logo
28 MART 2024

Büyük deprem yolda!

28.10.2006 00:00:00
Marmara Bölgesi'nin dört gün arayla iki kez sallanması, deprem gerçeğini bir kez daha gündeme taşıdı. Yerbilimcilere göre, büyük deprem uzakta değil.

 

Marmara Bölgesi'ni dört gün arayla sarsan Manyas ve Gemlik sarsıntıları, deprem gerçeğini bir kez daha gündeme taşıdı. Yerbilimcile, İstanbul'dan da hissedilen depremleri, büyük depremin ayak sesleri olarak değerlendiriyor.Manyas ve Gemlik merkezli depremlerin beklenen büyük İstanbul depreminin ayak sesleri olup olmadığı deprembilimciler arasında tartışmalara yol açıyor. Her iki depremin Kuzey Anadolu Fayı'nın deprem üreteceğine kesin gözüyle bakılan kuzey kolunda değil, bin yıldır hareketsiz olan güney kolunda meydana gelmesi dikkat çekiyor. Bu hareketsiz kol, 7.4 büyüklüğünde bir deprem üretebilecek güçte.17 ağustos 1999 tarihinde tanıştığımız depremin ardından gözler İstanbul'u etkileyecek büyük depreme çevrilmişti. 'Hazırlıklar yapılıyor mu? Önlemler alınıyor mu' derken, Kuzey Anadolu Fayı'nın uyuyan kolu hareketlendi ve önce Manyas ardından da Gemlik'te dört gün arayla iki deprem oldu.Büyüklüğü 5.2 olan ve sarsıntısı İstanbul, Yalova, Kocaeli gibi şehirlere de ulaşan deprem korkusunu da beraberinde getirdi.Fay hatları nerelerden geçiyor?Kuzey Anadolu Fayı'nın Bolu civarında çatallaşarak ikiye ayrıldığı kollardan kuzeyde olanını zaten tanıyoruz. Bu kol, 17 ağustos 1999 depreminin olduğu İzmit Körfezi'ne girip, Adalardan geçerek Şarköy Mürefte'ye kadar uzanıyor.Büyük deprem beklentisi de zaten bu hat üzerinde. İkinci kol ise Mudurnu'dan geçip, Pamukova, Geyve, İznik hattı üzerinden Gemlik Körfezi'ne giriyor. Sonra da kıyıya paralel olarak, Kapıdağı Yarımadası'na kadar uzanıyor. Hesapta olmayan depremler de bu kol üzerinde gerçekleşti.7.5 büyüklüğünde olabilirİTÜ Avrasya Yerbilimleri Enstitü Müdürü Prof. Dr. Okan Tüysüz, "bunun uzunluğu 130-140 kilometre kadardır. Bunun üzerinde aşağı yukarı bin yıldan fazla bir süredir deprem olmadığını biliyoruz. Bu kol üzerinde 4.2'den daha büyük aletlerle ölçülen deprem yok. Tahmin edilen MÖ. 29 ve 368 yıllarında bunun üzerinde büyük deprem olduğudur. Ama deprem boyundan hareket edecek olursa 140 km'lik fay aşağı yukarı 17 ağustos 1999daki fayın boyuna eşittir. Dolayısıyla 7.5 büyüklüğünde bir deprem beklentisi olabilir" açıklamasında bulundu. Marmara Deniz tabanında yürütülen araştırmalara kaptanlık yapan Profesör Dr. Naci Görür de son iki depremi, büyük depremin ayak sesleri olarak değerlendiriyor.Hafife almayın!"Ayak sesleri olarak algılamamak Marmara Bölgesi'ndeki depremi hafife almak anlamına gelir'' diyen Görür, "nerede bir deprem olmuşsa onun batısı hedef haline gelmiştir. En son deprem Körfez'de bitti, Körfez'in batısı tehdit haline geldi. Biz bunun üzerine Marmara Bölgesi'ni tehlikeli alan ilan ettik ve dedik ki burada büyük bir deprem bekliyoruz. Depremin büyüklüğünün de 7.6 olabileceğini söyledik'' diye konuştu. Prof. Dr. Görür "düşünün bir bölgeyi karantina bölgesi ilan ediyorsunuz. Orada enerjinin anormal biriktiğini söylüyorsunuz. Her an da büyük bir deprem beklemelisiniz diyorsunuz. Ondan sonra o bölgede iki deprem oluyor. Çıkıp diyorsunuz ki 'bunların bu depremle ne ilgisi var'. Böyle bir vurdumduymazlık olabilir mi?'' dedi.

İstanbul için deprem saati!Jeofizik Kurumu Genel Başkanı Prof. Dr. Ercan, İstanbul depreminin belirtilerinin 2007 yılından sonra ortaya çıkabileceğini belirtti. Ercan, Manyas ve Gemlik'teki depremlrin İstanbul depremini tetiklemeyeceğini vurguladı.Jeofizik Kurumu Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, Balıkesir Manyas Gölü ve Gemlik Körfezi civarında meydana gelen depremlerin beklenen İstanbul depremini tetiklemeyeceğini belirterek, "İstanbul depremi için 2015'ten sonra çanlar çalmaya başlayabilir, beklenen deprem 30 yıl içinde olacak diye bir kural yoktur" dedi. Jeofizik Kurumu Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, İstanbul'da da hissedilen Balıkesir Manyas Gölü ve Gemlik Körfezi civarında 3 gün arayla olan depremlerle ilgili açıklamalarda bulundu. Jeofizik Kurumu Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, "Kuzey Anadolu kırığı Marmara'ya saçak, yaklaşık olarak 4 kollu girer. İlk deprem Güney kolu üzerinde olmuştur. İkinci deprem ise 3. kolu üzerinde olmuştur. Bu İznik kolu, Eskişehir-Edirne kırığıyla Kuzey Anadolu kırığının üçüncü kolunun kesiştiği tam yer İmralı-Mudanya-Armutlu üçgenidir. Bu noktanın kesiştiği yerde deprem oldu" dedi. İstanbul depremini etkilemezProf. Dr. Ahmet Ercan, bu iki depremin beklenen İstanbul depremini kesinlikle etkilemeyeceğini belirterek, "Saçak biçimde olduğunu söylemiştim. Bu saçakların her biri birinden ayrı olarak davranış gösterirler ve deprem kimlikleri birbirinden farklıdır" diye konuştu. Prof. Dr. Ercan, beklenen İstanbul depreminin 2007 yılından sonra belirtilerinin ortaya çıkabileceğini söyledi. Ercan, "Bugüne kadar bu bölgede yaklaşık bin dolayında depremcik sayısı ki bu yerin tansiyonunu gösterir. Bu o anda 4 bin 500 çıkmıştır. Marmara'da yerin tansiyonu artmaktadır" şeklinde konuştu. "Marmara 1999 depremiyle oldukça dinginleşti. Çünkü depremde boşalması gereken enerjinin yaklaşık 3 katı kadar bir enerji boşalımı oldu" diyen Ercan konuşmasında, "Dolayısıyla Marmara'nın kendisini tekrar toparlaması için yıllar gerekebilir. Bu deprem 30 yılın çok ilerisinde de olabilir. Eğer doğrusal olarak düzgün bir gerginlik birikimi varsa ki doğudan gelen 2 ile 3 santimetrelik bir gerginlik birikimidir. Bana göre 2015'ten sonra çanlar çalmaya başlayabilir. Beklenen deprem 30 yıl içinde olacak diye bir kural yoktur. 2050'ye kadar bir deprem olmazsa şaşmayın" ifadelerini kullandı. Sağlam bina şartProf Dr. Ercan, vatandaşlara uyarılarda bulunarak, herkesin öncelikle yer yapı deprem araştırmasını yaptırıp hem yerin davranış durumunu hem de yapının depreme dayanıklılığını baktırması gerektiğini belitti. Prof Dr. Ercan, konuşmasına daha sonra şöyle devam etti: "Geçen yıl içinde İstanbul önerimize rağmen daraltılıp büzülemedi. Kötü konutlar neredeyse 1999 yılındaki gibi duruyor. İnsanlar burada yaşamaya devam ediyor. İstanbul'un büyütülüp yükseltilmesi gerekiyor. Çaresiz insanların oturduğu evler kötüdür. İstanbul'un yüzde 75'i bunlardan oluşuyor. Bu yapıların yapımı sırasında inşaat mühendisleriyle jeofizik mühendisleri birlikte çalışmadığı yapılardır. Varlıklı kesimler depremin daha az duyulduğu konutlara taşınmış durumdalar. Banyolar ve koridorlar uygun yerlerken, pencerelerden ise uzak durmak gerekir. Herkesin her odada birer deprem çantası bulundurması gerekiyor. Çantanın kazma, su gibi malzemeler olmalı. Depremle yaşamaya alışılamaz, deprem bilinci olmadığından değil, Türkiye'deki yoksulluk düzeyi insan öldürüyor. Deprem sadece yoksulları vurur. Doğu Anadolu'daki 4.8'lik deprem utanç verici bir şekilde yıktı. İstanbul'da ise 5.8'lik bir deprem yıkıcı olmaz."
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Altınok'u aklayıp Yavaş'ı suçlamaya kalan yandaşa belgeli kapak
'Siz merak etmiyor musunuz?'
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
Yargıtay'da bilek güreşi sürüyor
9. turda da başkan seçilemedi
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi
Bağımsız aday olan eski CHP'li başkana seslendi
'Son kez uyarıyorum!'
Kılıçdaroğlu sonunda patladı
'Bilal'e anlatır gibi son kez anlatıyorum'
"Ligden çekilmek için sponsorlarımızla görüştük"
Koç: Bize ceza verirlerse vebalini öderler
Bahçeli'den yerel seçim öncesi mesaj
'Riskli ve tehlikelerle dolu'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Altınok'u aklayıp Yavaş'ı suçlamaya kalan yandaşa belgeli kapak
'Siz merak etmiyor musunuz?'
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
Yargıtay'da bilek güreşi sürüyor
9. turda da başkan seçilemedi
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi
Bağımsız aday olan eski CHP'li başkana seslendi
'Son kez uyarıyorum!'
Kılıçdaroğlu sonunda patladı
'Bilal'e anlatır gibi son kez anlatıyorum'
"Ligden çekilmek için sponsorlarımızla görüştük"
Koç: Bize ceza verirlerse vebalini öderler
Bahçeli'den yerel seçim öncesi mesaj
'Riskli ve tehlikelerle dolu'

Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor

Türkiye Deniz Canlıları Müzesi Kurucusu Kenan Balcı, 'Gece geliyorlar, gündüz geliyorlar. Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyorlar' dedi.
28.03.2024 12:53:00
İhlas Haber Ajansı
Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor
Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor
Türkiye Deniz Canlıları Müzesi'nin de bulunduğu Beylikdüzü Balıkçı Kenan Tesisleri sahibi balıkçı Kenan Balcı İmamoğlu aleyhinde yapmış olduğu açıklamalar sonrasında işletmesi zabıtalar tarafından ablukaya alındı ve mühürlenmek istendi. Evraklarının tam ve eksiksiz olduğunu belirten tesis sahibi Balıkçı Kenan Balcı, "İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun talimatıyla işletme adeta abluka altına alındı. 150 bin lira olan arazimize 1500 lira verip almaya çalışıyorlar" dedi.

Zabıta ekiplerine direnen Kenan Balcı, 'Ben 15 yıldır Anadolu Caddesi üzerinde, 50 yıldır da esnaflık yapıyorum. Böyle bir şey ilk defa gördüm. Zabıta ekipleri talimatla işletmemizi mühürlemeye geliyorlar. Bizlere de 'bu mühür sembolik' diye ifadelerde bulunuyorlar. Gündüz ayrı ekip, gece ayrı ekip geliyor. zabıta ekipleri işlerini bırakmışlar, Balıkçı Kenan Tesisleri'ni ablukaya almışlar. Gündüz zabıta ekip araçlarla geliyorlar. Gecede vinçlerle. Bizim arazimizi, işletmemizi elimizden almak için her yolu deniyorlar' ifadelerini kullandı.

"Ben bir esnaf olarak kazanımlarımı korumak amaçlı çıktığım bu yolda her geçen gün yeni bir zulümle karşı karşıya kalıyorum" ifadelerini kullanan Balcı, '50 yıldır balıkçıyım. Esnaflık yapıyorum. İmamoğlu tarafından yaklaşık 5 yıl önce kendi tapulu arazimden bir kısmını hediye etmem istendi. Ben bu isteği reddettim. Ondan sonra isteklerini yerine getirmediğim için kapsamlı olarak yıpratma ve yıldırma kampanyası başlattılar. Kendi tapulu arazime el koydular. Metrekaresi 150 bin lira olan arazimin metrekaresini bin 500 liraya almaya çalıştılar. Biz sesimizi yükselttikçe, itiraz ettikçe onlar daha çok üstümüze gelmeye başladılar' dedi.

"Paradan kuleler yapan İmamoğlu ve ekibi istediklerine ulaşamayınca zulmün dozunu artırmaya başladı" diyen Balcı, '30 yıldır bu bölgede balıkçılık yapıyorum. Ruhsatımı kendisi verdi. Ama şimdi beni ruhsatsız balık satmakla suçluyor. Ruhsatsız olduğu gerekçesiyle işyerimi kapatmak istiyor. Bu dükkanım tam 15 yıldır aynı yerde faaliyet göstermekte. 15 yıldır sorunsuz bir şekilde çalışan işyerimi istediklerini yapmadığım için ruhsatsızdır diye ilan edip kapatmak istiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar burada balık satmaya devam edeceğiz. Arazimi, işyerimi İmamoğlu'na yem etmeyeceğim. Bu arazimin tapularını pankart yapıp suratlarına çarpıyorum' diye konuştu.

"İmamoğlu'na karşı bizi koruyun"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan yardım isteyen Balıkçı Kenan Balcı, 'Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a seslenmek istiyorum. Erdoğan sevdalısı esnaf olarak başımıza bu işleri açan, bize çökmeye çalışan, paradan yeni kuleler yapmak isteyen, İmamoğlu ve ekibine karşı bizi koruyun. Adaletin sağlanmasına vesile olun. Hz Ömer adaletinin temsilcisi sayın Cumhurbaşkanımızdan bunu talep ediyorum. Lütfen zulme karşı yanımızda olun' ifadelerini kullandı.

Akkuyu'da büyük eylem

Türkiye'nin ilk nükleer güç santrali olan, Rosatom Enerji Şirketi tarafından Mersin'in Gülnar ilçesindeki Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde taşeron firmanın çalışanları, maaş alamadıklarını belirterek bazı bölümlerde iş bıraktı
28.03.2024 10:11:00 / Güncelleme: 28.03.2024 10:15:27
İhlas Haber Ajansı
Akkuyu'da büyük eylem
Akkuyu'da büyük eylem
Türkiye'nin ilk nükleer güç santrali olan, Rosatom Enerji Şirketi tarafından Mersin'in Gülnar ilçesindeki Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde taşeron firmanın çalışanları, maaş alamadıklarını belirterek bazı bölümlerde iş bıraktı.

Mersin'de yapımı devam eden Akkuyu NGS inşaatında çalışan işçiler, taşeron firmanın maaş ödemediğini ileri sürerek eyleme başladı. Dün yüzlerce işçinin iş bırakmasıyla başlayan eylem nedeniyle bölgede güvenlik tedbirleri de arttırıldı. Maaşlarının yatmadığını belirten işçilerin bugün de iş bırakma eylemlerine devam ettiği öğrenildi.

Daha önce de birçok kez Akkuyu Nükleer Güç Santrali'ndeki taşeron firmanın işçileri maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle eylemler yapmıştı.

Bakan Işıkhan: "Kişi başı milli gelir tarihin en yüksek seviyesine geldi'

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Kapaklı Belediyesi'nde iş insanlarıyla bir araya geldi. Işıkhan, kişi başı milli gelirde tarihin en yüksek seviyesine geldiklerini ifade etti.
27.03.2024 22:18:00
İhlas Haber Ajansı
Bakan Işıkhan: "Kişi başı milli gelir tarihin en yüksek seviyesine geldi'
Bakan Işıkhan: "Kişi başı milli gelir tarihin en yüksek seviyesine geldi'

Bakan Işıkhan, cadde üzerinde esnaf ve vatandaş ziyaretlerini tamamlamasının ardından Kapaklı Belediyesi'nde iş insanlarıyla 'Türkiye Yüzyılı'nda Çalışma Hayatı Buluşmaları' adlı toplantıya katıldı.

'Her alanda geliştirmeye devam edeceğiz'
Burada bir konuşma yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "Neredeyse her gün bir başka ilimizde vatandaşlarımızla milletimizle bir araya gelmeye devam ediyoruz. Rabbim güç verdikçe de vatanımızın her karış toprağını adım adım gezmeye 81 il, 922 ilçemizin tamamını Türkiye Yüzyılı'na hazırlamaya devam edeceğiz. Tekirdağ, gerek tarımı, gerek sanayisi, endüstrisi, ticaretiyle hem ülkemiz hem de dünya için büyük önem taşıyan şehirlerimiz arasında yer alıyor. Binlerce yıldır, medeniyetlere ev sahipliği yapmış, üretimin alın terinin yurdu olmuş bir yer burası. Maşallah Tekirdağ'ın büyük bir potansiyel var, Tekirdağlılarda muazzam bir dinamizm var. Bu noktada sizlerin fikirleri ve önerileri bizler için, şehri yönetenler için yol gösterici olmalıdır. Bizler; devlet millet el ele yürümenin, ülkemizi ve milletimizi birlikte büyütmenin en güzel örneklerinden birisini Tekirdağ'da ortaya koyalım istiyoruz. Çalışma hayatından sosyal güvenliğe kadar inisiyatif aldığımız her konuda her daim sizlerle istişareyi, iletişimi, diyaloğu ön planda tutmaya devam edeceğiz. Birlik ve beraberlik ruhuyla, başta çalışma hayatı olmak üzere Türkiye'yi küresel anlamda hak ettiği konuma taşıyacak her alanda geliştirmeye devam edeceğiz. Biliyorsunuz 2023 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 4,5 büyüme ile AB ülkeleri arasında en çok büyüyen ülke oldu. Dolar bazında milli gelir, Türkiye tarihinde ilk kez 1 trilyon doları aştı. Kişi başına Milli Gelir de, 13 bin 110 dolarla, tarihin en yüksek düzeyini gördü. Bu hafta 2023 yılı işgücü verileri açıklandı. 2023 yılında işsizlik oranı bir önceki yıla göre 1 puanlık azalışla yüzde 9,4 seviyesine geriledi. İşsiz sayısı 2023 yılında, bir önceki yıla göre 318 bin kişi azalarak 3 milyon 264 bin kişiye geriledi. Toplam işsizlik oranı ve genç işsizlik oranı son 10 yılın en düşük seviyesine geldi. Hem kadın, hem genç, hem de toplam istihdam oranı ve işgücüne katılım oranı son 21 yılın en yüksek düzeyine yükseldi. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu yüzyılı; emeğin, üretimin, çalışmanın yüzyılı yapacağız inşallah. Bunu nasıl gerçekleştireceğiz' Tabi ki sizlerle' dedi.

"Bayram ikramiyelerini yüzde 50 artırdık'
Ramazan Bayramı'nda emeklilere ikramiye uygulamasının ilk kez AK Parti döneminde başlatıldığını ifade eden Işıkhan, "Biliyorsunuz muhalefetin aklına milletimiz seçimden seçime geliyor. Biz ise her daim imkanlarımız ölçüsünde, milletimizin yanında olmaya devam ediyoruz. Geçtiğimiz hafta, Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı emekli ve ölüm aylığı hak sahiplerine banka promosyonunu 2017'de biz başlattık. Önümüzde Ramazan Bayramı var. Bayramlarda emeklilerimize bayram ikramiyesi uygulamasını da biz başlattık. Bu yıl ikramiyeyi yüzde 50 artırdık. Emeklilerimize bu dönemde Banka Promosyon tutarlarını kamu bankalarında 2 katına çıkardık. Milletimiz pek fark edemeyebiliyor ancak vatandaşlarımızın dünyanın en ileri seviyesinde sağlık hizmeti almasının arkasında da önemli bir harcama var. AK Parti döneminde, SGK tarafından ödenen ilaç sayısını 3 katına çıkardık. Geçtiğimiz 1 yılda Sosyal Güvenlik Kurumumuz tarafından yapılan sağlık ve ilaç harcaması tam tamına 553 milyar lira oldu. Bu çok ciddi bir rakam. Emekli aylıklarına ödediğimiz tutarın yarısına yakınını ayrıca sağlık harcamaları ve sağlık hizmetleri için ödüyoruz. Bunun dışında yine SGK tarafından son 1 yılda 206 Milyar lira, teşvik ve destek ödemesi yaptık. Son 5 yılda yaşadığımız Pandemiyi, bölgemizdeki savaşları ve asrın felaketini dikkate alırsanız, vatandaşlarımızı asla mağdur etmeden hizmetlerimize kesintisiz devam edebildiğimizi, bu güçte bir devlet olduğumuzu görürsünüz. Şurası çok önemli; ülkemizin gücü büyük ölçüde yerel yönetimlerimizin gücünden geliyor. Kalkınma yerelden başlar hakikatine istinaden yerelde ne kadar güçlü olursak genel icraatlarimizin de o derece güçlü olacağına inanıyoruz. Çünkü şunu hepimiz çok iyi biliyoruz ki; gelişim, ilerleme ve kalkınma yerelden başlar' diye konuştu.

Trabzon'da içme suyu isale hattı çalışmasında meydana gelen göçükte 3 işçi öldü

Trabzon'un Hayrat ilçesi Balaban Mahallesi'nde içme suyu isale hattı çalışması sırasında meydana gelen göçükte 3 işçi toprak altında kalarak hayatlarını kaybetti.
27.03.2024 15:16:00 / Güncelleme: 27.03.2024 16:07:33
İhlas Haber Ajansı
Trabzon'da içme suyu isale hattı çalışmasında meydana gelen göçükte 3 işçi öldü
Trabzon'da içme suyu isale hattı çalışmasında meydana gelen göçükte 3 işçi öldü
Alınan bilgiye göre, ilçenin Balaban Mahallesi'nde saat 13.30 sıralarında içme suyu isale hattı çalışması sırasında göçük meydana geldi.

Göçük altında kalan müteahhit firmaya bağlı 3 işçinin kurtarılması için AFAD ekipleri ve itfaiye ekipleri çalışma başlattı. Yapılan çalışmalarda 3 işçinin cansız bedenine ulaşıldı.

Öte yandan Balaban Merkez mahallesinde yeni yapılan içme suyu şebekesi hattına test amaçlı su verilmesi sonucu yaşanan kazada 3 işçinin tazyikli suyun oluşturduğu heyelan sebebiyle toprak altında kaldığı iddia edildi.

Cenazeler Adli Tıp'a gönderildi

Trabzon'un Hayrat ilçesi Balaban Mahallesi'nde içme suyu isale hattı çalışması sırasında meydana gelen göçükte hayatını kaybeden 3 işçinin cansız bedenleri Trabzon Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

Alınan bilgiye göre, ilçenin Balaban Mahallesi'nde saat 13.30 sıralarında içme suyu isale hattı çalışması sırasında göçük meydana geldi. Göçük altında kalan taşeron firmaya bağlı 3 işçinin kurtarılması için AFAD ekipleri ve itfaiye ekipleri çalışma başlattı. Yapılan çalışmalar sonrasında 3 işçinin cansız bedenine ulaşıldı.

Hayatını kaybeden işçilerin isimlerinin Mehmet Mahmut Allahverdi, İbrahim Keskin ve Dinçer Uzunosmanoğlu olduğu öğrenilirken, işçilerin cansız bedenleri otopsi için cenaze aracı ve ambulansla Trabzon Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı.

Olayla ilgili açıklama yapan Hayrat Belediye Başkanı Mehmet Nuhoğlu, 'İller Bankası'nın yaptığı Trabzon Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin (TİSKİ) içme suyu ana ishale hattında çalışan 3 işçimiz boruya kaynak yaparken üzerine gelen heyelanın altında kaldılar. Buraya daha önce hat döşenmişti. Borularda tekrar arıza olunca yeniden hat döşüyorlardı. Olay duyulur duyulmaz zaten burada ekskavatör-kato vardı. Hemen müdahale ettiler. 3 işçimiz rahmetli oldular. Cesetleri çıkartıldı. Üzerlerinde fazla da toprak yoktu ancak takdiri ilahi böyleymiş' dedi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.