BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nde yer alan 'Vatandaşlık Maaşı' projesi Saadet Partisi ve CHP tarafından açık açık intihal edildi yani kaynak gösterilmeden alındı
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) 7 ayrı kongre ile dünyaya ilan ettiği Milli Ekonomi Modeli ile dikkat çekiyor. Farklı yönleriyle dünyanın pek çok ülkesinde uygulanan modeldeki projeler arasında yer alan Vatandaşlık Maaşı, son dönemde Türkiye'de de siyasi partiler arasında revaç buldu. Birçok siyasi parti BTP'nin 22 Temmuz 2007 seçimleri öncesinde notere tasdik ettirerek kamuoyuna duyurduğu Vatandaşlık Maaşını farklı isimlerle de olsa gündemine aldı. Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, bir konuşmasında 'Yoksul olan her vatandaşımıza yoksulluğunu giderecek vatandaşlık maaşı vereceğiz' diyerek Prof. Dr. Baş'ın projesini birebir intihal ederken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da bu hafta partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, iktidar olduklarında Aile Sigortası Kurumu oluşturarak, buradan belli gelirin altındaki ailelere maaş vereceklerini söyledi.
Siyaset dürüstlük ister
Kılıçdaroğlu'nun bu açıklamasına BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tan cevap geldi. Siyasetin ciddi ölçüde dürüstlük gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Baş, şunları söyledi: "İlim dünyasında siz bir şeyi bir eserden aldığınızda, bunun sahibini belirterek kendi kitabınıza yazarsınız. 12 yıldan bu yana siz CHP'de siyaset yapacaksınız, bu konuda bir tek kelime söylemeyeceksiniz, Genel Başkan olduktan sonra Haydar Hoca'nın projelerini dile getirmeye başlayacaksınız, üstelik de kaynak göstermeyeceksiniz. Yanlış olan budur."
CHP vatandaşlık maaşı veremez
Kılıçdaroğlu'nun projenin kaynağını açıklamasının ilmi ve siyasi dürüstlüğün bir gereği olduğunun altını çizen Prof. Dr. Baş, şöyle konuştu: "Kılıçdaroğlu bu projeyi hayata geçiremez. Niye geçiremez? Çünkü şu anda ona esen rüzgâr halkı ayağa kaldırmak için Batılı bir rüzgâr. Onu aldılar, bir noktaya taşıdılar. Milli bir ekonomi ortaya koyması lazım. Milli bir ekonomi ortaya koyduğu zaman da; ABD, AB, IMF gibi ona yol veren devlet ve kuruluşlar, 'biz seni bunun için mi buraya getirdik' diyerek, ipini çekip alaşağı edecekler. Bunu söyleyebilmesi için evvela bir insanın 'milli bir modeli' olması lazım. Kılıçdaroğlu'nda böyle bir model yok. Bu model benim modelim. Beni kabul ederek, bu modeli izah etmesi lazım. Zaten inkâr etmesi mümkün değil, çünkü dünya literatürüne geçmiş bir sistem bu. CHP bu modeli kabul ettiği zaman, CHP olmaktan çıkar Bağımsız Türkiye Partisi'ne dönüşür."
ABD vatan arayışında
Son dış gelişmeleri de değerlendiren BTP Genel Başkanı, ABD'nin Ortadoğu'daki hedefleri konusunda dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Baş, belli bir süre sonra iklim değişikliğinden dolayı kendi coğrafyalarında yaşam alanları kısıtlanacak olan Batının bölgemizde vatan aradığına işaret ederek, şunları söyledi: "ABD ile Avrupa'nın kıyı bölgelerini suların basacağı iddia ediliyor. Bu sebepten ötürü Batılılar kendilerine vatan arama durumundadırlar. ABD'nin Afganistan ile Irak'a geliş nedeni budur. Ondan sonra da bizim bölgemiz olan tarihi Mezopotamya gelmektedir. Kabul etsek de etmesek de bu insanların gözü bu bölgededir. Biz şimdi kafamızı kuma gömüp, onunla müttefik bir hayat sürmeye devam edersek; eninde sonunda seni de sokacaktır."
Afgan halkı işgale karşı birleşti
Prof. Dr. Baş, bu genel analizin ardından Afganistan ve Irak ile ilgili özel açıklamalarda bulundu. ABD'nin Irak'ta Afganistan kadar zorlanmadığına işaret eden Prof. Dr. Baş, "İşgalciler Afganistan'da halkı o kadar tahrip edemedi. Halkın manevi duyarlılığı ve milli bilinci yerinde kaldı. Afgan halkı bu unsurlarla birbirine bağlandı, sıkı bir birlik oluşturdu. Irak'ta ise böyle olmadı. Etnik grupları birbirinden ayırma propagandası ile dinlerarası diyalog tezgâhı orada önceden tezgâhlandı. Mezhep mensupları ile etnik grupları birbirinden rahatlıkla ayırma imkânı elde ettiler. Buna rağmen, Saddam bunları birleştirecek bir yapı ortaya koyamadı."
Türkiye de potada
Prof. Dr. Baş, sözü Irak ve Afganistan'dan Türkiye'ye getirerek çok önemli tespitlerde bulundu: "Yarınki kaderimiz Irak ve Afganistan'ın yaşadığı kaderden farklı olmayacaktır. Bundan bizi kurtaracak olan milli direncimiz etnik grupların birbirine bağlılığı olacaktır. Sen şimdi etnik grupları birbirinden ayıracak imtiyaz yasalarını ortaya koyacaksın, 'ondan sonra da buraya ABD ya da Avrupa ülkeleri girmesin' diyeceksin. Bunların hepsi lafı güzaftır. Bunun için Türkiye'nin ve Türk milletinin ve siyasi iradesinin aklını başına alıp çok iyi düşünmesi ve ona göre bir yol tanzim edip bu milli beraberliği devam ettirmesi, ecnebilerin kendilerine telkin ettiği düşüncelerden ve davranışlardan vazgeçmesi lazımdır."