Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Müslüman kadınların başlarını örtmesinin dini bir vecibe olduğunu, dini bir gereklilik olduğu ve 14 asırdır Müslüman kadınların başlarını dini vecibe olduğuna inandıkları için örtmekte olduklarını belirtti
Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Genel Kurul toplantısı öncesinde bir araya gelen Başbakan Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 10 dakikalık sohbetlerinde 'başörtüsü' sorununu konuşmuşlardı. Başbakan Erdoğan'ın Kılıçdaroğlu'na "AİHM'e gitmeye gerek, Diyanet'e soralım'' diyerek adres gösterdiği kurumun başkanı olan Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, konuya açıklık getirdi.
Başörtüsü takmak dini vecibe
Başbakan Erdoğan'ın başörtüsü konusunda, "Diyanet'e sorulsun" sözlerinin hatırlatılarak, "Size bu konuda danışıldı mı?" diye sorulması üzerine Bardakoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığının Din İşleri Yüksek Kurulunun "Müslüman kadınların başlarını örtmesinin dini bir vecibe olduğu, dini bir gereklilik olduğu ve 14 asırdır Müslüman kadınların başlarını dini vecibe olduğuna inandıkları için örtmekte olduklarını ve genel resmin bu olduğunu" defalarca söylediğini belirtti.Bir dinin gereğini yerine getirip germemenin kişilerin kendi dindarlık tercihi olduğuna dikkati çeken Bardakoğlu, şunları söyledi:"Bir kişi ben Müslümanım diyorsa bizim için onu Müslüman saymak yeterlidir. Artık namazını kılıp kılmaması, ibadetini yapıp yapmaması, orucunu tutup tutmaması, içki içip içmemesi, başını örtüp örtmemesi kendi tercihi olduğundan o bir yargılama ve derecelendirme konusu olmamalıdır. Biz sadece dinin doğru bilgisini Müslümanlara açıklarız ama bireylerin özgürlüklerine sonuna kadar saygılıyız. Bu itibarla da ne başını kapatan bir insanın bir kısıtlamaya, herhangi bir incinmeye maruz kalmasını onaylarız ne de başı açık bir insanın sırf bu sebeple incitilmesine, baskıya maruz kalmasına onay veririz. Artık mahalle baskısını bırakın. İnsanların birbirlerine hayat tarzları sebebiyle bireysel baskı ve sitemde bulunmasını, bireysel incinmeler olmasını dahi doğru bulmuyoruz. Rotamız, özgürlükleri, toplumsal bir anlayış, karşılıklı sevgi saygı ortamında geliştirmek, özgürlüklerin gelişmesinden korkmamak ama toplumsal birliğimizi, dirliğimizi, huzurumuzu da korumaktır."Başörtüsü konusundaki tartışmaların hatırlatılması üzerine Bardakoğlu, bu tartışmalara girmeyeceğini, sadece dinin genel ilkesini söyleyeceklerini bildirdi. Bardakoğlu, "Tarlada çalışan, üniversitede okuyan, büyük şehirde yaşayan insanların aynı davranışları, aynı kıyafeti benimsemesini beklemek doğru değil. Tek tipleştirme çağdaş dünyanın ortak anlayışlarına aykırıdır" dedi.
Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Genel Kurul toplantısı öncesinde bir araya gelen Başbakan Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 10 dakikalık sohbetlerinde 'başörtüsü' sorununu konuşmuşlardı. Başbakan Erdoğan'ın Kılıçdaroğlu'na "AİHM'e gitmeye gerek, Diyanet'e soralım'' diyerek adres gösterdiği kurumun başkanı olan Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, konuya açıklık getirdi.
Başörtüsü takmak dini vecibe
Başbakan Erdoğan'ın başörtüsü konusunda, "Diyanet'e sorulsun" sözlerinin hatırlatılarak, "Size bu konuda danışıldı mı?" diye sorulması üzerine Bardakoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığının Din İşleri Yüksek Kurulunun "Müslüman kadınların başlarını örtmesinin dini bir vecibe olduğu, dini bir gereklilik olduğu ve 14 asırdır Müslüman kadınların başlarını dini vecibe olduğuna inandıkları için örtmekte olduklarını ve genel resmin bu olduğunu" defalarca söylediğini belirtti.Bir dinin gereğini yerine getirip germemenin kişilerin kendi dindarlık tercihi olduğuna dikkati çeken Bardakoğlu, şunları söyledi:"Bir kişi ben Müslümanım diyorsa bizim için onu Müslüman saymak yeterlidir. Artık namazını kılıp kılmaması, ibadetini yapıp yapmaması, orucunu tutup tutmaması, içki içip içmemesi, başını örtüp örtmemesi kendi tercihi olduğundan o bir yargılama ve derecelendirme konusu olmamalıdır. Biz sadece dinin doğru bilgisini Müslümanlara açıklarız ama bireylerin özgürlüklerine sonuna kadar saygılıyız. Bu itibarla da ne başını kapatan bir insanın bir kısıtlamaya, herhangi bir incinmeye maruz kalmasını onaylarız ne de başı açık bir insanın sırf bu sebeple incitilmesine, baskıya maruz kalmasına onay veririz. Artık mahalle baskısını bırakın. İnsanların birbirlerine hayat tarzları sebebiyle bireysel baskı ve sitemde bulunmasını, bireysel incinmeler olmasını dahi doğru bulmuyoruz. Rotamız, özgürlükleri, toplumsal bir anlayış, karşılıklı sevgi saygı ortamında geliştirmek, özgürlüklerin gelişmesinden korkmamak ama toplumsal birliğimizi, dirliğimizi, huzurumuzu da korumaktır."Başörtüsü konusundaki tartışmaların hatırlatılması üzerine Bardakoğlu, bu tartışmalara girmeyeceğini, sadece dinin genel ilkesini söyleyeceklerini bildirdi. Bardakoğlu, "Tarlada çalışan, üniversitede okuyan, büyük şehirde yaşayan insanların aynı davranışları, aynı kıyafeti benimsemesini beklemek doğru değil. Tek tipleştirme çağdaş dünyanın ortak anlayışlarına aykırıdır" dedi.