5.7 büyüküğündeki depremle sarsılan Bingöl'ün Karlıova İlçesine bağlı köylerde, vatandaşların bir bölümü önceki geceyi kendi imkanları ile kurdukları derme çatma naylon çadırlarda geçirdi. Kızılay'ın ulaştığı köylerde vatandaşlar gece de olsa çadırlarını kurdular. Bingöl'ün Karlıova İlçesi'nde önceki gün meydana gelen 5.7 büyüklüğündeki depremin ardından, depremzedeler ilk geceyi soğukla mücadele ederek geçirdiler.
Artçı sarsıntıların yaşandığı ilçede yeni bir deprem korkusu yaşanırken, depremin hasara yol açtığı ve Kızılay çadırlarının ulaşmadığı köylerdeki bazı vatandaşlar, geceyi evlerinin yanlarına kurdukları naylon çadırlarda geçirdiler. Çadırların ulaştığı köylerde ise depremzedeler, gecenin karanlığına rağmen, çadırları kurmak için çaba sarf ettiler. Depremde hasar gören Kızılçubuk Köyü'nde, deprem korkusunu halen üzerinden atamayan Metin Evi'nin en büyük kaygısı ise çocuklarının hasta olması. Kurduğu naylon çadıra, akrabaları ile birlikte sığındığını anlatan Evi, biri 8 aylık, diğeri 1.5 yaşında Gamze ve Gizem adlı çocuklarını soğuktan korumak için uğraş verdiklerini belirterek, "1966 depreminde yıkılan evimizin yerine yapılan afet konutunda çatlak var. Büyük bir hasar olmamasına rağmen eve girmeye korkuyoruz. Çoluk çocuk, ihtiyar genç, 12 kişilik 2 aile bu barınağa sığındık" dedi.
Hayvanlar için üzülüyorlar
Depremde can kaybının olmamasının sevincini yaşadıkları anlatan depremzedelerden Cemal Koşar da birçok hayvanın telef olmasına üzüldüklerini bildirerek, "Tek geçimimiz hayvancılık. Köyümüzde yıkılan hayvan barınaklarında birçok hayvan telef oldu" diye konuştu. Dağıtılan Kızılay çadırında 3 ailenin bir arada kaldıklarını kaydeden Koşar, "Allah devletimize zeval vermesin. Bizi yalnız ve sahipsiz bırakmadı" ifadesini kullandı. Hüseyin Kartal adlı depremzede ise artçı sarsıntıların sürdüğünü bu nedenle korkudan evlerine giremediklerini söyledi.
Artçı sarsıntıların yaşandığı ilçede yeni bir deprem korkusu yaşanırken, depremin hasara yol açtığı ve Kızılay çadırlarının ulaşmadığı köylerdeki bazı vatandaşlar, geceyi evlerinin yanlarına kurdukları naylon çadırlarda geçirdiler. Çadırların ulaştığı köylerde ise depremzedeler, gecenin karanlığına rağmen, çadırları kurmak için çaba sarf ettiler. Depremde hasar gören Kızılçubuk Köyü'nde, deprem korkusunu halen üzerinden atamayan Metin Evi'nin en büyük kaygısı ise çocuklarının hasta olması. Kurduğu naylon çadıra, akrabaları ile birlikte sığındığını anlatan Evi, biri 8 aylık, diğeri 1.5 yaşında Gamze ve Gizem adlı çocuklarını soğuktan korumak için uğraş verdiklerini belirterek, "1966 depreminde yıkılan evimizin yerine yapılan afet konutunda çatlak var. Büyük bir hasar olmamasına rağmen eve girmeye korkuyoruz. Çoluk çocuk, ihtiyar genç, 12 kişilik 2 aile bu barınağa sığındık" dedi.
Hayvanlar için üzülüyorlar
Depremde can kaybının olmamasının sevincini yaşadıkları anlatan depremzedelerden Cemal Koşar da birçok hayvanın telef olmasına üzüldüklerini bildirerek, "Tek geçimimiz hayvancılık. Köyümüzde yıkılan hayvan barınaklarında birçok hayvan telef oldu" diye konuştu. Dağıtılan Kızılay çadırında 3 ailenin bir arada kaldıklarını kaydeden Koşar, "Allah devletimize zeval vermesin. Bizi yalnız ve sahipsiz bırakmadı" ifadesini kullandı. Hüseyin Kartal adlı depremzede ise artçı sarsıntıların sürdüğünü bu nedenle korkudan evlerine giremediklerini söyledi.