logo
25 NİSAN 2024

Bilgili ağır konuştu

29.11.2005 00:00:00
SON HABER Beşiktaş eski başkanı Serdar Bilgili, suskunluğunu bozarak, eleştirilere çok ağır yanıt verdi

NTV'de canlı yayınlanan "Futbol Aktüel" programına katılan Bilgili, istifa ettikten sonra ilk kez bir programa çıktığını belirterek, "Beşiktaş gelenekleri gereği, yeni yönetimin daha rahat çalışması ve ayrıca kırgın ayrıldığım için bugüne kadar bir röportaj vermedim" dedi. Bilgili, bu dönemde şahsıyla ve dönemiyle ilgili çirkin iftiralar atıldığını ifade ederek, "Bunlara cevap vermedim. Suskunluğum zafiyetolarak algılandı, bu yalanlara insanlar inanmaya başladı. Beşiktaş camiasını aydınlatmam gerektiğini düşündüm" diye konuştu. Şampiyonluğumu sattığımı düşünenler şerefsizdir2003-2004 sezonu şampiyonluğunun kaçırılmasıyla ile ilgili iki  dedikodunun ortaya atıldığını belirten Bilgili, şunları söyledi: "İlk çirkin iddia, 'futbol şubesi sorumluları Yıldırım Demirören ve Kıvanç Oktay'ın istifa ettikten sonra futbol takımı üzerinde etki yaparak, Beşiktaş'ın başarısızlığına çalıştıkları' yönündedir. İkinci iddia ise 'benim kendi maddi menfaatlerim için şampiyonluğu sattığım' şeklindedir. Bu absürd, komik ve ancak geri zekalı bir insanın inanabileceği bir iddiadır. Ben gidip hangi antrenöre, futbolcuya kime ne talimat vereceğim ki Beşiktaş yenilsin ve ben kendime bir menfaat sağlayayım? Bu son derece aşağılık, iğrenç bir iddiadır. Bunu çıkaranlar Beşiktaş'a ihanet etmektedir. Benim maddi menfaatlerim için şampiyonluğu verdiğimi söyleyenler ve düşünenler şerefsizdir." Komisyon kurup araştırsınlarSerdar Bilgili, Beşiktaş'ın geçen sezon ve bu sezon liderin 16 puan gerisine düştüğünü kaydederek, "O zaman bunlar için de komisyon kurulsun. Bugün Beşiktaş'ın mali yapısı nereye gelmiş, bunun için de komisyon kurulsun. Şampiyon olamadığımız her sene için bir komisyon kurulsun, araştırılsın. Bunlar sadece Beşiktaş'a zarar verecektir. Beşiktaş'taki gereksiz şaibeler nedeniyle insanların birbirine düşmesine ve kin tohumlarının daha fazla atılmasına neden olacaktır. Böyle bir çalışmayı son derece yanlış görüyorum" dedi.  Beşiktaş'ın çıkışı rakiplerimizi tedirgin ettiŞampiyonluğun kaybedilmesinde iç ve dış etkenlerin bulunduğunu vurgulayan Bilgili, elinde belge bulunmadığı için dış etkenleri ispatlamasının mümkün olmadığını söyledi. Bilgili, o sezon ilk yarıyı Fenerbahçe'nin 8 puan önünde bitirdiklerini dile getirerek, şöyle konuştu: "8 puan öndeyken şampiyonluk kaybedilebilir, bu doğaldır. Galatasaray, geçmişte 9 puan öndeyken kaybetti. Öncelikle Fenerbahçe-Rizespor maçının tekrarı Beşiktaş'a çok büyük bir haksızlıktı. Onu geçtik, Samsunspor maçında Türk futbol tarihinde olmayan bir yönetimle Cem Papila ismindeki bir hakem, Beşiktaş'ı katletti. Çok büyük zarar verdi Beşiktaş'a. Bunu ispat etmem mümkün değil, ama ben o günkü maçın iyi niyetli yönetildiğini düşünmüyorum. Diğer maçlar da göz önüne alındığında dış etkenlerden etkilendiğimizi görüyorum. Ayrıca, Beşiktaş  2003 yılı sonunda 63.5 milyon dolar gelirle, mali yapısı en güçlü kulübü haline gelmişti. Sportif ve idari yönden diğer kulüplerin önüne geçmiştik. Bir sene daha şampiyon olsaydık, diğer rakiplerimizle aramızdaki fark ciddi bir şekilde açılacaktı. Bu birçok rakibimizi elbette ki rahatsız etti."  Samsunspor maçındaki neticeyi kendi bünyelerinde iyi idare edemediklerini anlatan Bilgili, "Konsantrasyonumuzu kaybettik, kriz dönemini iyi idare edemedik ve başarısızlığa doğru gittik" dedi.  Söz ağızdan bir kere çıkarİstifasıyla ilgili bir soru üzerine, "Beşiktaş başkanının ağzından bir kelime bir kere çıkar. Ben istifa edeceğimi söyledim, bıraktım" diyen Bilgili, "O gün bir açıklamada bulundum ve, 'artık benim Beşiktaş'daki başkanlık misyonum bitmiştir, bir daha aday olmayacağımı' söyledim. Bundan geri dönmem söz konusu değil. Maddi manevi her zaman Beşiktaş'a yardıma ise hazırım" diye konuştu. Beşiktaş'ı hayatımdan kimse çıkaramazBilgili, bir gazetede yer alan "Beşiktaş'ı kalbimden sildim, kapısından bile geçmem" şeklindeki sözleri söylemediğini de vurgulayarak, şunları kaydetti:  "Bununla ilgili gazetede yazı yazan kişiyle dava açtım, mahkemece bunu söylemediğim tespit edildi. Ben sadece Beşiktaş'taki kırgınlığımıifade ettim. Hayatımın en verimli dönemlerimi Beşiktaş için harcadım. Beşiktaş, benim hayattaki en önemli varlıklarımın başında gelmektedir.Beşiktaş'ı benim hayatımdan hiç kimse çıkaramaz."  En güçlü olduğu dönemde ve önünde 3 yıllık bir görev süresi bulunmasına rağmen istifa ettiğini dile getiren Bilgili, istifanın onurlu bir müessese olduğunu ve bunun altında, edilen küfürlere tepkiden başka bir şey aranmaması gerektiğini söyledi.  Bilgili, Beşiktaş Belediyesi Başkanı İsmail Ünal'ın iyi bir Beşiktaşlı olduğunu ve Fulya Projesi'ni engel olması iddiasının hiçbirmantığının bulunmadığını da kaydederek, "Başkan Yıldırım Demirören'inbu açıklamalarını hedef saptırmak olarak görüyorum. Eğer bunları Beşiktaş Belediyesi'ni sıkıştırmak için söylediyse, acemice bir strateji olarak değerlendiriyorum" dedi. Popülist davranmadımBaşkanlığı süresince popülist davranmadığını, taraftara ve basına sempatik gözükmek için kararlar almadığını belirten Bilgili, bütün kararlarını Beşiktaş'ın menfaati için aldığını bildirdi. Bilgili, "Kapalı tribünün şeklini değiştirdiğim için taraftarı, basını karşıma aldım. Bunu Beşiktaş'ın stat gelirini artırmak için yaptım. 1.5 milyon dolarlık gelir, 11.5 milyon dolara çıktı. Bugün isestat kapasitemiz yüzde 50 arttı, ancak  geliri 6.5 milyon dolar" diyekonuştu.  Demirören'e tölerans göstermek lazımBeşiktaş'ın başkanlığını yapmanın zorluğuna dikkat çeken Bilgili, Yıldırım Demirören'in çok iyi niyetli olduğunu ve kendisine tolerans göstermek, destek vermek gerektiğini söyledi. Bilgili, Demirören'e başkan adayı olacağı zaman önce etrafındaki yanlış kişilere dikkat etmesi ve taviz vermemesi gerektiğini söylediğini anlatarak, başkanın, bugün o kişiler ve gruplar nedeniyle ciddi sıkıntı çektiğini savundu.  Beşiktaş'ın bu dönemde imajının zarar gördüğünü, borçlarının arttığını ve kamuoyundaki saygınlığında her geçen gün düşüş yaşandığını iddia eden Bilgili, şunları söyledi: 

Borç 60 milyon dolar artmış"Beşiktaş'ı biz bıraktığımız zaman konsolide net borcu 18.7 milyon dolardı. Bugün baktığınızda borç 78 milyon dolar olmuştur. Borçta yaklaşık 60 milyon dolarlık artma var. Biz bıraktığımızda Beşiktaş'ın geliri 63.5 milyon dolardı, bugün geliri 35 milyon dolara düşmüştür. Mali yapı, negatife giden ve bir an önce tedbir alınması gereken bir durumda. Başkanımızdan ricam, kararlı davranması ve özellikle mali yapıyı, Beşiktaş'a daha fazla zarar vermeden, geleceğini ipotek altına almadan, çok ciddi tedbirlerle korumaya alması lazım. Beşiktaş'ta kemerleri sıkarak, mali yapıyı düzeltmesi lazım. Yoksa ileride Beşiktaş'ı kurtarmak çok sıkıntılı olabilir."  Bilgili, "Geriye dönüp baktığınız da pişmanlık duyduğunuz bir şeyvar mı?" sorusuna ise, "Görevden ayrıldığımda  pırıl pırıl bir Beşiktaş bırakmıştım. Kasasında parası olan, ligde ikinci durumda ve şampiyonluk şansı olan bir Beşiktaş bırakmıştık. O günkü durum ile bugünü kıyasladığımda, biraz rahatsızlık duyuyorum" yanıtını verdi.
Beyaz Saray'dan Erdoğan ziyareti sorusuna yanıt
'Takvime alınmış bir program yok'
'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
Beyaz Saray'dan Erdoğan ziyareti sorusuna yanıt
'Takvime alınmış bir program yok'
'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı

Yargıtay Başkanlığı seçiminde 25. turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin 25. turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı.
25.04.2024 14:23:00
İhlas Haber Ajansı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 25. turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 25. turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilen Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresi 24 Mart itibarıyla sona erdi.

Yüksek Mahkeme'nin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için yapılan seçimin ilk 24 turunda hiçbir adayın 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması nedeniyle bugün 25. tur oylaması yapıldı.

24. turda en fazla oyu alan 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez ve 3. Ceza Dairesi Başkanı Muhsin Şentürk'ün katılabildiği oylamada, Kerkez 136, Şentürk ise 131 oy aldı. Seçime katılım 322 olarak kayıtlara geçerken, 13 boş oy kullanıldı, 42 oy da geçersiz sayıldı.

Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 26. tur oylamayla devam edilecek. Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor.

Çorlu tren kazası davasında karar çıktı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davada 9 sanığa 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında hapis cezası verildi
25.04.2024 12:03:00 / Güncelleme: 25.04.2024 12:38:25
AA
Çorlu tren kazası davasında karar çıktı
Çorlu tren kazası davasında karar çıktı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin yargılanan 13 sanıktan 9'una, 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezaları verildi.

Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesince Halk Eğitim Merkezi Salonu'nda görülen davanın 20. duruşması yapıldı.

Duruşmaya tutuksuz sanıklar dönemin Çerkezköy Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Köprüler Şefi Çetin Yıldırım, dönemin Demir Yolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, hat bakım onarım memuru Celaleddin Çabuk, TCDD Üst Yapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Levent Kaytan, dönemin Altyapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Nizamettin Aras, yol kontrolörü Burhan Ortancıl, dönemin Bakım Servis Müdürü Mümin Karasu, dönemin Bakım Servis Alanlarından Sorumlu Müdür Yardımcısı Levent Meriçli, dönemin TCDD 1. Bölge Müdürü Nihat Aslan, mühendisler Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya, kazada ölenlerin yakınları ve yaralananlar ile tarafların avukatları katıldı.

Duruşma, mahkemeye sunulan belgelerin okunmasıyla başladı.

Daha sonra karar öncesi sanıklara son sözleri soruldu.

Sanıklardan Karasu ek iddianame ve mütalaa da görevini yapanın cezalandırılmak istendiğini ileri sürerek "Halkalı'dan Kapıkule'ye kadar olan hatla ilgili uyarıları ve denetimi yazışmalar ile bildirmiştim. Görevimi yerine getirdim. Beraatımı talep ediyorum." dedi.

Diğer sanıklar da suçsuz olduklarını ileri sürerek beraatlarını talep etti.

Mahkeme heyeti verdiği kısa aranın ardından açıkladığı kararda "Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan Karasu'ya 17 yıl 6 ay, Kurt'a 16 yıl 3 ay, Aslan'a 15 yıl, Polat'a 13 yıl 9 ay, Önder'e 10 yıl,  Meriçli, Parlak ve Başkaya'ya 9 yıl 2'şer ay, Aras'a ise 8 yıl 4 ay hapis verdi.

Heyet, sanıklardan Kaytan, Ortancıl, Yıldırım ve Çubuk'un ise beraat etmesine hükmetti.

Mahkeme ayrıca sanıklardan Aslan, Karasu, Kurt ve Polat'ın hükümle birlikte tutuklanmasına karar verdi.

Tekirdağ'daki tren kazası

Uzunköprü-İstanbul seferini yapan yolcu treninin 8 Temmuz 2018'de Çorlu yakınlarında vagonlarından bazılarının devrilmesi sonucu 25 kişi yaşamını yitirmiş, 340 kişi yaralanmıştı.
Davanın iddianamesinde "kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu" bulundukları gerekçesiyle sanıklar Turgut Kurt, Özkan Polat, Çetin Yıldırım ve Celaleddin Çabuk'un "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
 
Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan bilirkişi raporları ve değerlendirme neticesinde 9 Eylül 2022'de soruşturmanın genişletilmesine karar verilmiş, bu kapsamda aynı suçtan Nihat Aslan, Levent Meriçli, Mümin Karasu, Levent Kaytan, Nizamettin Aras, Burhan Ortancıl, Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya hakkında Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı.
 
Dava kapsamında söz konusu dönem TCDD 1. Bölge Müdürlüğü'nde Bakım Servis Müdürü olan Mümin Karasu 10 Ekim 2022'de tutuklanmış, tutukluluğuna yapılan itiraz üzerine Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesince 25 Kasım 2022'de hakkında yurt dışına çıkış yasağı konularak tahliye edilmişti.
 
Davanın 17'nci duruşmasında Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki son görüşünde, tutuksuz 13 sanığın tamamının "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan cezalandırılmasını, Karasu, Kurt ve Polat'ın üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, üzerlerine atılı suç için öngörülen ceza miktarı dikkate alındığında adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacak olmasından tutuklanmalarını istemişti.

Çorlu tren kazası duruşması başladı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı
25.04.2024 10:48:00
İhlas Haber Ajansı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı.



Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 2018'de 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davanın duruşması başladı. Kazada hayatını kaybeden vatandaşların yakınları şehirde yürüyüş yaparak duruşmanın görüleceği Çorlu Halk Eğitim Merkezindeki mahkeme salonuna giriş yaptı.


Uzmanından 'Çöl tozu' açıklaması

 Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, risk gruplarına ilişkin konuşurken çöl tozuna karşı toplumda dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı.
25.04.2024 10:42:00
İhlas Haber Ajansı
Uzmanından 'Çöl tozu' açıklaması
Uzmanından 'Çöl tozu' açıklaması
Afrika üzerinden gelen çöl tozları ve sıcak hava dalgası Türkiye'de etkili olurken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, 'Çocuklar, alerjisi ve astımı olanlar, KOAH'lılar, yaşlılar daha fazla risk altında. Partiküllerin içinde kimyasallar da var, ileriye dönük kronik, nörolojik hastalıklar açısından etkiler oluşturduğu gösterilmiş. Solunum semptomları olan hastalar acillere artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla geliyor. 'Neden olduk' diyorlar. Dışarıda geçireceğimiz vakti azaltalım, maskeyle çıkalım, aldığımız sebze meyveleri bol suyla yıkamaya çalışalım' dedi.

Afrika üzerinden gelen çöl tozları ve sıcak hava dalgası Türkiye'de etkili oluyor. Rüzgar ile birlikte gelen toz, Yunanistan'ın başkenti Atina'yı turuncuya boyarken uzmanlar, tozun birkaç gün daha Türkiye'yi etkilemeye devam edeceğini belirtti. Meteoroloji Genel Müdürlüğü toz taşınımına yönelik uyarılar yaparken uzmanlar, insan sağlığına etkisine yönelik bilgi verdi. Medipol Mega Üniversite Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, risk gruplarına ilişkin konuşurken çöl tozuna karşı toplumda dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı.

'Çocuklar, alerjisi, astımı olanlar, KOAH'lılar ve yaşlılar daha fazla risk altında'

Havadaki tozun vücudun birçok noktasını etkilediğini ifade eden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, 'Kışı biraz zor geçirdik özellikle viral hastalıklarımız çok fazlaydı, o dönemi şu an biraz kapattık, biraz alerjenler ortaya çıkmıştı. Bahar erken geldi, mart ayında çiçekler, polenler alerji mevsimi derken bugünlerde sabahları uyanıyoruz, arabalarımızın üstü çamur şeklinde. Sahra Çölleri'nden gelen dünyanın döngüsünde olan şeyler bunlar, ülkemize, şehirlerimize ulaşan kum fırtınasıyla ortaya çıkmış bir toz bulutu var. Bunlar mikro küçük partiküller şeklinde havada şu anda uçuşuyorlar. Bunları soluyoruz, belli bir mikro partikülün altındakilerin de akciğerimizin en küçük hava keseciklerine kadar ulaştığını biliyoruz. Bu da bizim solunum yolu şikayetlerimizi artırıyor. Bir; çocukları söylemek lazım, ikincisi alerjisi ve astımı olanlar, üçüncü grup olarak KOAH'lı, dördüncü yaşlı grubumuzu saymamız lazım. 4 grubun bugünlerde dışarıdaki bu etkene maruz kaldığında doğacak sonuçları daha fazla. Hepimiz maruz kalıyoruz ama saydığımız 4 grup daha fazla risk altında. Sadece akciğer için de bir etki oluşturmuyor şu an cildimizde; yüzümüzde, elimizde, saçımızda hissediyoruz. Etrafta uçuştuğu için göz bölümüne gelen hasta sayımızda bir artış var, solunum yoluyla ilgili ciddi manada artan bir şey var. Bu tozların içinde sadece kum taneleri, toz değil kimyasallar da var. Onların ileriye dönük kronik, nörolojik hastalıklar açısından da etkiler oluşturduğu dünyada gösterilmiş. Evimizde sinekliklerimiz vardır, partikülleri, polenleri, böcekleri, uzaklaştıracak şekilde, az düzeyde olsa bile geçişini engeller ama 'Penceremizi çok açalım, havalandıralım' gibi durumları en azından şu bir hafta için biraz azaltmamamız gerekiyor. Çok acil, olağanüstü bir durum yoksa bu grubun özellikle dışarıda çok vakit geçirmemesini hatırlatmak lazım' dedi.

'Hastalar artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla geliyor'

Toza karşı maske kullanımına yönelik konuşan Dr. Öğr. Üyesi Kansu, 'Özellikle kronik grubun kullanması şart, en basit cerrahi maske dediğimiz pandemide kullandığımız maske ile başlanabilir ama bu belli partikülün altını tutmayacaktır. İmkanı olanların özellikle bu saydığımız risk faktöründeki kişilerin 3M maskeleri kullanmalarını hatırlatabiliriz. Bu günlerde göğüs hastalıkları ya da acillere solunum semptomları olan hastalar, alerji, astım geçmişi olan hastalarımız kum fırtınası, partiküller sebebiyle artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla karşımıza geliyor. Neler var; öksürük, hırıltı, gece solunum şikayetleri, bir miktar ateş, nefes darlığı şeklinde bu hastalar acile ya da göğüs hastalıklarına geliyorlar. 'Neden olduk, ne değişti' diyorlar, farkına değiller. Alerjenlerin bu günlerde etkisi var ama son 2 haftadır bu kum fırtınasının bu alerji, astım, KOAH olan hastalarda biraz daha solunum semptomlarını kötüleştirdiğini, acile getirdiğini biliyoruz. Meteoroloji açısından takip etmemiz lazım, uzmanların görüşünü dinleyeceğiz, bu hafta akışının süreceğini biliyoruz. Boğazımızda bir gıcık hissi sadece bu saydığımız risk grubu değil şu anda hepimizde var. Cildimizde bir kuruluk hissi var. Birincisi dışarıda geçireceğimiz vakti biraz azaltalım, ikincisi pencerelerimizi çok açmayalım, üçüncüsü maskeyle çıkalım, dördüncüsü eve geldiğimizde lütfen bir duş alalım, üstümüzü değiştirelim. Beşincisi sıvı tüketimi, bol su içmeye çalışalım çünkü o sinüslerimiz, bronşlarımız, burnumuzun içinde de birikiyor bize gıcık hissi de yapıyor. Bu sadece bedenimize aldığımız bir şey değil, şu an da her yere arabamızın üzerine düştüğü gibi tarladaki ekinlere, mahsullere, sebze, meyvelere de düşüyor. Eve aldığımız, pazardan getirdiğimiz sebze meyveleri bol suyla yıkamaya çalışalım" şeklinde konuştu.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.