İktidarın, Alman Parlamentosu'nun aldığı kararı "aldatıldık" diyerek geçiştiremeyeceğini söyleyen BTP Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Berk, "iktidar artık bu rehavetten, bu teslimiyetten kurtulmalı, Türk milletinin başını dik tutmalı"dedi.
Almanya'nın tavrı sürpriz değil
Başbakanın şu an tepki gösteriyormuş gibi bir tavra bürünmesi ile iktidarın, olay sanki bir sürprizmiş gibi bir hava yayıyor olduğuna işaret eden BTP Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Berk, "Oysa bu, bizim için sürpriz değil, Türk milleti için sürpriz değil, BTP için hiç sürpriz değil. Almanya'nın bu kararı BTP için sürpriz olmadı" diyerek şöyle konuştu: "Çünkü Genel Başkanımız, daha partiyi kurmadan, 2001 yılında 'Ermeni Soykırım İddialarını Red ve Ulusal Bağımsızlık' mitingleriyle, beş yıl öncesinden Türk milletini bu tehlikeden haberdar etti. O gün bu sese kulak vermeyenler, bu sese kulak tıkayanlar, şimdi ne yapacağını şaşırmış bir şekilde işte 'dostumuz bizi aldattı' sözlerinin arkasına sığınıyorlar."
Omurgalı siyaset böyle olmaz
BTP Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Berk, Başbakan Erdoğan'ın karara tepkisini "Biz, siyasetin omurgalısını severiz" şeklinde dile getirmesini de değerlendirdiği açıklamasında şunları söyledi: "Başbakan, 'Biz, siyasetin omurgalısını severiz' diyerek kendince, dostu Schröder'e taş atıyor. Gerçekten biz, Türk milleti olarak da siyasetin omurgalısını severiz. Ve iktidardan omurgalı olmasını, hele hele dış politikada omurgalı hareket etmesini istiyoruz. Devlet adamlığı, iktidar sorumluluğu şunu gerektirir: Tıpkı BTP'nin Genel Başkanı gibi 4-5 sene öncesinden olayları görmeyi gerektirir. Hadi siz o kadarını görmeyin ama hiç değilse bir sene öncesinden görün ve bu tehlikeyi ortadan kaldırın. Almanya Parlamentosunun sözde Ermeni soykırım iddialarını onaylaması ve bu iddiaları okullarda gelecek nesillere öğreteceğini açıklaması, bu karara da Başbakan Tayyip Erdoğan''ın "omurgalı siyaset" benzetmesi ile cevap vermesi konularında BTP Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Berk, önemli açıklamalarda bulundu.Alman Parlamentosu kararı sürpriz değilBaşbakanın şu an tepki gösteriyormuş gibi bir tavra bürünmesi ile iktidarın, olay sanki bir sürprizmiş gibi bir hava yayıyor olduğuna işaret eden BTP Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Berk, "Oysa bu, bizim için sürpriz değil, Türk milleti için sürpriz değil, BTP için hiç sürpriz değil. Almanya'nın bu kararı BTP için sürpriz olmadı" diyerek şöyle konuştu: "Çünkü Genel Başkanımız, daha partiyi kurmadan, 2001 yılında 'Ermeni Soykırım İddialarını Red ve Ulusal Bağımsızlık' mitingleriyle, beş yıl öncesinden Türk milletini bu tehlikeden haberdar etti. O gün bu sese kulak vermeyenler, bu sese kulak tıkayanlar, şimdi ne yapacağını şaşırmış bir şekilde işte 'dostumuz bizi aldattı' sözlerinin arkasına sığınıyorlar. Uluslararası ilişkilerde dostluk, düşmanlık, hele böyle arkadaşlık, akrabalık gibi ilişkiler değil devletlerin kendi devlet politikası, devletlerin karşılıklı çıkarları söz konusudur. Dolayısıyla bu çıkarlar çerçevesinde, bu devlet tecrübesi içerisinde, bu tarih ve medeniyet bilinci içerisinde olaylara bakmazsanız, işte o zaman burnunuzun ucunu göremezsiniz. Maalesef Almanya bu kararı, iktidarı-muhalefeti ile bir bütün olarak parlamentosundan geçirdi. Başbakan, Merkel ile ilgili olarak kendisine sorular sorulduğu zaman, 'Bu Merkel'in kendi şahsi görüşüdür. Almanya'nın politikası farklıdır' diyerek, Schröder'e güvenerek Türkiye, maalesef bugünlere sürüklendi."İktidar timsah gözyaşları döküyorAlmanya Parlamentosunda alınan kararın Türkiye'nin geleceğini, Türkiye'nin toprak bütünlüğünü hedef alan bir karar olduğunu, kararın özünde Almanya'da, ders kitaplarında, çocuklara, Türkiye'nin Ermenilere soykırımı yaptığı iddiasının okutulması yer alacağını, bu soykırımı Türkiye'nin tanımasının isteneceğini belirten Berk, şöyle devam etti: "Şimdi iktidar burada timsah gözyaşları döküyor. Sanki bu süreci bilmiyormuş gibi davranıyor. Sanki aldatılmış gibi ifade ediyor. Oysa bu, Avrupa Parlamentosunun kararlarında mündemiçtir. Yani 'AB'ye girecekseniz bu soykırımı tanıyacaksınız' diye Avrupa Parlamentosunun kararları var. Şimdi bu karar birer birer Fransa Parlamentosunda, Almanya Parlamentosunda kabul ediliyor."Omurgalı siyaset böyle olmazBTP Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Berk, Başbakan Erdoğan'ın karara tepkisini "Biz, siyasetin omurgalısını severiz" şeklinde dile getirmesini de değerlendirdiği açıklamasında şunları söyledi: "Başbakan, 'Biz, siyasetin omurgalısını severiz' diyerek kendince, dostu Schröder'e taş atıyor. Gerçekten biz, Türk milleti olarak da siyasetin omurgalısını severiz. Ve iktidardan omurgalı olmasını, hele hele dış politikada omurgalı hareket etmesini istiyoruz. Başbakan Türkiye'ye bu tepkiyi verirken iktidarın milletvekilleri şu anda nerede biliyor musunuz? Ermenistan'da. Ermenilere rica minnet, 'Biz size sınırları açılım. Şunu yapalım. Bunu yapalım. Aman ne olur şu Avrupa'daki kamuoyunu durdurun' demekle meşguller. Oradaki 2 milyon Ermeni'yi kullananlar zaten o sizin 'dostum' dediğiniz Schröder'ler, Chirac'lar. Avrupa, Ermenileri orada kullanıyor. Dolayısıyla şu an iktidar bir kere bu tepkilerinde samimi değil. Devlet adamlığı, iktidar sorumluluğu şunu gerektirir: Tıpkı BTP'nin Genel Başkanı gibi 4-5 sene öncesinden olayları görmeyi gerektirir. Hadi siz o kadarını görmeyin ama hiç değilse bir sene öncesinden görün ve bu tehlikeyi ortadan kaldırın. 'Aldatıldık' diyerek iktidar buradan sıyrılıp çıkamaz. Sizin de parlamentonuz var. Parlamentoda çoğunluğunuz var. İktidarsınız. Tek başına iktidarsınız. Öyleyse siz de ne yapacaksınız? Derhal parlamentonuzu toplayacaksınız. Almanya'nın, Fransa'nın, bütün bir Avrupa'nın bu tür kararlarına karşı tavrınızı koyacaksınız. Ama maalesef iktidarda bu omurga yok. Olmadığı için elçileri huzuruna topluyor. Orada elçiler, 'İktidar Güneydoğu'da yok. Niye Güneydoğu'yu terk ettiniz' diye hesaba çekiyor. 'Ben bunu duymadım, görmedim, işitmedim' şeklinde iktidar üç maymunu oynuyor. Bu aldanışlar bir değil artık bine vardı. Kıbrıs konusunda da Başbakan çıktı, 'Avrupa bizi aldattı' dedi. Hani Rumlar 'hayır' derse, Türkler 'evet' derse artık Türkiye'nin önünü tıkayamayacaklardı. Hani KKTC üzerindeki ambargolar, izolasyonlar kaldırılacaktı. Bugünün, Fransa Başbakanı Villepin, 'AB'nin genişlemesini durdurmamız gerekiyor' dedi. Villepin kim? Bize nasıl sunuldu? 'Fransa içerisinde Türkiye'nin üyeliğini en iyi savunan adam' diye sunuldu. Demek ki o da aldattı. Türk milleti bu kadar aldatmayı, aldanmayı, bu kadar teslimiyeti, bu kadar omurgasızlığı kaldırmaz."Görev millete iade edilmeliMevcut iktidarın 2,5 yıldır gözünü, kulağını, elini, ayağını dışarı çevirmiş olduğuna, Türkiye gibi büyük bir ülkeyi tamamen Rum kesiminin, Almanya'nın, Schröder'lerin oyuncağı haline getirmiş bulunduğuna dikkat çeken Berk, şöyle dedi: "Dolayısıyla Türkiye'ye yerlerde süründürmeyecek, Türkiye'nin haklı davalarını savunacak bir iktidara ihtiyaç var. En haklı davalarımızda bu iktidar döneminde en haksız konuma düşüyoruz. Kıbrıs davası öyle, soykırım iddiaları öyle. İktidar, yüksek sesle çıkıp bu iddiaların önüne geçecek bir duruşu, bir tavrı ortaya koymalı ama koyabileceğinden şüphe ediyoruz. Çünkü Türkiye'de ilk defa, Cumhuriyet tarihinde Damat Ferit benzetmesiyle gündem edilen bir Başbakanımız var. Ve maalesef o Damat Ferit kabinesi gibi dışarıdan konan menüyü önce kendisi yiyen, sonra Türk milletine yedirmeye, hazmettirmeye çalışan bir iktidar var. Bu büyük Türk milleti bu kadar teslimiyeti, bu kadar aldatmayı, bu kadar aldanmayı kabul etmez. Bir gün, artık taksit taksit satışa varan bu teslimiyetçi politikalar karşı bir Molla Kasım gelir, ihanet-i vataniye adına hesabı Türk milleti adına sorar. Onun için iktidar artık bu rehavetten, bu teslimiyetten kurtulmalı, ayağını denk almalı, o dostlarına ne söyleyecekse söylemeli, o, peşinden koştuğu Avrupalı liderlere nasıl bir tavır koyacaksa koymalı ama Türk milletinin başını her zaman olduğu gibi dik tutabilmeli. Tutmayacaksa da bir an evvel artık baskın seçim mi olur, bozgun seçim mi olur, millet iradesine aldığı görevi iade etmelidir."