Bedel vatandaşa yükleniyor
Bütçe açıklarını öğretmen atamalarına ve memur maaş zamlarına bağlayan anlayışı kınadıklarını söyleyen Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı, “Hükümet beceriksizliğin bedelini vatandaşa yüklemektedir” dedi
03.11.2012 00:00:00
Yazılı açıklama yapan Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, “Aralıksız olarak 10 yıldır ülkeyi ‘astığım astık, kestiğim kestik’ mantığı içinde yöneten iktidar; son bir yıl içinde 2012 yılı enflasyon hedefini yüzde 6,5 olarak belirleyip, memur, işçi, emekli, dul ve yetim aylıklarına bu çerçevede artış yaparken, Eylül ayının son gününde elektriğe ve doğalgaza yüzde 10 zam yapmaktan çekinmedi. Bu zamlardan bir hafta önce de akaryakıt fiyatlarına yüzde 10’un üzerinde zam yapılmasının ardından yalnızca 2012 yılının geride kalan 10 ayı içerisinde doğalgaza yüzde 29,3; elektriğe yüzde 21,0; mazota yüzde 13,5; benzine yüzde 12 ve kömüre de yüzde 9,5 zam yapmış oldular” dedi. Bostan, ekonomide yapılan yanlış hesaplar, dış politikadaki zafiyetlerin dış ticarete yansıması, komşu ülkelerle ticaretin kesilmesi, iç piyasalardaki durgunluğun hükümetten kaynaklandığını iddia etti. Bostan, “Bu beceriksizliğin bedeli de suçu da vatandaşa yüklenmektedir. Ekonomiyi yönetmeyi beceremeyen Sayın Şimşek, bir taraftan yapılan zamlarla beceriksizliğinin faturasını başta kamu çalışanlarımız olmak üzere tüm vatandaşlarımıza yüklemiş, diğer taraftan da yaptığı açıklamalarıyla memurlarımızı vatandaşa hedef göstermiştir” dedi. Memurun maaşını yük görüyorlar Hanefi Bostan, “Bütçedeki giderleri hesaplarken memurlara ödenen maaşları yük olarak gören anlayış, bütçedeki vergi gelirlerinin yarısından fazlasının ücretlilerden, dolayısıyla kamu çalışanlarından alındığını neden görmezden gelmektedir. Öyle ki; 2012 yılında toplanacak 57 milyar TL dolayındaki gelir vergisinin yüzde 55’ini çalışanlar ödeyecektir. Kasım ayı itibarı ile kamu çalışanlarının tamamı bir üst vergi dilimine yükseldiği için ödediği vergi miktarı, aldığı maaş zammını geçecek, maaşları düşecektir” diye konuştu. Ücretli çalışanların ödediği vergi; sanayicinin, tüccarın, bakkalın, marketin, manavın, berberin, diğer esnafın, çiftçinin, balıkçının, avukatın, doktorun, diş hekiminin, mali müşavirin, mühendisin, mimarın, konutundan ya da işyerinden kira geliri elde edenlerin, mevduat faizi, repo faizi ya da hazine bonosu faizi elde eden rantiyecilerin, şirketlere ortaklığı nedeniyle kâr payı alan, hisse senedi alım satım kazancı elde edenlerin tamamının ödediği verginin toplamından kat kat fazla olduğunu ifade eden Bostan, “Otomobili olan şirket sahibi, mutlu azınlık mensubu, otomobilin tüm giderlerini masraf yazıp, vergiden düşebiliyor. Otomobili olan memur, giderlerinin tamamını cebinden karşılıyor. Mutlu azınlık, lokantada yemek yiyor ve iş yemeği diyerek, masraf yazabiliyor. Uçağa, otobüse, trene biniyor, otelde yatıyor, bunları da masraf yazıp, vergiden düşebiliyor. Memur, vergi ödüyor. Bazılarının eş ve çocuklarına aldığı otomobiller dahi şirkete kaydediliyor. Tüm giderleri, vergiden düşülüyor. Memur, vergi ödüyor. Kıyafetler, hediyelik eşyalar, eşantiyon gösterilip vergiden düşülüyor. Bilgisayar, kırtasiye vergiden düşülüyor. Memur vergi ödüyor” dedi. İHA