Avrupa artık şiddet kıtası
16.12.2011 00:00:00
Avrupa'daki ekonomik kriz, ırkçılığı ve şiddeti körüklüyor. Norveç'te büyük bir katliama imza atan Müslüman karşıtı ırkçıların, Almanya'da 2000-2006 yılları arasında çok sayıda Türk'ü öldürdüğü açığa çıktı. Son saldırı ise Belçika'da kendini gösterdi. Daha da ürkütücü olan, bu kesim gittikçe toplum tabanında meşruiyet kazanıyor
RECEP BAHAR - ANALİZ
Avrupa'da Bosna Savaşı'ndan bu yana en büyük kitlesel katliama imza atan Anders Behring Breivik'in İslam karşıtı aşırı bir milliyetçi ve karanlık ilişkileri olan bir Norveçli çıkması şaşırtıcıydı. Breivik, 22 Temmuz 2011'de başkent Oslo'da hükümet binaları yakınında bombalar patlattıktan sonra Utoya adasında çoğu genç 69 kişiyi kurşunlayarak katletmişti. Breivik'in "2083 - Avrupa Bağımsızlık Bildirgesi" başlıklı yazıları ise onun İslam karşıtı, Siyonist ve aşırı sağcı bir ideolojisi olduğunu açığa çıkarıyordu. Avrupa Hıristiyanlığını korumak için bütün Müslümanların kıtadan sürülmesini savunan Breivik, Nazilerin aksine Yahudileri destekliyordu. Dahası Norveç Mason Locasının bir üyesiydi.
Alman Nazilerden Türk katliamı Bu olaydan yaklaşık 4 ay sonra Almanya'da 2000 ile 2006 yılları arasında sekizi Türk, biri Yunan 9 dönercinin Neonaziler tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı. Soruşturmayı üstlenen Karlsruhe Federal Savcılığı, söz konusu tüm cinayetlerin bir aşırı sağcı grubun işlediği yönünde çok sayıda ipucunun bulunduğunu belirterek, "Haber ajanslarına ve İslami kültür derneklerine gönderilmek üzere kısmen paketlenmiş birçok tehdit dolu propaganda DVD'si ele geçirildi" açıklamasını yaptı. Alman medyası, Alman İstihbarat Teşkilatı BND'nin de katliamlarda parmağı olduğunu seslendirdi.
Avrupa artık tekin değilSon saldırı ise Avrupa Birliği ve NATO'nun kurumlarına ev sahipliği yapan Belçika'nın Almanya sınırına yakın Liege kentinde yaşandı. Alışveriş yapanların çoğunlukta olduğu kalabalığa rastgele ateş açan ve bomba atan saldırgan, 5 kişinin ölümüne neden oldu. Ölenler arasında 17 aylık bir bebek de bulunuyor. Bir fırının 5 metre yüksekliğindeki çatısına çıkan saldırgan, otobüs duraklarında bekleyen kalabalığa birkaç el bombası fırlattı ve ardından tüfekle ateş açtı. Belçika medyası, ölen saldırganın isminin Nordine Amrani olduğunu bildirdi. 33 yaşındaki bu kişinin yasadışı bir çete üyesi olduğu ve 2008 yılında yasadışı silah bulundurmaktan ceza almış olduğu açıklandı.
Aşırılık meşrulaşıyorAvrupa'da bu olaylar yaşanırken, sosyologların yıllar süren araştırması Almanya'da aşırı sağ konusunda çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Ülkede her 100 kişiden 9'u, aşırı sağcı görüşlerin etkisinde. Şiddete eğilim de artıyor. Almanya'nın geçirdiği son 10 yılı "güvensiz on yıl" diye tarif eden bir sosyolog, krizlerin yeni tehlikelere yol açacağını ve toplumda derin bir sosyal bölünme yaşanacağını öne sürüyor. Araştırmaya göre, toplumdaki bir kesim bu güvensiz ortamı zayıf konumdaki nüfus gruplarına karşı kullanıyor. Yine araştırma sonucuna göre geliri nispeten daha iyi olan kesimler, ekonomik risklerin ortaya çıkmasıyla ellerindeki ayrıcalıklara daha fazla sahip çıkıyorlar ve böylece toplumdaki sosyal bölünme daha da artmış oluyor.
RECEP BAHAR - ANALİZ
Avrupa'da Bosna Savaşı'ndan bu yana en büyük kitlesel katliama imza atan Anders Behring Breivik'in İslam karşıtı aşırı bir milliyetçi ve karanlık ilişkileri olan bir Norveçli çıkması şaşırtıcıydı. Breivik, 22 Temmuz 2011'de başkent Oslo'da hükümet binaları yakınında bombalar patlattıktan sonra Utoya adasında çoğu genç 69 kişiyi kurşunlayarak katletmişti. Breivik'in "2083 - Avrupa Bağımsızlık Bildirgesi" başlıklı yazıları ise onun İslam karşıtı, Siyonist ve aşırı sağcı bir ideolojisi olduğunu açığa çıkarıyordu. Avrupa Hıristiyanlığını korumak için bütün Müslümanların kıtadan sürülmesini savunan Breivik, Nazilerin aksine Yahudileri destekliyordu. Dahası Norveç Mason Locasının bir üyesiydi.
Alman Nazilerden Türk katliamı Bu olaydan yaklaşık 4 ay sonra Almanya'da 2000 ile 2006 yılları arasında sekizi Türk, biri Yunan 9 dönercinin Neonaziler tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı. Soruşturmayı üstlenen Karlsruhe Federal Savcılığı, söz konusu tüm cinayetlerin bir aşırı sağcı grubun işlediği yönünde çok sayıda ipucunun bulunduğunu belirterek, "Haber ajanslarına ve İslami kültür derneklerine gönderilmek üzere kısmen paketlenmiş birçok tehdit dolu propaganda DVD'si ele geçirildi" açıklamasını yaptı. Alman medyası, Alman İstihbarat Teşkilatı BND'nin de katliamlarda parmağı olduğunu seslendirdi.
Avrupa artık tekin değilSon saldırı ise Avrupa Birliği ve NATO'nun kurumlarına ev sahipliği yapan Belçika'nın Almanya sınırına yakın Liege kentinde yaşandı. Alışveriş yapanların çoğunlukta olduğu kalabalığa rastgele ateş açan ve bomba atan saldırgan, 5 kişinin ölümüne neden oldu. Ölenler arasında 17 aylık bir bebek de bulunuyor. Bir fırının 5 metre yüksekliğindeki çatısına çıkan saldırgan, otobüs duraklarında bekleyen kalabalığa birkaç el bombası fırlattı ve ardından tüfekle ateş açtı. Belçika medyası, ölen saldırganın isminin Nordine Amrani olduğunu bildirdi. 33 yaşındaki bu kişinin yasadışı bir çete üyesi olduğu ve 2008 yılında yasadışı silah bulundurmaktan ceza almış olduğu açıklandı.
Aşırılık meşrulaşıyorAvrupa'da bu olaylar yaşanırken, sosyologların yıllar süren araştırması Almanya'da aşırı sağ konusunda çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Ülkede her 100 kişiden 9'u, aşırı sağcı görüşlerin etkisinde. Şiddete eğilim de artıyor. Almanya'nın geçirdiği son 10 yılı "güvensiz on yıl" diye tarif eden bir sosyolog, krizlerin yeni tehlikelere yol açacağını ve toplumda derin bir sosyal bölünme yaşanacağını öne sürüyor. Araştırmaya göre, toplumdaki bir kesim bu güvensiz ortamı zayıf konumdaki nüfus gruplarına karşı kullanıyor. Yine araştırma sonucuna göre geliri nispeten daha iyi olan kesimler, ekonomik risklerin ortaya çıkmasıyla ellerindeki ayrıcalıklara daha fazla sahip çıkıyorlar ve böylece toplumdaki sosyal bölünme daha da artmış oluyor.
