logo
18 NİSAN 2024

Bu millet uşak olamaz

09.10.2002 00:00:00
Emsalsiz proje ve kaynaklarla Türk milletini dimdik ayağa dikeceklerini söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Avrupa kapısında dilencilik ve Avrupa'ya uşaklık zilletine son verileceğini belirtti

2. Kuvay-ı Milliye'nin önderi Prof. Dr. Haydar Baş liderliğindeki Bağımsız Türkiye Partisi'nin, iktidara yürüyüş mitinglerinin Ege'deki ayaklarından birini de Manisa teşkil etti. İşçisi, çiftçisi, memuru, kimsesiz yaşlısı, özürlüsü, şehit ailesi, ev hanımı, öğrencisi, sanayicisi, esnafı, şoförü, nakliyecisi, parasızlıktan evlenemeyen gençleri ile çaresizlik içinde kıvranan Türk milletinin dertlerine hiç kimsenin tahmin etmediği bir süre içinde derman olacak projeleri dinlemek ve BTP'yi iktidar, lideri Prof. Dr. Haydar Baş'ı başbakan yapmak kararlılığını göstermek isteyen Manisalı on binler, Sultanönü Meydanına akın ettiler. Bu tarihi mekanı, "bu vatan bu millet seni bekliyor" sloganları ile inlettiler. 16 yıldızın ortasında hilal amblemi ile koca bir Türk tarihin özetleyen parti, Bağımsız Türkiye Partisi'ni 3 Kasım'da iktidar yapma sözü verdiler.

Türkiye'nin umuduBTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş, burada yaptığı konuşmada, basının gizleme gayretini her gün biraz daha arttırmasına rağmen BTP'nin 3 Kasım'da iktidar olacağını, bundan hiç kimsenin kuşkusu bulunmaması gerektiğini belirterek, "ne kadar gizlerse gizlesinler, yerin kulağı var. Herkes bu büyük hareketin, Türkiye'nin gururu, umudu olduğundan, yani BTP'nin en büyük parti olduğundan haberdardır" açıklamasında bulundu.

Dilencilik zilletine sonİnsanlık ailesinde en büyük yeri işgal etmiş ve tarihi şeref levhalarıyla dolu Türk milletinin elinin uzandığı bütün coğrafyalarda, insanlığa can, mal, namus, din ve vicdan emniyetini doya doya yaşattığını, Türk'ün eli dünya coğrafyasından çekildiği için bugünün insanlığının bu emniyetlerden yoksun kaldığını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, Oğuz Kağan'ın, "Gökkubbe çadırım, güneş bayrağımdır" sözünü hatırlattı ve şöyle devam etti: "Bu ideal, bu azim, bu mefkure hangi millette var, hangi liderde var? Bir, bu ideale, mefkureye bak, bir de, 'Avrupa olmadan geçinemeyiz. AB olmadan da karnımızı doyuramayız' diyen bugünün siyasilerine bak. Bir, dünün azametine bak, bir de bugünün zilletine bak. Halbuki AB, kabul etsek de etmesek de bu güzel vatanı parçalamak, bölmek, yutmak istiyor. Aldığı kararlar bunun en açık göstergesidir. Kaldı ki, 'Gidelim, Avrupa'nın kapısında dilenelim. Yalvaralım. Sızlanalım. AB bizi kabul etsin' sözü ne manaya geliyor, biliyor musunuz? 'Biz sizi senelerden beri idare ettik. Ama maalesef karnınızı doyuramadık. İş de bulamadık. Sizin karnınızı Avrupa'nın kapısında uşak yaparak doyuracağım, uşak yaparak' manasına geliyor. Ben ise, Avrupa'ya yalvaran, Avrupa'ya uşak olan değil, Avrupa'nın karşısında dimdik duran, ABD'yi üç senede geçen, büyük bir Türk milleti, Türk devletini kurmaya varım, var mısınız? Bunun için elimizdeki imkanlar çok. Ama irade lazım, güç lazım, feraset lazım, akıl lazım. Akıllı, basiretli, ferasetli insan lazım. Biz elimizdeki imkanlarla hepinize iş bulacağız. Hepinize aş temin edeceğiz. Bu millet dilenci millet olamaz. Bu milleti dilenci durumuna düşürenleri, soyanları hesaba çekecek, 3 Kasım'da dersini verecek misiniz?"

Irak'a müdahaleisteğinin arka planı

BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, Manisa'da da güncel ve önemli bir mesele Irak'a müdahale konusuna da değindi. Irak'a müdahale peşindeki ABD'nin, 1991 senesinde yaptığı müdahaleden önce zamanın idarecilerine, başbakanı Özal'a, gerekli uyarıyı yaptığını, "Hayatınızın yanlışını yapıyorsunuz. Müdahaleye sen imkan tanırsanız, Türkiye bölünür. Elinizdeki dinamiti evinizin içinde patlatıyorsunuz. Milleti öldürecek, imha edeceksiniz" dediğini, raporlar sunduklarını, fakat dinletemediklerini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, Irak'a yapılmak istenen müdahalenin gerçek boyutunu şöyle anlattı: "Bugün Irak'ta olan etnik guruplar Suriye'de vardır, İran'da vardır, Türkiye'de vardır. Irak'taki etnik gurupları kışkırtmak isteyenler, onlara güya 'hak vereceğiz' adı ile devlet kurmak isteyenler ne demek istiyorlar biliyor musunuz? 'O bölgedeki bütün etnik güçleri bir araya getireceğiz. Hem Suriye'yi, hem Türkiye'yi, hem İran'ı, hem de Irak'ı dize getireceğiz', demek istiyorlar. Aynı oyun 1800 yıllarında maalesef Hicaz bölgesinde olmuştu. İçimizde on binlerce misyoner ajan yetiştirildi. İngilizler hoca oldular, başlarına sarık taktılar. İngiliz ajanı Hampher'ın anlattığına göre, İngiliz Sömürge Bakanlığının emri üzerine bölgedeki Şiilerle Sünniler arasında bir ihtilaf çıkarılamayınca yeni bir dini hareket başlatılıyor. Yeni bir mezhep kurduruluyor. Abdülvahhab'a bir mezhep kurduruluyor. Güya, Sünnet, Kur'an süzgecinden geçiriliyor. Fetva olarak müslümanların karşısına çıkıyor. Hüseyin Bin Ali de İngilizin oyununa geliyor. Bedevi Arapları İngiliz Lawrence'in arkasında örgütlüyorlar. Düzenli bir ordu kuruyorlar. Ve bizi o coğrafyadan çıkartıyorlar. Şimdi o coğrafyanın haline bakın. Filistin'in halini görüyor musunuz? Irak'ın, Suriye'nin halini görüyor musunuz? Dün işledikleri cinayetin bugün torunları faturasını ödüyor. Şimdi benim ülkemde aynı oyunlar oynanıyor. Hüseyin bin Ali'leri buldular. Abdulvahhab'ları buldular. Memleketimi, doğusunu, güneydoğusunu karıştırmak istiyorlar. Şimdi okyanus ötesinden icazet alıp dününü inkar edenleri çok iyi tanıyın. Allah onların belasını verecek. Bu aziz milleti bölmek isteyenleri Allah kahredecektir. Biz büyük bir milletiz. Bizim içimizde Kürdümüz vardır. Lazımız vardır. Boşnakımız vardır. Çerkezimiz vardır. Ama biz Türk şemsiyesi altında, onun örfüyle, adetiyle, geleneğiyle, maneviyatıyla tek bir millet olduk. Şimdi bu milleti bölüp yutmak istiyorlar. Bende, bu bedende, bu can olduğu müddetçe bunların karşısında dağlar gibi durmaya varım. Şimdi bu büyük milletten çekinenler, 'Bu adam nereden çıktı? Başımıza bela oldu' diyorlar. Beni koruyacak mısınız? Benimle olacak mısınız? Siyaset benim kitabımda yoktu. Ama baktım ki ülkem batıyor. Şimdi hesabınızı veremeyeceğiniz bir hareketi size hatırlatıyorum. Gelin hep beraber bu milleti, bu acziyetten, bu bataklıktan kurtaralım. Ben bunu yaparım. Çünkü, ben milletimle, bilgimle, imanımla geliyorum."
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı
Define ararken mağarayı çökerttiler
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı
Define ararken mağarayı çökerttiler
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor

Doç. Dr. Mehtap Aras: Tokat'ta 6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz

Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Afet ve Acil Durum Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürü ve Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mehtap Aras, Tokat'ta beklenen depreme yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Aras, '6 ila 7,2 arasında bir deprem muhakkak başımıza gelecek, bundan kaçış yok' dedi.
18.04.2024 17:11:00
İhlas Haber Ajansı
Doç. Dr. Mehtap Aras: Tokat'ta 6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz
Doç. Dr. Mehtap Aras: Tokat'ta 6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz
Sulusaray ilçesinde yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin bir öncü sinyal olmadığını belirten Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Afet ve Acil Durum Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürü ve Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mehtap Aras, ancak bu tür sarsıntıların ciddiye alınması gerektiğini ifade etti.

Aras, geçmişte yaşanan depremlerde olduğu gibi, beklenmedik şekilde art arda sarsıntılar yaşanabileceğini ve depremin şiddetinin önceden tahmin edilemediğini dile getirdi. Bu nedenle, her zaman hazırlıklı olunması ve gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini vurguladı.

'Depremin şiddetini bilmek ve buna göre tavır almak doğru değil'

Depremin şiddetine göre hareket etmenin yanlış olduğunu belirten Aras, 'Şimdi depremin şiddetine göre tavır sergilemememiz gerekiyor. Yani '4,7 çok düşük bir şiddette aslında dışarı çıkmamız gerekmiyor, 6'nın üzerinde olursa anca dışarı çıkarız' gibi bir tavır, bir tutum çok yanlış. Sonuçta bu bir deprem ve binalarımıza elbette güveniyoruz ve araştırmasını yaptık ama tedbir amaçlı bizim bulunduğumuz yeri terk etmemiz gerekiyor. Ta ki yetkili kurum ve kuruluşların, valilik bağlı olarak il AFAD veya AFAD Başkanlığının bir problem yok. Evlerinize geçebilirsiniz. Güvendesiniz uyarısı ya da bilgilendirmesiyle tekrar evlerimize dönebiliriz ama depremin şiddetini küçümsemek ve buna göre tavır almak doğru değil. Depremin şiddetini biliyoruz ama derinliğini bilmiyoruz. Yüzeye yakın şiddette olan depremler, örneğin beş şiddetindeki bir deprem ve çok yüzeye yakın. Onun etkisiyle çok derinde olan 5 şiddetindeki bir depremin etkisi aynı olmayacaktır. Dolayısıyla biz bunu o anda o bilgiye sahip değiliz. Yani hemen hepimiz telefonlarımıza sarılıp AFAD verisine bakamıyoruz. Dolayısıyla sarsıntı geçince tedbir amaçlı mutlaka bulunduğumuz binaları terk etmemiz gerekiyor' dedi.

'6 ila 7,2 arasında bir deprem muhakkak başımıza gelecek'

Doç. Dr. Aras, Tokat'ta yaşayanların deprem gerçeğiyle yüzleşmeleri gerektiğini ve bu felakete karşı her zaman tetikte olmaları gerektiğinin altını çizen Aras, 'Tokat'ta beklenen bir deprem var. 6 yada 7,2 arasında Tokat'ın üzerinde bulunan fayın bir deprem bekleniyor. Böyle bir elbette senaryo var. Fakat bunun tarihini ve zamanını ön görmemiz, söylememizin ihtimali yok. Şu an hemen burada da olabilir. Beş sene sonra da olabilir, üç gün sonra da olabilir. Ayrıca bunun saatini de bilmiyoruz. Yani genelde gece olduğu için geceye alışkınız fakat gündüz de olabilir, okulda olabiliriz, yolda olabiliriz, herhangi bir kamu kurum kuruluşunda bir işlem yaptırıyorken olabiliriz. Dolayısıyla her türlü senaryoya hazır olmamız gerekiyor. AFAD-RED diye bir simülasyon programı var. Burada Tokat'ın üreteceği örneğin 7 şiddetinde bir deprem veya 6 şiddetinde bir depremde alacağı hasar öngörülebiliyor. Elbette Tokat için de böyle bir senaryo var. 6 şiddetindeki depremdeki senaryoyla 7,2 şiddetindeki senaryo farklı. Dolayısıyla bizim burada vatandaşlar olarak Tokat'ta yaşayan insanlar olarak yapacağımız en önemli şey tedbir almak. Yani olası riskleri azaltmak ve buna hazırlıklı her an olacakmış gibi tetikte olmamız gerekiyor. Yani bugün de olabilir. Beş dakika sonra da olabilir. Bir sene sonra da olabilir. Ama bu bizim başımıza gelecek. Bunu bekliyoruz. Yani bundan kaçış yok. Bu deprem üretilecek. Dolayısıyla bizim buna hazırlıklı olmamız gerekiyor ve önlemleri almamız gerekiyor' diye konuştu.

Mersin'de 10 milyonluk lüks araçlar ele geçirildi

Mersin polisi, yurt dışından Mersin'e yedek parça olarak kullanmak için getirilen piyasa değeri yaklaşık 10 milyon lira olan 4 adet lüks aracı ele geçirdi, 2 şüpheliyi yakaladı
18.04.2024 10:38:00
İhlas Haber Ajansı
Mersin'de 10 milyonluk lüks araçlar ele geçirildi
Mersin'de 10 milyonluk lüks araçlar ele geçirildi
Mersin polisi, yurt dışından Mersin'e yedek parça olarak kullanmak için getirilen piyasa değeri yaklaşık 10 milyon lira olan 4 adet lüks aracı ele geçirdi, 2 şüpheliyi yakaladı.

Alınan bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Oto Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, yurt dışından gümrük kaçağı olarak getirilip yedek parça olarak kullanılan araçlara yönelik çalışma yaptı. Polisin çalışmasında merkez Akdeniz İlçesinde bir oto tamirhanesi tespit edildi.

Tespit edilen adrese operasyon yapan polis, yurt dışından getirilen, parçalanıp yedek parça olarak satışa sunulamaya başlanan piyasa değeri 10 milyon TL olan 4 adet gümrük kaçağı aracı ele geçirdi. Operasyonda 2 şüpheli gözaltına alındı.

Araçlara el konulurken emniyette ifadesi alınan 2 şüpheli adliyeye sevk edildi.

Anayasa Mahkemesinden bir tartışılacak karar daha

 
 
Anayasa Mahkemesi, CHP'nin açtığı iptal davası üzerine, terör suçlarından tutuklu veya hükümlü bulunanların duruşmalara belirli kıyafetler giyerek katılmasını zorunlu tutan düzenlemeyi iptal etti.
17.04.2024 23:00:00
AA
Anayasa Mahkemesinden bir tartışılacak karar daha
Anayasa Mahkemesinden bir tartışılacak karar daha

Anayasa Mahkemesi, CHP'nin açtığı iptal davası üzerine, terör suçlarından tutuklu veya hükümlü bulunanların duruşmalara belirli kıyafetler giyerek katılmasını zorunlu tutan düzenlemeyi iptal etti. Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, CHP, 7079 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun'un bazı maddelerinin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesinde iptal davası açtı. Yüksek Mahkeme, Kanun'un 97. maddesiyle 5275 sayılı Kanun'a eklenen ek 1. maddenin (1) numaralı fıkrasının birinci cümlesinin ve 117. maddesiyle 375 sayılı KHK'ya eklenen ve terör suçlarından tutuklu veya hükümlü bulunanların duruşmalara belirli kıyafetler giyerek katılmasını zorunlu tutan ek 21. maddenin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verdi.

Gerekçede, "Kişinin istediği kıyafeti giymek yerine ceza infaz kurumunca verilen kıyafeti giymek zorunda olmasının söz konusu kıyafetin türü de dikkate alındığında kişinin maddi ve manevi varlığının korunması, geliştirilmesi hakkını sınırlandırdığı açıktır" denildi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminin ardından açılan davalarda yargılananların, badem kurusu ve gri renkte tek tip tulum giyerek duruşmalara katılması kararlaştırılmış, 2017'de yasalaşan düzenlemenin Adalet Bakanlığınca hazırlanacak yönetmeliğin yürürlüğe girmesinin ardından uygulanacağı açıklanmıştı. Ancak süreçte yönetmelik yayımlanmamış, tutuklu ve hükümlülere tek tip tulumlar giydirilmemişti. AA

Çanakkale'de toprak kayması: Göçük altında kalanları kurtarma çalışmaları devam ediyor

Çanakkale'nin Lapseki ilçesine bağlı Kangırlı köyünde bir tarlada hayır çeşmesi için kanal yapımı sırasında toprak kayması meydana geldi. Göçük altında kalanları kurtarma çalışmaları devam ediyor.
17.04.2024 19:41:00 / Güncelleme: 17.04.2024 23:47:56
İhlas Haber Ajansı
Çanakkale'de toprak kayması: Göçük altında kalanları kurtarma çalışmaları devam ediyor
Çanakkale'de toprak kayması: Göçük altında kalanları kurtarma çalışmaları devam ediyor
Lapseki ilçesine bağlı Kangırlı köyünde su kuyusundan hayır çeşmesi oluşturmak için kanal yapımı sırasında toprak kayması meydana geldi.

İhbar üzerine bölgeye çok sayıda jandarma, sağlık personeli, AFAD ve UMKE ekibi sevk edildi.

Göçük altında kalanları kurtarmak için çalışmalar devam ediyor.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.