11 Eylül'ün yol açtığı siyasi sonuçların Avrupa'da ibrenin sağa dönmesine neden olması, 22 Eylül'de Almanya'da yapılacak seçimleri daha da önemli hale getirdi. Özellikle de Türkiye açısından. Almanya'daki seçimlerden işbaşındaki Sosyal Demokratlar galip çıkarsa, Türkiye Avrupa Birliği üyeliği için Aralık ayında yapılacak Kopenhag'daki zirveden müzakere tarihi koparmayı umut ediyor.
22 Eylül'de Almanya'da ve 3 Kasım'da Türkiye'de yapılacak iki genel seçim sonrası ortaya çıkacak dengeler, her iki ülkeyi de yakından ilgilendiriyor. Çeşitli ihtimallerle hesaplanan seçim sonuçları, Türkiye tarafından Avrupa Birliği rotasını belirleyeceğinden dikkatle izleniyor.
Yeni aday StoiberAncak şimdi Sosyal Demokrat Parti'nin başbakan adayı ve Başbakan Gerhard Schröder'in yeni bir rakibi var, Hristiyan Birlik Partileri'nin başbakan adayı Edmund Stoiber. Ve eski Başbakan Helmut Kohl kadar Türkiye'nin AB üyeliğine karşı. Stoiber, ekonomik durgunluk, işsizlik ve göçle birlikte Türkiye'nin AB ilişkileri konusundaki fikirlerini de seçim malzemesi yapıyor. İşsizliğin nedenini göçmenlere bağlayan Stoiber, Türkiye'nin AB adaylığının da Almanya'ya yönelik göçün artmasına neden olacağını savunuyor. Sosyal Demokratlar SPD'nin ise Türkler'e yönelik üç söylemi var: Doğum yeri prensibine göre vatandaşlığı esas alan ve 1 Ocak 2000'de yürürlüğe giren yeni Vatandaşlık Yasası, Türkiye'nin AB'ye adaylığı konusunda oynadığı rol ve Göç Yasası. Schröder'in iktidara gelmesi durumunda, üç alternatif gündeme geliyor. Ya Yeşiller'le koalisyona devam edecek, ya Yeşiller ve Demokratik Sosyalizm Partisi'yle üçlü bir koalisyon kuracak.
Vizenin kaldırılması vaadi ciddiye alınmadıPartiler bir taraftan da Alman vatandaşı 500 bin Türk asıllı seçmenin de oyları için de yarış halinde. Seçim listesine alınan Türk asıllı milletvekili adaylarıyla oy toplamaya çalışan partiler, çeşitli vaadlerde bulunuyor. Hatta, Almanya'ya turist olarak gelmek isteyen Türkler'e vize uygulamasının kaldırılmasına varana dek. Bavyera İçişleri Bakanı Günter Beckstein'ın bu vaadi, inandırıcı bulunmamakla birlikte, ciddiye de alınmadı.
22 Eylül'de Almanya'da ve 3 Kasım'da Türkiye'de yapılacak iki genel seçim sonrası ortaya çıkacak dengeler, her iki ülkeyi de yakından ilgilendiriyor. Çeşitli ihtimallerle hesaplanan seçim sonuçları, Türkiye tarafından Avrupa Birliği rotasını belirleyeceğinden dikkatle izleniyor.
Yeni aday StoiberAncak şimdi Sosyal Demokrat Parti'nin başbakan adayı ve Başbakan Gerhard Schröder'in yeni bir rakibi var, Hristiyan Birlik Partileri'nin başbakan adayı Edmund Stoiber. Ve eski Başbakan Helmut Kohl kadar Türkiye'nin AB üyeliğine karşı. Stoiber, ekonomik durgunluk, işsizlik ve göçle birlikte Türkiye'nin AB ilişkileri konusundaki fikirlerini de seçim malzemesi yapıyor. İşsizliğin nedenini göçmenlere bağlayan Stoiber, Türkiye'nin AB adaylığının da Almanya'ya yönelik göçün artmasına neden olacağını savunuyor. Sosyal Demokratlar SPD'nin ise Türkler'e yönelik üç söylemi var: Doğum yeri prensibine göre vatandaşlığı esas alan ve 1 Ocak 2000'de yürürlüğe giren yeni Vatandaşlık Yasası, Türkiye'nin AB'ye adaylığı konusunda oynadığı rol ve Göç Yasası. Schröder'in iktidara gelmesi durumunda, üç alternatif gündeme geliyor. Ya Yeşiller'le koalisyona devam edecek, ya Yeşiller ve Demokratik Sosyalizm Partisi'yle üçlü bir koalisyon kuracak.
Vizenin kaldırılması vaadi ciddiye alınmadıPartiler bir taraftan da Alman vatandaşı 500 bin Türk asıllı seçmenin de oyları için de yarış halinde. Seçim listesine alınan Türk asıllı milletvekili adaylarıyla oy toplamaya çalışan partiler, çeşitli vaadlerde bulunuyor. Hatta, Almanya'ya turist olarak gelmek isteyen Türkler'e vize uygulamasının kaldırılmasına varana dek. Bavyera İçişleri Bakanı Günter Beckstein'ın bu vaadi, inandırıcı bulunmamakla birlikte, ciddiye de alınmadı.