YENİ MESAJ/TRABZON
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Zifiri karanlığa girdik. Bunun sonu parçalanmaktır" dedi. Kurmay kadrosuyla birlikte katıldığı Meltem Medya Grubu'nda yayınlanan 2015 Yılı Değerlendirme programında konuşan Prof. Dr. Baş, çok sayıda PKK'lının öldürüldüğünün açıklandığına işaret ederek, şunları söyledi: "Bölge boşaltıldı. Bölge insansız kaldı. Peşmerge gelip oraya yerleşti. Kimi mağlup ettin? Öyle oyunlar oynanıyor ki... Kobani'de Büyük İsrail'in temelleri atıldı. Şimdi genişliyor. Bunu görmedinse; körsün, sağırsın... Olay bu... İsrail'in en büyük dostları olduğunu söylüyorlar. Bu kadar mübarek dostundu da, neden bize yıllardır onu düşman olarak tanıttın? Bunun Hocası da öyle... Hocası 1969'da Kayseri'ye geldi, ilk sözü Yahudiye çatmak oldu. Yahudi öyle, Yahudi böyle. 'Biz Kuran'da ve hadislerde okuduk ama ne kadar kötüymüş bunlar' dedik. Ondan sonra baktık ki, İsrail ile 20 tane gizli anlaşmayı o yaptı. Ben bunu söylediğimde  'Hocam niçin böyle konuşuyorsunuz' diyorlar. Anlaşmayı ben yapmadım, onlar yaptı; gidin onlara sorun. Mavi Marmara gemisinde o kadar insan ruhunu teslim ediyor; hesap sorum intikamını alacaksın...  Böyle bir manzarayla karşı karşıyayız. Milletimiz kendine gelsin. Biz bu işi çok iyi biliyoruz. 

ABD ile yola çıkanların sonu hüsran
ABD'nin tek korktuğu kadro kadroları olduğuna işaret eden Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle devam etti: "Bu arkadaşlar da maalesef onların dümen suyuna girmiş. Ne yaptığını bilmiyorlar? Benim endişem şu: Rahmetli Ecevit Körfez savaşı başlamadan önce Saddam'ı gidip ziyaret etmişti.  Kendisi 'Saddam'ı çok dürüst buldum' demişti. Kandırdı onu ABD, soktu Kuveyt'e... Ondan sonra bir bayram sabahı çekti onu ipe... Allah korusun, ABD ile yola çıkanın sonu hayır olmaz. Biz sevdiklerimizi kaybetmek istemiyoruz. İran Şahı Pehlevi... Koskocaman dünya. ABD'nin bir numaralı adamı? İran o dönem dünyanın en güçlü ordularından biriydi. Dünya Pehlevi'ye bir fare deliği kadar dar geldi. Ben bu arkadaşları tenzih ederim ama bunu da görmeleri lazım."

2016 barış yılı olsun ama?
"İnşallah 2016 yılı barış, sevgi yılı olur" diyen BTP Genel Başkanı, şu temenni ve tespitlerde bulundu: "Türkiye kardeşliğin, muhabbetin, sevginin yaşandığı bir ülke olur. Artık bittik... Her gün kavga, gürültü, savaş... Bu ne biçim iş? Gidip bir yerde toplu halde sohbet edemiyorsun. Niye? Birisi kurşun mu atacak, bomba mı atacak? Bu tereddütlerin yaşandığı dünya bizim dünyamız olamaz. Müslümanın olduğu yerde emniyet vardır. Müslümanın olduğu yerde herkes birbirinin elinden ve dilinden emindir. Biz daha birbirimizden hiç bir zaman emniyette olmadık. Bu işe önce kendimizi düzelterek başlayacağız. Çok güzel bir birliktelik oluşturacağız. Kendimizi ve aile efradımızı kazanacağız. Böyle bir dostlukla komşuluklar, beldeler, mahalleler, ilçeler teşekkül edecek. İnşallah bir bayram sabahı Türkiye'de beklediğimiz hayat vücuda gelecek. 2016 yılının böyle olmasını temenni ediyorum ama net söylüyorum: Bu gidiş onu göstermiyor. Bölünmenin ayak sesleri değil bomba sesleri çok güçlü bir şekilde geliyor. "

Sorunları çözecek kadro burada
Kadrosunun Türkiye'nin bütün problemlerini halledebilecek bir kadro olduğuna işaret eden BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, şu değerlendirmeyi yaptı: "2015 yılının bu son döneminde Türk milletine şunu ilan ediyorum: Bize çok değil bir yıl Türkiye'yi teslim etsinler; ülkemizin tarımını, hayvancılığını, madenciliğini, sanayisini, iç politikasını, dış politikasını, adaletini, kısaca A'sından Z'sine kadar her şeyini düzeltelim. Bu şuna benzer. 21 yıllık hocalık tecrübem var. Bir öğrenciyi sınıfta kaldırıp basit bir soru soruyorsunuz, öğrenci o sorunun cevabını biliyorsa hemen cevaplandırır ancak bilmiyorsa onu orada bin saat tutsan da cevap vereceği bir şey yoktur. Bu işler tamamen bilgi meselesidir. Benim anlamadığım şey şu: Seçim zamanı geliyor. Bu adamlara ait bir tane proje, bir görüş yok. Beni çalıp millete anlatıyorlar, millet de bunu biliyor ama yine onlara oy veriyor! Türkiye'yi bizim düzelteceğimize, herkesin karnını doyuracağımıza, sırtını giydireceğimize, dediğimiz şartlarda onlara para vereceğimize milletin yüzde 90'ı inanıyor. Ancak sandık başına gittiğinde, hangi güç onu engelliyor, bunu anlamış değilim. Oyunlar oynanıyor. Biz bu işi çok iyi bilen kadroyuz. 2016 yılında vatandaş eğer çoluk çocuğunun iş sahibi olmasını, cebinin para görmesini, eğitimde seferlik yapılmasını, sağlık hizmetlerinin görülmesini, 7'den 77'ye yapılması gerekenleri istiyorsa bu kadro buna hazırdır, bunları yapmaya muktedirdir. Biz bu işin kitabını yazdık. Ekonomiyle ilgili 9 kongre yapıyoruz. 2016 yılında Bağımsız Türkiye saflarında buluşalım ve mutlaka bu işi bitirelim."