logo
25 NİSAN 2024

AB'nin sınırlarında Türkiye'ye yer yok

11.10.2006 00:00:00
Fransa'nın gelecekteki cumhurbaşkanı Sarkozy, Avrupa'nın sınırlarının yeniden belirlenmesi gerektiğini belirtiyor ve ekliyor: Bu sınırlarda Türkiye'ye tam üyelik için yer yok! Radikal gazetesinde yer alan Sarkozy'nin makalesini aktarıyoruz... Üyelerinin ulusal çıkarlarını ön planda tuttuğu AB'nin ciddi bir reforma ihtiyacı var. Kurumsal reformların yanı sıra, coğrafi sınırların da belirlenmesi gerek ve bu sınırlar dost ve komşu olmasına rağmen Türkiye'yi kapsamıyor. Türkiye'yle tercihe dayalı bir ortaklık kurulmalı.Gelecek yıl AB'yi kuran Roma Anlaşması'nın 50. yılı ve bunu gururla kutlamalıyız, zira tarihi bir başarıyı ifade ediyor: Yarım asırlık bir süreçte bölünmüş bir kıtanın tekrar birleştirilmesini. Fakat endişe etmek için de nedenler var. Birliğin motoru sayılan siyasi güçler yıprandı; Avrupa'nın vatandaşları birliğin hedeflerini ya kuşkuyla karşılıyor ya da umursamıyor ve geleceğe dair hiçbir gerçek ortak umut yok. İster beğenelim ister beğenmeyelim, AB anayasasına yönelik Fransa ve Hollanda'da düzenlenen referandumların sonuçları bağlayıcıydı. Bununla birlikte, AB'nin anayasal reforma hâlâ ihtiyacı var. Yeni bir referans metni Avrupa'nın coğrafi sınırlarını tanımlamalı, birliğin uzun dönemli hedeflerini belirlemeli ve ileriye yürümenin araçlarını oluşturmalı. Böyle iddialı bir gündem, geniş çaplı demokratik bir tartışma gerektiriyor. Fakat tüm bunlar için de zaman lazım ve zaman bizim sahip olmadığımız bir şey. AP'de temsil sistemi değişmeli Benim önerim şu: Kurumsal reform için en acil öncelikler, Nice ve Amsterdam anlaşmalarını günün şartlarına uyarlayacak mini bir anlaşma çerçevesinde ele alınabilir. Bu mini anlaşmayı gelecek yıl Almanya'nın dönem başkanlığında hazırlamayı ve Fransa'nın 2009'daki Avrupa Parlamentosu seçimlerinin öncesine denk gelecek dönem başkanlığı sırasında da onaylamayı hedeflemeliyiz. Birincisi 'mini anlaşma', Avrupa Konseyi'ndeki nitelikli çoğunluk oyunun zeminini genişletmeli ve komisyon başkanı seçme yetkisini Avrupa Parlamentosu'na vermeli. AB anayasasında önerilen 'erken uyarı' sistemini kabul edip, ulusal vekillerin komisyon önerilerine itiraz edebilmesini sağlayarak ulusal parlamentoların rolünü güçlendirmeli. Ayrıca mini anlaşma bir AB dışişleri bakanlığı kurmalı ve katılımcı demokrasiyi artırmalı; bilhassa bir milyon veya daha fazla vatandaşı kapsayan gruplara, komisyondan belli alanlarda öneri getirmesini isteme imkânı tanımalı. Mini anlaşmanın birliğe yasal bir kimlik kazandırması, birliğin bazı uluslararası örgütlere tek bir siyasi yapı olarak katılmasını da mümkün kılar. Fakat uzun vadede köklerden dallara uzanan reformlar olmazsa olmaz niteliğini sürdürecektir. AB komisyonu üyelerini sadece milliyetleri temelinde seçmek, etkin bir ekibin kurulmasını engelliyor. Üyelerin komisyon başkanı tarafından seçilmesinin gerekip gerekmediği üzerine kafa yormalıyız. Avrupa'nın oybirliğiyle karar alma kuralını da değiştimesi gerek. 50 adalet bakanından menkul bir meclis toplayıp her birine iki dakika kürsü hakkı vererek ve ardından onlardan oybirliğiyle karar almalarını bekleyerek terörle nasıl mücadele edebiliriz? Özellikle hassas siyasi meselelerde yüzde 70-80 desteği yeterli sayan 'süper nitelikli' bir oy sistemine dair fikrimi daha önce dile getirmiştim. Avrupa'nın sınırlarının nerede bittiği meselesiyle de dürüstçe yüzleşmenin vakti geldi; Fransa ve Hollanda referandumlarının sonuçlarını, kısmen 'sınırsız' bir Avrupa endişesinin tetiklediğini kabullenmeliyiz. AB'nin genişleme süreci için yeni bir coğrafi ve siyasi çerçeve belirlemek Avrupa projesine halk desteğini diriltmenin önkoşulu. Bu çerçeve, birliğin yeni üyeleri hazmetme kapasitesinin bir sınırı olduğunu idrak etmeli. Bu kapasitenin sayısal olarak belirlenmesini istiyorum. Her yeni üyeyi kabul etme kararı, AB'nin iç hedeflerinin, kurumsal sınırlarının ve halkın verdiği desteğin ışığında alınmalı. Bu kararlar, dış politika hedeflerine veya komşuları reforma teşvik etme arzusuna bağlı alınmamalı. Öyleyse kim Avrupalı, kim değil? Şurası açık ki, üye olmayan bazı ülkeler Avrupa'nın parçası ve tam üyelik hakkına sahip. Bu gruba İsviçre, Norveç ve Balkanlar dahil. Geriye kalan ülkelerin birliğe katılma hakkı tartışmalı veya komşu olmalarına rağmen Avrupalı olmadıkları açık. Bu ikinci gruba, yani Avrasya ve Akdeniz ülkelerine, ya tam üyelik ya hiçbir şey gibi aşırı keskin tercihler sunmaktan kaçınmalıyız. Atmamız gereken ilk adım, bir yandan tercihlere dayalı ortaklıklar kurarken diğer yandan farklı çıkar ve değerlerimizi gözlemlemeyi sürdürmek. Türkiye'yle kaygılar aynı Müreffeh Avrupa piyasalarına girmek isteyen ülkeler, ürün kalitemizi ve denetimlerimizi korumak için gereken iç piyasa düzenlemelerini kabul etmeli. Tercihe dayalı ortaklıklar ticaretin ötesine de geçebilir; üye olmayan ülkelere, AB'nin kalkınmasını teşvik edebilmelerini sağlayacak belli politikalara katılma imkânı tanınabilir. Belki ortak güvenliğimizi inşa etmeye yardım edecek yeni savunma düzenlemelerini bile gündeme alabiliriz. AB'nin tercihli ilişkiler yürütmesi gereken ülkeler arasında en önemlisi, komşumuz ve dostumuz olan, güvenlik kaygılarımızın ve değerlerimizin çoğunu paylaşan Türkiye. Bunlar, tam üyelik önerecek kadar da ileri gitmeksizin Türkiye'yle bağlarımızı güçlendirmemiz için iyi nedenler. Avrupa bütçesini de büyük bir reforma tabi tutmalıyız. Mevcut sistemde, ulusal bütçeler AB'nin maliyetini destekliyor. Bu, katkı yapan ülkeler için adaletsiz ve hoşgörülemez olduğu gibi, vatandaşlar için de anlaşılmaz bir durum. Nasıl yerel giderler yerel vergilerden karşılanıyorsa, AB'nin giderleri de AB'nin koyduğu vergilerle karşılanmalı. Fransa'nın yaklaşan dönem başkanlığında mali reform önemli bir mesele olacak. Avrupa'daki siyasi yaşamın nasıl modernleştirileceği üzerine de iki çift laf etmek isterim. Her üye ülkede Avrupa seçimlerinin başat meseleleri hâlâ ulusal nitelikte. Önerdiğim çözüm, Avrupa çapındaki siyasi grupların ulusal aday listelerine girmesine izin vermek ve Avrupa Parlamentosu seçimlerinde birleşik bir program sunmak. Bu, Avrupa'nın siyasi gündemine dair Avrupa çapına yayılan kampanyaların doğmasını sağlar. İlgili gruplar komisyon başkanlığı için tercihlerini dile getirebilirse, Avrupa vatandaşlarına Avrupa'nın ilerleyeceği yöne dair doğrudan söz hakkı verilir. Dünya Roma Anlaşması'ndan bu yana tepeden tırnağa değişti ve belki de bugün Avrupa entegrasyon modeline dair mevcut yolun sonuna geldik. Yeni Avrupa yeni gerçekleri idrak etmeli; yapay sistemler dayatmamalı. Birlik için devrim, maziyle kopuştan geçiyor. Bugün, AB üyelerinin ulusal çıkarlarına saplanıp kalmak yerine Avrupa'yı ileri taşıma gerekliliğini tekrar keşfetmesine ihtiyaç var. Başarılı olunamazsa da, Avrupa'yı ileri taşımak isteyen ülkeler diğerlerinin isteksizliğiyle elleri kolları bağlanmadan bunu gerçekleştirmeye muktedir olabilmeli.
Beyaz Saray'dan Erdoğan ziyareti sorusuna yanıt
'Takvime alınmış bir program yok'
'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
Beyaz Saray'dan Erdoğan ziyareti sorusuna yanıt
'Takvime alınmış bir program yok'
'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı

Yargıtay Başkanlığı seçiminde 25. turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin 25. turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı.
25.04.2024 14:23:00
İhlas Haber Ajansı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 25. turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 25. turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilen Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresi 24 Mart itibarıyla sona erdi.

Yüksek Mahkeme'nin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için yapılan seçimin ilk 24 turunda hiçbir adayın 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması nedeniyle bugün 25. tur oylaması yapıldı.

24. turda en fazla oyu alan 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez ve 3. Ceza Dairesi Başkanı Muhsin Şentürk'ün katılabildiği oylamada, Kerkez 136, Şentürk ise 131 oy aldı. Seçime katılım 322 olarak kayıtlara geçerken, 13 boş oy kullanıldı, 42 oy da geçersiz sayıldı.

Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 26. tur oylamayla devam edilecek. Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor.

Çorlu tren kazası duruşması başladı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı.
25.04.2024 10:49:00
İhlas Haber Ajansı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 2018'de 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davanın duruşması başladı.

Kazada hayatını kaybeden vatandaşların yakınları şehirde yürüyüş yaparak duruşmanın görüleceği Çorlu Halk Eğitim Merkezindeki mahkeme salonuna giriş yaptı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'de duruşmayı takip ediyor.

Çorlu tren kazası duruşması başladı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı
25.04.2024 10:48:00
İhlas Haber Ajansı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı.



Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 2018'de 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davanın duruşması başladı. Kazada hayatını kaybeden vatandaşların yakınları şehirde yürüyüş yaparak duruşmanın görüleceği Çorlu Halk Eğitim Merkezindeki mahkeme salonuna giriş yaptı.


Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı

Yargıtay’ın bozma kararı sonrası tekrar görülen terör örgütü DEAŞ’ın Ankara Garı önünde 10 Ekim 2015’te düzenlediği ve 101 kişinin öldüğü saldırıyla ilgili 10’u tutuklu 26 sanığın yargılandığı davada esas hakkındaki mütalaa açıklandı.
25.04.2024 09:41:00
İhlas Haber Ajansı
Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı
Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, taraf avukatları salonda hazır bulundu.

Avukatlar, kovuşturmanın genişletilmesini ve terör saldırısından önce ihmali bulunan kamu görevlileri hakkındaki belgelerin mahkemece değerlendirilmesini talep etti.

Beyanların ardından esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, sanık Erman Ekici'nin "anayasal düzeni ihlal" suçundan 1, "101 kişiyi kasten öldürme" suçundan da 101 kez olmak üzere toplam 102 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti.

Ekici'nin 379 kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs suçundan da 6 bin 822 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep eden savcı, diğer sanıklar Abdülmubtalip Demir, Talha Güneş, Metin Akaltın, Yakub Şahin, Hakan Şahin, Halil İbrahim Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz ve Hüseyin Tunç için de "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talebinde bulundu.

Söz alan sanık Ekici, savunmasını hazırlamak için süre talep etti.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına hükmederek, duruşmayı 26 Haziran'a erteledi.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.