Bağımsız Türkiye Partisi (BTP), Karadeniz bölgemizdeki tanıtım ve katılım toplantılarına, Artvin ve Samsun'dan sonra Rize'yi de ekledi. Haziran'ın bunaltıcı sıcağına rağmen, genç,ihtiyar, erkek, kadın, çoluk-çocuk Rizeliler, deniz kenarlarında, park yerlerinde serinlemeyi değil, Kuvay-ı Milliye'nin yeniden şahlanışının mimarı Prof. Dr. Haydar Baş ve Kuvay-ı Milliye ruhunun doğurduğu BTP kurmaylarını bağrına basmayı, onlarla kucaklaşmayı, bütünleşmeyi tercih ettiler. 2 Mart Kapalı Spor Salonunu tıklım tıklım dolduran Rizeliler, AB gibi oluşumlarla bağımsızlık ve egemenliğimizin elden gitmesine, rengi şehit kanı, yıldızı peygamber ruhaniyeti ve hilali de Tevhid'i simgeleyen ay yıldızlı bayrağımızın da bir flamaya dönüştürülmesine çanak tutanlara karşı "bu vatan bizimdir bizim kalacak", "Bağımsız Türkiye" diye haykırdılar.
Miadı dolan siyasetçilerBTP'nin Rize'deki tanıtım ve katılım toplantısında, 2. Kuvay-ı Milliye'nin önderi Prof. Dr. Haydar Baş, bir konuşma yaptı.Geçmişte olduğu gibi adalette, iffette, şecaatte, fetanette, merhamette, can, mal, namus, din ve vicdan emniyetini korumada bütün dünyanın beklediği Türk milleti gibi olmak için güçlü bir devlete ve güçlü bir orduya ihtiyaç bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, bu ordunun, TSK'nin, AB'nin emrinde değil bütün kâinata hükmedecek iradede olması gerektiğine dikkat çekti.
Lazı, Çerkezi, Kürdü, Arabı, Türkü ile bütün Türk milletinin, örfü, ananesi, geleneği, dini ile bir bütün ve kardeş, bağımsız yaşamaya alışmış hür ve müstakil bir millet olduğuna dikkat çeken, bu kardeş milleti ayırmaya kalkanların kalleş olduğunu söyleyen, bugünün siyasilerinin de dünün mandacıları gibi hareket ederek Türkiye'yi AB'ye yamamaya çalıştıklarını ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle devam etti:
"Tarih sanki tekerrür ediyor. Bugünün siyasileri, 'biz de kendi kendimizi idare edemeyiz, kalkınamayız, milleti doyuramayız, cebini dolduramayız. Onun için büyük bir fırsattır. AB'ye girmemiz lazım geliyor', demiyor mu? Dünün mandacılık anlayışı bugün de aynısı ile devam etmiyor mu? AB'ye rıza gösterenler, 'biz milleti doyuramadık, aç bıraktık. Sırtını giydiremedik, çıplak bıraktık. Aşsız ve işsiz bıraktık' demek istiyorlar. Peki önümüzdeki seçimde siz onlara ne cevap vereceksiniz? Adalet, haklıya hakkını vermek, haksıza haddini bildirmektir. Yani siz haklıya hakkını verecek, haksıza haddini bildireceksiniz. Rizeli adil insanlardır. Sizden bu seçimde bunu bekliyorum. O halde onlara diyecek bir sözümüz var: 'Siz miadınızı doldurdunuz. Lütfen kenara çekilin, kenara çekilin, kenara çekilin.' Çünkü, Biz, bu yüce milletin hem karnını doyuracağız, hem işini temin edeceğiz."
AB konusunda setredilen şeyAB'ye hamasi duygulardan dolayı değil, Türkiye'yi bölmek parçalamak istediği için "hayır" dediğini söyleyen, AB'nin Kıbrıs, Ege Kıta Sahanlığı, Güneydoğu, Ayasofya meselelerinde, şeker pancarı, tütün, buğday, mısır vs. ekme konusundaki tavırları ile Gümrük Birliğinin yol açtığı 65 milyar dolar zararı bu "hayır"a gerekçe gösteren Prof. Dr. Haydar Baş, AB'nin aynı zamanda bir akaid konusu olduğunu belirterek şunları söyledi: "Her ne kadar bizim siyasiler bunu setretmeye, gizlemeye çalışıyorsa da ifade edeyim ki AB bir akaid konusudur. Yani Avrupa bu işe itikad mantalitesi, mantığı ile bakıyor. Yeni paraları, Euro'larına baktığınızda, üzerinde iki tane kapı görürsünüz. Bu kapılar, Sen Piyer ve Notre Dam kiliselerinin kapılarıdır. AB, bununla bize, 'Bizimle olmak istiyorsanız bu kapılardan gireceksiniz ki sizi kabul edelim' mesajı gönderiyor. Kardeşim Rizeli; sen bu kapılardan içeri girip AB'ye evet diyebilir misin? İşte ben de bunun için hayır diyorum."
Enflasyon düşecek, ekonomi düzelecekMevcut uygulamalarla enflasyonu düşürmenin, ekonomiyi düzeltmenin mümkün olmadığını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, enflasyonu düşürmek için talep enflasyonu teşhis ve uygulamasından vazgeçilmesi, maliyetlerin ve vergilerin düşürülmesi, kredi faizlerinin de sıfırlanması gerektiğini belirtti.
BTP iktidarında 100 milyarın altında geliri olandan vergi alınmayacağını, sıfır faizle vatandaşa kredi verileceğini, böylece de enflasyonun düşeceğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, kalkınmak için de mutlaka emisyonun genişletileceğini ifade etti. IMF'ye "geriye dön, marş marş!" diyeceklerini, verdiğimiz vergilerin IMF'nin göbekli para tüccarlarına gitmesinin önüne geçeceklerini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi: "Biz emisyonu genişletip milletin önünü açacağız. Mesela, çayla uğraşan kardeşim, çayını toplamadan devletin kapısına gelecek. '15 milyarlık çayım var. Amma işçi bulamıyorum. Cebimde para yok. Bana para ver. Çayımı toplayayım' diyecek. Devlet baba da ona % 50'si kadar avans verecek. Ben afaki konuşmuyorum. 1923 ila 38 yılları arasındaki tarım politikasına bakın. Merhum Kemal Atatürk, o günün şartlarında, Türk çiftçisinin cebine avans adı altında faizsiz para koydu, üretimi ayağı fırlattı. Sanayii ayağa fırlattı. 1938 yılında bu devlet uçak imalatı yaptı. Belçika'ya ihraç etti. Bütün bunları yapacağız." Prof. Dr. Haydar Baş, "Hemşehrim Yılmaz, gel bak sana dostluk çağrısı yapıyorum. Bu düşüncenin, bu tezin bayrağı altında, Avrupa'ya, Amerika'ya Türk milletinin elini öptürelim, var mısın?" diyerek, Rizelilerin de "İşte lider işte başbakan" tezahüratları arasında konuşmasını bitirdi. Yerel sanatçılar ile Kuvay-ı Milliye'nin sesi Ali Altın'ın türküleri ile katılımcıların coştuğu Rize'deki toplantıya BTP Genel Başkan Yardımcıları Baki Bektaş, Dr. Abdullah Terzi, Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, MYK Üyesi Mehmet Emin Koç ve İl Başkanı Lütfullah Dereci de birer konuşma yaptılar. BTP'nin misyonunu ve Türkiye'nin geleceği için ne anlam taşıdığını anlattılar. Toplantıda rozet takarak BTP saflarına katılan Rizeliler de "Rize'ye aş, Rize'ye iş, Türkiye'ye Haydar Baş gelecek" dediler.