Geçen 4 yılda dolar bazında yatırımcısına yüzde 100'e yakın kazandıran altın, son 3 ay içinde de yüzde 20 artış gösterdi Altın yatırımcısı dört köşe... Geçen 4 yılda dolar bazında yatırımcısına yüzde 100'e yakın kazandıran altın fiyatları son 3 ay içinde de yüzde 20 oranında artış gösterdi. İstanbul Değerli Maden ve Mücevherat İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı ve Atasay Kuyumculuk Üst Yöneticisi (CEO) Cihan Kamer, son 4 yılda dolar bazında yatırımcısına yüzde 100'e yakın kazandıran altının fiyatının son 3 ay içinde yüzde 20 oranında arttığı bildirildi. Kamer, altının son yıllarda yatırımcısına büyük oranlarda getiri sağladığını, altının geleneksel olarak belirsizlik ve olumsuzluklara karşı korunma aracı olduğunu belirtti.Altının son 4 yılda yüzde 100'e yakın değer kazanmasını, 11 Eylül saldırılarıyla başlayan yeni dünya düzeni, ABD'nin kapatılamayan dev bütçe açığı ve bozulan ekonomisi, altın çıkaran madenlerin dünyada artan altın tüketimini karşılayamamasına bağlayan Kamer, şöyle devam etti: "Bu temel nedenlerin yanına son dönemlerdeki ABD kasırgaları, petrol fiyatlarındaki artış, dev nüfuslu güney Asya ülkelerindeki tüketim artışı, kuş gribinin uzun vadede neden olabileceği olumsuzluklara bağlı tedirginlik ve uluslararası fonların yoğun alımı gibi kimi kısa kimi orta vadeli etkenlerin de birleşmesiyle altının fiyatı sadece son 3 ayda yüzde 20 artı." Kamer, altın piyasası analistlerinin, fiyatların kısa ve orta vadeli ara iniş ve düzelmelerle birlikte, uzun vadede daha da yükseleceği beklentisinde olduklarını, çıkışın asgari 5 yıl daha süreceğinin tahmin edildiğini anlattı.Belirsizlik sıkıntı oluşturuyor Altına talep ile fiyatlardaki belirsizliğin sektörün kapasitesi açısından sorun yaratabileceğine dikkati çeken Kamer, şöyle konuştu: "Belirsizlik durumu sektörün üretim planlamasında belirli sıkıntılar yaratmaktadır. Özellikle ihracat için düşünüldüğünde fiyat belirsizliği talep dengesizliklerini de beraberinde getiriyor ve üretim planlamasını etkiliyor. Ancak, bu durumu (çok vahim) şeklinde anlamak doğru değil, sadece bir belirsizlik hakim ve bu arzu ettiğimiz planlamanın yapılmasını güçleştiriyor. Bunun doğal sonucu olarak firmalar, üretiminin ne kadarını iç ne kadarını da dış piyasada değerlendireceğinin ya da buna gerek olup olmadığını tespitte güçlük çekiyorlar."