Rumlar, 1 Ekim'de başlayacağını açıkladıkları sondaj çalışmalarına 10 gün önceden start verdi. Amerikan Noble Energy Şirketi'nin Homer Ferrington adlı platformu, Akdeniz'de petrol ve doğalgaz aramak için yapacağı sondaj çalışmalarına başladı
Rum Yönetimi, 2011 yılının başında ilan ettiği sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi"nde (MEB) yer alan 12. parsellerdeki doğalgaz yataklarıyla ilgili çok ayrıntılı bilgiler içeren bir dosyayı Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'e verdikten sonra Fransa Cumhurbaşkanı'nın desteğini alarak sondaj çalışmasını gündemine aldı. Türkiye'ye yakınlıklarıyla bilinen AB gözlemcileri, bir anlamda Sarkozy ve Hristofyas ile Rum-Fransız yetkililerinin sürekli toplantı yapmalarının meyvelerinin sondaj çalışmasıyla ortaya çıktığının altını çizdiler.
AB destek verirse Rumlar sondaja başlarKonuyla ilgili açıklamalarda bulunan Akdeniz'e kıyısı olan büyük bir AB ülkesinin diplomatı Rumların, Fransa, Almanya hatta İngiltere gibi ülkelerin en az birinden onay almadan doğalgaz sondajı yapmasının mümkün olmadığına dikkati çekti. Söz konusu sondaj çalışmasının çok boyutlu hedefleri olabileceğine işaret eden aynı diplomat, "Türkiye'nin sondaj platformuna saldırı düzenleyerek, AB sürecine ölümcül darbe vurma beklentisi olabilir. Ayrıca Türkiye'nin Güney Kıbrıs'ın AB dönem başkanlığını tanımayacağı açıklamaları da, AB'nin lokomotif ülkelerini çok kızdırdı" diye konuştu.
Rumlar hazırlık yapıyorİsrail basını, İsrail ortaklı Amerikan şirketi Noble'in çalışmalara başladığını yazdı. Globes adlı internet sitesinin haberine göre Noble şirketi, Rumlarla yaptığı anlaşmanın dolmasına 10 gün kala doğalgaz aramaya başladı. Rumlar şirket çalışanlarını sondaj çalışmalarına başlamaları için Limasol'dan helikopterle bölgede kurulan platforma götürdü. Türkiye, Rumların sondaj çalışmalarına başlaması durumunda KKTC ile kıta sahanlığı anlaşması imzalayabileceği uyarısını yapmıştı. Bu arada Avrupa Birliği Komisyonu, Doğu Akdeniz'deki sondaj çalışmalarıyla ilgili olarak Türkiye ve Kıbrıslı Rumlara itidal çağrısı yaptı. AB Komisyonu'nun olağan basın toplantısında AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton adına açıklama yapan bir sözcü, tarafların bunun yerine Kıbrıs sorununun çözümünü hedefleyen müzakerelere odaklanmalarını istedi.
Rum Yönetimi, 2011 yılının başında ilan ettiği sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi"nde (MEB) yer alan 12. parsellerdeki doğalgaz yataklarıyla ilgili çok ayrıntılı bilgiler içeren bir dosyayı Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'e verdikten sonra Fransa Cumhurbaşkanı'nın desteğini alarak sondaj çalışmasını gündemine aldı. Türkiye'ye yakınlıklarıyla bilinen AB gözlemcileri, bir anlamda Sarkozy ve Hristofyas ile Rum-Fransız yetkililerinin sürekli toplantı yapmalarının meyvelerinin sondaj çalışmasıyla ortaya çıktığının altını çizdiler.
AB destek verirse Rumlar sondaja başlarKonuyla ilgili açıklamalarda bulunan Akdeniz'e kıyısı olan büyük bir AB ülkesinin diplomatı Rumların, Fransa, Almanya hatta İngiltere gibi ülkelerin en az birinden onay almadan doğalgaz sondajı yapmasının mümkün olmadığına dikkati çekti. Söz konusu sondaj çalışmasının çok boyutlu hedefleri olabileceğine işaret eden aynı diplomat, "Türkiye'nin sondaj platformuna saldırı düzenleyerek, AB sürecine ölümcül darbe vurma beklentisi olabilir. Ayrıca Türkiye'nin Güney Kıbrıs'ın AB dönem başkanlığını tanımayacağı açıklamaları da, AB'nin lokomotif ülkelerini çok kızdırdı" diye konuştu.
Rumlar hazırlık yapıyorİsrail basını, İsrail ortaklı Amerikan şirketi Noble'in çalışmalara başladığını yazdı. Globes adlı internet sitesinin haberine göre Noble şirketi, Rumlarla yaptığı anlaşmanın dolmasına 10 gün kala doğalgaz aramaya başladı. Rumlar şirket çalışanlarını sondaj çalışmalarına başlamaları için Limasol'dan helikopterle bölgede kurulan platforma götürdü. Türkiye, Rumların sondaj çalışmalarına başlaması durumunda KKTC ile kıta sahanlığı anlaşması imzalayabileceği uyarısını yapmıştı. Bu arada Avrupa Birliği Komisyonu, Doğu Akdeniz'deki sondaj çalışmalarıyla ilgili olarak Türkiye ve Kıbrıslı Rumlara itidal çağrısı yaptı. AB Komisyonu'nun olağan basın toplantısında AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton adına açıklama yapan bir sözcü, tarafların bunun yerine Kıbrıs sorununun çözümünü hedefleyen müzakerelere odaklanmalarını istedi.