İran-Türk İş Konseyi ve TTSO Meclis Başkanı Ali Osman Ulusoy, Yeni Mesaj'a konuştu. Ulusoy, "ABD'nin sömürgecilik anlayışı gelecekte daha da artacaktır, bu nedenle Türkiye'nin acil olarak yakın komşularıyla iyi ilişkiler kurması gerekiyor. Ben, Gürcistan'ı, İran'ı, Ermenistan'ı, Irak'ı, Suriye'yi, Yunanistan'ı ve Rusya'yı çok iyi biliyorum. Rusya'nın bütün şehirlerini gezmiş birisi olarak, orasını da çok iyi biliyorum. Biraz hükümetimiz bu işe sahip çıksa, ihracatımızı bu ülkelere dayalı yapsak diye düşünüyorum. Çok uzaklara gitmeye gerek yok. Bunlar olmaz mı? Elbet olur. Avrupa her konuda elbet kışkırtacak, bizde ona göre hareket etmeliyiz, tedbirimizi almalıyız" dedi.
Türkiye'nin dış dünya ile olan ilişkilerine değinen İran-Türk İş Konseyi ve TTSO Meclis Başkanı Ali Osman Ulusoy "ABD'nin sömürgecilik anlayışı gelecekte daha da artacaktır, bu nedenle Türkiye'nin acil olarak yakın komşularıyla iyi ilişkiler kurması gerekiyor. Ben, Gürcistan'ı çok iyi biliyorum. İran'ı çok iyi biliyorum, Ermenistan'ı çok iyi biliyorum, Irak'ı çok iyi biliyorum, Suriye'yi çok iyi biliyorum, Yunanistan'ı çok iyi biliyorum, ayrıca Rusya'yı da iyi biliyorum. Rusya'nın bütün şehirlerini gezmiş birisi olarak, orasını da çok iyi biliyorum. Biraz hükümetimiz bu işe sahip çıksa, ihracatımızı bu ülkelere dayalı yapsak diye düşünüyorum. Çok uzaklara gitmeye gerek yok. Bunlar olmaz mı? Elbet olur. Avrupa her konuda elbet kışkırtacak, bizde ona göre hareket etmeliyiz, tedbirimizi almalıyız" dedi. İran-Türk İş Konseyi ve TTSO Meclis Başkanı Ali Osman Ulusoy, yılların tecrübesine dayanarak 1966 yılında Diyarbakır'a yaptığı bir geziyi hatırlatarak bugüne ışık tutması nedeniyle konuşmasına şöyle devam etti; "Bizlerin bu konularda politika yapması pek doğru değil ama, ülkemizin menfaatlerine de sahip çıkmamız gerekiyor. Bu ülke bizim. Bugün PKK'nın varlığı tamamen batının kışkırtması ile bu noktalara gelmiştir. Bazı konularla cesur oluyorsan bu cesaretini masada da ortaya koyarak hakkını alacaksın. Başkaları için kavga etmek kolay değildir. Şimdi dünyadaki büyükler kendileri girmek istemiyorlar. Başkalarını kavga ettirmek istiyorlar. Konuşmamın başında da söylediğim gibi; ABD 190 ülke değil, 280 tane ülke ister. Neden! Daha rahat sömürü için. Ben 1966 yılında Diyarbakır Belediyesi'nde Türkiye'nin 11 tane ilinde Kürdistan hükümeti kurulacağının haritasını gördüm. Kürt bayrağını orada gördüm. Bunları geçmiş hükümetlere hep söyledik. Dinlemediler "olmaz" dediler olmaz. Yollar yürümekle aşılmaz. Ama şimdi endişe ediyorum. Bunu Kürt yapamaz, bunu Irak'lı yapamaz, ama bunu ABD'li yapar. Sömürü dünyası yapar. Avrupa Birliği de ABD'nin zayıf düşmesini ister. Bu kavga böyle devam eder.2023 de AB diye bir şey kalmayacak... İran-Türk İş Konseyi ve TTSO Meclis Başkanı Ali Osman Ulusoy, "Bizler Avrupa Birliği'ne girmeden AB dağılır. Benim şahsi kanaatim böyle. Gördüğüm yaşadığım hayat tecrübesi bana bu yolu böyle okuyor. Sayın Başbakan 2006 yılında AB gireceğiz diyor! Şimdilerde bu zaman 2023'lere doğru çıktı nedense. Yaşayan görecek 2023 yılında Avrupa kalmayacak. Orta doğuda 70 milyon Türkiye, 70 milyon İran, 70 milyon Irak çok büyük bir güç. Her geçen her ülke sanayileşiyor. Avrupa Birliği bizden korkmaya başladı. İran'dan korkmaya başladı. ABD pazar bulamayacak. Korkmaya başladı. Doları kesip kendi yiyecek. Dolarla dünyayı idare edemeyecek. Bu iş bitecek" açıklamasında bulundu.Kara yolu taşımacığında yakıt sorunu İran-Türk İş Konseyi ve TTSO Meclis Başkanı,TOBB eski başkan vekili Ali Osman Ulusoy, karayolu ulaşım sektöründe en çok yaşanılan yakıt sektörüne hükümetlerin gerekli desteği vermediği ifade etti. "Ulusoy özellikle yurt dışına giriş çıkış yapan yolcu otobüslerin ve yük kamyonlarının ihtiyaç duyulan yakıtı bile almakta sıkıntı yaşadıklarını belirterek bu konuyu defaatle hükümetlere ilettiklerini ancak henüz bir sonuç alamadıklarını belirtti. Ulusoy şöyle devam etti. "Bizim alışıla gelen bir yapımız var. Devletlerle, hükümetlere sorunlarımızda isyankar değiliz. Layık olduğu şekliyle söylüyoruz. Fakat bu konuda sonuç alamadığımız için gerekirse Maliye bakanına kadar giderek, bu mesele için çözüm arayacağız. Ülkemizde her ne kadar özel uçaklar artsa bile taşımacığı % 80 ini yine otobüs taşımacılığı yapıyor. Ama şimdi bu sektörün hali perişan. Gerçekten böyle. Ben içindeyim biliyorum. Bu sıkıntıları mülki amirler dinliyorlar ama yok.. İnşallah bir neticeye gideceğiz" dedi. Röportaj: Nuri OKUMUŞ