HABER MERKEZİUkrayna'daki iç savaşı sona erdirmek için Belarus'un başkenti Minsk'teki Bağımsızlık Sarayı'nda önceki gün başlayan ve 17 saat süren liderler zirvesi dün sona erdi. Zirvenin ardından müjdeli haberi veren Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna'da 15 Şubat'tan itibaren ateşkes anlaşması sağlandığını duyurdu. Zirveye Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande katıldı. Zirvenin sona ermesiyle liderler açıklama yaptı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna'da 15 Şubat'tan itibaren ateşkes anlaşması sağlandığını duyurdu. İmzalar atıldıRusya Devlet Başkanı Putin, anlaşmaya ilişkin şunları söyledi: "Birçok konuda anlaşma sağladık. Ukrayna Temas Grubu temsilcileri, Minsk mutabakatlarının uygulanması için birtakım önlemler alınmasını öngören anlaşmayı imzaladı. Öncelikle 15 Şubat 2015 saat 00.00'dan itibaren ateşkes, Ukrayna ordusuna ait ağır silahların çekilmesi ve silahlı birliklerin geri çekileceği sınır hattı konusunda anlaşma sağladık. Kiev, ağır silahlarını bugün için ulaştığı sınırın gerisine çekecek. Donetsk ve Lugansk ise 19 Eylül'de üzerinde anlaşma sağlanan sınırların gerisine çekecek." Rus lider, ayrıca "Donbass'ta yaşayan nüfusun çıkarlarını gözetecek bir anayasa reformu yapılacak. Görüşmeler, Kievli yetkililerin Donetsk ve Lugansklı yetkililerle doğrudan diyaloga geçmeyi reddetmesi nedeniyle bu kadar uzadı" vurgusunu da yaptı.İtidal çağrısıRusya Devlet Başkanı Putin, "Ukrayna'daki tarafları, akan kanı durdurmaya ve reel siyasi diyalog sürecine geçmeye bir kez daha çağırıyorum. Normandiya Dörtlüsü olarak, tam ateşkes sağlanıncaya kadar Ukrayna'daki tarafların itidalli davranacağını umuyoruz" ifadelerini kullandı. Görüşmelerle ilgili hayatının en kolay gecesi olmadığını ancak varılan anlaşmalarla bunun mutlu bir sabaha dönüştüğünü söyleyen Putin, görüşmelerde ayrılıkçılarla Ukrayna arasında sınır konusu, insani konular, Donetsk ve Luhansk bölgelerinin kanuni statüsü, ekonomik durum gibi konularda anlaşmalara varıldığını belirtti. Putin, zirve sonunda iki farklı belgeye imza atıldığı bilgisini paylaştı ancak anlaşmanın ismini söylemedi. Putin, ikinci belgenin ise Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve Almanya Başbakanı Angela Merkel'in barış sürecini desteklediklerine dair yaptıkları açıklama olduğunu dile getirdi.Poroşenko: Esirler serbest bırakılacakBelarus'un başkenti Minsk'teki dörtlü zirveden "15 Şubat'ta ateşkes" kararının çıkmasının ardından Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, 'Anlaşma sağladık' açıklamasını yaparken, Ukrayna Devlet Başkanı Pyotr Poroşenko da "Ukrayna Temas Grubu'nda anlaşma imzalandığını" teyit etti. Poroşenko, "Ukrayna, Rusya ve AGİT Minsk'te anlaşma imzaladı" dedi. Ukrayna lideri Poroşenko ayrıca, "Tüm savaş esirlerinin 19 gün içinde serbest bırakılması konusunda anlaşmaya vardık" bilgisini de verdi. Poroşenko, "Özerklik ya da federasyon statüsüne geçiş konusunda herhangi bir anlaşma yapılmadı" diye konuştu.AB yenilgiyi kabul ettiAlmanya Başbakanı Merkel ile Fransa Cumhurbaşkanı Hollande'ın Putin'in ayağına giderek, "Ukrayna'da barış" talep etmesi, AB'nin 'yaptırım savaşı'nda da yenilgiyi kabul etmesi anlamına  geliyor. Nitekim Prof. Dr. Haydar Baş, 9 Şubat'ta Yeni Mesaj gazetesinde yer alan makalesinde bu konuda şu çarpıcı değerlendirmeyi yapmıştı: "Putin in gönderdiği davet mektubuna cevaben Moskova'da gerçekleşen Putin-Merkel-Hollande zirvesi, Putin'in yeni dünya liderliğini de onaylamış oldu. AB ülkelerinde yaşanan derin ekonomik krize karşı, güçlenen ekonomisiyle Rusya dediğini yaptıran tek güçtür. Bunun yanı sıra gerek ülkesindeki Müslümanları, gerekse özellikle Arap Baharı sürecinde Ortadoğu'daki İslam coğrafyasını koruyan siyaset anlayışı ile barışın adıdır.Donetsk ve Luhansk halklarının Ukrayna'dan ayrılarak bu ülkeye bağlanma yönündeki demokratik tercihi, işgal üzerine kurulu ABD ve AB siyasetini bitirmiştir. AB'nin Ukrayna meselesinden sonra aldığı Rusya'ya karşı uyguladığı yaptırımlarda zararlı çıkan Birlik ekonomileri olmuştu. ABD istiyor diye Rusya ile savaşın eşiğine gelmek ise Birlik ekonomilerini tamamen çökertecektir. Zaten dağılmak üzere olan Birlik içinde hiçbir ülke bunu göze alamaz."