aldı. Gerekçe olarak herhangi bir eylem planı sunmamamız gösterildi.
Avrupa Birliği'nin yürütme organı olan AB Komisyonu, tarama süreci sona eren 'kamu alımları' konusuyla ilgili raporunu AB Konseyi'ne sundu. Raporda Türkiye'de Kamu İhaleleri Yasası'nın çıkmamasına yönelik eleştiriler yer aldı. Ankara'nın bu konuda herhangi bir eylem planı sunmamasını da eleştiren Komisyon, Türkiye'nin 'açılış performans kriteri'ne uymadığı sonucuna vardı. Tarama süreci tamamlanan 'rekabet' konusunda da aynı sonuca varan Komisyon, bu iki başlıkta fiili müzakerelerin başlatılmasını tavsiye etmeyecek.
AB'nin Türkiye'ye 'hibe yardım' olarak saptadığı 1 milyar euronun dondurulmasıyla ilgili sorunun giderilmesi için de çaba sarf ediliyor. Yükümlülüklerini yerine getirmediği için Türkiye ile 'mali işbirliğini' dondurma eğiliminde olan AB Komisyonu Türkiye'ye tanıdığı süreyi uzattı. Komisyon konuyla ilgili 26 Nisan'da yapılması beklenen toplantıyı 16 Mayıs'a erteledi. Bu süre zarfında hibe yardımların ihalelerini üstlenen 'Merkezi Finans ve İhale Birimi'nde çalışan uzman sayısının 73'ten 80'e çıkarılması gerekiyor. Ayrıca bu kurumun Hazine Müsteşarlığı'na bağlanması ve bununla ilgili yasanın TBMM'den geçmesi isteniyor.
Eğitim başlığında müzakereler açılıyorBu arada Avrupa Birliği ile 'siyasi kriter' tartışması aşıldı, AB hükümetleri Türkiye ile eğitim başlığında müzakereleri açmak için anlaştı. Türkiye'ye gönderilecek davet mektubunda Ankara'yı sıkıntıya sokan 'siyasi kriter' ifadesi yer almayacak. Karar 25 üye ülkenin AB nezdindeki büyükelçileri toplantısında alındı. Türkiye ile birlikte Hırvatistan'la da eğitim faslında ayrıntılı müzakare açılacak. Türkiye'ye gönderilecek davet mektubunda, Fransa ve Almanya'nın ısrarcı olduğu 'siyasi kriter' şartından söz edilmeyecek. 'Siyasi kriter' ifadesi, sadece iç yazışmalarda kullanılacak.Müzakerelerde 'siyasi kriterler dikkate alınacak' ifadesi yer alırsa, kültürel haklar, Kürtçe yayın ve eğitim gibi konuların AB nezdinde daha geniş bir tartışma konusu haline gelmesinden endişe ediliyordu.
Avrupa Birliği'nin yürütme organı olan AB Komisyonu, tarama süreci sona eren 'kamu alımları' konusuyla ilgili raporunu AB Konseyi'ne sundu. Raporda Türkiye'de Kamu İhaleleri Yasası'nın çıkmamasına yönelik eleştiriler yer aldı. Ankara'nın bu konuda herhangi bir eylem planı sunmamasını da eleştiren Komisyon, Türkiye'nin 'açılış performans kriteri'ne uymadığı sonucuna vardı. Tarama süreci tamamlanan 'rekabet' konusunda da aynı sonuca varan Komisyon, bu iki başlıkta fiili müzakerelerin başlatılmasını tavsiye etmeyecek.
AB'nin Türkiye'ye 'hibe yardım' olarak saptadığı 1 milyar euronun dondurulmasıyla ilgili sorunun giderilmesi için de çaba sarf ediliyor. Yükümlülüklerini yerine getirmediği için Türkiye ile 'mali işbirliğini' dondurma eğiliminde olan AB Komisyonu Türkiye'ye tanıdığı süreyi uzattı. Komisyon konuyla ilgili 26 Nisan'da yapılması beklenen toplantıyı 16 Mayıs'a erteledi. Bu süre zarfında hibe yardımların ihalelerini üstlenen 'Merkezi Finans ve İhale Birimi'nde çalışan uzman sayısının 73'ten 80'e çıkarılması gerekiyor. Ayrıca bu kurumun Hazine Müsteşarlığı'na bağlanması ve bununla ilgili yasanın TBMM'den geçmesi isteniyor.
Eğitim başlığında müzakereler açılıyorBu arada Avrupa Birliği ile 'siyasi kriter' tartışması aşıldı, AB hükümetleri Türkiye ile eğitim başlığında müzakereleri açmak için anlaştı. Türkiye'ye gönderilecek davet mektubunda Ankara'yı sıkıntıya sokan 'siyasi kriter' ifadesi yer almayacak. Karar 25 üye ülkenin AB nezdindeki büyükelçileri toplantısında alındı. Türkiye ile birlikte Hırvatistan'la da eğitim faslında ayrıntılı müzakare açılacak. Türkiye'ye gönderilecek davet mektubunda, Fransa ve Almanya'nın ısrarcı olduğu 'siyasi kriter' şartından söz edilmeyecek. 'Siyasi kriter' ifadesi, sadece iç yazışmalarda kullanılacak.Müzakerelerde 'siyasi kriterler dikkate alınacak' ifadesi yer alırsa, kültürel haklar, Kürtçe yayın ve eğitim gibi konuların AB nezdinde daha geniş bir tartışma konusu haline gelmesinden endişe ediliyordu.
