Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Doç. Dr. Kamil Aydın'ın, Türkiye'nin ve Türklerin batı ülkelerindeki imajını irdeleyen ve kitap haline getirilen "Images Of Turkey In Western Literature- Batı Edebiyatı'nda Türkiye'nin imajı" adlı doktora tezi, büyük ilgi gördüğü ABD ve İngiltere'de 2.baskısını yapacak.

Doç. Dr. Aydın, 1989-1996 yılları arasında mastır ve doktora yaptığı İngiltere'nin Warwick Üniversitesi'nde, batı ülkelerinin kültürü ve Türkiye'nin bu ülkelerdeki imajı üzerinde uzun bir çalışma yaptığı belirterek, bu konuyla ilgili 1999 yılında bitirdiği tezinin yine İngiltere'de The Eothen Press (Sözkonusu yayınevi genelde Kıbrıs sorunu ve Türkiye ile ilgili eserler yayınlamaktadır) tarafından kitap haline getirilerek yayımlandığını söyledi.

Türkiye'nin batıdaki imajının önyargılara dayandığı ve kitabı bu önyargıları silmek için hazırladığını kaydeden Aydın, eserin tanıtımının zaman aldığını ancak şimdi ABD ve İngiltere'de piyasada satılan kitabının beğenildiğini ve bu ülkelerde ikinci baskısının yapılacağını kaydetti.

Bizi hala fesli biliyorlar

Kitabında, batı ülkelerinin geçmişten günümüze kadar Türkler hakkındaki önyargılarını ve düşüncelerini dile getirmeye çalışan Aydın, yayının beğenilmesinin en büyün nedeninin, tespitlerin güncelliğinden kaynaklandığını söyledi.

Batıda özellikle sıradan vatandaşların büyük bir kısmının Türkiye hakkında çok yanlış bilgiler edindiklerini, ülkede hala yaşamın yüz yıl önceki şartlar altında devam ettirildiğini sandıklarını kaydeden Aydın, "Örneğin batıda insanların büyük bir kısmı, Türk erkeklerini hala fes takan, sürekli nargile içen, kadınlarını da çarşafla gezen insanlar olarak tanıyorlar" dedi.

Türklere karşı her zaman önyargılılar

Kitabında, batıdaki Türk imajını kronolojik şekilde çıkarmaya çalıştığını belirten Aydın şöyle devam etti:

"Batılı ülkeler, Türklere tarihte de her zaman ön yargılı davranmıştır. Örneğin Haçlı Seferlerinde Türkler barbar biliniyor ve ülkede cinsel sapkınlıkların yaygın olduğu sanılıyordu. Aynı imaj şimdi de devam ediyor. Batıdaki sıradan vatandaşlar, Türkiye hakkında çok tuhaf bilgilere sahipler. Türk kadınının çirkin, erkeğinin yakışıklı ve güzel olduğunu bu nedenle erkeklerin, kadınlara çok fazla ilgi göstermediği gibi yanlış bilgiye sahip olanlar bile var. Diğer yaygın görüşlerin başında, ülkemiz, tarihi eser kaçakçılığının, esrar ve eroin satış ve pazarlanmasının çok sık yaşandığı bir ülke olarak biliniyor."

Başkentimiz İstanbul'muş!!!

Aydın, batı ülkelerinde insanların Türkiye ve Türkiye'de yaşantı konusunda inanılmayacak kadar yanlış bilgilendirildiğini belirterek, birçok ülkede insanların Türkiye'nin başkentini hala İstanbul olarak bildiklerini söyledi.

Aydın, "Batıda, Türkiye'de insan haklarının sürekli ihmal edildiği konusu hakim ve bu konuda özellikle polis, asker ve karakollarımız malzeme olarak kullanılıyor" dedi. Batılı ülkelerde sıradan vatandaşların Türkiye hakkında bu şekilde ilginç fikirlere kapılmalarının nedeninin, ülkelerde özellikle basın-yayın organlarında, Türkiye hakkındaki yanlış fikirlerin, bilinerek gündemde tutulmasından kaynaklandığını dile getiren Aydın, batıda çok saygın gazete ve televizyonlarda, Türkiye ile ilgili haberlerde hala fesli erkekler, çarşaflı kadınların fotoğraflarının yayımlandığını söyledi.

Turizm tanıtımında hatalıyız

Aydın, Türk turizminin tanıtımı amacıyla hazırlanan ve batılı ülkelere gönderilen afiş ve resimlerde hala fesli erkekler, nargile veilgi çeksin diye sürekli eski fotoğrafların kullanıldığını belirterek,''Bu insanlar zaten bizi böyle yaşıyoruz biliyorlar. Bu şekildeki broşürler insanların bu düşüncesini pekiştiriyor, diye düşünüyorum" dedi.

Batıdaki bu imajın yıkılması için çaba sarf edilmesi gerektiğini anlatan Aydın, öncelikle Türkiye'de gerçek değerlerin bilinmesi Türk insanının kendini anlayabilmesi ve sonra ifade edebilmesi gerektiğini söyledi.

Sinema, medya ve turizmin imajın tazelenmesi ve gerçeklerin ortaya çıkarılması açısından önemli olduğunu ve bu unsurların iyi kullanılması gerektiğini vurgulayan Aydın, ayrıca Türkiye'yi anlatan objektif araştırmaların yabancı dillere çevrilip batılı ülkelerde yayımlanmasının sağlanması gerektiğini söyledi.