Think Tank, İngilizce bir deyim. Biz bu deyimi "düşünce kuruluşları" olarak Türkçeleştiriyoruz.
Washington'da çok sayıda "Think Tank" var. İyi eğitim görmüş, çok yetenekli, kız-erkek, çok sayıda Türk genci Think Tank'larda iş bulmuş. Kadrolarına devamlı yeni Türk gençlerini katıyorlar. Çünkü gündemlerinde "Türkiye" var.Think Tank'lar entelektüellerin sosyal, ekonomik, siyasi, askeri konularda araştırma yapmak, görüş geliştirmek, politika önerileri ortaya koymak amacıyla kurulmuş dernekler.Fakat günümüzde bunlar gönüllü kuruluşlar, bağımsız örgütler olma niteliğini kaybetti. Hükümetler, haber alma teşkilatları, ordular, silah üreticileri, enerji şirketleri için araştırmalar yapan, politikalar geliştiren, kamuoyu oluşturan, başka ülkelerin iç ve dış politikalarını yönlendirmeyi amaçlayan, amaçları doğrultusunda etkili ve yetkili kişileri, oluşturdukları politikaların takipçisi yapma arayışında olan örgütler haline dönüştü.Büyük paralar dönüyorThink Tank'lar, nereden para aldıklarını, neler yaptıklarını gizlemiyor. Bütün bu bilgiler internet sitelerinde açıklanıyor. Sitelerinde bunları görebilirsiniz.İngiltere'de 1884 yılında kurulan Fabian Society'nin ilk Think Tank olduğu söylenir. Amerikalılar ise ilk Think Tank'in 1916 yılında kurulan Brookings Institute olduğunu iddia eder. Fakat bugünkü anlamda ilk Think Tank 1945 yılında ABD'de kurulan RAND Corporation'dur. 1970 yılından sonra ABD'de kurulan çok sayıda Think Tank, ABD'nin dış politikasını ve iç politikasını etkilemeye başlamıştır.Şimdilerde ABD'de önde gelen Think Tank'lar Federal Hükümet'ten, ordu bütçesinden, CIA kaynaklarından ve de önde gelen şirketlerin bağışlarından yararlanıyor. Her biri 200-300 kişilik profesyonel kadroya sahip. Yıllık 100-300 milyon dolarlık bütçeleri var.Şimdilerde Washington merkezli Think Tank'ların büyük bölümü (1) Cumhuriyetçiler, (2) Museviler için çalışıyor. Türkiye ile ilgilenenler de bu Think Tank'lar.Neden Türkiye bu Think Tank'ların gündeminde?(1) ABD'nin Ortadoğu politikası bakımından, (2) İsrail'in Ortadoğu'da güvenliği için, Türkiye önemli.Her şey İsrail içinBakınız, Washington'un en güçlü Think Tank'larından biri faaliyet konularını ve amacını nasıl açıklıyor:"ABD'nin menfaatleri için çalışmak. Radikal İslam ile mücadele etmek. Filistin'in İsrail devletini tanımasını sağlamak. Batı'dan petrol üreticisi Ortadoğu ülkelerine akan parasal kaynakların azaltılmasını sağlamak. İran konusunda ABD politikasını kamuoyuna kabul ettirmek". (The Middle East Forum / MEF).Bu Think Tank ve benzer politikalara sahip diğerleri, sık sık Türkiye'de ve ABD'de konferanslar, toplantılar düzenliyor. Kamu kesiminden önde gelen siviller ve askerler katılıyor. Özel sektör temsilcileri ve üniversite öğretim üyeleri, gazeteciler toplantılara davet ediliyor.Görüldüğü kadarıyla, Washington'daki Amerikan Musevi Komitesi ile Cumhuriyetçiler için (ABD yönetimi için) çalışan Think Tank'ların şimdilerde gündemlerinde iki konu var. (1) Türkiye'de hükümet ülkeyi "radikal İslam" ülkesi haline getiriyor. Bu yolda cumhurbaşkanlığı seçimi önemli bir aşama. Türkiye "radikal İslam" ülkesi olursa diğer Ortadoğu ülkelerinden bir farkı kalmaz. ABD'nin ve İsrail'in yararı Türkiye'nin radikal İslam ülkesi olmamasıdır. (2) Türkiye'nin radikal İslam ülkesi olma tehlikesi, İsrail'i bölgede yalnızlığa iter. İsrail için olası bir dost olarak Kürtlerin devlet kurmalarında yarar vardır.İşte Washington'dan Türkiye ile ilgili "farklı" haberler...Güngör Uras/ Milliyet
Washington'da çok sayıda "Think Tank" var. İyi eğitim görmüş, çok yetenekli, kız-erkek, çok sayıda Türk genci Think Tank'larda iş bulmuş. Kadrolarına devamlı yeni Türk gençlerini katıyorlar. Çünkü gündemlerinde "Türkiye" var.Think Tank'lar entelektüellerin sosyal, ekonomik, siyasi, askeri konularda araştırma yapmak, görüş geliştirmek, politika önerileri ortaya koymak amacıyla kurulmuş dernekler.Fakat günümüzde bunlar gönüllü kuruluşlar, bağımsız örgütler olma niteliğini kaybetti. Hükümetler, haber alma teşkilatları, ordular, silah üreticileri, enerji şirketleri için araştırmalar yapan, politikalar geliştiren, kamuoyu oluşturan, başka ülkelerin iç ve dış politikalarını yönlendirmeyi amaçlayan, amaçları doğrultusunda etkili ve yetkili kişileri, oluşturdukları politikaların takipçisi yapma arayışında olan örgütler haline dönüştü.Büyük paralar dönüyorThink Tank'lar, nereden para aldıklarını, neler yaptıklarını gizlemiyor. Bütün bu bilgiler internet sitelerinde açıklanıyor. Sitelerinde bunları görebilirsiniz.İngiltere'de 1884 yılında kurulan Fabian Society'nin ilk Think Tank olduğu söylenir. Amerikalılar ise ilk Think Tank'in 1916 yılında kurulan Brookings Institute olduğunu iddia eder. Fakat bugünkü anlamda ilk Think Tank 1945 yılında ABD'de kurulan RAND Corporation'dur. 1970 yılından sonra ABD'de kurulan çok sayıda Think Tank, ABD'nin dış politikasını ve iç politikasını etkilemeye başlamıştır.Şimdilerde ABD'de önde gelen Think Tank'lar Federal Hükümet'ten, ordu bütçesinden, CIA kaynaklarından ve de önde gelen şirketlerin bağışlarından yararlanıyor. Her biri 200-300 kişilik profesyonel kadroya sahip. Yıllık 100-300 milyon dolarlık bütçeleri var.Şimdilerde Washington merkezli Think Tank'ların büyük bölümü (1) Cumhuriyetçiler, (2) Museviler için çalışıyor. Türkiye ile ilgilenenler de bu Think Tank'lar.Neden Türkiye bu Think Tank'ların gündeminde?(1) ABD'nin Ortadoğu politikası bakımından, (2) İsrail'in Ortadoğu'da güvenliği için, Türkiye önemli.Her şey İsrail içinBakınız, Washington'un en güçlü Think Tank'larından biri faaliyet konularını ve amacını nasıl açıklıyor:"ABD'nin menfaatleri için çalışmak. Radikal İslam ile mücadele etmek. Filistin'in İsrail devletini tanımasını sağlamak. Batı'dan petrol üreticisi Ortadoğu ülkelerine akan parasal kaynakların azaltılmasını sağlamak. İran konusunda ABD politikasını kamuoyuna kabul ettirmek". (The Middle East Forum / MEF).Bu Think Tank ve benzer politikalara sahip diğerleri, sık sık Türkiye'de ve ABD'de konferanslar, toplantılar düzenliyor. Kamu kesiminden önde gelen siviller ve askerler katılıyor. Özel sektör temsilcileri ve üniversite öğretim üyeleri, gazeteciler toplantılara davet ediliyor.Görüldüğü kadarıyla, Washington'daki Amerikan Musevi Komitesi ile Cumhuriyetçiler için (ABD yönetimi için) çalışan Think Tank'ların şimdilerde gündemlerinde iki konu var. (1) Türkiye'de hükümet ülkeyi "radikal İslam" ülkesi haline getiriyor. Bu yolda cumhurbaşkanlığı seçimi önemli bir aşama. Türkiye "radikal İslam" ülkesi olursa diğer Ortadoğu ülkelerinden bir farkı kalmaz. ABD'nin ve İsrail'in yararı Türkiye'nin radikal İslam ülkesi olmamasıdır. (2) Türkiye'nin radikal İslam ülkesi olma tehlikesi, İsrail'i bölgede yalnızlığa iter. İsrail için olası bir dost olarak Kürtlerin devlet kurmalarında yarar vardır.İşte Washington'dan Türkiye ile ilgili "farklı" haberler...Güngör Uras/ Milliyet