Meclis'teki tüm partilerin üzerinde uzlaştığı Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısına göre mahkemelerde Allah ve namusum üzerine değil, namus ve şerefim üzerine diye yemin edilecek
TBMM'de grubu bulunan siyasi partilerin Ocak ayında yasalaşması konusunda uzlaşmaya vardığı tasarılar arasında yer alan ve yaklaşık 1,5 yıl önce TBMM Adalet Komisyonunda kabul edilen Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısı önemli düzenlemeler içeriyor. Tasarının getirdiği düzenlemelere göre mahkemelerde edilen yeminlerden 'Allah' ibaresi çıkarılıyor. Tasarı yasalaştığı takdirde mahkemelerde yemin edecek kişiye, "Size sorulan sorular hakkında gerçeğe uygun cevap vereceğinize ve hiçbir şey saklamayacağınıza namusunuz, şerefiniz ve kutsal saydığınız bütün inanç ve değerler üzerine yemin eder misiniz? diye sorulacak. Mevcut düzenlemeye göre, "Allahım ve namusum üzerine yemin ediyorum" diye yemin eden kişi de "Bana sorulan sorular hakkında gerçeğe uygun cevap vereceğime ve hiçbir şey saklamayacağıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum" diyecek. Hakim, tanığa, "Tanık sıfatıyla sorulacak sorulara vereceğiniz cevapların gerçeğe aykırı olmayacağına ve bilginizden hiçbir şey saklamayacağınıza, namusunuz ve kutsal saydığınız bütün inanç ve değerler üzerine yemin ediyor musunuz?" diye soracak. Mevcut düzenlemeye göre, "Allahım ve namusum üzerine yemin ediyorum" diyen tanık da "Sorulacak sorulara, hiçbir şey saklamadan doğru cevap vereceğime namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerler üzerine yemin ediyorum" şeklinde yemin edecek.
Hakim reddedilebilecek
Tasarının öngördüğü bir başka değişikliğe göre hakimin tarafsızlığı konusunda şüpheyi gerektiren önemli bir nedenin bulunması halinde, taraflardan biri hakimi reddedebilecek, hakim de davadan çekilebilecek. Hakimin davada, iki taraftan birine öğüt vermesi ya da yol göstermesi, dava hakkında görüşünü açıklaması, davacı ve davalı ile aralarında düşmanlık olması durumunda, reddi hakim talebinde bulunulabilecek.
Hakimlere karşı dava açılamayacak
Hakimlerin yargılama faaliyetinden dolayı devlet aleyhine tazminat davası açılabilecek.Kayırma, taraf tutma veya taraflardan birine olan kin veya düşmanlık, sağlanan veya vaat edilen bir menfaat sebebiyle, farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması, duruşma tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmesi, duruşma tutanakları ile hüküm veya kararların değiştirilmesi, hakkın yerine getirilmesinden kaçınılması durumlarında tazminat davası yoluna gidilebilecek. Tazminat davasının açılması, hakime karşı bir ceza soruşturmasının yapılması ya da mahkumiyet şartına bağlanmayacak.
Devlet hakime dava açacak
Devlet ödediği tazminatı, sorumlu hakime ödeme tarihinden itibaren bir yıl içinde rücu edecek. Hakimlerin kusurlu davranışları nedeniyle devlet aleyhine açılan tazminat davaları ile devlet tarafından hakime karşı açılacak rücu davaları Yargıtayda görülecek. Hakim hakkında açılacak dava esastan reddedilirse davacı, 500 TL'den 5 bin TL'ye kadar disiplin para cezasına mahkum edilecek. Avukat, duruşma sırasında uygun olmayan tutum ve davranışta bulunursa, hakim tarafından uyarılacak; avukat uyarıya uymaz ve fiil disiplin suçu veya adli suç teşkil eder nitelikte görülürse olay, duruşma salonunda bulunan kişilerin kimlik bilgileri ve adresleri yazılarak tutanağa geçirilecek ve duruşma ertelenecek.
TBMM'de grubu bulunan siyasi partilerin Ocak ayında yasalaşması konusunda uzlaşmaya vardığı tasarılar arasında yer alan ve yaklaşık 1,5 yıl önce TBMM Adalet Komisyonunda kabul edilen Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısı önemli düzenlemeler içeriyor. Tasarının getirdiği düzenlemelere göre mahkemelerde edilen yeminlerden 'Allah' ibaresi çıkarılıyor. Tasarı yasalaştığı takdirde mahkemelerde yemin edecek kişiye, "Size sorulan sorular hakkında gerçeğe uygun cevap vereceğinize ve hiçbir şey saklamayacağınıza namusunuz, şerefiniz ve kutsal saydığınız bütün inanç ve değerler üzerine yemin eder misiniz? diye sorulacak. Mevcut düzenlemeye göre, "Allahım ve namusum üzerine yemin ediyorum" diye yemin eden kişi de "Bana sorulan sorular hakkında gerçeğe uygun cevap vereceğime ve hiçbir şey saklamayacağıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum" diyecek. Hakim, tanığa, "Tanık sıfatıyla sorulacak sorulara vereceğiniz cevapların gerçeğe aykırı olmayacağına ve bilginizden hiçbir şey saklamayacağınıza, namusunuz ve kutsal saydığınız bütün inanç ve değerler üzerine yemin ediyor musunuz?" diye soracak. Mevcut düzenlemeye göre, "Allahım ve namusum üzerine yemin ediyorum" diyen tanık da "Sorulacak sorulara, hiçbir şey saklamadan doğru cevap vereceğime namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerler üzerine yemin ediyorum" şeklinde yemin edecek.
Hakim reddedilebilecek
Tasarının öngördüğü bir başka değişikliğe göre hakimin tarafsızlığı konusunda şüpheyi gerektiren önemli bir nedenin bulunması halinde, taraflardan biri hakimi reddedebilecek, hakim de davadan çekilebilecek. Hakimin davada, iki taraftan birine öğüt vermesi ya da yol göstermesi, dava hakkında görüşünü açıklaması, davacı ve davalı ile aralarında düşmanlık olması durumunda, reddi hakim talebinde bulunulabilecek.
Hakimlere karşı dava açılamayacak
Hakimlerin yargılama faaliyetinden dolayı devlet aleyhine tazminat davası açılabilecek.Kayırma, taraf tutma veya taraflardan birine olan kin veya düşmanlık, sağlanan veya vaat edilen bir menfaat sebebiyle, farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması, duruşma tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmesi, duruşma tutanakları ile hüküm veya kararların değiştirilmesi, hakkın yerine getirilmesinden kaçınılması durumlarında tazminat davası yoluna gidilebilecek. Tazminat davasının açılması, hakime karşı bir ceza soruşturmasının yapılması ya da mahkumiyet şartına bağlanmayacak.
Devlet hakime dava açacak
Devlet ödediği tazminatı, sorumlu hakime ödeme tarihinden itibaren bir yıl içinde rücu edecek. Hakimlerin kusurlu davranışları nedeniyle devlet aleyhine açılan tazminat davaları ile devlet tarafından hakime karşı açılacak rücu davaları Yargıtayda görülecek. Hakim hakkında açılacak dava esastan reddedilirse davacı, 500 TL'den 5 bin TL'ye kadar disiplin para cezasına mahkum edilecek. Avukat, duruşma sırasında uygun olmayan tutum ve davranışta bulunursa, hakim tarafından uyarılacak; avukat uyarıya uymaz ve fiil disiplin suçu veya adli suç teşkil eder nitelikte görülürse olay, duruşma salonunda bulunan kişilerin kimlik bilgileri ve adresleri yazılarak tutanağa geçirilecek ve duruşma ertelenecek.