logo
19 NİSAN 2024

AB'den bize fayda yok

09.06.2002 00:00:00
BTP Eyüp İlçe Başkanlığı'nın düzenlediği tanıtım toplantısında "AB'ye girersek cebimiz para dolacak, milli gelirimiz 10 bin dolara çıkacak' gibi yalanlarla insanımızın avutulduğuna dikkat çekildi

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) illerdeki tanıtım ve katılım toplantılarının yanısıra ilçelerde de yoğun bir proğram çalışması yapıyor. Bu çerçevede, İstanbul'un Eyüp ilçesi tarafından düzenlenen toplantı yoğun bir katılımla gerçekleşti. Eyüp Sultan Düğün Salonunu dolduran bine yakın Eyüplü, tam da Türkiye'nin AB'ye kuyruk yapılmak istendiği bir dönemde milletin gerçek isteğini, "Bağımsız Türkiye", "Bu vatan bizimdir bizim kalacak" sloganlarıyla ortaya koydu.

"Açız" diyenleri duyan iradeye ihtiyaç varSaygı duruşu, İstiklâl Marşı'nın okunması, İlçe Başkanı Ömer Nezir'in açış konuşmasıyla başlayan programda konuşan BTP kurmayları, Türkiye'nin içinde bulunduğu durum ve çıkış yolları hakkında bilgiler sundular. MYK üyesi Muharrem Bayraktar, Türkiye'nin tarihinin en tehlikeli virajına girmiş bulunduğunu belirterek, bu virajdan geçişin, Oğuz Kağan, Kanuni Sultan Süleyman ve Mustafa Kemal Atatürk'ün, hedefi, gücü büyük devlet anlayışının, Prof. Dr. Haydar Baş'ın kâinat devleti şeklinde günümüze yansıyan şeklinden geçtiğini söyledi. MYK üyesi Müslim Karabacak, bugün, Ankara'nın, gören, vatandaşın mektuplarını okuyabilen, "açız " diyenleri duyan bir iradeye ihtiyacı olduğunu söylerken, MYK Üyesi Mehmet Emin Koç, Ankara'dakilerin vatandaştan giden mektupları okuyamazken, Washington'dan, Brüksel'den gelenleri çok iyi okuyup, gereğini de hemen yaptıklarına dikkat çekti. AB konusuna da değinen Koç, bu milletin evlatlarını, kendi vatanında bey, paşa yapmak varken, iktidarı, muhalefeti ile bütün partilerin, Avrupa ülkelerinde köle, seyis yapmaya çalıştıklarına işaret etti. Koç, BTP'nin uyarmasıyla, milletin, böyle bir oyuna geldiğini anladığını söyledi.

"İşi ehline teslim etsinler"BTP'nin Eyüp'teki toplantısına 2. Kuvay-ı Milliye'nin mimarı Prof. Dr. Haydar Baş da katıldı ve kısa bir konuşma yaptı.Türk milletinin, dünya hakimiyeti döneminde, insanlık alemine adaleti, can, mal, namus, din ve vicdan, vatan emniyetini doya yaşatmış büyük bir millet olduğunu, gittiği her yerin sakinlerine, "toprağım da, varlığım da, mabedim de senin, ben de seninim" dedirtmeyi başaran tek milletin Türk milleti olduğunu söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Bu mirası devam ettirmek kadar mutlu ve mesuliyetli bir tez olamaz. İşte biz bu mesuliyetli teze şartlar gereği talip olmak zorunda kaldık ve siyasete girdik" dedi. "Fakat biz çok istedik ki, siyasette söz sahibi olanlar bu yolda adım atsınlar, milleti rahatlatsınlar. Amma, biz dedik biz dinledik. Bir de baktık ki ülkemizin her köşesi pazarlık konusu olmaya başlamış. AB'ye girme adı altında öyle talepler var ki kimse 'hayır' demiyor" şeklinde devam eden Prof. Dr. Haydar Baş, "Bütün partiler AB'ye girebilmek için adeta yarışır oldu. Bu aslında, bu siyasi partilerin hiç bir şey yapamadıklarının, yapmadıklarının çok büyük bir delilidir. Eğer başarılı olmuş olsalardı, 'Biz AB'ye girelim. Daha rahat yaşayalım' temennisinde, isteğinde bulunurlar mıydı?" diye sordu ve başarılı olamayan bu siyasetçilerin yapacakları işin, getirip işi ehline teslim etmek olduğunu ifade etti.

Kırk yıllık Yani olur mu Kâni?Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi: "Türkiye tamamen para oyunlarıyla bu hale düşürüldü. Para oyunlarıyla ülkeyi öyle bir hale soktular ki içinden çıkmaları da mümkün değildir. Avrupa çalışacak, cebine parasını koyacak, T.C. Devletine gelecek, 'İnsanını memnun etmen için sana para vereceğim' diyecek. Aklınız bunu kabul ediyor mu? 'AB'ye girersek cebimiz para dolacak, milli gelirimiz 10 bin dolara çıkacak' gibi yalanlarla insanımızı avutuyorlar. Avrupa, kişi başına 10 bin dolar değil 10 kuruş vermez. Tarih boyu bizim onlarla hukukumuz ortadadır. Bunu nasıl olur da örtbas edebilirler? Kırk yıllık Yani'nin Kâni olması mümkün müdür? AB, ABD vs gibi ülkelere güvenerek insanımızı avutmanın hiç bir zaman milletimize faydası yoktur. Bize bizden başkasından fayda yoktur. Bunu çok iyi bilelim. Biz bu sıkıntılardan, açlıktan, yokluktan kurtulmaya karar verdi isek yapacağımız ilk iş, gece gündüz, 24 saat çalışmaktır. Bu iş artık 8 saat dönemini geçti. 24 saat çalışacağız. 24 saat çalıştığımız zaman iki yılda Avrupa'yı, üç yılda ABD'yi yakalar, 4. yılda da dünyanın lider ülkesi oluruz."

Para basamayan devlet esir devlettirDünyada borçla kalkınan tek bir devlet olmadığını, kalkınan devletlerin emisyonu genişleterek emeği devreye sokmak ve üretimi artırmak suretiyle kalkındıklarını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, bizde ise IMF'nin talimatıyla Merkez Bankası'nı hükümetin tasarrufundan çıkardıklarını, "para basamazsın" dediklerini, para basamayan devlete ise esir devlet dendiğini ifade ederek şöyle dedi:

"Biz, IMF'ye 'geriye dön marş marş' diyeceğiz. Biz, sadece borç faizlerine verilen 45 katrilyon kadar parayı emisyonla elde etsek, çiftçimize, hayvancılarımıza, sanayicimize, esnafımıza dağıtsak, memlekette güller açar. Bülbüller öter. Ben IMF'nin boğazını tıkayacağım. Ona gideni alıp milletime dağıtacağım. Ekonomimiz, 1923 ila 1938 yılları arasında, merhum Atatürk'ün uyguladığı modeli hayata geçirmekle en kısa zamanda layık olduğu yere gelecektir. Ama tak şartımız var. Bu şart da 24 saat çalışmaktır."
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı

Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı

Tokat'ta incelemelerde bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, "Şu ana kadar alınan 500 ihbardan 50 yapı incelendi, 5 yıkık, 15 de ağır hasarlı yapı tespit edildi" dedi.
19.04.2024 16:34:00
İhlas Haber Ajansı
Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı
Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, Tokat'ta 5.6 büyüklüğündeki depremin merkez üssü olan Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu.

Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, Bakan Yardımcısı Tuzcuoğlu'na deprem hasarı hakkında bilgi verdi. İlçe hükümet konağı önünde gazetecilere açıklama yapan Tuzcuoğlu, "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız olarak da Sayın Bakanımız Mehmet Özhaseki beyin hemen talimatlarıyla biz de kendi bakanlığımızın çalışmaları açısından her türlü önlemi, tedbiri ve gayreti ortaya koyduk. Arkadaşlarımızı çok hızlı bir şekilde bölgeye sevk ettik. Gerek çevre illerden buraya transfer ettiğimiz teknik arkadaşlarla, gerekse bakanlık merkezinden buraya yönlendirdiğimiz teknik ekiplerimize, hasar tespit ekiplerimizle birlikte gerek Yozgat ve Tokat'ta çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu anda 20 ekip 50 teknik personelle birlikte bu çalışmalarımız yürüyor, ihtiyaç halinde yine Sayın Valimizin, yine AFAD'ımızın koordinasyonunda teknik ekip sayılarımızı arttırabiliriz. Birkaç gün içerisinde de inşallah bu bölgedeki tüm hasar tespitlerini de tamamlamayı düşünüyoruz" dedi.

"Ağır hasar 99 öncesi yapılan binalarda"

Tuzcuoğlu yaptıkları incelemede depremde ağır hasar alan binaların 1999 yılı öncesi yapılan binalar olduğuna dikkat çekerek, "Gerek Tokat'ta gerek Yozgat'ta baktığımız zaman ağırlıklı olarak hasar gören yapıların yine 1999 öncesi binalar olduğunu tespit ediyoruz. Bunların çoğunluklu olarak 40-50 yıl öncesine ait kerpiç yapılar, yığma yapılar, mühendislik ve fen hizmetlerinden yoksun olan yapılmış olan binalar olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla ülkemiz bir deprem bölgesidir. Gerek kuzeyden geçen fay hatları, gerek Doğu Anadolu ve güneyden geçen fay hatları, gerekse Ege ile Ege'deki fay hatlarını göz önüne aldığınız zaman ülkemizin tamamı çok önemli bir deprem bölgesi oluyor. Himalayalar'dan Alp'lere kadar uzanan bu hat içerisinde bizim ülkemiz depremsellik açısından, risk açısından beşinci ülke konumunda. Öyle olunca muhakkak suretle biz yapılarımızı sağlam, sıkı ve mühendislik hizmetleri çerçevesinde inşa etmek zorundayız. Depremden çok fazla bir şey olmayabilir. Ama yapılarımız eğer ona dayanaklı değilse o zaman maalesef istenmeyen tablolarla karşı karşıya kalıyoruz" diye konuştu.

"500 ihbar geldi, 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı"

Tuzcuoğlu, depremin ardından 500'e yakın ihbar alındığını ifade ederek şunları söyledi:

"Değerli arkadaşlar Tokat ilimizde bakanlığımızın yapmış olduğu çalışmalarda 500 ihbar aldık şu ana kadar. Bu ihbarların sayısı artabilir. Özellikle şu anda hemşehrilerimizin bir kısmı evlerine giremiyorlar. Bunlar giriş yapmaya başladıkları zaman muhtemeldir ki orada birtakım ihbarlar da alınacak. Bu ihbarların sayısı artabilecek ve biz de yapılan her türlü ihbara teknik ekiplerimizle beraber hemen gidip yerinde inceleme, araştırma ve neticelerimizi ortaya koyacağız. Şu ana kadar incelenen 50 yapıdan 5 tanesi yıkık görünüyor. Yine 15 tane ağır hasarlı yapı görünüyor. Az önce de bahsetmiş olduğum gibi bunların büyük çoğunluğu yine kerpiç işte yığma yapılar. Mühendislik hizmetinden yoksula yapılmış olan yapılar. Diğerlerini de yine en kısa sürede tamamlamış olacağız. Kamu binalarımızla alakalı bir hasar görünmüyor. Bu sevindirici bir şey. Aslında depremle alakalı bizi en çok teselli bulduran konu bir can kaybı olmaması."

Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz

"Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." 
19.04.2024 16:30:00
Haber Merkezi
Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz
Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bakan Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Bakanlığın ilgili birimleri ve hastanelerin yöneticileriyle yaptıkları toplantılarda Merkezi Hekim Randevu Sistemi'ndeki sorunları temel faktörleriyle ele aldıklarını belirtti.


Randevu bulmakta yaşanan sıkıntıları çözmek için yaptıkları çalışmalardan önemli sonuçlara ulaştıklarını aktaran Koca, "Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." değerlendirmesini yaptı.

Randevu sorununa karşı hem vatandaşları hem de hekimleri memnun edecek bir çözüm oluşturduklarını belirten Koca, şunları kaydetti:

"Öncelikle iptal edilmeyen randevulardan kaynaklanan, kullanılamayan kapasitemizi diğer vatandaşlarımızın kullanımına açacağız. Bu kapsamda, gelemeyeceği randevuyu iptal etmeyen vatandaşlarımız söz konusu durumun ilkinde 15 gün içerisinde aynı branşa randevu alamayacak. Aynı şekilde randevusuna ikinci kez gelmediğinde 15 gün içerisinde tüm branşlardan randevu alamayacak. Son dakika iptalleri nedeniyle atıl kapasite oluşmaması için randevu iptal süresini, en geç bir önceki gün saat 23.59'la sınırlandırıyoruz. İptal edilen randevular yerine, muayene saatinden 1 saat öncesine kadar yeni randevu verebileceğiz. Böylelikle daha fazla hastamızın randevu almasını ve kapasitenin verimli kullanılmasını sağlamış olacağız."

Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması

Beypazarı Maden Suyu firması, ürün değerlerinin Avrupa Birliği mineralli su kriterlerine ve Türkiye Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik limitlerine uygun olduğunu belirterek, durumun Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre'de mevzuatın farklılığından kaynaklandığını açıkladı.
19.04.2024 14:17:00 / Güncelleme: 19.04.2024 14:39:00
İhlas Haber Ajansı
Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması
Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması
İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik Bürosu, Beypazarı Maden Suyu firmasının bazı ürünlerinden alınan numune sonrası "ürünlerde bor miktarının yüksek olduğu" gerekçesiyle teslim edilen ürünler hakkında satış durdurma kararının alınmasını istemişti.

Geçtiğimiz günlerde firma tarafından yapılan açıklamada ise sosyal medyada ürün hakkında atılan iddialar yalanlanmıştı.

Firma, tartışmalara konu olan iddialar hakkında talep edilen İsviçre kaynaklı analiz sonucunun taraflarına ulaştığını açıkladı.



Firma tarafından analiz kaynaklarına ilişkin yapılan yazılı açıklamada, "Maden suyumuzun değerleri Avrupa Birliği mineralli su kriterlerine ve Türkiye Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik limitlerine uygundur. Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre'de yaşanan bu durum Avrupa Birliği ve İsviçre mevzuatının farklılığından kaynaklanmaktadır. Doğal maden suyumuz, Sağlık Bakanlığı ve Ankara İl Sağlık Müdürlüğü denetiminde olup üretim sıklığı ile orantılı olarak düzenli bir şekilde denetlenip, analiz edilmektedir. Yer altında doğal olarak oluşan maden suyumuz tam 68 yıldır aynı kaynaktan, el değmeden şişelenmekte ve bütün ülkelere aynı içerikte ürün gönderilmektedir" ifadelerine yer verildi.

5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde geçtiğimiz gün etkili olan depremlerde 338 konut hasar gördü.
19.04.2024 10:50:00
İhlas Haber Ajansı
5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü
5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü
Tokat'ın Sulusaray ilçesinde en şiddetlisi 5.6 büyüklükteki depremler Tokat'ta 3, Yozgat'ta da 3 ilçede hasara neden oldu.

Hasar tespit çalışmaları sürerken şuana kadar yapılan tespitlere göre 338 konut, 99 ahır ve 12 cami ve 1 fırında hasar oluştu.

Panikle kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı.

Yozgat ve Tokat'ta hasar tespit çalışmalarının akşam saatlerinde tamamlanması bekleniyor.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.