BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, Avrupa Birliği içinde paranın tek merkezden idaresinin 'para darlığı'na yol açtığına işaret ederek, "Avrupa Birliği bu ve başka sebeplerden ötürü dağılacaktır. Bu onlar için kaderdir" dedi
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP), Nobel Ekonomi Ödüllü İktisatçı Joseph Stiglitz'in Euro'nun geleceğinin şüpheli olduğunu, Avrupa genelinde yayılan kemer sıkma politikasının yeni bir 'durgunluk dalgası'na yol açabileceğini, AB'nin kendini kurtarması için Euro'dan vazgeçmesi gerektiğini vurgulamasına ilişkin çarpıcı bir açıklama yaptı.BTP Genel Merkezi'nden yapılan açıkalamada, Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş'ın bundan 6 yıl önce Avrupa genelinde kendini yoğun olarak hissettiren durgunluğun ortak para birimi Euro'ya geçişten kaynaklandığını dile getirdiğine işaret ederek, bu durumun üstesinden nasıl gelineceğinin formülünün de BTP Lideri tarafından ortaya konulduğuna dikkat çekildi. Genel Merkez açıklamasında Prof. Dr. Baş'ın şunları ifade ettiği hatırlatıldı: "Milli gelirin yüzde 30'u piyasada para olarak bulunması lazım. Vücudun nasıl kana ihtiyacı varsa piyasanın da paraya ihtiyacı vardır. Paranın tek merkezden idaresi bu şartın gerçekleşmesini engelliyor. Emisyon daralınca müdahale edemiyorsunuz. AB içinde önceden kural gereği emisyonu genişleten ülkeler şimdi genişletemiyorlar. Mal çoğalıyor, para mahdut kalıyor. Bundan en çok etkilenen Almanya'nın yaşadığı problem, topyekün Avrupa'nın yaşadığı bir problem haline gelecek. Para birliği AB'nin sonunu getirebilir."
Tarihi açıklamalar
Öte yandan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, 14 Mart 2005'te katıldığı Meltem TV'de yayınlanan Haftanın Sohbeti programında Avrupa Birliği ülkesi ekonomilerinin ömrünün 12, bilemedin 15 yıl olduğunu vurgulayarak, "AB çökmeye mahkumdur. Hiçkimse sizleri kandırmasın. Bu ilmi gerçektir" ifadelerini kullanmıştı. Prof. Dr. Baş, ayrıca Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye müzakere tarihi verdiği 17 Aralık 2004 tarihinden 3 gün önce 14 Aralık'ta Ankara'da yapılan BTP Olağan 2. Kongresi'nde yaptığı konuşmada AB'nin geleceğine ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulunmuştu. O kongrede Prof. Dr. Baş, şunları söylemişti: "Ben ilim adamı olarak konuşuyorum, siyasetçi olarak değil. Avrupa Birliği süratle çöküşe gidiyor. Madde 1: Avrupa, yeraltı kaynaklarını bitirmiştir. Madde 2: Avrupa'nın nüfusu ihtiyarlamıştır. Madde 3: En önemlisi budur. Birliğe geçtikten sonra Avrupa, emisyonunu genişletme kabiliyetini kaybetmiştir. Bir yere yazın, Avrupa Birliği bundan sonra her gün para darlığına girecektir. Şu anda Türkiye'nin yaşadığı kaderi Avrupa, daha şiddetli bir şekilde yaşayacaktır."
Yıkılmak AB'nin kaderi
Prof. Dr. Baş, bu konuşmadan sonra birçok ortamda da benzer tespitleri seslendirdi. BTP Genel Başkanı, geçen yıl Aralık ayında katıldığı Ekoanaliz Programında şunları söylemişti: "Batı dünyası ya patrondur, ya işçi... Bu ikisinin arasında bir sınıf yok. Eğer şirketler batarsa, işçiler açıkta kalacak. Avrupa, krizle birlikte patır patır dökülmeye başladı. Bankaları dökülmeye başladı. Böyle bir birliğin ilanihaye devam etmesi mümkün değildir. Avrupa Birliği dağılacak. Bu onlar için kaderdir. Ekonomik şartları oluşturmadan bu şekilde bir birliktelik Avrupa Birliği'nin yıkılışına sebep olacaktır."
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP), Nobel Ekonomi Ödüllü İktisatçı Joseph Stiglitz'in Euro'nun geleceğinin şüpheli olduğunu, Avrupa genelinde yayılan kemer sıkma politikasının yeni bir 'durgunluk dalgası'na yol açabileceğini, AB'nin kendini kurtarması için Euro'dan vazgeçmesi gerektiğini vurgulamasına ilişkin çarpıcı bir açıklama yaptı.BTP Genel Merkezi'nden yapılan açıkalamada, Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş'ın bundan 6 yıl önce Avrupa genelinde kendini yoğun olarak hissettiren durgunluğun ortak para birimi Euro'ya geçişten kaynaklandığını dile getirdiğine işaret ederek, bu durumun üstesinden nasıl gelineceğinin formülünün de BTP Lideri tarafından ortaya konulduğuna dikkat çekildi. Genel Merkez açıklamasında Prof. Dr. Baş'ın şunları ifade ettiği hatırlatıldı: "Milli gelirin yüzde 30'u piyasada para olarak bulunması lazım. Vücudun nasıl kana ihtiyacı varsa piyasanın da paraya ihtiyacı vardır. Paranın tek merkezden idaresi bu şartın gerçekleşmesini engelliyor. Emisyon daralınca müdahale edemiyorsunuz. AB içinde önceden kural gereği emisyonu genişleten ülkeler şimdi genişletemiyorlar. Mal çoğalıyor, para mahdut kalıyor. Bundan en çok etkilenen Almanya'nın yaşadığı problem, topyekün Avrupa'nın yaşadığı bir problem haline gelecek. Para birliği AB'nin sonunu getirebilir."
Tarihi açıklamalar
Öte yandan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, 14 Mart 2005'te katıldığı Meltem TV'de yayınlanan Haftanın Sohbeti programında Avrupa Birliği ülkesi ekonomilerinin ömrünün 12, bilemedin 15 yıl olduğunu vurgulayarak, "AB çökmeye mahkumdur. Hiçkimse sizleri kandırmasın. Bu ilmi gerçektir" ifadelerini kullanmıştı. Prof. Dr. Baş, ayrıca Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye müzakere tarihi verdiği 17 Aralık 2004 tarihinden 3 gün önce 14 Aralık'ta Ankara'da yapılan BTP Olağan 2. Kongresi'nde yaptığı konuşmada AB'nin geleceğine ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulunmuştu. O kongrede Prof. Dr. Baş, şunları söylemişti: "Ben ilim adamı olarak konuşuyorum, siyasetçi olarak değil. Avrupa Birliği süratle çöküşe gidiyor. Madde 1: Avrupa, yeraltı kaynaklarını bitirmiştir. Madde 2: Avrupa'nın nüfusu ihtiyarlamıştır. Madde 3: En önemlisi budur. Birliğe geçtikten sonra Avrupa, emisyonunu genişletme kabiliyetini kaybetmiştir. Bir yere yazın, Avrupa Birliği bundan sonra her gün para darlığına girecektir. Şu anda Türkiye'nin yaşadığı kaderi Avrupa, daha şiddetli bir şekilde yaşayacaktır."
Yıkılmak AB'nin kaderi
Prof. Dr. Baş, bu konuşmadan sonra birçok ortamda da benzer tespitleri seslendirdi. BTP Genel Başkanı, geçen yıl Aralık ayında katıldığı Ekoanaliz Programında şunları söylemişti: "Batı dünyası ya patrondur, ya işçi... Bu ikisinin arasında bir sınıf yok. Eğer şirketler batarsa, işçiler açıkta kalacak. Avrupa, krizle birlikte patır patır dökülmeye başladı. Bankaları dökülmeye başladı. Böyle bir birliğin ilanihaye devam etmesi mümkün değildir. Avrupa Birliği dağılacak. Bu onlar için kaderdir. Ekonomik şartları oluşturmadan bu şekilde bir birliktelik Avrupa Birliği'nin yıkılışına sebep olacaktır."