AİHM baş belası oldu
Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) 2011 yılında 159 davayla en fazla mahkûm edilen ülkeler sıralamasında ilk sırada yer aldı. Listede Türkiye'yi Rusya ile Ukrayna izliyor
28.01.2012 00:00:00
YENİ MESAJ - İSTANBUL
Türkiye, dönemin Başbakanı Turgut Özal'ın teşebbüsüyle 1987 yılında vatandaşlarına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) bireysel başvuru hakkı verdi. Özal'ın başlıca amacı Avrupa Topluluğu'na tam üyelik için bir ön şartı yerine getirmekti. Aradan geçen 24 yıl boyunca AİHM, özellikle bölücü terör örgütüne ve yandaşlarına ciddi destek verdi ve Türkiye'yi milyonlarca dolar tazminata hükmetti. Türkiye, Avrupa Birliği'ne üye olamadı ama AİHM'nin çok iyi bir müşterisi oldu. Dahası Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni ve buna bağlı olarak AİHM kararlarını Anayasası'ndan üstün görerek, hükmedilen tazminatları tıkı tıkır ödedi.
Türkiye ‘dava'larda lider
AİHM, 2011 yılı bilançosunu açıkladı. Buna göre Mahkeme'nin 2011 yılında en fazla mahkûm ettiği ülkeler arasında Türkiye 159 dava ile başı çekiyor. AİHM Başkanı Nicolas Bratza'nın verdiği bilgilere göre, Türkiye geçen yıl bu davalarda AİHM'nin en az bir maddesini ihlâl etti.
Türkiye'yi 121 mahkûmiyet kararı ile Rusya izliyor. Rusya'nın mahkûm olduğu davalar arasında Çeçenistan'da sivillerin kaçırılması ve öldürülmesine ilişkin davalar bulunuyor. Almanya ise 31 mahkûmiyet kararı ile 47 ülkelik Avrupa Konseyi listesinin ortalarında yer alıyor. AİHM geçen yıl toplamda bin 160 mahkûmiyet kararı verdi.
Mahkeme'nin verilerine göre, insan hakları ihlâllerine ilişkin şikâyetlerde de büyük bir artış söz konusu. Mahkeme Başkanı Nicolas Bratza AİHM'ye geçen yıl 64 bin 500 başvuru yapıldığını belirterek, değerlendirilmeyi bekleyen başvuru sayısının 151 bin 600'e yükseldiğini söyledi. Bratza 47 Avrupa Konseyi ülkesine, insan hakları ihlâllerine karşı ülke içinde mücadele etme uyarısında bulunarak, yaklaşık 30 bin başvurunun temel insan hakları ihlâllerine ilişkin olduğunu vurguladı. AİHM Başkanı, mahkeme üzerindeki yükün hafifletilebilmesi için AİHM'ye şikâyet edilen ülkelerin insan haklarının korunmasına ilişkin eksiklikleri büyük bir hızla gidermesi gerektiğini söyledi.
Türkiye, dönemin Başbakanı Turgut Özal'ın teşebbüsüyle 1987 yılında vatandaşlarına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) bireysel başvuru hakkı verdi. Özal'ın başlıca amacı Avrupa Topluluğu'na tam üyelik için bir ön şartı yerine getirmekti. Aradan geçen 24 yıl boyunca AİHM, özellikle bölücü terör örgütüne ve yandaşlarına ciddi destek verdi ve Türkiye'yi milyonlarca dolar tazminata hükmetti. Türkiye, Avrupa Birliği'ne üye olamadı ama AİHM'nin çok iyi bir müşterisi oldu. Dahası Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni ve buna bağlı olarak AİHM kararlarını Anayasası'ndan üstün görerek, hükmedilen tazminatları tıkı tıkır ödedi.
Türkiye ‘dava'larda lider
AİHM, 2011 yılı bilançosunu açıkladı. Buna göre Mahkeme'nin 2011 yılında en fazla mahkûm ettiği ülkeler arasında Türkiye 159 dava ile başı çekiyor. AİHM Başkanı Nicolas Bratza'nın verdiği bilgilere göre, Türkiye geçen yıl bu davalarda AİHM'nin en az bir maddesini ihlâl etti.
Türkiye'yi 121 mahkûmiyet kararı ile Rusya izliyor. Rusya'nın mahkûm olduğu davalar arasında Çeçenistan'da sivillerin kaçırılması ve öldürülmesine ilişkin davalar bulunuyor. Almanya ise 31 mahkûmiyet kararı ile 47 ülkelik Avrupa Konseyi listesinin ortalarında yer alıyor. AİHM geçen yıl toplamda bin 160 mahkûmiyet kararı verdi.
Mahkeme'nin verilerine göre, insan hakları ihlâllerine ilişkin şikâyetlerde de büyük bir artış söz konusu. Mahkeme Başkanı Nicolas Bratza AİHM'ye geçen yıl 64 bin 500 başvuru yapıldığını belirterek, değerlendirilmeyi bekleyen başvuru sayısının 151 bin 600'e yükseldiğini söyledi. Bratza 47 Avrupa Konseyi ülkesine, insan hakları ihlâllerine karşı ülke içinde mücadele etme uyarısında bulunarak, yaklaşık 30 bin başvurunun temel insan hakları ihlâllerine ilişkin olduğunu vurguladı. AİHM Başkanı, mahkeme üzerindeki yükün hafifletilebilmesi için AİHM'ye şikâyet edilen ülkelerin insan haklarının korunmasına ilişkin eksiklikleri büyük bir hızla gidermesi gerektiğini söyledi.