BÖLÜNMEK İÇİN ANAYASA YAPILMAZ
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Elazığ’daki Milli Kahramanlar buluşmasında, milleti bölmek ve dağıtmak için Anayasa yapılamayacağını vurgulayarak, “Anayasa milleti birleştirmek, kardeş yapmak, bir bilek - bir yürek yapmak, milleti kalkındırmak içi
22.04.2013 00:00:00
RECEP BAHAR Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, milleti bölmek için Anayasa yapılamayacağını ifade etti. Yeni Mesaj gazetesi tarafından Elazığ'da Akgün Otel'de düzenlenen 14. Milli Kahramanlar Programı'nda konuşan Prof. Dr. Baş, 'Üstad, Üstad' sloganlarıyla kürsüye çıktı. Prof. Dr. Baş, Ehl-i Beyt serisinden "İmam Hasan-ül Askerî ve İmam Mehdi" eserinin çıktığı müjdesini ilk olarak Elazığlılara verdi. "Bu imamlar kimdir?" sorusunu yönelten Prof. Dr. Baş, şunları kaydetti: "Ayet-i Kerimede Cenabı Hak, 'Sizi sarsılmaması için yeryüzüne sabit dağlar yerleştirdik' buyuruyor. Anusi'nin tefsirinde ve maneviyat ehli müfessirler bu ayeti izahında burada maksat Peygamber soyundan gelen imamlar ve bilhassa Türk dünyasında her ilde ve her ilçede bulunan evliya-i kiram hazretleridir. Bunlar yeryüzünün sarsılmaması için Allah'ın bize ikram ettiği manevi dağlardır. Eğer onlara birlikte olursak, hiç bir zaman yolumuzdan, hedefimizden şaşmayız. Ayeti kerimede 'Dağları da yeryüzüne çakılı kazıklar yaptık' deniyor. Eğer yeryüzünde deprem olmasını istemiyorsak bu çakılı dağlarla birlikte biz de çakılacağız. Asıl milli kahramanlar başta İmam Ali olmak üzere işte bunlardır." Ehl-i Beyt'in özellikleriEhl-i Beyt'in insanlığın ve Müslümanlığın özü olduğuna işaret eden Prof. Dr. Baş, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ehl-i Beyt takvada, sadakatta, temizlikte, her güzel şeyde örnektir. Kur'an-ı Kerim'de Cenab-ı Hak bunları nasıl vasfediyor: Yüce Allah ancak ve ancak siz Ehl-i Beyt'ten her türlü pisliği gidermek ve sizi tertemiz yapmak ister. Dünyada tertemiz yapılmış insan kim: Ehl-i Beyt. Peki, Ehl-i Beyt kim? Başta Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed, ikinci Hz. Fatıma, üçüncü Hz. Ali, dördüncü Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin. Bunlar ayetle sabittir ki, tertemizdir. İlim, düşünce, fikir adına her kim bunlarda bir noksan görmek isterse, yeminle onlar ayetin hükmüne ters düşmüşlerdir. Konuştukları batıldır. Bazı ulema taslakları çıkar, 'benim görüşüm şudur' derler. Allah'ın hükmünün senin hükmünün ne anlamı var. Bunlara hiç itibar etmeyeceksiniz. Burada Cenab-ı Hakk'ın bizden istediği bizi sınıfı geçiren, bize cenneti kazandıran Ehl-i Beyt'i sevmemizdir. Bunları sevdiğimiz zaman hiç merak etmeyin hepimiz cennetliğiz. Ayet diyor, ben de diyorum. Sevgiden başka Allah hiçbir şeyi kabul etmiyor. Hata, kusur, vebal arayamazsın. Şunu şöyle de yapsaydı, diyemezsin. Bu kadar kesin..." Hacı Bektaş-ı Veli, zor olanı yaptıAnadolu yaylasında maneviyatın genelkurmay başkanının Hacı Bektaş-ı Veli olduğuna işaret eden Prof. Dr. Baş, şunları söyledi: "Çünkü asıl çileyi o çekti. Diğerleri geldi, o kurulu düzen üzerinde Müslüman ama ameli eksiklikleri var, bunu yola getirmek kolay ama iman etmeyen insanı Müslüman etmek, ondan sonra da tezkiye ve terbiye ile nezaket sahibi yapmak zor bir iş. Hacı Bektaş-ı Veli onu yaptı. Müthiş bir devrim Hacı Bektaş-ı Veli tarafından yapılıyor. Anadolu'daki etnik grupları İslam'ın potasında öyle yoğurdu ki, anasına olan sevgisinden dolayı adına o milletin Müslüman - Türk Milleti kimliğini vuruyor. Asırlar boyu Kürtmüş, Lazmış, Çerkezmiş... Nesin, Türk'üm... Ama Kürdü, Lazı, Boşnağı inkâr ediyor mu, yok... Şimdi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde Trabzon, Ankara, Çorum, Kahramanmaraş, Konya vilayetleri var. Türkiye'nin tamamı Türk milleti; Laz şubesi, Kürt şubesi, Çerkez şubesi var... Bütün bunlar onun zenginliğinden kaynaklanır ama bunlar İslam olmuş bir millettir. Şimdi her kim kalkar derse ki, ben bunu kabul etmiyorum, bu halklar ayrı ayrıdır, millet değildir; onları yoğuran İslam kimliğine, İslam kültürüne, İslam medeniyetine, İslam tevhidine karşıdır. Onu bozmaya ve dağıtmaya çalışıyor. Ama Hocam bunlar sakallı, cübbeli adamlar... Şeytanın cübbelisi daha kötüdür, daha zararlıdır. Anlamazsın bile. Hele sarıklı oldu mu, çok kötüdür."Yeni Anayasanın anlamıBTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, konuşmasının son bölümünde ise yeni Anayasa çalışmalarına değindi. BTP Genel Başkanı, şunları söyledi: "Bizim aramızda Kürt, Laz, Çerkez problemi yok. Aramızda fitne var. Bu milletin Kürt, Türk, Laz, Çerkez sorunu yok. Elimizi vicdanımıza koyarak şunu düşünelim. Kim Laz olduğu için Çerkez ile, kim Çerkez olduğu için Kürt ile, kim Kürt olduğu için Arap ile 'Lazsın, Kürtsün, Türksün' diye kavga etti? Ülkemizde böyle bir şey var mı? Öyle ise bunların yaptığı hainlik değil mi? Bunlar bir bilek, bir yürek olan milleti bölmeye çalışıyor. Milleti bölmek ve dağıtmak için Anayasa yapılmaz. Anayasa milleti birleştirmek, kardeş yapmak, bir bilek - bir yürek yapmak, milleti kalkındırmak için yapılır."Siyasette bunlar için varızKonuşmasının son bölümünde siyaseti son nefes için yaptıklarını dile getiren BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi: "İnsanımızı Alevi, Sünni, Caferi, Şii olarak ayırmak değil, bir bilek - bir yürek yapmak için, karnının doyurmak için, sırtını giydirmek için, geleceğini garantiye almak için, sağlık hizmetini tam olarak vermek için, eğitimini temin edebilmek için, köylüsünü kalkındırmak için, hayvancılıkla uğraşanına huzur, saadet ve bolluk getirmek için, denizcisini zengin yapmak için siyasette varız. Bütün bunların tamamında Allah'a öyle bir hesap vereceğiz ki, verdiğimiz hesapta yaptıklarımız cennetlik olduğumuza şahit olacak. Biz bunun için varız." Bu işi çok iyi bildiğine işaret eden Prof. Dr. Baş, ABD uşaklarının milleti kandırdığına işaret ederek, şunları söyledi: "Tabii Türkiye'yi parsellemek öyle kolay değil. Nasıl parselleyecek? Baştakini ikna etmek için içimize bir sürü ajan soktular. ABD'nin, İsrail'in, Batının içimizde müthiş ajanları var. Bütün bunların gözünde asıl coğrafya Anadolu, yani Türk milletinin coğrafyasıdır. Türk milleti bir bilek, bir yürek kaldığı müddetçe hiçbir Allah kulu buna dokunamaz. Ama birbirine düşerse, hiç bir güç de onu koruyamaz. Oyun bunadır. Allah'ın izniyle biz bunu temine varız. Bu işin kitabını ben yazdım. Vallahi de, billahi de ekonomiyi çok iyi biliyorum. Sayın Başbakanın, Kılıçdaroğlu'nun, Devlet Bahçeli'nin iktisadi konularda bir makalesi var mı? Benim talebem olamazlar, dedim de; yalan mı söyledim? Bunlar benim değil, benim yetiştirdiklerimin eline su dökemezler. Hodri meydan, hangisi gelirse gelsin. Bir programda 40-50 kişi konuşturuyoruz. Neden, biliyor musunuz? Ben siyasete ilk çıktığımda, 'Hocam, sizin kadronuz yok' dediler. Şimdi ise 'Hocam sizde çok müthiş kadro var' diyorlar. Ne zaman herkes 'sizde çok müthiş kadro var' derse, ben de 5-10 kişi ile programları yapıp bitireceğim."