Ünlü şair ve yazar Attila İlhan, 50 yılı aşkın süreyle Türk edebiyatına şiir, roman ve deneme gibi eserleriyle hizmet verdi. Maçka'daki evinde 80 yaşında vefat eden İlhan, "Ben Sana Mecburum", "Ayrılık Sevdaya Dahil" gibi ünlü şiirleriyle edebiyatla ilgilenen, ilgilenmeyen geniş kitlelerin gönlünü kazandı.Ünlü oyuncu Çolpan İlhan'ın ağabeyi İlhan, İzmir'in Menemen ilçesinde 1925 yılında doğdu. Attila İlhan, ilk ve orta öğreniminin büyük bölümünü İzmir ve babasının işi dolayısıyla gittikleri farklı bölgelerde tamamladı. İzmir Atatürk Lisesi 1. sınıfındayken mektuplaştığı bir kıza yazdığı Nazım Hikmet şiirleriyle yakalanmasıyla 1941 yılında 16 yaşındayken tutuklanan İlhan, okuldan uzaklaştırıldı. Üç hafta gözetim altında kalan İlhan, 2 ay hapiste yattı. Attila İlhan, "Türkiye'nin hiçbir yerinde okuyamayacağına" dair belge verilince, eğitim hayatına ara vermek zorunda kaldı. İlhan, Danıştay kararıyla 1944 yılında okuma hakkını tekrar kazandı ve İstanbul Işık Lisesi'ne yazıldı. Ve şiirde zirveye doğruAttila İlhan, lise son sınıftayken "CHP Şiir Armağanı"nda "Cebbaroğlu Mehemmed" şiiriyle ikincilik ödülünü pek çok ünlü şairi geride bırakarak aldı. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne kaydolan İlhan'ın, bu yıllarda "Yığın ve Gün" gibi dergilerde ilk şiirleri yayınlanmaya başladı. İlhan, 1948'de ilk şiir kitabı "Duvar"ı kendi imkanlarıyla yayınladı. 1949 yılında üniversite ikinci sınıftayken "Nazım Hikmet'i kurtarma hareketine" katılmak üzere ilk kez Paris'e giden İlhan, 1951yılında "Gerçek" gazetesinde bir yazısından dolayı kovuşturmaya uğrayınca yine Paris'e gitti. Yurda döndükten sonra Hukuk Fakültesi'ne devam eden, ancak son sınıfta gazeteciliğe başlamasıyla beraber öğrenimini yarıda bırakan İlhan'ın sinemayla olan ilişkisi, yine bu dönemde 1953'te Vatan Gazetesi'nde sinema eleştirileri yazmasıyla başladı. Sekiz yıl İzmir'de kaldığı dönemde "Demokrat İzmir" gazetesinin başyazarlığını ve genel yayın yönetmenliğini yürüten İlhan, 1973'te Bilgi Yayınevi'nin danışmanlığını üstlenerek Ankara'ya taşındı. Başkentte 1981 yılına kadar kalan İlhan, "Fena Halde Leman" adlı romanını tamamladıktan sonra İstanbul'a yerleşti. Burada gazetecilik serüvenine Milliyet ve Gelişim Yayınları ile devam eden İlhan, bir süre de Güneş ve Meydan gazetelerinde yazılar yazdı. Attila İlhan, 1996 yılından itibaren de köşe yazılarını Cumhuriyet gazetesinde sürdürdü. Senaryodan romana, şiirden denemeye... "Sekiz Sütuna Manşet", "Kartallar Yüksek Uçar" ve "Yarın Artık Bugündür" gibi beğenilen dizilerin senaryosunu da yazan İlhan, ayrıca Ali Kaptanoğlu adıyla "Şoför Nebahat", "Yalnızlar Rıhtımı",''Devlerin Öfkesi" gibi filmlerin senaryo yazarlığını yaptı. Attila İlhan'ın şiir, roman ve gezi notları ve deneme türündeki bazı kitapları da şunlar: "Duvar", "Sisler Bulvarı", "Ben Sana Mecburum", "Böyle Bir Sevmek", "Ayrılık Sevdaya Dahil", "Kurtlar Sofrası", "Sırtlan Payı", "Fena Halde Leman", "Abbas Yolcu", "Hangi Sol", "Faşizmin Ayak Sesleri", "Batının Deli Gömleği", "Yanlış Erkekler Yanlış Kadınlar", "Allah'ın Süngüleri". An geliran gelirpaldır küldür yıkılır bulutlargökyüzünde anlaşılmaz bir heybeto eski heyecan ölüran gelir biter muhabbetçalgılar susar heves kalmazşatârâbân ölür
şarabın gazabından korkçünkü fena kırmızıdırkan tutar / tutan ölürsokaklar kuşatılmışkarakollar taranıryağmurda bir militan ölür
an gelirömrünün hırsızıdırher ölen pişman ölürhep yanlış anlaşılmıştırhayalleri yasaklanmışan gelir şimşek yalarmasmavi dehşetiyle siyaset meydanınıdirekler çatırdar yalnızlıktansehpada pir sultan ölür
son umut kırılmıştırkaf dağı'nın ardındakine selam artık ne sabahkimseler bilmez nerdelernamlı masal sevdalılarıevvel zaman içindekalbur saman ölürkubbelerde uğuldar bâkîçeşmelerden akar sinanan gelir-lâ ilâhe illallah-kanunî süleyman ölür
görünmez bir mezarlıktır zamanşairler dolaşır saf saftenhalarında şiir söyleyerekkim duysa / korkudan ölür-tahrip gücü yüksek-saatlı bir bombadır patlaran gelirAttila İlhan ölür