Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel, "Avrupa Birliği, yanlış adımlarını sürdürürse, Kıbrıs Rum Kesimi'ni alır ama Kıbrıs'ı böler" dedi
Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel, Avrupa Birliği'nin şimdiye kadar Kıbrıs konusunda attığı yanlış adımları sonuna kadar sürdürmesi durumunda, Kıbrıs'ın bölünmüşlüğüne kesinleştireceğini söyledi.
Gürel, Kıbrıs'a ilişkin son ekonomik ve siyasi durumu ele aldığı basın toplantısında soru üzerine, AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen'in Kıbrıs'a ilişkin son açıklamasını değerlendirdi.
Verheugen'in sözlerinin, Türk tarafının şimdiye kadar söylediklerini doğrular nitelikte olduğunu belirten Gürel, şimdiye kadar AB'nin Kıbrıs konusunda çok yanlış adımlar attığını söylediklerini kaydederek, şöyle devam etti: "Bunları sonuna kadar sürdürürlerse, Kıbrıs'ın bölünmüşlüğünü kesinleştirirler, üzerine de AB damgasını vururlar. Doğu Akdeniz'de ciddi bir sorun yaratırlar, Türk-Yunan dengesini de yerinden oynatırlar."
KKTC'yi alamazlar!AB'nin, Kıbrıs Rum kesimini sanki tüm Kıbrıs'ı temsil ediyormuş gibi muhatap alarak en büyük yanlışlığı yaptığını belirten Gürel, "Göreceklerdir ki AB'ye alsalar alsalar, Kıbrıs Rum kesimini alabilirler, KKTC'yi değil ya da Kıbrıs'ın tümünü değil" dedi.
Gürel, bu çerçevede Verheugen'in sözlerinin Türk tarafının sözlerini doğrular nitelikte olduğunu bildirerek, şunları söyledi:
"AB, böyle tehditkâr söylese de artık gerçeğin farkına varıyor demek ki ve farkındadır ki bu yanlış adımlarını sonuna kadar sürdürürlerse Kıbrıs Rum kesimini AB'ye alırlar ama böylece Kıbrıs'ı bölerler."
Gürel, "AB tarafı, Kıbrıs'taki bu kavşakta yeni sürece olumlu katkıda bulunmak istiyorsa, böyle tehditler savurmaktansa bazı olumlu adımlar atmayı seçmelidir. Örneğin hemen KKTC'ye karşı 1995'ten beri uygulanan insafsız ambargoyu kaldırmalıdır" diye konuştu.
KKTC'de yatırım kolaylığıDevlet Bakanı Şükrü Sina Gürel, Türkiye'deki özel sektörün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) yatırım yapması gerektiğini belirtti ve yeni teşvik modeliyle bunu amaçladıklarını ifade etti. Sadece su konusunda bir sorun yaşandığını kaydeden Bakan Gürel, bunun için de Türkiye'den bu ülkeye boru ile su götürme projesi üzerinde çalışıldığını anlattı. Gürel, amaçlarının KKTC ile Türkiye arasında "ortak ekonomik alan" yaratmak olduğunu belirtti ve bunun adım adım gerçekleşmekte olduğunu söyledi.
KKTC'ye karşı uygulanan ekonomik, ticari, ulaşım, ileşitim ve sportif ambargoların yol açtığı olumsuz duruma dikkat çeken Gürel, 1990-94 döneminde bu olumsuzluğun yanı sıra Körfez krizi ve Türkiye'deki ekonomik gelişmelerin de KKTC ekonomisinin makro ekonomik dengelerini bozduğunu anlattı. Gürel, 1996-1999 döneminin Türkiye ile sıkı işbirliği sayesinde KKTC açısından nispi bir toparlanma süreci olduğunu da ifade etti.
Bakan Gürel, 1974 yılından bu yana altyapı projeleri ve personel ihtiyaçları için yılda ortalama 40-50 milyon dolarlık hibenin yanısıra, KKTC'ye 250 milyon dolarlık bir kredi desteği sağlandığını bildirdi.
Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel, Avrupa Birliği'nin şimdiye kadar Kıbrıs konusunda attığı yanlış adımları sonuna kadar sürdürmesi durumunda, Kıbrıs'ın bölünmüşlüğüne kesinleştireceğini söyledi.
Gürel, Kıbrıs'a ilişkin son ekonomik ve siyasi durumu ele aldığı basın toplantısında soru üzerine, AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen'in Kıbrıs'a ilişkin son açıklamasını değerlendirdi.
Verheugen'in sözlerinin, Türk tarafının şimdiye kadar söylediklerini doğrular nitelikte olduğunu belirten Gürel, şimdiye kadar AB'nin Kıbrıs konusunda çok yanlış adımlar attığını söylediklerini kaydederek, şöyle devam etti: "Bunları sonuna kadar sürdürürlerse, Kıbrıs'ın bölünmüşlüğünü kesinleştirirler, üzerine de AB damgasını vururlar. Doğu Akdeniz'de ciddi bir sorun yaratırlar, Türk-Yunan dengesini de yerinden oynatırlar."
KKTC'yi alamazlar!AB'nin, Kıbrıs Rum kesimini sanki tüm Kıbrıs'ı temsil ediyormuş gibi muhatap alarak en büyük yanlışlığı yaptığını belirten Gürel, "Göreceklerdir ki AB'ye alsalar alsalar, Kıbrıs Rum kesimini alabilirler, KKTC'yi değil ya da Kıbrıs'ın tümünü değil" dedi.
Gürel, bu çerçevede Verheugen'in sözlerinin Türk tarafının sözlerini doğrular nitelikte olduğunu bildirerek, şunları söyledi:
"AB, böyle tehditkâr söylese de artık gerçeğin farkına varıyor demek ki ve farkındadır ki bu yanlış adımlarını sonuna kadar sürdürürlerse Kıbrıs Rum kesimini AB'ye alırlar ama böylece Kıbrıs'ı bölerler."
Gürel, "AB tarafı, Kıbrıs'taki bu kavşakta yeni sürece olumlu katkıda bulunmak istiyorsa, böyle tehditler savurmaktansa bazı olumlu adımlar atmayı seçmelidir. Örneğin hemen KKTC'ye karşı 1995'ten beri uygulanan insafsız ambargoyu kaldırmalıdır" diye konuştu.
KKTC'de yatırım kolaylığıDevlet Bakanı Şükrü Sina Gürel, Türkiye'deki özel sektörün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) yatırım yapması gerektiğini belirtti ve yeni teşvik modeliyle bunu amaçladıklarını ifade etti. Sadece su konusunda bir sorun yaşandığını kaydeden Bakan Gürel, bunun için de Türkiye'den bu ülkeye boru ile su götürme projesi üzerinde çalışıldığını anlattı. Gürel, amaçlarının KKTC ile Türkiye arasında "ortak ekonomik alan" yaratmak olduğunu belirtti ve bunun adım adım gerçekleşmekte olduğunu söyledi.
KKTC'ye karşı uygulanan ekonomik, ticari, ulaşım, ileşitim ve sportif ambargoların yol açtığı olumsuz duruma dikkat çeken Gürel, 1990-94 döneminde bu olumsuzluğun yanı sıra Körfez krizi ve Türkiye'deki ekonomik gelişmelerin de KKTC ekonomisinin makro ekonomik dengelerini bozduğunu anlattı. Gürel, 1996-1999 döneminin Türkiye ile sıkı işbirliği sayesinde KKTC açısından nispi bir toparlanma süreci olduğunu da ifade etti.
Bakan Gürel, 1974 yılından bu yana altyapı projeleri ve personel ihtiyaçları için yılda ortalama 40-50 milyon dolarlık hibenin yanısıra, KKTC'ye 250 milyon dolarlık bir kredi desteği sağlandığını bildirdi.