"Dinlerarası diyalog", sizin yolunuz, sizin misyonunuz; BTP'nin değil. Bu yolda kimileri dinsel misyon üstlendiler, kimileri siyasal misyon edindiler. M.E.KOÇ'un yazısı...
Bugüne kadar papazın eşiğine baş koydular. Papazdan-hahamdan medet umdular? Ramazanda bayramda, iftarda sahurda onlarla sarmaş-dolaş oldular.Bunlar "Hak", bunlar "salih", bunlar "duası makbul" insanlar dediler, dedirttiler.Papa'nın elini öptüler; sen "Cenap"sın dediler.Diyalog dediler, dünya barışı dediler, medeniyetler ittifakı dediler; papazlara-hahamlara sarıldılar, onlardan himmet dilendiler.Türk milletini ve gençlerini kilise kapılarına sürüklediler.Meteliksiz-harçlıksız gençlerimizi, bu kapılarda pineklettiler.Papazların 100'lük dolarlarına muhtaç ettiler."Nurcu papaz"lar ürettiler.Türk Milleti'nin kimliği ile, kişiliği ile, medeniyetiyle oynamaya kalkıştılar, oynamaya devam ediyorlar.Yetinmediler; bir tek Hıristiyan vatandaşımızın dahi bulunmadığı Müslüman mahallelerine kilise evler türettiler.Gençlerimizin dimağını, düşünme kodlarını, kimlik ve kişilik modlarını bozdular. Bunların diyaloguna takılan neslimizi, Türk Milleti'nin karakterinden, kültüründen, asaletinden, merhametinden koparttılar.Neticede Trabzon'da işlenen papaz cinayetinde görüldüğü üzere 100 dolar için ölüm kusacak noktaya taşıdılar.Papaza 100 dolar karşılığında kuryelik yapan ve adam taşıyan bir çocuk, alacağı 500 doları papazdan tahsil edemeyince, bastı papaza kurşunu.İslam'ın değerini 100'a kadar indirgeyen "din alış-verişi" yapan bir çocuk için, bir insanın değeri de en fazla 100 dolardır herhalde? Bu alış-veriş, bu satış, bu çocuk, sizin eseriniz muhterem diyalogcular!Bu çocuk, sizin diyalog ikliminizin mahsulü.Bu çocuk diyalogcu, bu çocuk diyalog kurbanı.Bu çocuk sizin çocuğunuz.Hiç kimse, papaz cinayetini, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın "milli duruş"una, temsil ettiği Türk-İslam kimliğine ve Kuva-yı Milliye ruhunun üzerine yıkmaya kalkışmasın?Prof. Dr. Baş'ın temsil ettiği Türk-İslam kimliğiyle yetişen gencin, diyalog ile işi olmaz, papaz ile alış-verişi olmaz. Prof. Dr. Baş'ın temsil ettiği Türk-İslam kimliğiyle yetişen genç, değil 100 dolara, milyarlarca dolar önüne getirseniz, bir tane Türk evladını papazın kapısına taşımaz, papaz kuryeliği yapmaz.Diyalogcular ise bunu bedava yapıyorlar.Prof. Dr. Baş'ın temsil ettiği Türk-İslam kimliğinde vatan, namus, bayrak ,din devlet, millet mukaddestir, muazzezdir; parayla satılamaz.O'nun kapısı, Mevlana'nın kapısıdır. O'nun yolu, âşıkların yoludur, Yunus'un yoludur.O'nun öğretisi, Hacı Bektaş'ın, Ahmet Yesevi'nin, Alemlere rahmet Hz. Muhammed'in öğretisidir.O'nun karakteri, bağımsızlık karakteri; Mustafa Kemal gibi?O'nun otağı, Türk Milletinin otağıdır. Bu otakta hiçbir renk, din ve dil ayrımı gözetilmeksizin herkes, can, mal, namus, din ve vicdan hürriyetini doya doya yaşar? Tarih de buna şahittir, hal de.Dün papazlardan himmet dilenerek neslimizi kilise kapılarına sürükleyenler, bugün papaz ölüsünden medet umuyorlar. Papaz ölüsünden siyasi pirim devşirmeye kalkışıyorlar.Kuvay-ı Milliye'ye, bağımsızlık karakterine, milli duruşa güya "papaz ölüsü" değdirmeye çalışıyorlar.Papazı vuran çocuk, diyalog kurbanı. Çocuğun annesi AKP Trabzon Kadın Kolları yöneticisi? AKP de diyalogcu.Bu çocuk, sizin çocuğunuz beyler? Hatasıyla sevabıyla sizin mahsulünüz.Nurcu papazlar da sizin mahsulünüz olduğu gibi, bu çocuk da sizin.Ama prematüre, ama katil, ama psikiyatrik vaka? Sizin eseriniz.O halde çocuğunuzun cürmünü, "besleme kartel" ağzıyla bir "ümid-i vatan"a mal etmeye kalkışmayın."Dinlerarası diyalog", sizin yolunuz, sizin misyonunuz; BTP'nin değil. Evet, bu yolda vazife bölüşümü yaparak, kimileri dinsel misyon üstlendiler, kimileri siyasal misyon edindiler.İster sarıklı hocaefendi suretinde mihrap ve minberde bir yer, ister bakan-vekil sıfatıyla Meclis'te bir koltuk, ister aydın-entel-allame kimliğiyle veya alt kimliğiyle medyada bir köşe tutmuş olsunlar; bunların hepsinde karakter ortak: Mandacı? AB'ci? Amerikancı? Diyalogcu; Milli duruştan, Milli uyanıştan, Milli kimlikten, Milli ekonomiden rahatsız.Üç aşağı-beş yukarı hepsi bu ortak noktalarda buluşuyor.Kuvay-ı Milliye çeteciliktir diyen medyatik diyalogcu, mantar gibi kilise ev türeten politik diyalogcu ve Papalık misyonunun bir parçası olduğunu ilan eden diyalogcu hep aynı değirmene su taşırlar? Hürriyet'ten Nur Batur'un çirkin iftirası kendinden menkul olmadığı gibi, Yenişafak'tan Ali Bayramoğlu'nun naklen lakırdıları da kendinden değil.Papazın ölüsünden medet umuyorlar.Bitmişler çünkü.Akılları kurumuş, basiretleri bağlanmış, yürekleri mühürlenmiş? Medet ey papaz ölüsü diyorlar.
MEHMET EMİN KOÇ / eminkoc@yenimesaj.com.tr
Bugüne kadar papazın eşiğine baş koydular. Papazdan-hahamdan medet umdular? Ramazanda bayramda, iftarda sahurda onlarla sarmaş-dolaş oldular.Bunlar "Hak", bunlar "salih", bunlar "duası makbul" insanlar dediler, dedirttiler.Papa'nın elini öptüler; sen "Cenap"sın dediler.Diyalog dediler, dünya barışı dediler, medeniyetler ittifakı dediler; papazlara-hahamlara sarıldılar, onlardan himmet dilendiler.Türk milletini ve gençlerini kilise kapılarına sürüklediler.Meteliksiz-harçlıksız gençlerimizi, bu kapılarda pineklettiler.Papazların 100'lük dolarlarına muhtaç ettiler."Nurcu papaz"lar ürettiler.Türk Milleti'nin kimliği ile, kişiliği ile, medeniyetiyle oynamaya kalkıştılar, oynamaya devam ediyorlar.Yetinmediler; bir tek Hıristiyan vatandaşımızın dahi bulunmadığı Müslüman mahallelerine kilise evler türettiler.Gençlerimizin dimağını, düşünme kodlarını, kimlik ve kişilik modlarını bozdular. Bunların diyaloguna takılan neslimizi, Türk Milleti'nin karakterinden, kültüründen, asaletinden, merhametinden koparttılar.Neticede Trabzon'da işlenen papaz cinayetinde görüldüğü üzere 100 dolar için ölüm kusacak noktaya taşıdılar.Papaza 100 dolar karşılığında kuryelik yapan ve adam taşıyan bir çocuk, alacağı 500 doları papazdan tahsil edemeyince, bastı papaza kurşunu.İslam'ın değerini 100'a kadar indirgeyen "din alış-verişi" yapan bir çocuk için, bir insanın değeri de en fazla 100 dolardır herhalde? Bu alış-veriş, bu satış, bu çocuk, sizin eseriniz muhterem diyalogcular!Bu çocuk, sizin diyalog ikliminizin mahsulü.Bu çocuk diyalogcu, bu çocuk diyalog kurbanı.Bu çocuk sizin çocuğunuz.Hiç kimse, papaz cinayetini, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın "milli duruş"una, temsil ettiği Türk-İslam kimliğine ve Kuva-yı Milliye ruhunun üzerine yıkmaya kalkışmasın?Prof. Dr. Baş'ın temsil ettiği Türk-İslam kimliğiyle yetişen gencin, diyalog ile işi olmaz, papaz ile alış-verişi olmaz. Prof. Dr. Baş'ın temsil ettiği Türk-İslam kimliğiyle yetişen genç, değil 100 dolara, milyarlarca dolar önüne getirseniz, bir tane Türk evladını papazın kapısına taşımaz, papaz kuryeliği yapmaz.Diyalogcular ise bunu bedava yapıyorlar.Prof. Dr. Baş'ın temsil ettiği Türk-İslam kimliğinde vatan, namus, bayrak ,din devlet, millet mukaddestir, muazzezdir; parayla satılamaz.O'nun kapısı, Mevlana'nın kapısıdır. O'nun yolu, âşıkların yoludur, Yunus'un yoludur.O'nun öğretisi, Hacı Bektaş'ın, Ahmet Yesevi'nin, Alemlere rahmet Hz. Muhammed'in öğretisidir.O'nun karakteri, bağımsızlık karakteri; Mustafa Kemal gibi?O'nun otağı, Türk Milletinin otağıdır. Bu otakta hiçbir renk, din ve dil ayrımı gözetilmeksizin herkes, can, mal, namus, din ve vicdan hürriyetini doya doya yaşar? Tarih de buna şahittir, hal de.Dün papazlardan himmet dilenerek neslimizi kilise kapılarına sürükleyenler, bugün papaz ölüsünden medet umuyorlar. Papaz ölüsünden siyasi pirim devşirmeye kalkışıyorlar.Kuvay-ı Milliye'ye, bağımsızlık karakterine, milli duruşa güya "papaz ölüsü" değdirmeye çalışıyorlar.Papazı vuran çocuk, diyalog kurbanı. Çocuğun annesi AKP Trabzon Kadın Kolları yöneticisi? AKP de diyalogcu.Bu çocuk, sizin çocuğunuz beyler? Hatasıyla sevabıyla sizin mahsulünüz.Nurcu papazlar da sizin mahsulünüz olduğu gibi, bu çocuk da sizin.Ama prematüre, ama katil, ama psikiyatrik vaka? Sizin eseriniz.O halde çocuğunuzun cürmünü, "besleme kartel" ağzıyla bir "ümid-i vatan"a mal etmeye kalkışmayın."Dinlerarası diyalog", sizin yolunuz, sizin misyonunuz; BTP'nin değil. Evet, bu yolda vazife bölüşümü yaparak, kimileri dinsel misyon üstlendiler, kimileri siyasal misyon edindiler.İster sarıklı hocaefendi suretinde mihrap ve minberde bir yer, ister bakan-vekil sıfatıyla Meclis'te bir koltuk, ister aydın-entel-allame kimliğiyle veya alt kimliğiyle medyada bir köşe tutmuş olsunlar; bunların hepsinde karakter ortak: Mandacı? AB'ci? Amerikancı? Diyalogcu; Milli duruştan, Milli uyanıştan, Milli kimlikten, Milli ekonomiden rahatsız.Üç aşağı-beş yukarı hepsi bu ortak noktalarda buluşuyor.Kuvay-ı Milliye çeteciliktir diyen medyatik diyalogcu, mantar gibi kilise ev türeten politik diyalogcu ve Papalık misyonunun bir parçası olduğunu ilan eden diyalogcu hep aynı değirmene su taşırlar? Hürriyet'ten Nur Batur'un çirkin iftirası kendinden menkul olmadığı gibi, Yenişafak'tan Ali Bayramoğlu'nun naklen lakırdıları da kendinden değil.Papazın ölüsünden medet umuyorlar.Bitmişler çünkü.Akılları kurumuş, basiretleri bağlanmış, yürekleri mühürlenmiş? Medet ey papaz ölüsü diyorlar.
MEHMET EMİN KOÇ / eminkoc@yenimesaj.com.tr