BTP'nin farkı
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Bizim diğer siyasi partilerden farkımız; mandacılığı, ABD ve AB tarafından güdülmeyi, kısaca irademiz dışındaki şeyleri kabul etmememizdir. Bu nedenle bağımsız olmak mecburiyetindeyiz" dedi
13.04.2015 00:00:00
RECEP BAHAR/TRABZONMeltem Medya Grubu'nda yayınlanan Diyalog Özel Programı'na ekibiyle birlikte katılan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, AKP Hükümeti'nin Yeni Türkiye söylemi konusunu değerlendirerek, "Bu arkadaşların ifade ettiği Yeni Türkiye, Avrupa'nın himayesinde ve mandasında olan, ABD'nin güdümünde olan, kendi iradesi olmayan, bütün politikaları ecnebi kaynaklı olan bir Türkiye" şeklinde konuştu. Bağımsız olmak mecburiyetindeyizKendilerinin bunları reddettiğini ifade eden Prof. Dr. Baş, şunları söyledi: "Bizim farkımız, bizim dışımızda hiçbir şeyi kabul etmiyoruz. Çünkü biz kendimize yeten bir ülkeyiz... Bu nedenle bağımsız olmak mecburiyetindeyiz. Bu noktada asıl sorumlu olan millettir. Bu belayı millet başına kendisi davet ediyor. Bir dönem yaşıyor, yetmedi, biraz daha gelsin, diyor. Bir daha, bir daha yaşıyor. Partiler kendini gizlemiyor ki... Kendini gizleyen 'ben bağımsızlık yanlısıyım, iman ehliyim' diyen millet... Ağzıyla bunları söylüyor ama müstemleke ülkesi olan bir zihniyete yamak oluyor. Biz 2002 seçimlerine başlarken, tercihin 'mandacı olanlar ile bağımsızlık yanlısı milli olanlar' yapılacağını vatandaşlarımıza anlatmıştık. Bağımsızlık yanlısı bir tane parti var -BTP- demiştik, mandacı olanlar da karşımızda olanlardı. 2002'de AKP yerine CHP, MHP ya da HDP iktidara gelseydi, aynı sonuçlar ortaya çıkacaktı çünkü bunların hepsinin beslendiği kaynak aynı. Hiçbirinin tarıma çözümü yok çünkü hepsi AB yanlısı... Niye çünkü AB, 'benim ürünlerime pazar olacaksın' diyor. AB'nin talebiyle tarımda çalışan nüfus 6-7 milyona düştü. Bunun düşmesi için de vatandaşın ektiğinden, biçtiğinden zara etmesi gerekiyordu. Peki, 2002'den bu yana vatandaş buğdaydan, mısırdan, yulaftan, arpadan, pancardan kâr elde edebildi. Hepsi zarar etti. Onun için bütün köyler boşaldı. İktidar gidip, 'Bu köyleri boşaltıp şehre ineceksiniz, size emrediyorum' dese, köylü eline kuş tüfeğini alıp sokağa dökülürdü. Adam öyle yapmadı. Çiftçinin yetiştirdiği ürün heba oldu, o da kendini geçindirebilmek için şehre gitti. Bunu AKP yaptı; bu noktada CHP'nin ve MHP'nin de bir satır politikası yok." İşin aslı para politikasıTarımın da, sanayinin de, madenciliğin de temelinde para politikası yattığını dile getiren Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle devam etti: "AKP de, CHP de, MHP de parayı tanımıyor. Yaptıkları ABD'nin ve küresel güçlerin Türkiye temsilciliğidir. Bunlar ancak onların dediklerini tekrar eder. 'Sürdürülebilir borç' mantığıyla hareket ederler. AKP, CHP, MHP'nin politikaları aynıdır. Hiçbir şey yapmaları mümkün değildir. Zaten yapsalardı, görürdük. Onun için Türkiye'de geri gitmeyen kurum yok. Aslında battı da, battı demiyoruz. Niye zira bu geminin içindeyiz. Bunun düzelmesinin tek yolu var, bunun için sistem geliştirdik ve sistem Rusya'da hayat buldu. Sistem Rusya'da hukuki bir zemine getirildi. Çok ciddi bir para politikasıyla ABD'nin ağzı burnu darmadağın oldu. Aslında bilmedikleri bir nokta var: Bana gelen habere göre, bunun için Putin bizim görüşümüzü almak istiyor. Batı kimdir? ABD kimdir? Benim anlamadığım bu... Biz anlatıyoruz, bu millet 'sen kazanamazsın ki' diyor. Sen bunu söylemekle, ne demek istiyorsun? Bir de benimle arasında iman farkı olduğunu ortaya koyuyor. Ben her halimle kazandım. Beni dünya dinliyor, dünyanın en güçlü ve en kalabalık ülkeleri dinliyor. Millet ayıkırsa, ayıkır yoksa bu sıkıntıları her gün yaşar."Milleti ayağa kaldırmaya geliyoruzMilleti ayağa kaldırmak için yola çıktıklarını dile getiren Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi: "Ben bu sözümde sadığım. Bizim amacımız milleti vergiyle bunaltmak değil, milleti layık olduğu yere çıkarmaktır. Millet bunu kabul ederse, Allah onu dünyanın 'en efendi, en lüks milleti' yapar. Millet kabul etmezse, yine o bilir..." Milli parayla ticaret böyle olmazCumhurbaşkanı Erdoğan'ın İran ziyaretinde gündeme getirdiği milli paralarla ticaret konusuna da değinen Prof. Dr. Haydar Baş, "Tiyatro oynuyorlar. Böyle konuşan bir insan paranın ne olduğunu bilmiyor. Türkiye'nin elindeki para Türkiye'ye ait değil. Eldeki para, Hazine'de olan doların tercümesidir. Adına Türk Lirası diyoruz ama para ABD Doları? Sen 'milli paralarla ticaret yapalım' diyor ama dolaylı yoldan ABD'nin parasıyla ticaret yapılıyor. Yani İran' da ABD'nin pazarı yapacaklar. Bu arkadaşlar bu işi bilmiyor. Bunlar Kemal Derviş'i biliyor. Derviş'in Türkiye'yi sürüklediği noktayı hep berber yaşadık. Nasıl her insan musalla taşına geliyor, Türk milleti de eninde sonunda bizim sisteme gelecek" şeklinde konuştu. BOP'u Türkiye ayakta tutuyorBTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, bazı siyasi partilere seçim öncesinde Hazine'den milyonlar aktarıldığını gündeme getirerek, şunları söyledi: "Bize tek kuruş ödeme yapılmıyor. Gazeteler bizden bir satır bahsetmiyor. Ebu Cehil döneminde bile bu kadar baskı yoktu. Bunlar hiçbir şey yapamaz. Türkiye her gün daha da batacaktır. Bunların tezinin sahibi ABD battı. Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) aslında battı. Kim BOP'u ayakta tutuyor? İnancını iktidar etmek için yola çıkanlar, Hıristiyan ve Yahudilerle işbirliği yaparak BOP'u ayakta tutuyor. Yani Türkiye ayakta tutuyor. Güya şeriatı getireceklerdi? Allah hidayet versin."Kaynak var vatandaşımız doyacakElimizdeki kaynaklarla her ay kadınlara 1500 TL maaş vereceklerini dile getiren BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi: "Hodri meydan? Erkeklere 500 TL maaş vereceğiz. Gençlere 250 TL maaş bağlanacak. Eğitim, sağlık bedava olacak. Asgari ücret 5 bin TL olacak. Her türlü ispata hazırız. Bir genç şu kadar yıl okuyor, 1500 TL maaş alamıyor. Oysa kadınlar haydar Hoca sayesinde 1500 TL ile devreye giriyor. Annem, ablam, kız kardeşim: Hızır kapına geldi, sen açıp kapıyı yüzüne çarpıyorsun. Biz bu işi biliyoruz, bilmeseydik bu kadar iddialı olmayız. Rus kadınlarının 15 yıl önceki halini bilirsiniz. Haydar Hoca'nın sistemi sayesinde onlar kurtuldu. Ölüyü diriltmemizi istiyorlarsa, o peygamberlere has bir mucize."