ABD'nin dört yılda bir hazırladığı yeni Savunma Gözden Geçirme Raporu ,'Medeniyetler Çatışmasının' devam edeceğine işaret ediyor. Rapordaki belirsizlikler ise dünyanın kaotik bir döneme sürükleneceğinin habercisi... "Uzayan bir savaştan kazançlı çıkan ülke olmamıştır". Sun Tzu Yasa gereği her dört yılda bir hazırlanan ve Kongre'ye sunulan Dört Yıllık Savunma Gözden Geçirme Raporu (Quadrennial Defense Review Report), ABD Savunma Bakanlığı'nın uzun vadeli savunma planlama direktifi ve en önemli strateji belgesidir. Bu belgede küresel güvenlik ortamı tanımlanır, bu ortam içinde ABD'nin rolü, çıkarlarının karşısındaki tehditler ve ABD savunma stratejisinin esasları açıklanır, strateji için gerekli olan kuvvet yapılandırma ve yeniden konuşlandırma ihtiyaçları belirlenir, savunma bütçesinin planlanması için esaslar oluşturulur. Bu belge, aynı zamanda gelecekte nasıl bir dünyada ve nasıl bir güvenlik ortamında yaşayacağımıza ilişkin ip uçları oluşturduğu için de önemlidir. ABD'nin bir önceki savunma planlama rehberi 11 Eylül olayının hemen sonrasında, 30 Eylül 2001 tarihinde yayımlanmıştı. Bu belgede, ABD çıkarlarını tehdit eden hasımların yıldırılması, ileri bölgelerde konuşlanarak saldırıların ve zorlamaların caydırılması, caydırmanın başarılı olmaması durumunda ise hasımların kesin yenilgiye uğratılması ABD savunma stratejisinin temel hedefleri olarak belirlenmişti. Tehdidi değil yeteneği esas alan ABD savunma stratejisi, 11 Eylül olayından hemen sonra Afganistan'a ve daha sonra da da Irak'a yapılan müdahalelerle uygulanmaya başlanmış; ancak kuvvet yapısı savaşın yeni doğasına uygun olarak değiştirilmeden, askeri birlikler kritik giriş bölgelerine yakın yerlerde konuşlandırılmadan ve yeterli güç hazırlanmadan hamleler başlatıldığı için ABD bu girişimlerinde zorlanmıştı. Afganistan ve Irak'ta devam eden savaşlardan alınan derslerle hazırlanan 6 Şubat 2006 tarihli yeni Dört Yıllık Savunma Gözden Geçirme Raporu'na göre ABD, 11 Eylül'de başlayan ve uzun bir savaşın beşinci yılını yaşamaktadır. Yeni savaş ortamı belirsizliklerle doludur. Bu savaşta ABD'nin düşmanları, geleneksel konvansiyonel askeri güçler değil, radikal politik amaçlarını gerçekleştirmek için İslam'ı istismar eden dağınık küresel terör şebekeleridir. Rapora göre teröristler, nükleer ve biyolojik silahlar edinerek ve kullanarak yüz binlerce Amerikalıyı öldürmek istemektedir. Bu savaş, ABD'nin konvansiyonel olmayan dolaylı yöntemler kullanmasını gerektirmektedir. ABD, asimetrik, katastrofik ve kesici (disruptive) (bu tehdit, deniz ticaret yollarının, enerji akış hatlarının ve iletişim kanallarının kritik noktalarına saldırılar anlamına gelmektedir) tehditlere karşı yetenekler geliştirecektir. Belge, ABD stratejisinin dört öncelik üzerinde yoğunlaşacağını ifade etmektedir; Terörist şebekeleri yenilgiye uğratmak, Anavatanı derinlikte savunmak, Stratejik yol ayrımında bulunan ülkelerin tercihlerini şekillendirmek, (Müttefik ve ortak ülkelerle ilişkilerin geliştirilmesi ile birlikte özellikle, Avrasya'nın yükselen güçleri Çin, Hindistan ve Rusya'ya ABD çıkarlarına ters düşmeyen roller benimsetilmesi kastedilmektedir) Hasım devletlerin ve devlet dışı organların nükleer silah edinmelerini ve kullanmalarını önlemek. ABD yönetiminin yeni stratejisi, özel birlik yeteneklerinin, hızlı intikal yeteneğine sahip modüler birliklerin ve karargâhların geliştirilmesini, müşterek hava ve deniz gücü yeteneklerinin artırılmasını, caydırıcılığın çoklu askeri yeteneklere dayandırılmasını, müşterek intikal, istihbarat, keşif, gözetleme ve kitle imha silahları ile savaş imkânlarının çoğaltılmasını öngörmektedir. Yeni savunma planlama direktifi, stratejinin, radikal İslam'a karşı geliştirildiğini, belirsizliklerle dolu uzun süreli, belki de kazananı olmayacak bir savaşı ve 'Medeniyetler Çatışmasını' esas aldığını, ABD'nin radikal İslam'ı bahane ederek kritik kaynaklara ve bölgelere giriş gayretlerini sürdürebileceğini göstermektedir. Temel kurallar unutulmuş Sadece uzun süreceği ifade edilen küresel savaş değil, ABD'nin yeni stratejisi de belirsizliklerle doludur. ABD neyi nasıl yapacağını bilememektedir. ABD stratejistleri stratejinin temel kurallarını unutmuş gibi görünmektedir. ABD bir yanda Irak savaşının masraflarını karşılayamamakta, diğer yanda 20 yıl sürecek uzun bir savaşa hazırlanmaktadır. ABD özel birliklerinin sayısını yüzde 15 artırarak ve hedef ülkeleri özel birliklerle karıştırarak küresel hedeflerine ulaşabileceğini sanmaktadır. ABD en ciddi rakip olarak Çin'i görmekte, ancak Çin'i nasıl aşacağını bilememektedir. Gücü ile hedefleri dengesiz olan ABD yönetimi dünyayı büyük bir hızla kaosa sürüklemektedir. ABD stratejisi, 'medeniyetler çatışmasının' şiddetlenerek süreceğine, belirsizlikler ise dünyanın kaotik bir sürece sürüklenebileceğine ilişkin işaretler vermektedir. Nejat Eslen: Emekli tuğgeneral