AB Komisyonu raporuna göre, PKK, kaçak Amerikan sigaralarını pazarlayarak büyük para kazanıyor. Komisyon, bu şekilde Amerikalıların terörü ve teröristleri beslediklerini vurguluyor
Avrupa Birliği raporuna göre, 1990'lı yılların başından beri devam eden sigara kaçakçılığı çerçevesinde, Amerikan sigaraları önce İspanya'nın Valensiya limanına ulaşıyor. Buradan gemilerle Kıbrıs Rum Kesimi'ne aktarılan kaçak sigaraların marka ve miktarları da yapılan araştırmalarla belirlendi. Kıbrıs'ta markaları üzerinde bazı değişiklikler yapılan sigaraların yarısının daha sonra, Türkiye'nin Mersin limanına aktarıldığı, bir kısmının ise Beyrut'a gönderildiği ileri sürülüyor. Operasyonların Cenevre ve Kıbrıs'tan yönetildiği belirtilen rapora göre, belgelerde, sigaraların bulunduğu konteynerlerin son teslim yeri Rusya olarak gösteriliyor ve yol boyunca hiç bir vergi ödenmiyor.
Konteynerler kayboluyorAB raporuna göre, Mersin'den Türk-İran sınırına getirilen konteynerler, bu aşamada "kayboluyor.''
Raporda adı geçen ve AB tarafından görevlendirildiği tahmin edilen bir Türk güvenlik uzmanının araştırmalarına ve yeminli ifadelerine göre, sigaralar Habur kapısından kamyonlarla Irak'a giriyor. Bunların büyük çoğunluğu Winston ve Philip Morris markalarını taşıyor.
AB uzmanlarının "sundukları kanıtlar'', kaçak sigaraların, İran ve Irak sınırında, terör örgütü PKK kontroluna geçtiğini, sınırları bu örgüt yoluyla aştığını gösteriyor. AB, PKK'nın ABD tarafından "terör örgütü'' olarak tanındığını ve nitelendirildiğini, bu örgütün Avrupa'da da çok sayıda terör eylemi yaptığını da özellikle vurguluyor. AB, söz konusu kaçakçılığın, Saddam Hüseyin rejimini de beslediğini, Saddam Hüseyin'in oğlu Uday'ın, Irak'taki sigara kaçakçılığı şebekesini tamamen kontrol altında tuttuğunu savunuyor. AB Komisyonu, ABD'nin 11 Eylül sonrası uygulamaya soktuğu terörizme karşı mücadele yasası ile bazı ABD şirketlerinin tavrının tamamen tezat oluşturduğunu belirtiyor.
Komisyon, "terör örgütlerini besleyen kaçakçı şirketlerin peşini bırakmayacağını, adli ve polisiye girişimlerin süreceğini'' bildirdi.
AB, ABD'li sigara şirketlerine savaş açtıAB Komisyonu'nun bütçeden sorumlu üyesi Michaele Schreyer, bir süre önce, Amerikan sigara üretim şirketlerinden "Philip Morris'' ve "RJ Reynolds'' hakkında soruşturma açıldığını açıklamıştı. Komisyon, daha sonra, söz konusu iki şirketi, uluslararası düzeyde kaçakçılık yaptıkları ve vergi ödemedikleri gerekçesiyle ABD'de mahkemeye verdi.
New York Mahkemesi, AB'nin bu başvurusunu, geçen 19 Şubat'ta, yabancı bir ülkenin, "ödenmeyen vergiler olduğu'' gerekçesiyle ABD'de dava açamayacağını bildirerek, reddetti.
AB'nin, Amerikan mahkemelerine sunduğu rapor ve belgeler, adı geçen Amerikan şirketlerinin, kaçakçılık yoluyla "terör şebekesi PKK'nın kasalarını beslediklerini'' gösteriyor. AB, "11 Eylül'den beri terörizme karşı mücadelede daha somut bir işbirliği isteyen ABD'nin, sık sık, Batı Avrupa ülkelerini, terör örgütlerini himaye ile suçladığını'' hatırlatıyor ve özetle şu ifadelere yer veriyor: "Oysa ABD'nin bazı çok uluslu şirketleri, yeni terörizme karşı mücadele yasasını hiçe sayarak, PKK gibi terör örgütlenin kasasını besliyor, Irak'a yönelik ambargoyu da ihlal ediyorlar.''
Avrupa Birliği raporuna göre, 1990'lı yılların başından beri devam eden sigara kaçakçılığı çerçevesinde, Amerikan sigaraları önce İspanya'nın Valensiya limanına ulaşıyor. Buradan gemilerle Kıbrıs Rum Kesimi'ne aktarılan kaçak sigaraların marka ve miktarları da yapılan araştırmalarla belirlendi. Kıbrıs'ta markaları üzerinde bazı değişiklikler yapılan sigaraların yarısının daha sonra, Türkiye'nin Mersin limanına aktarıldığı, bir kısmının ise Beyrut'a gönderildiği ileri sürülüyor. Operasyonların Cenevre ve Kıbrıs'tan yönetildiği belirtilen rapora göre, belgelerde, sigaraların bulunduğu konteynerlerin son teslim yeri Rusya olarak gösteriliyor ve yol boyunca hiç bir vergi ödenmiyor.
Konteynerler kayboluyorAB raporuna göre, Mersin'den Türk-İran sınırına getirilen konteynerler, bu aşamada "kayboluyor.''
Raporda adı geçen ve AB tarafından görevlendirildiği tahmin edilen bir Türk güvenlik uzmanının araştırmalarına ve yeminli ifadelerine göre, sigaralar Habur kapısından kamyonlarla Irak'a giriyor. Bunların büyük çoğunluğu Winston ve Philip Morris markalarını taşıyor.
AB uzmanlarının "sundukları kanıtlar'', kaçak sigaraların, İran ve Irak sınırında, terör örgütü PKK kontroluna geçtiğini, sınırları bu örgüt yoluyla aştığını gösteriyor. AB, PKK'nın ABD tarafından "terör örgütü'' olarak tanındığını ve nitelendirildiğini, bu örgütün Avrupa'da da çok sayıda terör eylemi yaptığını da özellikle vurguluyor. AB, söz konusu kaçakçılığın, Saddam Hüseyin rejimini de beslediğini, Saddam Hüseyin'in oğlu Uday'ın, Irak'taki sigara kaçakçılığı şebekesini tamamen kontrol altında tuttuğunu savunuyor. AB Komisyonu, ABD'nin 11 Eylül sonrası uygulamaya soktuğu terörizme karşı mücadele yasası ile bazı ABD şirketlerinin tavrının tamamen tezat oluşturduğunu belirtiyor.
Komisyon, "terör örgütlerini besleyen kaçakçı şirketlerin peşini bırakmayacağını, adli ve polisiye girişimlerin süreceğini'' bildirdi.
AB, ABD'li sigara şirketlerine savaş açtıAB Komisyonu'nun bütçeden sorumlu üyesi Michaele Schreyer, bir süre önce, Amerikan sigara üretim şirketlerinden "Philip Morris'' ve "RJ Reynolds'' hakkında soruşturma açıldığını açıklamıştı. Komisyon, daha sonra, söz konusu iki şirketi, uluslararası düzeyde kaçakçılık yaptıkları ve vergi ödemedikleri gerekçesiyle ABD'de mahkemeye verdi.
New York Mahkemesi, AB'nin bu başvurusunu, geçen 19 Şubat'ta, yabancı bir ülkenin, "ödenmeyen vergiler olduğu'' gerekçesiyle ABD'de dava açamayacağını bildirerek, reddetti.
AB'nin, Amerikan mahkemelerine sunduğu rapor ve belgeler, adı geçen Amerikan şirketlerinin, kaçakçılık yoluyla "terör şebekesi PKK'nın kasalarını beslediklerini'' gösteriyor. AB, "11 Eylül'den beri terörizme karşı mücadelede daha somut bir işbirliği isteyen ABD'nin, sık sık, Batı Avrupa ülkelerini, terör örgütlerini himaye ile suçladığını'' hatırlatıyor ve özetle şu ifadelere yer veriyor: "Oysa ABD'nin bazı çok uluslu şirketleri, yeni terörizme karşı mücadele yasasını hiçe sayarak, PKK gibi terör örgütlenin kasasını besliyor, Irak'a yönelik ambargoyu da ihlal ediyorlar.''