logo
26 NİSAN 2024

Batı için İsrail sütten çıkmış ak kaşık

15.08.2006 00:00:00
İsrail parlamentosunda Arap milletvekili olan Azmi Bişara, Londra'da Arapça yayımlanan El Hayat gazetesindeki yazısında Batı'nın İsrail'e bakışını anlatıyor.

Gazeteci: Bugün 12 İsrail askerinin ölmesinin planlarınız üzerindeki etkisi nedir? İsrail ordu sözcüsü: 12 İsrailli katledildi. Gazeteci: Siz buna katliam diyorsunuz ancak onlar asker ve bu bir savaş. Sözcü: Aksine bu bir katliam. Çünkü bombalar İsrail vatandaşlarını hedef aldı ve askerler tesadüfen öldürüldü. Gazeteci: Fakat siz de Kana ve başka kentlerde katliam yaptınız. Sözcü: Hayır Kana'da katliam yapılmadı. Bombardımanın hedefi Hizbullah savaşçılarıydı fakat tesadüfen siviller hedef oldu. Bir gazeteciyi mesleğini bırakmaya ikna edebilecek bu boş sözler bir 'acayiplikler ülkesi'nden değil, Hizbullah saldırısında 12 İsrail askerinin ölmesi sonrası bir Arap kanalının İsrail ordusunun genç sözcüsüyle yaptığı söyleşiden alıntı. Sözcü, askerlerin savaş sırasında öldürülmesini katliam diye niteliyor; Lübnan yerleşim birimlerine çevrilmiş uçakların bombardımanıyla her gün ailelerin öldürülmesiyse katliam diye isimlendirilmeyi hak etmiyor. Bu katliamlar, 'üzüntü verici hatalar' veya 'teröre karşı savaş'ın alçaltıcı diliyle 'tali hasar' diye adlandırılıyor. Yukarıdaki diyalog çerçevesinde, İsrail saldırılarından korunmak için ülkelerindeki Filistin mülteci kamplarına sığınan güney Lübnanlıların görüntüsü birçok boş sahneden birine dönüşüyor. İsrail kendisini kurban gibi sunuyor, Hizbullah asıl fail olarak görülüyor, asıl suçlu kurbanlaştırılıyor. Israrla 'İsrail parlamentosu' diye adlandırılan savaş sirkinin, yani savaş dansı yapan bir kabilenin demokratik olduğu söyleniyor; savaş davulları çalan, askeri orkestra ritmiyle stüdyo ve matbaada yürüyüş yapan tabura da çoksesli İsrail medyası deniliyor. 17 yılda 20 İsrailli sivil öldü 'Teröre karşı savaş'ın abesliği, terörün öldürdüğünden kat kat fazla insanı öldürmesi. Ve bugün teröre karşı savaşı yürütenler, savaş kavramına uzak, aslında barış içinde yaşamak isteyen 'kültürler' olarak adlandırılıyor. Terör devletlerinin liderleri teröristler gibi gizlenerek yaşayamıyor. Konuşmalarını da teröristlerin yaptığı gibi kasetlere kaydedip gönderemiyorlar. 'Terör' terimi, 'öteki'ne karşı başka bir kültürün, yani zayıfa karşı güçlünün eline verilmiş bir silah... İsrail'in sorunu, yıllardır işgale direnen Hizbullah'ın İsrailli sivilleri hedef almaması. İsrail'in Lübnan'dan çekildiği 2000'e kadar geçen 17 yıl boyunca, toplam 20 İsrailli sivil öldürülürken İsrail binlerce Lübnanlı sivili öldürdü. Hatta şu son savaşta öldürülen İsrailliler arasında askerlerin oranı yüzde 60'ın üzerindeyken, ölen Hizbullah savaşçılarının oranı öldürülen 1000 sivil içinde yüzde 20'yi geçmez. Evlerinden olan 1 milyon Lübnanlı da cabası. Bu kişilerin çoğu İsrail'in yıkım şöleni bittikten sonra dönecek bir köy ve belde bulamayacak. İsrail örneğindeki devlet terörü planlanmamış bir sonuç değil, aksine kasıtlı yapılmış şiddet. Zaten, sivillerin hedef alınması veya zehirlenmesi, İsrail ordusunda kuşaktan kuşağa geçmiş bir askeri doktrin... İsrailli yetkililer bu savaş boyunca yaptıkları resmi açıklamalar dışındaki tüm demeçlerinde, Hizbullah füzelerinin atıldığı her Lübnan köyünün yerle bir edilmesi, elektrik trafolarının vurulması, altyapı tesislerinin hedef alınması, Lübnan'ın yeniden karanlık çağa, 20 yıl geriye götürülmesi gerektiğinden dem vuruyor. BM bile Batı'yı üstün görüyor Kültürler çatışması söylemi, ABD ve Fransa'nın ateşkes sağlanmasına yönelik BM Güvenlik Konseyi'ne sunduğu karar tasarısı metninde de kendini gösterdi. Siyasi bir tutum almaktan kaçınan tasarı, İsrail'in Hizbullah füzelerinin tehdidi altında olduğunu ve dolayısıyla saldırılarını durdurması için önce Hizbullah'ın İsrail kentlerine yönelik füze saldırılarını durdurması gerektiği mantığından hareket ediyor; aslında İsrail'in Lübnan tehdidi altında olduğunu savunuyordu. Lübnan'ın kapsamlı yıkımıysa, tasarıya göre 'tartışmalı bir mesele'. Çekişmenin iki İsrail askerinin esir alınmasıyla başladığı ve İsrail'in bunu savaş sebebine dönüştürme hakkına sahip olduğu kabul ediliyor. Bu yüzden de savaşın durması askerlerin şartsız salıverilmesine bağlanıyor. Karar bu noktada mantığını yitiriyor ve İsrail'in savaş gerekçesini onaylıyor; dolayısıyla, iki askerin kurtarılması karşılığı binlerce kişinin öldürülmesini ve 1 milyonunun sürülmesini de... Bu durum bir kültürün ötekine 'üstünlüğü'nü ortaya koyuyor. Hizbullah'ın silahının elinden alınması kararı hayata geçirilecek. Bu yüzden de, kararın başlangıcı ve sonu İsrail menşeli. Yani metni ortaya koyan ülkeler İsrail'le aynı kavramlardan hareket ediyor. Bu kültürel müşterekliğin amacı, İsrail'in askeri başarısızlıklarını telafi etmek ve direnişin toprak üzerindeki kazanımlarının siyasi kazanımlara dönüşmesini engellemek. Bu noktada Arap halklarının Lübnan'daki direnişe hayranlıkları ve onu bir kazanım olarak görmeleri üzerinde durabiliriz. Araplar Hizbullah'a hayran. Çünkü onlara göre İsrail'le savaşabilen Hizbullah, Arapların kendilerine güvenini yerine getirdi. Artık herkes biliyor ki, diğer Araplar da geri kalmışlıktan kurtulup iradeyle silahlanırsa aynı şeyi başarabilir.

 
Erdoğan'dan Rutte'ye AB mesajı
'Hollanda'nın desteğini bekliyoruz'
'Birilerinin bitmiş olan kredilerini...'
Kılıçdaroğlu'na imalı yanıt
İstiklal Caddesi bombacısının cezası belli oldu
7 kez ağırlaştırılmış müebbet
ABD Dışişleri Bakanlığı'nda kritik istifa
Ülkesinin Gazze politikasına tepki olarak
KKTC Başbakanı İsias Otel davası için Adıyaman'da
'Bu artık KKTC'nin davasıdır"
Kurulan şirket sayısı azaldı
Mart ayında 1678 şirket kapandı
Son operasyon Hakkı Saral çetesine
10 ayda 454 suç örgütü çökertildi
Özgür Özel disiplin için harekete geçiyor
Partiden kesin ihraç edilecekler
323 gayrimenkul için ihale yapılacak
Kızılay taşınmazlarını satıyor
'Katliamınıza dikkat çekmek antisemitizm değildir'
Sanders'tan Netanyahu'ya sert yanıt
'Hamas liderlerini öldürün, Refah'ı işgal edin'
İsrailli bakandan Mossad'a çağrı
İsrail'e de füze saldırısı düzenlendi
Husiler İsrail gemisini vurdu
Düşme anı araç içi kamerasında kaydedildi
Kapısı açık otobüsten düştü
Hande Fırat sergisi bakanlık desteği ile açıldı
Kabine toplantısı gibi sergi açılışı
Çocuğunu uyaran kadın öğretmeni yumrukladı
Zorba veli kamerada!
Erdoğan'dan Rutte'ye AB mesajı
'Hollanda'nın desteğini bekliyoruz'
'Birilerinin bitmiş olan kredilerini...'
Kılıçdaroğlu'na imalı yanıt
İstiklal Caddesi bombacısının cezası belli oldu
7 kez ağırlaştırılmış müebbet
ABD Dışişleri Bakanlığı'nda kritik istifa
Ülkesinin Gazze politikasına tepki olarak
KKTC Başbakanı İsias Otel davası için Adıyaman'da
'Bu artık KKTC'nin davasıdır"
Kurulan şirket sayısı azaldı
Mart ayında 1678 şirket kapandı
Son operasyon Hakkı Saral çetesine
10 ayda 454 suç örgütü çökertildi
Özgür Özel disiplin için harekete geçiyor
Partiden kesin ihraç edilecekler
323 gayrimenkul için ihale yapılacak
Kızılay taşınmazlarını satıyor
'Katliamınıza dikkat çekmek antisemitizm değildir'
Sanders'tan Netanyahu'ya sert yanıt
'Hamas liderlerini öldürün, Refah'ı işgal edin'
İsrailli bakandan Mossad'a çağrı
İsrail'e de füze saldırısı düzenlendi
Husiler İsrail gemisini vurdu
Düşme anı araç içi kamerasında kaydedildi
Kapısı açık otobüsten düştü
Hande Fırat sergisi bakanlık desteği ile açıldı
Kabine toplantısı gibi sergi açılışı
Çocuğunu uyaran kadın öğretmeni yumrukladı
Zorba veli kamerada!

Kazada şehit olan polis memuru son yolculuğuna uğurlandı

İstanbul'da görevi başındayken motosikletle kaza geçirerek şehit olan polis memuru Emrah Büke, memleketi Konya'nın Ereğli ilçesinde son yolculuğuna uğurlandı.
26.04.2024 18:36:00 / Güncelleme: 26.04.2024 18:40:19
İhlas Haber Ajansı
Kazada şehit olan polis memuru son yolculuğuna uğurlandı
Kazada şehit olan polis memuru son yolculuğuna uğurlandı
İstanbul'un Ümraniye ilçesinde Atatürk Mahallesi Bağ Sokak üzerinde meydana gelen trafik kazasında polis memuru Emrah Büke, görevi esnasında motosikletle virajı alamayarak kaza yaptı.

Kazada ağır yaralanan polis memuru olay yerine ulaşan sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı.

Polis memuru Emrah Büke, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Görevi esnasında şehit olan polis memuru Emrah Büke'nin cenazesi düzenlenen törenin ardından uçakla memleketi Konya'ya gönderildi.



Şehidin cenazesi defnedilmek üzere Konya'dan Ereğli ilçesine bağlı Kamışlıkuyu Mahallesine götürüldü. Şehit olan polis memuru Emrah Büke için ikindi namazını müteakip Kamışlıkuyu Mahallesinde cenaze namazı kılındı.

Şehit Büke'nin cenazesi namazın ardından Kamışlıkuyu Mezarlığında dualarla defnedildi. Şehit Emrah Büke'nin 4 ay önce göreve başladığı öğrenildi.

Şehidin cenaze namazına ailesi, yakınları, Konya Valisi Vahdettin Özkan, askeri ve mülki erkan ile vatandaşlar katıldı.

KKTC Başbakanı Üstel, İsias Oteli davası öncesi konuştu: Bu artık KKTC'nin davasıdır

Beraberindeki heyetle İsias Oteli davasının ikinci duruşması için kente gelen KKTC Başbakanı Ünal Üstel Adıyaman Adliyesi önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bu artık KKTC'nin davasıdır. Onların acıları hepimizin acısıdır. Çocuklarımızı unutmadık, unutturmayacağız." dedi.
26.04.2024 11:15:00
Anadolu Ajansı
KKTC Başbakanı Üstel, İsias Oteli davası öncesi konuştu: Bu artık KKTC'nin davasıdır
KKTC Başbakanı Üstel, İsias Oteli davası öncesi konuştu: Bu artık KKTC'nin davasıdır

KKTC Başbakanı Ünal Üstel, 6 Şubat 2023'teki Kahramanmaraş merkezli depremlerde Adıyaman'da yıkılan İsias Oteli'nde hayatını kaybedenlere ilişkin mahkeme sürecini takip ettiklerini belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti'nin adaletine güveniyoruz." dedi.

Beraberindeki heyetle İsias Oteli davasının ikinci duruşması için kente gelen Üstel, Adıyaman Adliyesi önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, 6 Şubat 2023'teki depremlerde yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet diledi.

Üstel, KKTC olarak hayatını kaybedenlerin ailelerinin yanında olduklarını belirterek, şöyle konuştu:

"Bu depremde biz de çocuklarımızı, yavrularımızı kaybettik ve o günden bugüne kadar adalet arayışımız devam ediyor. Biz Türkiye Cumhuriyeti'nin adaletine güveniyoruz. Birinci duruşma bundan bir müddet önce başladı ve sonuçlandı. Bugün ikinci duruşma için KKTC olarak bütün kesimlerimizle buradayız. Hükümet olarak buradayız, bakan arkadaşlarımızla buradayız. Muhalefet başkanıyla, milletvekilleriyle, yavrularımızın anneleriyle, yakınlarıyla, halkımızla Adıyaman'a geldik ve ikinci duruşma olacak ve salona gireceğiz. Bu artık KKTC'nin davasıdır. Onların acıları hepimizin acısıdır. Çocuklarımızı unutmadık, unutturmayacağız."

Kesin karar çıkana kadar mahkeme sürecini takip edeceklerini, aileleri yalnız bırakmayacaklarını dile getiren Üstel, şunları kaydetti:

"Biliyorsunuz geçen duruşmada uzman kişilerin bir görüşüne başvurduk. Gazi Üniversitesinin raporu çıktı, mahkememize intikal etti. Bunun dışında, 3 üniversitemizden ve onların oluşturduğu Türkiye Cumhuriyeti çapındaki bu işlerin sorumlusu olan uzman kişilerin görüşlerine müracaat ettik. Onların hazırladığı 3 rapor da mahkememize verildi. Gazi Üniversitesinin raporunu bizim hukukçu arkadaşlarımız incelediği zaman gördük ki, orada tam neticelendirilmemiş bir rapor ortada durdu. Bizim bugün Barolar Birliğimiz de hukukçularımız da burada. Milletvekili hukukçularımızın, Cumhuriyet Meclisinin oluşturduğu hukukçular, Ankara'da devletin tuttuğu hukukçular ve Türkiye Cumhuriyeti'nin Barolar Birliği ve yardımcıları ile özel avukatlarımızla bunlar incelendikten sonra bugünkü mahkemeden bizim hukukçularımızın talep edeceği yeni bir üçüncü rapor ve bu rapor ışığında adaletin tecelli etmesini bekleyeceğiz."

Suçluların gerekli cezayı alacağına inandığını vurgulayan Üstel, adaletin tecelli edeceğini söyledi.

Aileler de basın açıklaması yaptı

Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Karakaya da davada yeni bir sürece girildiğini ve ikinci duruşma için Adıyaman'a geldiklerini ifade etti.

Davanın sonuçlanmasına kadar süreci takip edeceklerini dile getiren Karakaya, "Bu davada bilimin yol göstericiliğine güveniyoruz. Hukukun üstünlüğü kadar toplum vicdanının gücüne de inanıyoruz." dedi.

Depremlerde oğlunu kaybeden anne Hilal Düzgünce ise davanın takipçisi olacaklarını belirtti.

Kahramanmaraş merkezli depremlerde, KKTC'den sporcuların da aralarında yer aldığı 72 kişinin yaşamını yitirdiği İsias Oteli'ne ilişkin 5'i tutuklu 11 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması 3 Ocak'ta yapılmıştı. Tutuklu sanıklardan 2'si, 3. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan tutukluluk incelemesi sonucunda adli kontrol şartıyla tahliye edilmişti. 

52 milyonluk para trafiğinin zanlıları adliyede

Kocaeli merkezli 11 ilde sahte ilanlarla ve çağrı merkezleri aracılığıyla ürün satma vaadinde bulunup çok sayıda vatandaşı dolandıran, hesaplarında 52 milyon TL para giriş çıkışı olduğu tespit edilen 56 şüpheliden 49'u adliyeye sevk edildi
26.04.2024 10:26:00
İhlas Haber Ajansı
52 milyonluk para trafiğinin zanlıları adliyede
52 milyonluk para trafiğinin zanlıları adliyede
Kocaeli merkezli 11 ilde sahte ilanlarla ve çağrı merkezleri aracılığıyla ürün satma vaadinde bulunup çok sayıda vatandaşı dolandıran, hesaplarında 52 milyon TL para giriş çıkışı olduğu tespit edilen 56 şüpheliden 49'u adliyeye sevk edildi.

Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerinin, siber suçların men ve takibine yönelik yürüttüğü soruşturmada, liderliğini Serkan Kınalı isimli şahsın yaptığı suç örgütü üyelerinin E-ticaret ve ilan platformlarına sahte ilanlar koyarak, kurulan çağrı merkezine ait açık hatlar üzerinden müştekiler ile güven verici ve aldatıcı görüşmeler yaptıkları belirlendi. Kaparo, kargo bedeli, nakliye bedeli ve sigorta bedeli gibi bahanelerle para alan örgüt üyelerinin elde ettikleri parayı kripto para platformlarına aktardıkları ve sanal kripto para birimlerine çevirerek izini kaybettirmeye çalıştıkları tespit edildi.

52 milyonluk para trafiği

Belirtilen yöntemlerle yöntemlerle aralarında deprem mağduru aileler ile engelli vatandaşların da bulunduğu 37 şahsın dolandırıldığı, suç örgütü üyesi şahısların hesaplarına 52 milyon 675 bin 400 TL para giriş çıkışı olduğu tespit edildi. 5 ayrı bölgede çağrı merkezi oluşturan suç örgütü üyelerinden üçünün toplam 23 ayrı suçtan 25 yıl kesinleşmiş cezalarının bulunduğu belirlendi.

Kocaeli merkezli 11 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonda 56 şüpheli yakalandı. 5 şüphelinin değişik suçlardan cezaevinde olduğu, 2 şüphelinin ise ifadelerinin ardından savcılık talimatıyla serbest bırakıldığı bildirildi. 49 şüpheli ise Kocaeli Emniyet Müdürlüğündeki işlemlerinin ardından Gebze Adliyesine sevk edildi.

Bakan Yerlikaya: 10 ayda 454 organize suç örgütü çökertildi

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Bursa merkezli 7 ilde düzenlenen 'Mahzen-32' operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral'ın kardeşi Hakkı Saral'ın yaptığı suç örgütünün çökertildiğini açıkladı. Yerlikaya, '10 aylık süre içinde; 454 organize suç örgütünü çökerttik.' dedi.
26.04.2024 08:46:00
İhlas Haber Ajansı
Bakan Yerlikaya: 10 ayda 454 organize suç örgütü çökertildi
Bakan Yerlikaya: 10 ayda 454 organize suç örgütü çökertildi
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın paylaştığı bilgilere göre, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır'da 'Mahzen-32' operasyonları düzenlendi. Düzenlenen operasyonlarda organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Bursa merkez ve İnegöl'de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlarımızdan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları, Bursa'ya il dışından getirdikleri tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin işyerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri, Bursa'ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin işyerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi.


Operasyonlarda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 24 şüpheli yakalandı. Operasyonlar sonucu, 15 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda çek ve senet ile çok miktarda nakit paraya el konuldu.

10 ayda 454 organize suç örgütü çökertildi

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, organize suç örgütlerine yönelik düzenlenen operasyonlar hakkında bilgi verdiği paylaşımında, '10 aylık süre içinde; 454 organize suç örgütünü çökerttik. Bu suç örgütlerini isim isim kamuoyu ile paylaştık. Organize suç örgütlerine yönelik toplam bin 201 operasyon düzenledik. 8 bin 260 şüpheli yakalandık. Bunlardan; 3 bin 58'i tutuklandı. Bin 740'ı hakkında adli kontrol kararı verildi" ifadelerine yer verdi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.