logo
28 MART 2024

Bu zafer Türk milletinin

Mondros Mütarekesi ve Sevr Antlaşmasıyla yurdumuz tamamen elimizden alınıyor, bizim de bunu kabul etmemiz isteniyordu. Atatürk'ün önderliğinde başlatılan bağımsızlık mücadelesi ile Türk milleti kendisine biçilen kefeni yırtmıştır
30.08.2014 00:00:00
YENİ MESAJ / İSTANBULBirinci Dünya Savaşı sonunda Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması, koşulları itibariyle Türk topraklarının tamamen işgalini hedef alıyordu. 10 Ağustos 1920'de yine Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan Sevr Antlaşması da Türk milletinin yok sayılmasına neden olan çok ağır koşullar içeriyordu. Türk milletinin bu durumu kabul etmesi elbette mümkün değildi. 19 Mayıs 1919'da Atatürk'ün Samsun'a çıkmasıyla, lideriyle kucaklaşan Anadolu, Atatürk'ün önderliğinde Kurtuluş Savaşı'nı başlattı. Amasya Genelgesi'nin yayınlanmasının ardından Erzurum ve Sivas Kongreleri yapıldı. Daha sonra 27 Aralık 1919'da Ankara'ya gelen Atatürk, 23 Nisan 1920'de TBMM'yi kurdu. Böylece hem memleketin yönetimi halkın iradesine verilmiş oluyordu. Hem de Kurtuluş Savaşı'nın merkezi Ankara oluyordu. TBMM yaptığı görüşmelerde yurdun durumunu ve kurtuluş çarelerini aradı. Misak-ı Millî sınırları içinde vatanın bir bütün olduğu ve parçalanamayacağı görüşünden hareketle, düşmanla mücadele kararı alındı. Oluşturulan düzenli ordularla savaşa girildi. İlk başarı, Doğu'da Ermeni çetelerine karşı kazanıldı. Daha sonra, Batı cephesinde, Yunanlılarla, I. İnönü ve II. İnönü Savaşları yapıldı. Bu savaşların kazanılmasıyla Yunanlılara büyük bir darbe indirilmiş oldu. Bunun üzerine Yunan ordusu yeniden saldırıya geçti. Saldırı üzerine Mustafa Kemal, ordularına: "Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır. Bu satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz." emrini verdi. Türk askeri, büyük bir azim ve fedakârlıkla bu karara uydu. 23 Ağustos ve 12 Eylül 1921 tarihleri arasında yapılan Sakarya Meydan Muharebesiyle, Türk milleti 1699 Karlofça Antlaşmasından beri ilk defa toprak kazanmaya başlıyordu. Sakarya Savaşı, Türk milletinin savunma durumundan taarruz durumuna geçtiği önemli bir savaş olarak da tarihe geçti. Bu zafer sonunda, TBMM tarafından, Mustafa Kemal'e "gazi" unvanı ve "Mareşal" rütbesi verildi. Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olan Sakarya Savaşı'ndan sonra, büyük bir taarruzla düşmanı tamamen yok etme kararı alındı. 1922 yılı Ağustosuna kadar, hazırlıklar tamamlandı. Güneydeki Türk birlikleri, büyük bir gizlilik içinde Batı cephesine kaydırıldı". İstanbul'daki cephane depolarından silah ve cephane kaçırıldı. İtilaf Devletleri tarafından tahrip edilerek kullanılmaz hâle getirilen toplar onarıldı. Yeni silâhlar satın alındı. Ordumuza taarruz eğitimi yaptırıldı. Bu hazırlıklardan sonra, Gazi Mustafa Kemal'in başkomutanlığını yaptığı ordumuz, 26 Ağustos 1922'de düşmana saldırdı. Bir saat içinde düşman mevzileri ele geçirildi. 30 Ağustos'ta düşman çember içine alındı. Sağ kalanlar esir alındı. Esirler arasında Yunan Başkomutanı Trikopis'te vardı. Bu savaş, Atatürk'ün başkomutanlığında yapıldığı için Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak adlandırıldı. Büyük Taarruzun başarıyla sonuçlanmasından sonra düşman, İzmir'e kadar takip edildi. 9 Eylül 1922'de İzmir'in kurtarılmasıyla yurdumuz düşmandan temizlenmiş oldu. Hain düşmanın, haksızca ve alçakça işgaline "dur" diyen ve kanımızın son damlasını akıtmadan yurdumuzu bırakmayacağımızı dünyaya ispatlayan bu büyük zaferi her yıl, 30 Ağustos günü, bayram yaparak kutluyoruz. 30 Ağustos 1922 tarihi, Türk ulusunu esir etmek isteyen emperyalist güçlere karşı; kadınıyla çocuğuyla, ordusuyla topyekûn verdiği bir savaşın ve ulusal benliğini kurtardığı ve Zafer Destanı'nın yazıldığı gündür.Türklerin Kurtuluş Savaşı'nı zaferle sonuçlandırmasının ardından Sevr Antlaşması hiçbir zaman yürürlüğe girmemiş, 23 Temmuz 1923 yılında imzalanan Lozan Antlaşması uygulamaya konulmuştur.30 Ağustos zaferinin önemi30 Ağustos zaferi, Türk milletinin asla esir edilemeyeceğini; semaları süsleyen Türk Bayrağı'nı gönderden indirilemeyeceğini ve gök kubbeyi çınlatan ezan seslerinin dindirilemeyeceğini bütün dünyaya ilan eden kutsal bir zaferdir. Bu zafer, namusumuzu ve mukaddes değerlerimizi düşman saldırısından kurtarmakla kalmamış; aynı zamanda esaret altında bulunan diğer Müslüman milletlere de ilham kaynağı olmuştur.30 Ağustos'un gerçek anlamını ve önemini Büyük Zafer'in ikinci yıl dönümünde (30 Ağustos 1924) Dumlupınar'ın Çal tepesinde yapılan törende Atatürk'ün verdiği söylevde görürüz: "? Hiç şüphe etmemelidir ki, yeni Türk devletinin, genç Türk Cumhuriyetin temeli burada tarsin olundu (kuvvetlendirildi), hayat-ı ebediyesi (ebedî hayatı) burada tetviç olundu (taçlandırıldı). Bu sahada akan Türk kanları, bu semada pervaz eden (uçan) şehit ruhları devlet ve cumhuriyetimizin ebedî muhafızlarıdır." 
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Altınok'u aklayıp Yavaş'ı suçlamaya kalkan yandaşa kapak
'Siz merak etmiyor musunuz?'
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Altınok'u aklayıp Yavaş'ı suçlamaya kalkan yandaşa kapak
'Siz merak etmiyor musunuz?'
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi

Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu

Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında "Kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler' sözleri nedeniyle suç duyurusunda bulundu.
28.03.2024 16:32:00
İhlas Haber Ajansı
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in bir mitingde 'Tayyip Bey çağırınca oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi" ifadelerini kullanması üzerine hakkında suç duyurusunda bulundu.

Konuya ilişkin açıklamada bulunan Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği Başkanı Cafer Akın, 'CHP Genel Başkanı Özgür Özel haddini aşan açıklamalarda bulunmuştur. Bunun üzerine Kahramankazan 15 Temmuz Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği olarak suç duyurusunda bulunacağız. CHP Genel Başkanı hadsiz Özgür Özel, 15 Temmuz darbe girişimine karşı koyan vatandaşlarımıza utanmadan, sıkılmadan 'zibidi' dedi. 'Tayyip Bey'in çağrısına oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi' ifadesini kullandı. CHP, Mustafa Kemal Atatürk'ün kemiklerini sızlatmaya devam ediyor. Özgür Özel'i kınıyoruz. 15 Temmuz şehit ve gazilerine zibidi diyemezsin, haddini bil' diye konuştu.

'Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz'

Özel'den özür beklediklerini söyleyen Akın, 'Aziz Türk milleti evlatları, söz konusu vatan olduğunda canlarından geçerek darbecileri ve darbeciliğe alkış tutanları durdurmuşlardır. 15 Temmuz'da devletinin çağrısıyla milletle kol kola şehadete yürüyerek tanklara siper olan aziz şehitlerimizin aileleriyle birlikte şehitlere 'zibidi' deme hadsizliğini gösteren Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz. Her halükarda ülkeyi sizin kurtarmayacağınız kesin. Tankların arasından sıvışıp giderken, televizyon karşısında kahvenizi yudumlayarak izlediğiniz 15 Temmuz'da meydanlarda can veren, kan veren o 'zibidi' dediğiniz korkusuz kahramanlardan öğrenecek çok şeyiniz var. Asıl zibidi kim biliyor musunuz' O gece darbe oluyor diye alkış tutanlar, o gece kadeh kaldıranlar, o gece tankların arasından sıvışanlar, o geceden sonra darbecileri savunanlar, kahpe teröristlerle iş birliği içerisinde olanlar; millet siz siyasi malzeme yapın diye kurtarmadı bu vatanı. Ne Çanakkale'de kefensiz yatan atalarımız ne de 15 Temmuz'da karşı koyarken şehit olan yiğitlerimiz. Kahraman gazilerimiz, bu ülke için zerre faydası olmayanlar, ülke yönetimine talip olmaktan utanmıyorlar. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den şehit ailelerimiz ve gazilerimizden acilen özür dilemesini bekliyor ve şiddetle kınıyoruz' dedi.

'Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir'

Özel'in sözlerinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Avukat Burakhan Çınar ise, 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz milleti için bir an olsun gözünü kırpmadan şehit olan ve yine bu uğurda gazi olanlara CHP Genel Başkanı'nın TV kanallarında da görüleceği üzere açık bir şekilde 'zibidi' şeklindeki hakaretini derin bir üzüntü ile hep beraber izledik, takip ettik. DEM Parti ile kent uzantısı neticesinde PKK'lı kişileri ilçe yönetimlerine sokan bir partinin genel başkanının her mitingde, hatta kendi partisinin genel başkanlık seçimlerinde dahi Selahattin Demirtaş'a, Osman Kavala'ya selam gönderirken, gazi veya şehit gibi kelimelerin nasıl bir maneviyat oluşturduğunu anlaması bizler tarafından beklenemez. Türk Ceza Kanunu'nun belirli maddelerini ihlal etmesi ve gazilerimiz ile şehit ailelerimiz üzerinde nasıl bir etki uyandırdığı kamuoyunun takdirindedir. Bu nedenle Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcılığımıza şikayetçi olmak için burada bulunuyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir. Bu nedenle de Özgür Özel'i kınıyoruz ve kendisinden şikayetçiyiz. Yüce Türk adaleti gereğini yapacaktır' ifadelerini kullandı.

Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı

Adaylardan Mehmet Akarca 120, Ömer Kerkez 138 oy alırken, 9 boş oy, 71 de geçersiz oy kullanıldı. Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 11. tur oylamayla devam edilecek.
28.03.2024 16:24:00
Anadolu Ajansı
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılmaya başlanan başkanlık seçimlerinin onuncu turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı.

Mehmet Akarca, Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilmiş, 4 yıllık görev süresi pazar günü itibarıyla dolmuştu.

Bu kapsamda Yüksek Mahkemenin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay'da pazartesi günü sandık kuruldu ve Yargıtay üyeleri sandık başına gitti.

Seçimin ilk dokuz turunda hiçbir adayın, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması üzerine bugün, Akarca ve Kerkez'in katıldığı onuncu tur oylama yapıldı.

Oylama sonucu Yargıtay Başkanı Akarca 120, 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez ise 138 oy aldı. Seçime katılım 338 olarak kayıtlara geçerken, kullanılan oylardan 9'u boş, 71'i ise geçersiz sayıldı.

Sekizinci tur oylamada diğer aday Muhsin Şentürk 96 oy almış, 3 oy geçersiz sayılmış, boş oy ise kullanılmamıştı.

Seçime 1 Nisan Pazartesi günü 11. tur oylamayla devam edilecek. Bu turda Muhsin Şentürk de oylamaya katılabilecek.

Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor.

Yargıtay Başkanlığı seçiminde dokuzuncu turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin dokuzuncu turunda da iki aday salt çoğunluğu sağlayamadı.
28.03.2024 11:15:00 / Güncelleme: 28.03.2024 16:31:51
İhlas Haber Ajansı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde dokuzuncu turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde dokuzuncu turda da sonuç çıkmadı
24 Mart 2020'de Yargıtay Başkanlığı görevine seçilen Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresi pazar günü itibarıyla dolmuştu.

Yüksek Mahkeme'nin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay'da sandık kuruldu ve pazartesi saat 08.00 itibarıyla Yargıtay üyeleri sandık başına gitti.

Seçimin ilk 8 turunda hiçbir aday, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamadı.

Bugün gerçekleştirilen dokuzuncu tur da sonuçlandı.

Dokuzuncu turda adaylardan Mehmet Akarca 119, Ömer Kerkez ise 138 oy aldı.

Oylamada 11 oy boş, 68 oy ise geçersiz sayıldı. İki aday da salt çoğunluğu bu turda da sağlayamadı.

Oylama onuncu tur ile devam edecek.

Akkuyu'da büyük eylem

Türkiye'nin ilk nükleer güç santrali olan, Rosatom Enerji Şirketi tarafından Mersin'in Gülnar ilçesindeki Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde taşeron firmanın çalışanları, maaş alamadıklarını belirterek bazı bölümlerde iş bıraktı
28.03.2024 10:11:00 / Güncelleme: 28.03.2024 10:15:27
İhlas Haber Ajansı
Akkuyu'da büyük eylem
Akkuyu'da büyük eylem
Türkiye'nin ilk nükleer güç santrali olan, Rosatom Enerji Şirketi tarafından Mersin'in Gülnar ilçesindeki Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde taşeron firmanın çalışanları, maaş alamadıklarını belirterek bazı bölümlerde iş bıraktı.

Mersin'de yapımı devam eden Akkuyu NGS inşaatında çalışan işçiler, taşeron firmanın maaş ödemediğini ileri sürerek eyleme başladı. Dün yüzlerce işçinin iş bırakmasıyla başlayan eylem nedeniyle bölgede güvenlik tedbirleri de arttırıldı. Maaşlarının yatmadığını belirten işçilerin bugün de iş bırakma eylemlerine devam ettiği öğrenildi.

Daha önce de birçok kez Akkuyu Nükleer Güç Santrali'ndeki taşeron firmanın işçileri maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle eylemler yapmıştı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.