- Saldırının arkasından bir ihanet çetesi çıktı... Danıştay saldırısı artık hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde, Türkiye'nin huzurunu sabote etmeye yönelik kanlı bir komplodur...Başbakan'ın bu müjdesi memnunlukla karşılanmış ama ortada küçük bir soru işareti kalmıştı! Çete neredeydi? Lideri kimdi? Gözler tabii hemen Emniyet'te sorgulanan eski subay Muzaffer Tekin'e çevrilmişti. Basın kullanılmış, Muzaffer Tekin bir kuşku yumağı ve çete lideri kisvesine sokulmuştu. Birtakım fotoğraflarla işin ucu emekli subaylara ve orduya uzatılmıştı... Lider bulunmuştu! Ama bu liderin Danıştay baskınıyla ilgisi kurulamıyordu. Tekin 4 gün Emniyet'te tutuldu. Gazetelere birtakım fotoğraflar dağıtılarak kafalar karıştırıldı. Sonunda beklenen oldu. Tekin dün serbest bırakıldı. Danıştay baskınını saptırmak ve azmettirici koltuğuna bir "ulusalcı çete" oturtmak girişimi şimdilik başarılı olmadı. Oysa bu yolda nasıl da yoğun çaba gösterilmişti. Örneğin dünkü Hürriyet'te Saygı Öztürk'ün şu haberi: "Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'ndeki sorguda Alparslan Arslan'a 'örgüt şeması' gösterildi. İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, bazı emekli subayların da isimlerinin, fotoğraflarının yer aldığı şema hakkında Arslan'a, 'Bunlardan hangisiyle berabersin?' sorusu yöneltildi. Fotoğrafları inceleyen Arslan, 'Hiçbiriyle beraber değilim. Eyleme kendim karar verdim' karşılığını verdi... Eylemi Müslüman Türk gencinin refleksiyle yaptım' dedi."* * *İki yönlü bir çaba gözleniyor... Bir... Danıştay baskınına ortam hazırlayanları gözden kaçırmak. İki... Fırsattan istifade ulusalcı güçleri harcamak... Hedef bu şekilde sapınca sağlıklı sonuca varmaya imkân var mı?Melih Aşık/ Milliyet