Bağımsız Türkiye Partisi Genel Sekreteri Dr. Nuri Kaplan, 98 katrilyon olarak açıklanan 2002 yılı bütçesi hakkında bir değerlendirmede bulundu. 2002 bütçesinin Türkiye'ye, vergi, ceza, faizden başka hiç bir şey vadetmediğini savunan BTP Genel Sekreteri Kaplan şunları söyledi:
"98 katrilyonluk bütçenin 71 katrilyonu gelir hanesinde, 27 katrilyonu ise açık. Böyle bir bütçeyi, komedi bütçesi mi kredili bütçe mi diye ifade etmekte zorlanıyorum. 71 katrilyonluk gelirin 43 katrilyonu faize gidecek. Bu bütçeyi faiz bütçesi ya da vergi bütçesi diye adlandırmak da mümkün. 2002 yılında böyle bir bütçenin öngörülmesi tek kelimeyle 2002'nin 2001'den çok daha zor olacağının en büyük alametidir. Sayın Maliye Bakanın da bu konuda sorulan sorulara cevap vermekte zorlanması da bu durumun bir göstergesidir."
BÜTÇEDE GÜÇSÜZ BİR DEVLET ÖNGÖRÜLÜYOR
Küçük bir bütçenin aynı zamanda küçük, güçsüz bir devlet anlamına da geldiğini ifade eden Dr. Kaplan, "Arzulanan şey güçsüz bir devlet midir?" diye sordu ve bütçede memura öngörülen % 10'luk zam, enflasyon,vergi gibi hedeflerin tutturulup tutturulamayacağı konusunda şöyle dedi:
"Ocak 2002 itibariyle memura öngörülen %10'luk artış, 200-250 milyonla geçinmek zorunda kalan insanlar için adeta bir idam fermanıdır desek abartmış olmayız. Önümüzde enflasyonun % 35 olarak hedeflendiği bir 2002 yılı var. Halbuki döviz tutulmuyor. Sabahtan akşama akşamdan sabaha her gün tırmanmaya devam ediyor. Böyle bir ortamda bu hedefin tutturulması da hiç ama hiç mümkün gözükmüyor. Bütçede vergi gelirlerinden 58 katrilyon liralık beklenti var. Bütün Türkiye'nin huzurunda sormak istiyorum. 2001 yılında kepenklerin kapanması, fabrikaların iflas etmesi, işsizliğin artması söz konusu oldu. Bu tablo ortada iken önümüzdeki yıl bu vergiyi kim verecek? Bu vergi memur, işçi, esnafın sırtından alınmak isteniyorsa bunda da ne kadar başarılı olup olunmayacağı milletimizin takdirine kalmıştır. 98 katrilyonluk bütçede üretime 3-5 katrilyon gibi çok küçük bir rakam ayrılmış. Bu, üretime herhangi bir kaynak ayrılmadı demektir. Kaldı ki 98 katrilyonluk bütçenin 27 katrilyonu da açık. Böyle bir açık, eskiden delikli bütçe, yamalı bütçe diye ifade ediliyordu. Bugün ise delik o kadar büyük ki bu deliği kapatacak yama da ortada gözükmüyor."
BTP FASİT DAİREYİ KIRACAK PROJELERE SAHİP
Maliye Bakanı Sümer Oral'ın, bütçeyi açıklarken "elimizdeki buğdayla bu kadar ekmek yapılabiliyor" türünden bir yaklaşımla meseleye yaklaşımını, BTP olarak ve millet adına kabullenmelerinin mümkün olmadığı açıklamasında bulunan Genel Sekreter Dr. Nuri Kaplan, Türkiye'nin bu fasit daireyi tersine çevirmesi için neler yapılması gerektiği konusunda partilerinin yaklaşımını şöyle özetledi:
"Sayın Bakanın bu yaklaşımını, millet adına BTP olarak bizim kabullenebilmemiz hiç mümkün değildir. Hiç bir ülke yoktur ki üretmeden kalkınmasını gerçekleştirsin. Biz BTP olarak diyoruz ki, eğer biz güçlü bir milllet, güçlü bir ekonomi, güçlü bir devlet olmak istiyorsak mutlaka ama mutlaka üretmeliyiz. Bu bizim parti proğramımızda ısrarla vurgulanıyor. Ayrıca üretimi hayata geçirecek projelerimiz de var. Bir defa üretimi teşvik etmek için enflasyona doğru teşhis konulması lazımdır. Bugün yapılan yanlışlıklar enflasyona hep yanlış teşhis koymaktan kaynaklandı. Talep enflasyonu tedavisi uygulandı. Piyasadan habire para çekildi. Piyasadan para çekilince durgunluk başladı. Durgunluk başlayınca işyerleri iş yapamaz hale geldi. Kepenkler indi. İşsizlik arttı. Millet fakirleşti. Böyle gidecek olursa sabahın erken saatlerindeki ekmek kuyrukları artacak, hacizler artacak, sıkıntı üstüne sıkıntılar devam edecek. Böyle bir durumda üretimi teşvik etmenin yolu proje mukabili emisyon hacmini genişletmektir. İktidar olduğumuzda ekonomik sahada yapacağımız birinci işlem proje mukabili emisyonu genişletip, halkımızı üretmeye, kalkınmaya teşvik etmek olacaktır. Bu konuda 'dar bölge yaygın kalkınma modeli' diye kendine özgü bir modelimiz var. Bizim iktidarımızda her ilde, her ilçede, her köyde, üreten, çalışan, verimli olan bir halk oluşacak. Hadiseye biraz espritüel yaklaşmak gerekirse bugün en çok iş yapan işletmelerin başında gelen kahvehane sahibi arkadaşlar, bizim dönemimizde başka iş aramak zorunda kalacaklar. Çünkü müşteri bulamayacaklar."
BTP'NİN VERGİYE YAKLAŞIMI
Neredeyse bütün çarkın vergi üzerine kurulduğu, % 50 vergi artışı öngörüldüğü gözlenen 2002 bütçesi ile ilgili değerlendirmesinde Dr. Kaplan vergi konusunda da orijinal projeler sahibi oldukları bilgisini vererek BTP'nin yaklaşımını şu şekilde ortaya koydu:
"Bugün devletin en garantili şekilde vergi aldığı kesim memur, işçi ve küçük esnaftır. Önümüzdeki dönemde siz bütçede % 50 vergi artırımı öngörüsünde bulunuyorsunuz; peki bu vergiyi kimden alacaksınız? Vergi alacak insan bulabilecek misiniz? BTP olarak bizim öyle projelerimiz var ki, bu projelerden birisini söylemek gerekirse memurdan, işçiden, esnaftan, yani dar gelirliden vergi almayacağız."