Devlet Bahçeli, MHP ile AKP arasında sağlanan mutabakatla, son 40 yıl boyunca Türkiye'nin gündeminde kısır tartışmaların malzemesi olan ve Anayasa Mahkemesinin 1989 yılındaki kararını izleyen 19 yıl içinde de çözümü yönünde samimi ve ciddi hiçbir adım atılmayan bu konunun, şimdi çözüm aşamasına getirildiğini bildirdi.Bahçeli, bu anlaşmaya uygun olarak Anayasa ve yasa değişiklikleri tekliflerinin iki partinin ortak önerisi olarak Meclise sunulmasının öngörüldüğünü bildirdi.Yüksek öğrenimle sınırlı kalacakMutabakatın esasları hakkında bilgi veren Bahçeli, yükseköğrenimde bir sorun olarak ortaya çıkan fiili başörtüsü yasağının, bununla sınırlı olarak kaldırılmasının amaçlandığını belirtti. Bahçeli, yapılacak düzenlemelerin yükseköğrenim kurumlarıyla sınırlı olacağını, ilk ve orta öğretim kurumlarının bunun dışında kalacağını, kamu kurumlarında kamu yetkisini kullanarak kamu hizmeti verenlerin de aynı şekilde bu düzenlemenin kapsamı dışında olacağını anlattı.Baykal'a sert eleştiriDeniz Baykal'ın, "Tartışılan sorunun başörtüsü değil, Türkiye'de laiklik anlayışının var olmaya devam edip etmeyeceği" olduğunu söylediğini anımsatan Devlet Bahçeli, "Baykal'a hatırlatmak isteriz ki Cumhuriyet'in temel ilke ve değerlerine bağlılık konusunda kendilerinden alacağımız hiçbir ders veya nasihat yoktur" görüşünü dile getirdi.TÜSİAD çifte standartlıKonunun gündeme gelmesinin ardından, bazı meslek kuruluşları ve medya organlarının gösterdiği tepkilerin de demokrasi ve tutarlılık anlayışlarını göstermesi bakımından ibret verici olduğunu ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti: "Kanuni bir düzenlemeye dayanmadan, zorlama yorumlarla ve fiili uygulamayla sürdürülen bu sorun kangren haline gelirken, pratik bütün çözüm yolları bir bir tıkanırken siz neredeydiniz? İstanbul sermayesinin siyasi konularda fetva makamı olarak görev yapan bir çatı kuruluşu da 'Başörtüsü sorunu, şu anda en büyük sorunmuş gibi ortamı germenin, gündem yaratmanın alemi olmadığını' buyurmuş ve ekonomik krizin Türkiye'ye etkileri üzerine yoğunlaşılması gerektiğini açıklamıştır. Bu kuruluş 1997-2007 yılları arasında demokratikleşme adı altında hazırladığı raporlarda; 'Kürt kimliğinin tanınmasını, Türkçe dışındaki dillerde devlet okullarında anadil eğitimi verilmesini' savunmuştur. Bu kuruluşun, konu yükseköğrenimde başörtüsü olunca, 'Şimdi sırası mı?' demesi, demokrasi ve insan haklarına ne kadar inandıklarını ve bu konularda nasıl bir çifte standardın esiri olduklarını göstermiştir."