logo
19 NİSAN 2024

Arıcılar yaşam savaşı veriyor

Dört mevsim arıcılığın yapılabildiği nadir ülkelerden biri olan Türkiye'de maalesef arıcılar hayatta kalma mücadelesi veriyor
02.09.2013 00:00:00
KADİR KILIÇ / AYDIN / ANALİZÜlkemiz, bal arıcılığı açısından neredeyse dünyanın en uygun yeridir. Anadolu dünyanın en çok arı ırkının bulunduğu yerdir. Bölgemiz ve ilimiz arıcılığın beşiğidir. 4 mevsim yaşanmakta, çok fazla bitki çeşitliliğine sahip, Mart-Aralık ayları arasında arıcılık faaliyetleri yapılarak gelir elde edilebilecek nadir yerlerdendir. Konumuz arıcılığı meslek edinmiş, onu iş, aş, ekmek kapısı olarak görenlerledir. Bu uğraşta en çok öz verili kişi arıcıdır. Emek veren, çile çeken, risk alan, dağda taşta, kışta kıyamette yağmur çamur demeden yatan, üreten ve ürettiğinin 1'ini kendi alıp 25-30 katını sana, bana, ona kısacası milli ekonomiye veren gönlü bol çilekeşlerin sorunudur. Dediğim gibi arıcı 1 alır 30 verir ama yine de devletin jandarmasına, bekçisine, polisine, muhtarına, belediye başkanına, kaymakamına, valisine, bakanına, başbakanına yaranamaz. Tabi bu saydıklarımız içinde zaman zaman arı ve arıcı dostu kişi, kurum ve kuruluşlar da vardır sözümüz onlara değil. Ama maalesef geneli sıkıntılı... Yani burada kastımız bürokrasi ve mevzuat karmaşıklığıdır. Bir örneğini verecek olursak; Mera kanunumuz var. Amaç meraları güçlü kılmak, hayvancılığı geliştirmek... Mera kanunu çıkarken ot yiyen hayvanlar kastedilmiş. Arı yer almamış. Hâlbuki mera için yağmur kadar, toprak kadar arı da önemli. Oradaki ot ve bitkilerin devamlılığı için arılar şart. Hayvan zabıta kanununa göre arı hayvan, mera kanununa göre başka bir şey. Yani mera kanununa göre arıları meralara koymazsınız.  Allah'tan bunu bilen insan sayısı az ve Anadolu'da şikâyet olmuyor. Diğer türlü olsa arıcı yandı. Bir de başka ülkeler bu mevzuatı bilmiyor. Böyle bir şansımız da var. Bilseler ülkemizle alay ederler ve komik duruma düşeriz.  Arıcılardan köle olmaları isteniyorDemiştik ya arıcı iş, aş, ekmek peşinde diye. Yani bu faaliyeti yaparken 30'da 1'ini alıyor diye. İşte asıl sorunlar burada başlıyor. Maalesef bu kadar fedakârlıkta bulunan arı ve arıcılara 30'da 1 de çok görülüyor. Artık arıcılarımıza deniliyor ki çalış, üret, terle ama köle ol. Borç harç karnını doyur, çocuğunu okutma, adam gibi yaşa verdiğimizle yetin. Senin kaderin bu!Peki, bunu kim diyor;1) Hileli ürün çıkaranlar2) Arıcılık sektöründe tekel oluşturanlar3) Kaçak bal ticareti yapanlar4) Kapitalistler5) İçi boş ya da işlevini yerine getirmeyen arıcı birlikleri, üniversiteler, ziraat odaları, tüketici dernekleri, yazılı ve görsel basın6) Tüm bunlara göz yuman ve gerekli tedbirleri almayıp, düzenlemeyi yapmayan hükümet olan siyasiler.Avrupa Birliği'nin amacı arıcılarımızı yok etmek Ancak bence işin can alıcı kısmı ve geleceği nokta daha vahim! Şöyle ki; Biz ülke olarak yıllardır Avrupa Birliğine girmeye çalışıyoruz. Adamlar diyor ki bize; Tarım ve hayvancılıkta çalışan nüfusunuz 40 milyon bunu 10 milyona düşürün sizinle konuşalım. Mantık ve gidilmeye çalışılan yol bu olunca sistem daha iyi anlaşılıyor. Adına serbest piyasa ekonomisi deniliyor kamuoyunda. Oysaki sistemde tekel ekonomisi işliyor. Yani 100 bin arıcı 25 bin arıcıya düşene kadar sistem böyle çalışacak. Altta kalanın canı çıksın mantığı. Bu mantık hayvancılığımızın her alanını bitirmiş ve kendi yağıyla, tuzuyla geçinenleri işsiz bırakmıştır. Bu mantık ülkemiz için gıdada ve tarımsal bitkisel üretimde bir felakettir, intihardır. Tedbir alınmazsa gelecekte birçok gıdamızı kapitalist, emperyalist ülkelerden ithal etmek zorunda kalacağız. Ülkemizin en fazla alışveriş yapılan marketleri artık bizim değildir. Uluslararası global sermayenin eline geçmiştir. O ülkeler ise yıllardır insan gıdasıyla ilgili her türlü üretimi desteklemiş ve güçlendirmiştir. Üreten, gıda da kendi kendine yeten Türkiye ise yıllar sonra tüketen Türkiye olacaktır. Çünkü başta arıcılık olmak üzere her türlü tarım ve hayvancılıkta üretim yapan insanlar çaresiz bırakılmıştır. Doğal seleksiyon değil tekelci seleksiyon uygulanmakta ve vatandaşın gözüne baka baka yalan söylenmektedir. Serbest piyasa ekonomisi diye diye samanda serbest piyasa ekonomisini gördük. 2012 yılında samanın kilosu 1 liraya çıkmış hatta geçmiştir. Şu anda da 30 kuruşa düşmüştür. Çünkü saman ticareti vatandaşın kendi arasındaki bir ticarettir. Hiçbir holding ve global sermaye tekelinde değildir. Alan üretici, satan üretici ve yerli tüccardır. İnşallah tekeller, global sermaye ya da bankalar samana da el atmazlar. Bu vesileyle başta arıcılarımız olmak üzere bütün üreticilerimiz, tüketicilerimiz oturup elini başına koyup oynanan bu oyunları irdelemeye çalışmalıdır. Tüm arıcı meslektaşlarımın 2013 çam balı sezonunun bol hâsılatlı ve bereketli geçmesini temenni ederim.
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı

İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan'ın İliç ilçesinde maden sahasında meydana gelen heyelanda toprak altında kalan 9 işçiden birinin daha naaşına ulaşıldığını bildirdi

19.04.2024 12:15:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:19:14
AA
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Bayraktar, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, maden sahasındaki arama çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.

Kazanın gerçekleştiği 13 Şubat'tan bu yana arama çalışmalarının aralıksız devam ettiğini anımsatan Bayraktar, "Erzincan İliç'te maden sahasında meydana gelen heyelanda ilk günden bu yana aralıksız olarak devam eden arama çalışmaları neticesinde bu sabah bir işçi kardeşimize daha ulaştık. Kardeşimize Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Tüm canlarımıza ulaşana kadar yoğun çalışmalarımıza devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bayraktar, 5 Nisan'da da İliç'te maden ocağında toprak altında kalan bir işçinin naaşına ulaşıldığını bildirmişti.

Cenaze Adnan Keklik'e ait

Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, AA muhabirine, Sabırlı Deresi bölgesinde ulaşılan cenazenin Adnan Keklik'e ait olduğunu belirterek, aileye başsağlığı diledi.

Aydoğdu, bölgedeki çalışmaların aralıksız sürdüğünü ifade etti.

Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kaymasında 9 kişi kaybolmuş ve 5 Nisan'da işçilerden Uğur Yıldız'ın cenazesine ulaşılmıştı. 

5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde geçtiğimiz gün etkili olan depremlerde 338 konut hasar gördü.
19.04.2024 10:50:00
İhlas Haber Ajansı
5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü
5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü
Tokat'ın Sulusaray ilçesinde en şiddetlisi 5.6 büyüklükteki depremler Tokat'ta 3, Yozgat'ta da 3 ilçede hasara neden oldu.

Hasar tespit çalışmaları sürerken şuana kadar yapılan tespitlere göre 338 konut, 99 ahır ve 12 cami ve 1 fırında hasar oluştu.

Panikle kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı.

Yozgat ve Tokat'ta hasar tespit çalışmalarının akşam saatlerinde tamamlanması bekleniyor.

Terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna 29 yıl sonra kendisi oturdu

Tunceli'nin Nazımiye ilçesinde 29 yıl önce terör örgütü PKK tarafından şehit edilen dönemin Belediye Başkanı Kemal Tekin'in oğlu Ali Emrah Tekin, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde belediye başkanı seçildi. Tekin, babasının ilkeleri doğrultusunda Nazımiye halkına hizmet etmenin birinci amaçları olduğunu söyledi.
19.04.2024 10:02:00 / Güncelleme: 19.04.2024 10:17:27
İhlas Haber Ajansı
Terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna 29 yıl sonra kendisi oturdu
Terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna 29 yıl sonra kendisi oturdu
Tunceli'nin Nazımiye ilçesinde 3 dönem belediye başkanlığı yapan Kemal Tekin, 7 Nisan 1995'te ilçedeki evinde terör örgütü PKK mensuplarının saldırısı sonucu şehit edilmişti.



Aradan geçen 29 yılın ardından oğlu Ali Emrah Tekin, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde tüm rakiplerini geçerek CHP'den Nazımiye Belediye Başkanı seçildi.

Mazbatasını alarak göreve başlayan 41 yaşındaki Ali Emrah Tekin, son seçimlerde Nazımiyelilerin büyük çoğunluğunun kendisini tercih etmesinden mutluluk duyduğunu belirterek, 'Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Tabi bu seçimlerin bizim açımızdan şöyle özel bir durumu var. Bir seçim olmasının ötesinde benim ve ailem için farklı bir anlam ifade ediyordu. Şöyle ki 29 yıl önce maalesef terör saldırısı sonucu yine Nazımiye Belediye Başkanlığı görevini yürüten babam şehit edilmişti. Dolaysıyla Nazımiyeli hemşehrilerimiz aradan geçen 29 yıla rağmen tekrar bu anlamda bizi destekleyerek yaşanan bu olaya verdikleri tepkiyi göstermiş oldular. Duygusal anlamda da bizim için önemli bir durumdu' dedi.



''29 yıl sonra bayrağı teslim aldık''

Babasından devraldığı görevi layıkıyla yürütmenin gayreti içinde olacağını belirten Tekin, 'Babam iyi bir insandı. Her zaman hemşehrilerinin iyiliği, güzelliği anlamında çalışmalar yürüttü. Dolasıyla biz 29 yıl sonra bu bayrağı teslim alarak aynı şekilde, babamın tavsiye verdiği şekilde bu yetkiyi hemşehrilerimizin yararına olacak şekilde kullanmaya devam edeceğiz' diye konuştu.



İlçenin küçük ve kısıtlı imkanlara sahip olduğuna vurgu yapan Başkan Tekin, 'Bugüne kadar bu kısıtlı kaynakların sebep olduğu borçlanma da söz konusu. Bunların bir şekilde çözülmesi için aday olduk. Bunların hepsinin aşılarak Nazımiyeli hemşehrilerimize daha kaliteli hizmet sunmak adına adaydık adaylığımız başkanlığa dönüştü. Dolayısıyla bütün enerjimizi bundan sonra bu anlamda harcamış olacağız. Hem kaymakamlığımız hem valiliğimizden destek alacağız inşallah. Onun dışında Cumhuriyet Halk Partili belediyelerden halkçı belediyecilik anlayışı doğrultusunda destek almayı bekliyoruz, umuyoruz. İlçemiz için iki kıymetli değerimiz var. Biri rahmetli Kamer Genç biri de bir önceki genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu. Bu iki değeri var etmiş bir ilçeyiz. Genel başkanımız Özgür Özel'in de desteğiyle ilçemizi yeniden yaşanabilir, tersine göçü sağlayabilecek bir duruma getirmek istiyoruz. Bu anlamda partimizin büyük katkı sunacağını biliyoruz. Onun özgüveni içerisindeyiz' şeklinde konuştu.

Kaçak kazı ihbarına giden ekipler yere gömülü mühimmat buldu

Van'ın İpekyolu ilçesi kırsalında define avcılarının kazı yaptığı ihbarı üzerine olay yerine giden jandarma ve emniyet personeli, yere gömülü vaziyette mühimmat ele geçirdi.
19.04.2024 09:41:00
İhlas Haber Ajansı
Kaçak kazı ihbarına giden ekipler yere gömülü mühimmat buldu
Kaçak kazı ihbarına giden ekipler yere gömülü mühimmat buldu
Edinilen bilgiye göre olay, İpekyolu ilçesine bağlı Kevenli Mahallesi kırsalında dün sabah saatlerinde gerçekleşti.

Kırsal alanda kazı yapan define avcılarının ihbarı vatandaşlar tarafından jandarma ekiplerine bildirildi.

Erek Dağı eteklerindeki alana giden jandarma ekipleri, yere gömülü vaziyete mühimmat tespit etti.

Jandarmanın ardından görevi emniyet ekipleri devraldı.

Bölgede güvenlik önlemi alan ekipler, içerisinde patlayıcı malzemenin de bulunduğu alanda çalışma başlattı.

Ekipler çalışmanın ardından kazı alanındaki mühimmatı ele geçirdi.

Bölgede kim ve kimlerin kazı yaptığı araştırılırken olaya ilişkin soruşturma sürüyor.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.