Bu panellerle küresel oyunlar bozuluyor
Eskişehir'de düzenlenen panelde konuşan ilahiyatçı yazar Zeki Garaçoğlu, "küresel ölçekte ülkemize karşı yapılmakta olan oyunlar için bir ve beraber olmalıyız. Birbirimizi iyi anlamalıyız. Bu panellerle küresel oyunlar tek tek bozuluyor" dedi
28.01.2015 00:00:00
ENES TURHAN / ESKİŞEHİREskişehir'in Çifteler ve Mahmudiye ilçelerinde aynı gün yapılan "İslam Dünyasını Kuşatan Fitneler ve Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt" konulu panellere halkın ilgisi yoğun oldu. Çifteler ve Mahmudiye'de yapılan panellere konuşmacı olarak ilahiyatçı yazar Zeki Garaçoğlu, iktisatçı yazar İsmail Savaş, araştırmacı yazar İ. Hakkı Aygün, hukukçu yazar Av. Fahri Gürgenburan ve araştırmacı yazar Hüseyin Turhan konuşmacı olarak katıldı.İlk olarak Çifteler ilçesinde yöre halkının ilgiyle takip ettiği panelin ardından Mahmudiye İlçesine geçen panelistler burada da halkın yoğun ilgisiyle karşılaştı.Selamlama konuşması yapan Mahmudiye Belediye Başkanı İshak Gündoğan; panelistlere ve dinleyicilere hoş geldiniz diye sözlerine başlayarak tarihini, geçmişini iyi bilmeyen nesillerin geleceklerinin karanlık olduğunu belirterek bu tür panellerin geçmişimizi, tarihimizi ve bu toprakları bize vatan bırakan ceddimizi, yedi düvele karşı düşmanla savaşan Atatürk'ümüzü bizlere doğru ve kaynağından aktaran böylesi panellerin önemli olduğunun altını çizerek emeği geçenlere teşekkür etti.Ruslar, MEM'i uyguladıklarını kendileri söylüyorİlk konuşmayı yapan iktisatçı yazar İsmail Savaş, Milli Ekonomi Modeli konulu sunumunda şunları söyledi: "Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in tezi olan Milli Ekonomi Modeli, vatandaşlarımızı içerisinde bulundukları ekonomik çıkmazdan, borç batağından kurtaracak dünyadaki tek ekonomi sistemidir. Ülkemizde hangi liderin ekonomiyle alakalı bir makalesi bulunmaktadır. Bu model ülke vatandaşlarının tamamını kapsar. Vatandaşlık maaşı, çocuk yardımı, ev hanımlarına maaş sadece hocamızın sisteminde bulunmaktadır. Bakınız Rusya örneği bu modelin tam anlamıyla uygulandığı çarpıcı bir örnektir. Uzağa gitmeye gerek yok. Rusya 10 yıl önce hangi ekonomik zorluklardan çıkıp geldi de bugün süper güç oldu. Bunu halkımız iyi düşünsün. Rusların kendileri bunu itiraf ediyor. Bu tezin sahibini Ruslar 2013 yılının Şubat ayında parlamentolarına davet ederek 5 saat dinlediler. "Bizim bugün süper güç haline gelmemiz Milli Ekonomi Modeli sayesindedir" ifadesi kendilerine aittir.Zina ve domuz eti serbest bırakıldıHukukçu yazar Av. Fahri Gürgenburan da AKP'nin 13 yıldır ülkemizde yapmış olduğu icraatlarından somut örnekler vererek bazı belgeleri dinleyicilerin dikkatine sundu. AKP döneminde Meclis'ten kanunlar çıkarılarak domuz etinin ve zinanın serbest olduğunun yayımlandığı resmi gazeteyi izleyicilerin dikkatine sundu. Elektrik faturalarının son günlerde hayli yüksek geldiğini söyleyen Av. Gürgenburan, çiftçilerin birçoğunun tarlalarını elektrikle suladığını belirterek yapılan zamların çiftçinin ve üreticinin adeta toprağını ekmekten vazgeçmesi için yapıldığının altını çizdi.Türk milleti İslam'ı Ehl-i Beyt'ten öğrendiPanelde Ehl-i Beyt ve Ehl-i Beyt soyundan gelen Atatürk başlıklı sunumuyla dinleyicilere seslenen araştırmacı yazar Hüseyin Turhan ise Ehl-i Beyt'in kimlerden oluştuğunu tek tek sayarak Kur'an-ı Kerim'den bununla ilgili ayetleri okudu. Kur'an'ın ifadesiyle soyları ter temiz olan Ehl-i Beyt ailesini sevmemizi isteyen Yüce Mevla'nın, sevip seçtiği bu mümtaz aileyi çok iyi bilmemiz ve hayatımıza geçirmemiz gerektiğini anlatan Hüseyin Turhan, Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleme aldığı Ehl-i Beyt külliyatını referans gösterdi.Yüce Türk Milletinin İslamiyet'i Ehl-i Beyt soyundan gelen 12 imamdan öğrenerek özellikle Hacı Bektaşi Veli'nin nefesiyle Anadolu coğrafyasında hayatına geçirdiğini söyleyen Turhan, Sultan Şüca hazretlerinin bu anlamda Eskişehir'e geldiğini ve bu topraklarda yaşayan halkları İslam'la şereflendirdiğini belirtti.Atatürk'ün Anne baba tarafından Ehli Beyt soyuna dayandığının ve Seyyid olduğunun arşiv belgelerini, izleyicilerle paylaşan Turhan, İngiliz ve Amerikan güdümlü hoca kılıklı, cübbeli sarıklı kişilerin cumhuriyetle birlikte Atatürk'e dinsiz dediğini ancak Mustafa Kemal'in her Ramazan ayında Köşk'te Kur'an okuttuğunu, Ankara'da Hacı Bayram ve Leblebici Camilerinde namaz kıldığını, Balıkesir Nasrullah Camii'nde hutbe okuduğunu ayrıca Eskişehir Mihalıççık ilçesinde bulunan Cami Kebir Camii'ne cebinden o zamanki parayla 5 bin TL yardım yaptığını anlattı. Maalesef bu gerçekleri söylemiyorlar diyen Turhan, "işte biz buradan Çiftelerden Mahmudiyeden bunları haykırıyoruz. Bugün birilerinin iftira edip dinsiz olarak gösterdiği böylesi bir liderin, ben dindarım diyenlerden daha dindar bir kişi olduğunu sizlere anlatmaktan mutluluk duyuyoruz. Şimdi soruyorum sizlere yukarıda saydıklarımı yapan Atatürk mü dinsiz, yoksa zinayı ve domuz etini serbest bırakan, Kur'an kurslarını yıktıranlar mı? Düşünün. Bütün bunları Prof. Dr. Haydar Baş'ın Meltem, Kadırga, Köy ve Mesaj televizyonlarında yapmış olduğu açıklamalardan ve konuşmalarından ayrıca Yeni Mesaj Gazetesinde yayımlanan makalelerinden öğreniyoruz dostlarım. Milletimiz adına kendisine teşekkür ediyoruz Allah razı olsun" dedi.Ehl-i Beyt'le beraber olmak farzdırPanelin son konuşmacısı olan ilahiyatçı yazar Zeki Garaçoğlu ise şunları söyledi: "Öncelikle küresel ölçekte ülkemize karşı yapılmakta olan oyunlar için bir ve beraber olmalıyız. Birbirimizi iyi anlamalıyız. Bu panellerle küresel oyunlar tek tek bozuluyor. Ortak paydamız Ehl-i Beyt olmalıdır. Osmanlı'nın çöküşü Ehl-i Beyt'ten uzaklaşınca olmuştur. Bunu iyi bilin."Mezhep imamlarının tamamının Ehl-i Beyt'le beraber olduğunu, İmam Şafi'nin Şura suresi 23. ayeti mucibince bunun farz olduğunu söylediğini belirten Garaçoğlu, Nakşibendîliğin İslam tasavvufu gibi görünüp din dışı bid'atlara ön ayak olduğunu; İslam'da olmadığı halde sessiz zikri, kesintili silsileyi, velayetin başı Hz. Ali olmasına rağmen Hz. Ebubekir'e dayandırdıklarını, icazeti nasp yoluyla değil de ya mezardan ya Hızır'dan aldıklarını belirterek bid'at akımlar türettiklerini izah etti. Garaçoğlu konuşmasında, kurtuluş savaşı sırasında meydana gelen çoğu ayaklanma ve isyanları sözde Nakşibendî şeyhlerinin organize ettiğini de sözlerine ekledi.