logo
25 NİSAN 2024

BTP'dentek başına iktidar projesi

09.07.2002 00:00:00
Kuvayı Milliye'nin önderi Prof. Dr. Haydar Baş, BTP'nin Türkiye'yi şahlandıracak projeleri için tek başına iktidar olmaları gerektiğini belirtti

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP), Bolu'dan sonra, İzmit'te de bir tanıtım ve katılım toplantısına imza attı. İzmit Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen toplantı, Temmuz'un bunaltıcı sıcağına rağmen yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. 2. Kuvay-ı Milliye'nin önderi Prof. Dr. Haydar Baş ile BTP kadrosuna büyük ilgi gösteren İzmitliler, Atatürk Kapalı Spor Salonu'nu bir bayram yerine çevirdiler. "Bağımsız Türkiye", "Bu vatan bu millet sizi bekliyor", "İşte lider işte başbakan", "Üstad nerede biz oradayız" tezahüratlarıyla inlettiler.

Dünyanın beklediği, özlediği tasarrufİzmit'teki BTP toplantısında bir konuşma yapan 2. Kuvay-ı Milliye'nin önderi Prof. Dr. Haydar Baş, tarihte ortaya koyduğu medeniyet ile insanlığın Türk milletine olan teveccühüne dikkat çekerek, "Şayet bugün dünyada can, mal, namus, din ve vicdan emniyeti yoksa bu yüce milletin tasarrufu dünyada yok demektir. Dünya bu aziz milleti bekliyor" dedi. "Bir milletin teknikte ileri gitmesi o milletin medeni olduğunu göstermez. Bir millet teknolojide çok ileri gider, ama medeniyette çok geri kalırsa düğün yapan masum insanları gaddarca bombardımana tabi tutar. Bugün dünya, bu barbarlığı, bu kaderi yaşıyor. Buna son verdirecek olan Türk milletinin tasarrufudur. Ele ele verdiğimizde, bir bilek, bir yürek olduğumuzda bütün bu zulümata son vereceğiz" diyen Prof. Dr. Haydar Baş, hem bunun gerçekleşmesi hem de millet olarak ayakta kalabilmemiz için güçlü bir devlete ve çok güçlü bir orduya ihtiyaç olduğunu belirterek, TSK'ni dünyanın en güçlü ordusu yapmanın boynumuza borç, hepimize farz olduğunu söyledi. "Orduyu, devleti küçülteceğiz" diyenlerin, Türkiye'yi IMF'ye, Avrupa'ya kolay peşkeş çekmek için bunu yaptıklarına, 1919'da "Türk ordusunu terhis edeceğiz" diyen Lord Curzon'a, İngiliz'e çanak tuttuklarına dikkat çeken Prof. Dr. Haydar Baş, AB yolunda oynanan bir oyuna da şöyle işaret etti:

"Bir Başbakan Yardımcısı, 'Türkiye'de başörtüsü problemi mi var? Bunu çözecek olan AB'dir' diyor. Bu Başbakan Yardımcısı, 'Türkiye'de bir güç var. O da ordudur. Ordu başörtüsüne müsaade etmediği için biz de başörtüsünü kabul edemiyoruz' demek istiyor. Ama yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Bakınız ben size silahlı kuvvetlerin en üstün rütbelisinden bir delil getiriyorum. Sivaslı Edip Paşamız, 19 Mayıs'ta, 'Ben dindarım. Arkadaşlarım da dindardır. TSK kesinlikle başörtüsüne karşı değildir' dedi. Bu sözü söyleyen benim generallerim, eli öpülesi insanlardır. Amma sen, karanlık odalardan, karanlık localardan emir alırsan silahlı kuvvetlerini itham etmen çok tabiidir. Yazıklar olsun! Yazıklar olsun! Yazıklar olsun!"

Emisyon, emek, üretimEkonomik açıdan Türkiye'nin her gün biraz daha geriye gittiğini, enflasyonu düşürmek için atılan yanlış adımların stagflasyona (enflasyon içinde durgunluğa) yol açtığını, maliye, sigorta vergileri, hammadde ve enerji girdileri, kredi faizleri aşağı çekilmeden enflasyonu düşürmenin mümkün olmadığını İzmit'te de tekrarlayan Prof. Dr. Haydar Baş, kalkınmanın yolunun ise emisyonu genişletip, emeği devreye koyup, üretimi tahrik etmekten geçtiğini vurguladı. ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, Japonya'nın böyle kalkınmasına rağmen sıra bize gelince Merkez Bankası'nın devreden çıkartılarak Türkiye ile çocuk gibi oynandığını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, BTP iktidarında yapılacak olanı şöyle anlattı:

"Biz, dünyanın yaptığını yapacağız. Dünya, milli gelirinin % 30'unu tedavülde dolaştırır. % 30'un altında piyasada paranız olursa, gitgide zayıflar, batışa doğru gidersiniz. Almanya, %30 iç, % 30 dış olmak üzere milli gelirinin % 60'ını piyasada dolaştırdı. İngiltere, Fransa aynısını yapıyor. ABD ise % 30 iç, % 70 dış olmak üzere % 100'ünü dolaştırıyor. Bize de 'Para basmayın. Emisyonu genişletmeyin. Biz size yardım yaparız' dediler ve kendi paralarını memleketimize pompalamaya başladılar. Onun için bakkalda, lokantada, manifaturacıda, çiftçide dövizden geçilmiyor. Türk parası ölüme terk edildi."

BTP iktidarında hem Türk parasını dünyanın en güçlü parası yapacaklarını, Türk milletinin elini öptüreceklerini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle devam etti: "Mevcut siyasilerden bunu beklemeyin. Bunlar, 2x2=10 eder' diyorlar. 2x2=4 ettiğini unuttular. Çünkü Avrupa hülyası bunlara çok dokundu. Dilerseniz en az bir dönem onları yatırın, istirahat etsinler. Kimi evinde, kimi hastanede, kimi postanede yatsın. Bize dört yıl müsaade edin. Göreceksiniz. İkinci yılda Avrupa'yı, üçüncü yılda Amerika'yı yakalayacağız. Dördüncü yılda T.C. Devletini kâinatın doruk noktasına oturtacağız."

Bunların yapılması için BTP'nin tek başına iktidar olması lazım geldiğini, "körle yatan şaşı kalkar" misali koalisyonla bu işlerin çözülemeyeceğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Biz basiretli insanlarla, bu seçilmiş kadro ile yola çıktık. Onu iktidara getirelim ve de istediğimizi yaptıralım. Ben 200 vekille gelsem, yeminle konuşuyorum, istifa eder ayrılırım. Ben tiyatro oynamaya gitmiyorum. Ben ülkemi kalkındırmaya gidiyorum. İşin ilmi, işin sırrı bizdedir. Bütün bunları hayata geçirecek ve T.C. devletini, milletiyle, devletiyle, siviliyle, askeriyle bir bilek, bir yürek yaparak doruk noktaya çıkartacağız" dedi.

Türkiye'de çok büyük oyunlar oynandığını, devletle milleti, siville askeri karşı karşıya getirmek istediklerini, bunu yapanların, bilerek veya bilmeyerek ihanet edenlere maalesef alet olduklarını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Allah ayıktırsın" duasında bulundu. Prof. Dr. Haydar Baş, İzmit Kapalı Spor Salonunu tıklım tıklım dolduran İzmitlilere de tekrarlattığı, "bu devlet bizim devletimiz, bu millet bizim milletimiz, bu asker bizim askerimiz, biz kardeşiz" sözleriyle konuşmasını bitirdi.

BTP'den başka çare yokToplantıda bir konuşma yapan BTP Genel Başkanı Ali Gedik ise, Kuvay-ı Milliye ruhu ile donanmış BTP'nin iktidara yürüdüğünü söyledi. Beklemeye tahammülü kalmayan Türkiye'nin BTP iktidarından başka çaresinin de olmadığını belirten Ali Gedik, "Artık endişeye mahal yok. Çünkü Prof. Dr. Haydar Baş önderliğinde Kuvay-ı Milliye geliyor, BTP geliyor. Sadece Türkiye'nin değil insanlığın meselelerini çözmek için, 2 yılda Avrupa, 3 yılda Amerika'yı geçmek, 4 yılda dünya lideri olmak için geliyor" dedi.

BTP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, Kurucular Kurulu Üyesi Şefik Şengül ve İl Başkanı Cem Üstüner de yaptıkları konuşmalarda, adeta bir yangın yerine dönmüş bulunan Türkiye'yi bu yangından kurtaracak ve güvenilecek kadronun BTP kadrosu, liderin ise Prof. Dr. Haydar Baş olduğunu belirttiler.
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"

Saçlarına kına yakılıp asker çorbası içen izciler, 57. Alay'ın 109 yıl önceki yolunda

Türkiye İzcilik Federasyonu tarafından düzenlenen 57. Alay Şehitlerini Anma Milli Bilinç Kampı kapsamında saçlarına kına yakılan ve asker çorbası içen 2 bin 500 izci, 57. Alay'ın 109 yıl önce yürüdüğü yolda atalarını andı.
25.04.2024 08:06:00 / Güncelleme: 25.04.2024 08:12:21
Anadolu Ajansı
Saçlarına kına yakılıp asker çorbası içen izciler, 57. Alay'ın 109 yıl önceki yolunda
Saçlarına kına yakılıp asker çorbası içen izciler, 57. Alay'ın 109 yıl önceki yolunda

Tarihi Gelibolu Yarımadası'nda bulunan Eceabat ilçesi sınırlarındaki Kocadere Kamp Alanı'na 22 Nisan'da gelen izciler burada, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kızılay ve Kuveyt Türk destekleriyle kurdukları çadırlarda kaldı.

Gençlere kampta Çanakkale Savaşları ve 57. Alay'ın kahramanlıklarıyla ilgili tarihi bilgiler verildi.

Türkiye'nin 60 ilinden gelen 2 bin 500 izci ve izci lideri, 57. Alay'ın karargah olarak kullandığı alanda sabah ezanıyla birlikte uyanıp yürüyüş hazırlıklarına başladı.

Asker çorbası ve hamur kızartmalarını alıp kahvaltı yapan gençlerin saçlarına burada kına yakıldı.

Mehter eşliğinde Türk bayraklarıyla yola çıkan izciler ardından Conkbayırı'na ulaşıp yürüyüşü tamamlayacak.

Rota kapsamında 57. Alayın 109 yıl önce ilerlediği yollarda savaşın yaşandığı cephelerde ziyaret edilecek.

 "Dedeciğim ben geldim" diyerek yola çıkıyoruz"

Türkiye İzcilik Federasyonu Başkanı Hasan Dinçer Subaşı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kampın bu yıl 21. kez düzenlendiğin söyledi.

Yürüyüşe 2 bin 500 izcinin katıldığını anlatan Subaşı, "57. Alay'ın ihtiyat birliği olarak karargah kurduğu noktada ve aynı bu şekilde 109 yıl önce yürüyüşe başladığı noktadayız. Sabah namazı saati silah sesleri ve ezan sesleri içinde izcilerimiz çadırlarından kalkıyorlar. Asker çorbası içip hamur kızartması yiyerek dedelerinin yürüdüğü yolda aynı şekilde Conkbayırı'na yürüyorlar. Büyük bir gururla 57. Alay topraklarında 57. Alay'ın izinde 'dedeciğim ben geldim' diyerek yola çıkıyoruz." ifadesini kullandı.

Subaşı, 57. Alay Milli Bilinç Kampı'na 60 ilden katılım sağlandığını aktararak "Yola çıkmadan önce sadece asker çorbası ve hamur kızartması yeme faaliyeti yapmıyoruz. Tüm izcilerimizin saçları aynı Kınalı Hasan gibi yola çıkmadan önce kınalanıyor, ellerinde Türk bayraklarıyla mehter eşliğinde yürüyüşümüzü gerçekleştiriyoruz." diye konuştu.

Yürüyüşe İstanbul'dan katılan Ahsen Bera Ünal da kampta yer aldığı için çok mutlu olduğunu söyledi.

Manisa'dan gelen Sinem Tüm ise önemli bir atmosferi teneffüs ettiklerini dile getirdi.

Yağmur Kayatepe de kahraman 57. Alay'da görevli askerlerin yürüdüğü yoldan yürüyebilme fırsatı bulduğu için gururlu olduğunu kaydetti. 

23 Nisan töreninde İmamoğlu'nun yanındaki çocuğun kimliği ortaya çıktı

Taksim'deki 23 Nisan töreninde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yanına gelerek saygı duruşunda bulunan 8 yaşındaki çocuğun adının Efe Ercan olduğu ve İstanbul doğumlu bir Türk olduğu ortaya çıktı.
25.04.2024 07:33:00 / Güncelleme: 25.04.2024 07:40:22
Gazete Pencere
23 Nisan töreninde İmamoğlu'nun yanındaki çocuğun kimliği ortaya çıktı
23 Nisan töreninde İmamoğlu'nun yanındaki çocuğun kimliği ortaya çıktı
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ile birlikte, 104'üncü 23 Nisan kutlamaları kapsamında Taksim Cumhuriyet Anıtı'nda düzenlenen resmi törene katıldı.

15 farklı ülkeden gelen çocuklarla anı fotoğrafları çektiren İmamoğlu'nun yanında bir çocuk dikkat çekti.

Sosyal medyada hızla paylaşıma giren o anlar ise; İmamoğlu'na kurulan "siyahi çocuk" kumpası olarak lanse edildi.


Gerçekte ise Türk olan Efe Ercan törene ailesi ile katıldı. Annesi Gineli Safiatou Diallo ve babası Malatyalı Emre Ercan'ın oğlu olan Efe, "siyahi çocuğu getiren Alman ajanı" olarak tanıtılan kadın ise, Efe'nin babaannesi çıktı.



Malatyalı olan babası Emre Ercan, 11 yıl önce bir iş gezisinde tanıştığı Gine vatandaşı Safiatou Diallo'ya aşık olarak evlendi. Çift Türkiye'de yaşamaya başlayarak Efe adında bir çocuğu oldu.



Efe ile babaannesi dün Taksim'deki 23 Nisan töreninde dikkat çekerek sosyal medyada "Siyahi çocuğu İmamoğlu'nun yanına getiren Alman ajanı" olarak yansıtıldı. O kadının Efe'nin babaannesi olduğu kendisinin bir Türk kadını olduğu ortaya çıktı.



Öte yandan Gine Cumhuriyeti'nden 11 yıl önce Türkiye'ye gelin gelen ve Türk vatandaşı olan Safiatou Diallo Ercan, 2024 yerel seçimleri için İstanbul'da oy kullandı.

Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor

Teknolojinin getirdiği kolaylıkların yanı sıra, dolandırıcılık gibi tehditler de arttı. Uzmanlar, bu yeni dolandırıcılık yöntemlerine karşı uyanık olmanın ve bilgi sahibi olmanın önemini vurguluyor
24.04.2024 15:30:00
Fahri Fatih Özcan
Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor
Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor
Teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte, dolandırıcılık yöntemleri de evrim geçiriyor. Uzmanlar, 2024 yılında özellikle dikkat edilmesi gereken yeni dolandırıcılık senaryolarına ve bu tehditlere karşı alınması gereken önlemlere dair uyarılarda bulunuyor.


Yeni dolandırıcılık yöntemleri


1. Büyükanne ve Büyükbaba Dolandırıcılığı: Dolandırıcılar, kişisel ilişkileri hedef alarak ve değer verdikleri biri gibi davranarak insanların duygularıyla oynamakta. Teknolojinin yardımıyla ses kayıtlarını taklit ederek yaşlı bireyleri acil durumda olan bir aile üyesiymiş gibi kandırabilir.

2. Yapay Zeka ile Deepfake Dolandırıcılığı: Yapay zeka araçları, dolandırıcıların gerçeğe çok yakın sahte görüntüler ve videolar oluşturmasına olanak tanıyor. Bu yöntemle, kullanıcılar sahte kişilikler veya olaylarla kandırılabiliyor.

3. Spear Phishing ve Tapjacking: E-posta veya sosyal medya hesaplarını hedef alan bu saldırılar, kullanıcıları istenmeyen tıklamalar yapmaya veya zararlı web sitelerine yönlendirmeye çalışıyor.

4. Quishing: Sahte QR kodlar kullanarak kullanıcıları zararlı web sitelerine yönlendirme yöntemi. Bu kodlar, gerçek gibi görünen ancak kötü amaçlı yazılımlar içeren sitelere bağlantı sağlayabilir.


Uzmanların önerileri


FINRA Yatırımcı Eğitim Vakfı'na göre, insanlar belirli bir dolandırıcılık yöntemi hakkında bilgi sahibi olduklarında, onunla etkileşime girme olasılıkları yüzde 80 daha düşük.

Uzmanlar, özellikle internet üzerinden yapılan işlemlerde dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor. Kullanıcıların, tanımadıkları kişilerden gelen taleplere karşı tetikte olmaları ve kişisel bilgilerini paylaşmamaları önem taşıyor.

Uzmanlar ayrıca dolandırıcılık meydana geldiğinde bunu resmi makamlara bildirmenin önemini vurguluyor.

Teknolojinin getirdiği kolaylıkların yanı sıra, dolandırıcılık gibi tehditler de arttı. Uzmanlar, bu yeni dolandırıcılık yöntemlerine karşı uyanık olmanın ve bilgi sahibi olmanın önemini vurguluyor. Tüketicilerin, kendilerini korumak için sürekli olarak güncel bilgilerle donanmış olmaları ve şüpheli durumlarda resmi makamlara başvurmaları gerekiyor.

Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?

Meteoroloji, doğanın diliyle konuşur ve bu dili anlamak için renkli uyarı kodlarından yararlanır. Türkiye'de Meteoroloji Genel Müdürlüğü, hava durumu tahminlerinde ve uyarılarda dört farklı renk kodu kullanır: yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı. Her bir renk, doğanın bize gönderdiği mesajların şiddetini ve önemini ifade eder
24.04.2024 13:05:00 / Güncelleme: 24.04.2024 13:08:29
Ahmet Haydar Tarhanlı
Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?
Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?
Yeşil (Tehlike Yok): Yeşil kod, hava durumunun sakin olduğunu ve herhangi bir tehlike beklemediğimizi gösterir. Bu renk, günlük yaşantımızı etkileyecek meteorolojik bir hadisenin olmadığını belirtir ve huzurlu bir gün geçirebileceğimizin işaretidir.

Sarı (Az Tehlikeli): Sarı kod, dikkatli olmamız gerektiğini söyler. Hava durumu olağanın dışında olmasa da, bazı faaliyetler için potansiyel riskler taşıyabilir. Bu uyarı, özellikle açık havada yapılacak etkinliklerde daha tedbirli olmamız gerektiğini hatırlatır.

Turuncu (Tehlikeli): Turuncu kod, tehlikenin arttığını ve olası hasarlar için hazırlıklı olmamız gerektiğini bildirir. Bu renk, nadiren gerçekleşen ve can veya mal kaybına yol açabilecek meteorolojik olayların beklendiğini ifade eder.

Kırmızı (Çok Tehlikeli): Kırmızı kod, en ciddi uyarıdır ve çok tehlikeli durumları simgeler. Bu renk, hayatı tehdit edebilecek, geniş alanlarda büyük hasarlara neden olabilecek son derece kuvvetli meteorolojik hadiselerin beklendiğini gösterir. Kırmızı kod gördüğümüzde, güncel meteorolojik koşulları sıkça takip etmeli ve gerekli tüm önlemleri almalıyız.

Bu renk kodları, doğanın bize sunduğu ipuçlarını çözmemize ve kendimizi olası tehlikelere karşı korumamıza yardımcı olur. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün bu renkli uyarı sistemi, "Haberdar olun, hazırlıksız yakalanmayın" sloganıyla bizlere doğru bilgiyi zamanında sunar ve güvenliğimizi sağlamak için önemli bir araçtır.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.