Allah, işini güzel yapanı sever
Hz. Peygamberin, Müslümanların estetik duyarlığının gelişmesi için yoğun çaba harcadığını dile getiren Diyanet İşleri Başkanı Görmez, bu estetik anlayışın, sonraki asırlarda çeşitli sanat dalları şeklinde ortaya çıktığını kaydetti
19.05.2012 00:00:00
YENİ MESAJ - ORHAN DEDE
Ayasofya'da sergilenen Hilye-i Şerif sergisinde yer alan eserler hakkında bilgi veren Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, ‘Allah, yaptığı işi, en güzel yapanı sever' hadis-i şerifini hatırlatarak, Hz. Peygamberin, hayatı boyunca Müslümanların estetik duyarlılığını geliştirmek için çaba sarf ettiğini söyledi. İslâm tarihinde peygamberlerin resmini yapma gibi bir gelenek bulunmadığına değinen Başkan Görmez, hilyelerin, Hz. Peygamberin fiziksel ve ahlaki özelliklerini aktarmada büyük önemi olduğunu söyledi.
Peygamber sevgisinin pek çok sanat eserine ilham kaynağı olduğuna işaret eden Başkan Görmez, bu eserlerden birinin de hilyeler olduğunu kaydetti. Ayasofya'da düzenlenen serginin Türkiye'de bir ilk olması bakımından son derece önemli olduğunu vurgulayan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, şöyle konuştu: “Ayasofya'da Müslümanlar dört asır beş asır secde etmişler. Akşemseddin şurada ders vermiş, Molla Gürani şurada ders halkaları kurmuş, burada Fatih Sultan Mehmet mihrapta namaz kılmış. Ve asırlarca müminler secde etmişler, dua etmişler. Dualar dualara karışmış. Müthiş bir tarih.”
Hilyelerin rivayeti Hz. Ali'ye dayanıyor
Hz. Peygamberi anlatan hilyelerin, O'nun yanında yetişen çocuklar tarafından rivayet edildiğini vurgulayan Başkan Görmez, şöyle devam etti: “Hilyedeki rivayetlerin beni en çok etkileyen yönlerinden bir tanesi, Hz. Peygamberin fiziksel özelliklerini anlatan sahabelerin büyük bir kısmının çocuk olması ve çocuk muhayyilesi ile daha sonra hatırladıklarını kaleme almış olmaları. Bizim burada sergilediğimiz hilyelerin büyük bir kısmı, Hazreti Ali'den gelen bir rivayete dayanır. Bir de Hazreti Hatice'nin bir önceki eşinden olan Peygamberin üvey evladı
Hind bin Ebi Halidiye'den gelen bir rivayet var. Bu, bir taraftan da bize, Peygamberimizin çocuklarla olan dostluğunu ve arkadaşlığını gösteriyor. Hz. Peygamber, onlarla o kadar güzel bir ilişki kurmuş ki onların muhayyilesinde, onların zihninde Peygamberin bütün vücudunun ve yüzünün güzelliği, ahlaki bütün güzellikleri gerçekten kalıcı olmuş. Ve onlar da bunları bize rivayet etmişler. Sonra da bu rivayetler önce kitaplara, kitaplardan da levhalara ve oradan da birer sanat eserine dönüşerek günümüze kadar gelmişler.”