nParsel parsel satılan Türkiye
nMantar gibi biten kilise evler
nDin eğitimine vurulan darbe
nHükümet politikası haline gelen
Dinlerarası Diyalog faaliyetleri
nAzınlıklara özgürlük, millet ise mağdur
nTelef edilen tarım kesimi
nDibe vuran bir ekonomiBTP'nin 2. Olağan Kongresi'nde tarihi açıklamalarda bulunan Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş, AKP iktidarının 2 yıllık icraatını da değerlendirdi. İki yıllık iktidarı döneminde AKP'nin, ABD güdümünde bir dış siyaset, AB yönlendirmesinde bir iç siyaset, IMF tahakkümünde bir ekonomi, İsrail'e havale edilmiş bir istihbarat ve güvenlik, Vatikan ve misyonerlik odaklarının kontrolü, tahribat ve reform tazyiki altında bir din, inanç ve kültür hayatı, özetle tam bir kuşatılmışlık ve bağımlılık hali sergilediğini belirten Prof. Dr. Haydar Baş, bu meyanda bazı AKP icratlarını şöyle sıraladı:
Türkiye parsel
parsel satılıyor
"Çok uluslu şirketlere hizmet veren 'Doğrudan Yabancı Sermaye Danışma Servisi' adlı yabancı bir kuruluş tarafından hazırlanan ve Batılı ülkelerin Türkiye'nin zengin maden kaynaklarını ele geçirmelerine imkân tanıyan 'Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu' 01.06.2003'te kabul edildi. Bu kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte ülkemizin 100 bin km2'si kiralanmak suretiyle yabancılar tarafından işgal edildi. Lozan Anlaşması'ndan sonra 1924 yılında Köy Kanunu'na bir madde eklenerek yabancı gerçek ve tüzel kişilerin köylerden arazi almaları engellenmişti. AKP hükümeti, 80 yıllık bu yasağı 03.07.2003'te kaldırdı. Köy Kanununun 87. Maddesi ve Tapu Kanunun 36. Maddesi yürürlükten kaldırılarak yabancı şahıs ve şirketlerin toprak satın almalarının önündeki tüm engeller kaldırıldı. AKP hükümeti madenciliğimize büyük darbe vurdu. Çıkardığı yasalarla maden rezervlerimizi yabancı şirketlerin kontrolüne verdi."
Mantar gibi biten
kilise evler
"Azınlık Vakıflarına mülkiyet hakkı tanıyan düzenleme ile Lozan Anlaşması ile tarihe karışan kiliseler tekrar ihya edildi, gayri menkullerinin tekrar iadesi ve tescili için düzenlemeler yapıldı, yapılıyor. AB'ye uyum bahanesiyle İmar Yasası'nda yaptığı değişiklikle mukaddes topraklarımızda mantar gibi kilise evler türemeye başladı. Yaklaşık 30 bin kilise ev açıldı. AKP hükümeti, büyük bir gayretle Ruhban Okulunun açılması için yasal engelleri kaldırmağa çalışmakta, Fener Patriğinin ekümenik iddiasının milletimiz tarafından sindirilmesi için gayret göstermekte."
Din eğitimine vurulan darbe
"AKP, AB'ye uyum çerçevesinde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitaplarından Kelime-i Tevhid'in ikinci rüknü 'Muhammedürresulullah'ı çıkarttı. Üç ilahi din kavramı etrafında İslam dinini diğer inançlarla eşitledi. Milletimizin bütünlüğünün teminatı olan imanla-akaidle oynadı. AKP, gayrimüslim ve misyoner odaklarının önünü açmakla kalmadı. Milletimizin kendi inancını tarihten bugüne yaşana geldiği şekliyle öğrenmesinin önünü kesti. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Temmuz 2004'te, yeni din anlayışını, 'Abdest, namaz, sure ezberleme, gusül abdestini öğretme gibi konuların yeni din eğitiminde yeri olmayacak. İslamiyet gibi Hıristiyanlık, Yahudilik, Putperestlik, Alevilik de din eğitimi dersinde yer alacak. Din eğitiminde bütün dinler eşit olarak anlatılacak; genç istediği dini seçebilecek yani teslimiyetçi bir din anlayışından şüpheci bir din anlayışına geçilecek' şeklinde izah etti."
Dinlerarası Diyalog Hükümet politikası oldu
"Bir taraftan İslam'ı dışlayan uygulamalar yapılırken öte yandan misyonerliğin yeni tarzı Dinlerarası Diyalog bir hükümet politikası haline getirildi. Urfa'da üç dinin ortak mabedi inşasına teşebbüs edildi. Mardin'de icra edilen diyalog toplantısına hükümetçe destek verildi. Hükümetin Diyanet'ten sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Dinlerarası Diyalog programları istikametinde bir takım reformları gündemde tutarken Başbakan Tayyip Erdoğan, Türk tarihinde eşine rastlanmamış biçimde kilise açma ve açtırma rekoru kırdı. Antalya Belek'te kilise, sinagog ve camiden oluşan Dinler Bahçesi'nin kurdelasını kesti."
Nikahta Hıristiyan şahit
"Başörtüsü yasağı ve zina serbestisi AKP sayesinde AB kriterine dönüştü. Yapılan bir düzenleme ile nüfus kağıtlarından 'dini: İslam' hanesi çıkartıldı. Camii yakınlarında içki satışını yasaklayan uygulama kaldırıldı. Akaidimize, örf ve geleneklerimize, sosyal ve kültürel yapımıza ters düşen ve onu tahrip eden bir uygulama ilk defa Tayyip Erdoğan tarafından icra edildi; nikahta Hıristiyan şahit tutuldu."
Herkese var, aziz
milletimize yok
"AB'nin her talebine evet diyen teslimiyetçi tavır yüzünden AB kriterleri ve İlerleme Raporu dayatmaları ile Türkiye, 36 azınlık parçasına bölünme ile karşı karşıya bırakıldı. ABD'nin, AB'nin, IMF'nin ve yerli yabancı gayrimüslimlerin tüm talepleri yerine getirilirken, aziz milletimizin en basit ve makul talepleri dahi karşılanmadı. AB'ye uyum adına bölücülere, azınlıklara ve tüm gayrimüslimlere yasal güvenceler ve imkanlar sunulurken, aziz milletimizden Kur'an Kursu açanlara ve iktidarı eleştiren imamlara 2 yıla kadar hapis cezası getirildi."