logo
06 MAYIS 2024

Balkanlar'da Ehl-i Beyt

30.11.2011 00:00:00
Ehl-i Beyt nefesi Osmanlı'nın kuruluşundaki Ehl-i Beyt nefesi ve bir Ehl-i Beyt mensubunun çok da haklı bir şekilde aslında "Osmanlı'yı biz kurduk" demesinin altının ne kadar dolu ve anlamlı olduğu gerçeği de burada karşımıza çıkıyor. Karacaahmet Derneği Başkanı Ahmet Ercan, selamlama konuşmasını yaparken bir cümle olarak dedi ki: "Osmanlı'yı biz kurduk." Aslında Osmanlı'yı biz kurduk cümlesi de yine bu konuyu özetlemeye yetecek anlamlı bir cümledir çünkü Balkanlar'!da Ehl-i Beyt'in nefesini takip ederken Osmanlı'nın kuruluşuna gitmek mecburiyetindeyiz. Osmanlı'nın kuruluşundaki Ehl-i Beyt nefesinde Muharrem Bayraktar sağolsun çok güzel bir şekilde ifade ettiği için yine bize bir şey bırakmadı ama yine de biz bazı şeyleri tekrar da olsa ifade edelim.Öncelikle Osmanlı'nın kurulduğu coğrafya yani Anadolu çok zor bir coğrafya. Asırlardan beri muhtelif ırk ve milliyetlere cilvegah olan bir saha ve bu coğrafyada Osmanlı'nın bir devlet kuruyor olması adeta Türk ve İslam dünyasından uzak denizin ortasında ada gibi bir coğrafyada yaşıyor anlamına geliyor. Ve batı Anadolu'ya tam anlamıyla sıkışmış bir topluluktan bahsediyoruz. Burada tabii Osmanlı'nın geldiği son nokta yani sonuçta cihan imparatorluğu olan bir yapıdan bahsediyoruz. Osmanlı kaynaklarında olduğu kadar, Batılı tarihçilerin de eserlerinde Osmanlı tarihi bir göç hikayesiyle başlar. 400 çadır halkından cihanı zapteden bir devlet kuran aşiretin Bizans sınırlarına yerleştiği yer, ifade ettiğimiz gibi İslam ve Türk dünyasında uzak bir ada gibidir. Ve çok kısa bir zamanda düzenli bir ordu teşkil edip bir imparatorluk kuracak kadar çoğaldıkları görüldükçe de hem Türk tarihçiler hem de Batılı tarihçiler büyük bir hayrete düşmüş oluyorlar. Aslında olayın sosyal boyutu yani biraz daha geriden ilmî bir gözle bakıldığı zaman bu nevi hayretlere gerek kalmadığı ve herşeyin açıklanabilir bir altyapısı oludğu gerçeği ortaya çıkacaktır. İşte Ehl-i Beyt nefesi Osmanlı'nın kuruluşundaki Ehl-i Beyt nefesi ve bir Ehl-i Beyt mensubunun çok da haklı bir şekilde aslında "Osmanlı'yı biz kurduk" demesinin altının ne kadar dolu ve anlamlı olduğu gerçeği de burada karşımıza çıkıyor. Evet, Osmanlı'yı Ehl-i Beyt anlayışı kurmuştur. Burada bir tarihçi olarak şu hususun altını özellikle çizmem gerekiyor, Ehl-i Beyt'in tarihinin araştırılmasında karşımıza çıkan en temel sıkıntıyı çok önemli tarihçi Fuat Köprülü şu sözlerle ifade etmektedir: "Ehl-i Sünnnet akaidine mugayir mezhebî cereyanlara karşı asabiyet-i diniye tesiriyle hiçbir taraf olmayan ve tarihi, hükümdarlar menakıbinden ibaret gören eski müverrihlere bu hususta ne kadar az inanmak lazım geldiği de düşünülürse gidilecek yolun müşkilatı bir kat daha tavazzuh eder." Bu hususa bir de İslam tarihinin Ehl-i Beyt'e uyguladığı gizli veya açık ama fevkalade şiddetli sansürü eklediğimizde, en azından Ehl-i Beyt'in ilmî manada gördüğü zülmü açık bir şekilde görmüş oluyoruz. Bugün yaşadığımız en temel sıkıntı bu sansürü öteleyerek üzerine dökülen tonlarca ağırlığındaki toprağı kaldırıp Ehl-i Beyt'in ışığını anlatmaya çalışıyoruz. Yine önemli tarihçilerden Ömer Tüberka'nın tarihe not düştüğü ve o isimle de anılan bir ifade vardır: "Kolonizatör Türk dervişleri?" Gerçekten Ehl-i Beyt'in hem Osmanlı'nın kuruluşu, hem de Balkanlara Türklüğün ve İslam'ın yayılmasında ortaya koydukları üstün hizmeti ifade edecek en güzel tabir bu olsa gerek; kolonizatör Türk dervişleri.. Osmanoğullarıyla beraber bir çok Ehl-i Beyt aşığı şeyhler gelip Anadolu'nun Batı tarafına yerleşmişler ve bu dervişlerin bir kısmı gaziler ile birlikte memleket açmak ve fetih yapmakla meşgul bulundukları gibi, bir kısmı da o civarda köylere veya tamamen boş ve tenha yerlere yerleşmişler ve oralarda müridleriyle beraber tarım ve hayvancılıkla meşgul olmuşlar. Burada şunu da belirtelim, bu toplantı Bursa'da yapılıyor ve Bursa'nın Ehl-i Beyt açısından ne kadar anlamlı olduğunu, Bursa'nın manevi fatihlerinin de Ehl-i Beyt mensupları olduklarını ifade etmek gerekiyor. Bunlardan Evliya Çelebi'nin kaydettiği gibi Belh, Buhara ve Horasan taraflarından nice erenlerin gelip yerleşmeleri de anlamlıdır. Şeyh Abdal Murat Horasan erenlerinden olup Bursa fethinde bulunmuştur. Şeyh Abdal Musa yine Yesevi dervişlerindendir ve Hacı Bektaş ile Anadolu'ya gelmiştir. Emir Sultan da Hüseynî soyudur Buhara'da doğmuş büyümüştür. Yine Buhara'da Şeyh Geyikli Baba da Yesevi fakihlerindendir. Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in her toplantıda, her mecliste ifade ettiği bir husus var. Özellikle Balkan coğrafyasına atfen "Balkanlar'da Türk demek Müslüman demek, Müslüman demek Türk demek" ifadesi. Bakın, bu anlayışın bile Balkanlara yerleşmesinin en temel sebebi o coğrafyaya İslam'ı Ehl-i Beyt aşıklarının götürmesidir. Osmanlı padişahların Rumelindeki fetihleri ve icraatları esnasında bir takım ahiler şeyhler ve bu teşkilata mensup müritlerin ilişkide olduklarını görüyoruz. Ve bu kişilerin İslamlaştırma ve imar etmeye çalıştıkları Rumeli coğrafyasında ortaya koydukları kültürel miras bugün bile varlığını korumaktadır. Balkan coğrafyasında sınıra yakın yerlere zaviyeler kuran, köy inşa eden Bektaşi şeyhleri ve dervişleri aynı zamanda hizmetleri takdir edilen jandarmalar daha başlarında emniyeti temine kadir tabiatta insanlardır.
CHP’de Mustafa Bozbey rahatsızlığı
Hani bunlara dikkat edilecekti?
Sahte diploma skandalı büyüyor
TRT Temsilcisi Karahasan da tutuklandı
Ayşe Ateş, Özgür Özel ile görüştü
'Erdoğan'la da görüşmek istiyorum'
Deniz Gezmiş Türkiye için mücadele etti
Kadir Mısıroğlu neyin mücadelesini verdi?
Beton mikseri yolcu minibüsünü biçti
8 kişi hayatını kaybetti, 11 yaralı!
Denizler anmasının ardından 'parti içine' mesaj verdi
'Öz güvensizliği atamamış arkadaşların...'
Tartışmayı başlatan isim Alçı'ya konuştu
'Özgür Bey Kemal Kılıçdaroğlu değil'
Trump'dan Biden yönetimine 'Gestapo' benzetmesi
Beyaz Saray'ın tepkisini çekti
ABD-İsrail savunma bakanları görüştü
ABD'den Refah saldırısına şartlı destek
Ticaret Bakanlığı cezayı kesti
Fahiş fiyata 61 milyon lira ceza
Erdoğan 'mülakat kaldırılacak' vaadini unuttu
'Kaldırılacağını kim söyledi'
Mart ayında bahar yaşandı mayısta havalar bozdu
Meteorolojiden don uyarısı
Gazze'nin güneyindeki bazı mahalleler boşaltıldı
İsrail'den yeni katliam hazırlığı
Aile faciası!
Eşi ve 3 çocuğunu öldürüp intihar etti
Aşırı yağış nedeniyle mandıra çöktü
750 hayvan göçük altında
CHP’de Mustafa Bozbey rahatsızlığı
Hani bunlara dikkat edilecekti?
Sahte diploma skandalı büyüyor
TRT Temsilcisi Karahasan da tutuklandı
Ayşe Ateş, Özgür Özel ile görüştü
'Erdoğan'la da görüşmek istiyorum'
Deniz Gezmiş Türkiye için mücadele etti
Kadir Mısıroğlu neyin mücadelesini verdi?
Beton mikseri yolcu minibüsünü biçti
8 kişi hayatını kaybetti, 11 yaralı!
Denizler anmasının ardından 'parti içine' mesaj verdi
'Öz güvensizliği atamamış arkadaşların...'
Tartışmayı başlatan isim Alçı'ya konuştu
'Özgür Bey Kemal Kılıçdaroğlu değil'
Trump'dan Biden yönetimine 'Gestapo' benzetmesi
Beyaz Saray'ın tepkisini çekti
ABD-İsrail savunma bakanları görüştü
ABD'den Refah saldırısına şartlı destek
Ticaret Bakanlığı cezayı kesti
Fahiş fiyata 61 milyon lira ceza
Erdoğan 'mülakat kaldırılacak' vaadini unuttu
'Kaldırılacağını kim söyledi'
Mart ayında bahar yaşandı mayısta havalar bozdu
Meteorolojiden don uyarısı
Gazze'nin güneyindeki bazı mahalleler boşaltıldı
İsrail'den yeni katliam hazırlığı
Aile faciası!
Eşi ve 3 çocuğunu öldürüp intihar etti
Aşırı yağış nedeniyle mandıra çöktü
750 hayvan göçük altında

Kıbrıs'taki sahte diploma skandalında TRT Temsilcisi Karahasan da tutuklandı

TRT Kıbrıs Temsilcisi Sefa Karahasan sahte diploma ve yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklandı. MHP Milletvekili Levent Uysal'ın eşine ait Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi'ndeki skandal her geçen gün büyüyor.
06.05.2024 15:20:00 / Güncelleme: 06.05.2024 15:23:53
BirGün
Kıbrıs'taki sahte diploma skandalında TRT Temsilcisi Karahasan da tutuklandı
Kıbrıs'taki sahte diploma skandalında TRT Temsilcisi Karahasan da tutuklandı
Kuzey Kıbrıs'ta "Son yılların en büyük skandalı" olarak nitelendirilen Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi'ndeki (KTSÜ) soruşturma TRT Kıbrıs Temsilcisi'ne kadar uzandı. TRT Temsilcisi Sefa Karahasan'ın tutuklandığı açıklandı.

Son iki aydır ada gündeminden düşmeyen, sahte diploma ve yolsuzluk operasyonu yapılan Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi, MHP Mersin Milletvekili Levent Uysal'ın eşi Ece Uysal'a ait. Kıbrıs basınında yer alan bilgilere göre, üniversitenin küçük ortağı ve Genel Sekreteri olan, tutuklanarak olarak cezaevine gönderilen Serdal Gündüz'ün, sahte not girişleri yapılarak 600'ü aşkın kişiye sahte diploma verdiğini itiraf etti.

Gazimağusa Polis Müdürü Mahmut Barış Sel, başkent Lefkoşa'da çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Sel'in 18 Ocak 2023 tarihinde KSTÜ'nün öğrenci kayıt sistemine girişi olmasına rağmen 11 Eylül 2021'de kaydolmuş gibi gösterildiği, 1 Şubat 2023 tarihinde 9 ders notunun gelişigüzel sisteme girildiği, tez sunmadığı halde sunmuş gibi gösterilip, 19 Haziran 2023'de işletme yüksek lisanstan mezun edildiği belirtildi. Skandal dair Kuzey Kıbrıs Meclisi'nde araştırma komitesi de kuruldu.

HERKES İŞİN İÇİNDE

BirGün gazetesinin haberine göre ayrıca soruşturmaya ismi karışanlar şöyle:

* Milletvekili Emrah Yeşilırmak
* Cumhurbaşkanlığı Koruma Birimi'nde görevli polis mensubu
* Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bakanlık Müdürü Meray Dürüst
* Eski Milli Eğitim Bakanı Kemal Dürüst
* Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı (GKK) mensubu Yarbay Özgür Alp,
* YÖK'ün Kuzey Kıbrıs muadili Yükseköğretim Planlama, Denetleme ve Akreditasyon Kurumu (YÖDAK) Başkanı Prof. Dr. Turgay Avcı ve eski yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Hasgüler
* YÖDAK Genel Sekreteri Derviş Refiker

DİPLOMA TÜRKİYE'DE DE GEÇERLİ

Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi 2016 yılında kuruldu. Diş Hekimliği, Tıp, Sosyal ve Beşeri Bilimler, Sağlık Bilimleri, Eczacılık ve Veteriner Fakültesi'yle eğitim veren üniversite bünyesinde iki ayrı yüksekokul bulunuyor. 2017 yılında da üniversite Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından akredite edilerek denklik aldı. Yani bu üniversitede mezun olanların diplomaları Türkiye'de de kabul görüyor, hekimlik yapabiliyorlar.

YÖK HEYETİ ADA'YA GİTTİ

Birçok bürokratın, polisin ve siyasetçinin adının karıştığı skandala dair konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "Yükseköğretim Kurulu'ndan (YÖK) destek talep ettik. YÖK'ün Yükseköğretim Planlama, Denetleme ve Akreditasyon Kurumu (YÖDAK) ile çalışmasıyla sıkıntılar giderilecek. Gereği neyse yapılacak" demişti.

25 Mart itibariyle Kuzey Kıbrıs'ın talebiyle Ada'ya gelen YÖK heyetinin çalışmalarına başladığını söyleyen Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu ise şunları söylemişti: "Yaşananlar üzerine KKTC Başbakanı Türkiye'ye, Cumhurbaşkanımıza yazı yazdı ve YÖK'ün burada sistem kurmasını istedi. YÖK heyeti de görüşmek üzere buraya geldi."

Ana muhalefet partilerinden Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay ise konuya ilişkin şunları kaydetmişti: "Sadece bu diplomayı verenler açısından değil, yozlaşma toplumun her düzeyine sirayet etmiş durumda. Yani müdür, müsteşar, milletvekili, eski bakan, üniversitelerden sorumlu kurum başkanı, bu bir kategori. İkinci kategori öğretmen, polis, asker aldığı diplomayı da devlete verip kademe derece ilerlemesi, makam-mevki maaş artışı. Şimdi bütün bunları biz gördük şu ana kadar. Toplumdan bağımsız bir şey değil bu. Çürüme, sadece siyasal bir çürüme değil. Toplumun bazı kesimleri de buna ortak olmuş durumda."

Özgür Özel ile görüşen Ayşe Ateş: Erdoğan'la da görüşmek istiyorum

Özgür Özel ile görüşmesi sonrası CHP genel merkezi önünde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Ayşe Ateş, eşinin ölümüyle ilgili hazırlanan iddianameyi eleştirdi. Ateş, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de görüşmek istediğini ve yanıt beklediğini söyledi.
06.05.2024 14:56:00
Anadolu Ajansı
Özgür Özel ile görüşen Ayşe Ateş: Erdoğan'la da görüşmek istiyorum
Özgür Özel ile görüşen Ayşe Ateş: Erdoğan'la da görüşmek istiyorum

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, silahlı saldırı sonucu öldürülen eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş ile görüştü.

Özel, CHP Genel Merkezi'nde, Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'i kabul etti. Basına kapalı gerçekleşen görüşme yaklaşık 1 saat sürdü.

"İçi boş bir iddianame"

Görüşmenin ardından genel merkez önünde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Ayşe Ateş, eşinin ölümüyle ilgili hazırlanan iddianameyi eleştirdi.

İfadelerinin iddianamede yer almadığını söyleyen Ateş, "Benim ifademde de vardı siyasi isimler. İfadem iddianamede yok. Başka arkadaşların ifadeleri de aynı şekilde iddianameye eklenmemiş. İçi boş, basit bir cinayet, alacak verecek kavgası gibi bir iddianame var ortada. İddianame bile diyemeyeceğim, böyle bir iddianame olmaz." diye konuştu.

"Bu iddianame ya geri çevrilecek ya da vereceğimiz dilekçelerle, sunacağımız delillerle iddianameyi yeniden yazdıracağız" ifadesini kullanan Ayşe Ateş, iddianameye eldeki delillerin bile konulmadığını savundu.

Ayşe Ateş, bugüne kadar hukukun işleyeceğini, devletin bu işi çözeceğini umutla beklediklerini dile getirerek, "Ama maalesef umutlarımız tükendi. Mücadele vermeye devam edeceğim. Nereye, ne kadar gücüm yeterse, gücümün yettiği kadar. Hiç kimsenin bundan şüphesi olmasın. Kimsenin de yanına kalmayacak." dedi.

İfadesinde ismi bulunanların sorulması üzerine Ateş, gizlilik kararı kalktıktan sonra ifadesini paylaşacağını, isimlerin bu aşamada görülebileceğini dile getirdi.

"Davanın takipçisi olacağını söyledi"

Özgür Özel ile görüşmesine ilişkin soruya karşılık Ateş, "davanın takipçisi olacağını" belirten Özel'e teşekkür etti. Ayşe Ateş, "Sağ olsun bize zaman ayırdı, ilgilendi. Davanın takipçisi olacağını, arkamızda olduğunu, bize destek vereceğini dile getirdi. Teşekkürlerimizi ileterek yanından ayrıldık." sözlerini sarf etti.

"Devletimi düşünerek ben bugüne kadar hep sağduyulu davrandım"

Bundan sonra zor bir sürecin kendisini beklediğini vurgulayan Ateş, "Bugüne kadar sabırla bekledik. Biz devletini seven insanlarız. Devletimi düşünerek ben bugüne kadar hep sağduyulu davrandım. Büyük mücadele verdim. Bu cinayetin failleri eninde sonunda yargı önünde hesap verecek." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan görüşme talep edip etmediğinin sorulması üzerine Ayşe Ateş, kendisinden görüşme talebinde bulunduğunu söyledi.

Tahliye talep eden Dilan Polat, Adli Tıp'a sevk edilecek

Dilan Polat'ın cezaevinde kesici aletle kendini yaraladığı iddiasının ardından avukatı tahliyesini talep etti. Dilan Polat'ın Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmesine karar verildi. Savcılık, Polat'ın tutuklu olarak cezaevinde bulunmasının sağlık durumu açısından tehlike arz edip etmediği konusunda rapor alınmasını istedi.
06.05.2024 12:32:00
İhlas Haber Ajansı
Tahliye talep eden Dilan Polat,  Adli Tıp'a sevk edilecek
Tahliye talep eden Dilan Polat,  Adli Tıp'a sevk edilecek
Yaklaşık 6 aydır "Suç örgütü kurma ve üye olma", "mal varlığı değerlerini aklama" ve "yasadışı bahis" suçlarından tutuklu bulunan Dilan Polat'ın kendini kesici aletle yaraladığı iddiasının ardından Polat'ın avukatı talepte bulundu.

Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu olan Polat'ın avukatı, şüpheli Dilan Polat'ın sağlık sorunları yaşadığını ve kendisini kesici aletle yaraladığını, sağlık sorunlarının tehlike arz ettiğini belirterek, tutuklu olarak cezaevinde kalmasının elverişli olmaması gerekçesiyle tahliye talebinde bulundu.

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu avukatın öne sürdüğü gerekçelerin uzmanlarca değerlendirilmesini istedi.

Savcılık, Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na yazı yazarak Dilan Polat'ın en yakın Adli Tıp Kurumu birimine sevk edilmesine karar verdi.

Savcılık ayrıca, Polat'ın tutuklu olarak cezaevinde bulunmasının sağlık durumu açısından tehlike arz edip etmediği, tıbbi açıdan cezaevi şartları altında bulunmasında sakınca olup olmadığı konusunda rapor alınmasını istedi. Bu kararın ardından Dilan Polat'ın Adli Tıp Kurumu'na sevk edilip hakkında istenilen konularda uzmanlarca rapor alınması ve talebin karara bağlanması bekleniyor.

19 ilde düzenlenen dolandırıcılık operasyonlarında 51 şüpheli yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 19 ilde nitelikli dolandırıcılık suçuna yönelik jandarma tarafından düzenlenen "SİBERGÖZ-38" operasyonlarında 51 şüphelinin yakalandığını duyurdu.
06.05.2024 08:48:00 / Güncelleme: 06.05.2024 08:53:12
İhlas Haber Ajansı
19 ilde düzenlenen dolandırıcılık operasyonlarında 51 şüpheli yakalandı
19 ilde düzenlenen dolandırıcılık operasyonlarında 51 şüpheli yakalandı
Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 19 ilde nitelikli dolandırıcılık suçuna yönelik jandarma tarafından düzenlenen "SİBERGÖZ-38" operasyonlarında 51 şüphelinin yakalandığını açıkladı.

Paylaşımında operasyonun, Jandarma Genel Komutanlığı Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde İl Jandarma Komutanlıklarınca Şırnak, Mersin, İstanbul, Ankara, Denizli, Adana, Muğla, Hatay, Batman, İzmir, Gaziantep, Niğde, Sakarya, Manisa, Diyarbakır, Kütahya, Trabzon, Siirt ve Malatya'da düzenlendiğini ifade eden Yerlikaya, il il şu bilgileri paylaştı:

"Şırnak İl Jandarma Komutanlığı Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ve Cizre İlçe Emniyet Müdürlüğünce yapılan ortak çalışma sonucu, Şırnak merkezli Mersin, İstanbul, Ankara, Denizli, Adana, Muğla, Hatay, Batman, İzmir, Gaziantep, Niğde ve Sakarya'da düzenlenen operasyonlarda; internet siteleri üzerinden sahte araç ilanı, kiralık villa ve yüksek kazançlı yatırım vaadiyle vatandaşlarımızı dolandırarak haksız kazanç elde ettiği tespit edilen 32 şüpheli yakalandı.

Manisa İl Jandarma Komutanlığı Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu Manisa merkezli Adana, Mersin, Muğla, Gaziantep, Diyarbakır, Kütahya ve Trabzon'da düzenlenen operasyonlarda, yüksek kazançlı yatırım vaadiyle forex üzerinden vatandaşlarımızı dolandırarak haksız kazanç elde ettiği tespit edilen 13 şüpheli yakalandı.
Siirt İl Jandarma Komutanlığı Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucunda Siirt merkezli Adana ve İstanbul'da düzenlenen operasyonlarda, sosyal medya platformları üzerinden vatandaşlarımızın kişisel verilerini elde edip 'FETÖ silahlı terör örgütüne adınız karıştı' iddiası ile vatandaşlarımızı dolandırarak haksız kazanç elde ettiği tespit edilen 3 şüpheli yakalandı.

Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu Diyarbakır merkezli Denizli, Malatya ve İstanbul'da düzenlenen operasyonlarda; internet sitesi üzerinden 'sahte araç ilanı' ile vatandaşlarımızı dolandırarak haksız kazanç elde ettiği tespit edilen 3 şüpheli yakalandı."

Bakan Yerlikaya, yapılan ilk belirlemelere göre şüphelilerin banka hesaplarında 62 milyon Türk Lirası tutarında para hareketliliği tespit ettiklerini kaydetti.

Yapılan operasyon sonucu ise çok sayıda cep telefonu, bilgisayar ve kredi kartına el konuldu.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.