logo
29 MART 2024

BÜYÜK OYUN

11.10.2001 00:00:00
ABD'nin her geçen gün genişleyen operasyonu terörle mücadelenin ötesine taşan büyük bir oyunun ipuçlarını vermektedir

ABD'nin dünya kamuoyunu tatmin edici deliller ortaya koymamasına rağmen, tek suçlu olarak kabul ettiği bin Ladin'e ve El Kaide örgütüne karşı başlattığı yok etme operasyonu, genişleyerek devam etmektedir.

NATO müttefiklerinin ve AB'nin de desteğiyle dünyanın en fakir 5. ülkesi olan Afganistan'a yönelik savaş, teröre karşı aynı şekilde cevap verilen adeta "devletlerarası teröre" dönüşmüş durumdadır.

Zira, yapılacak harekata destek için halkın korunacağı garantisi verilirken, 2 gün içinde 35 sivil hayatını kaybetmiştir.

Geçilmesi zor dağlarda saklanan bin Ladin ve adamlarını bombalamak yerine, şehirlerdeki hiç bir stratejik değeri olmayan sivil yerleşim birimleri hedef alınmaktadır.

AB'nin Belçikalı sözcüsü, yapılan operasyonlarda sivil halkın da vurulabileceğini, bunun sonuçlarına ise teslim olmayan bin Ladin'in ve onu iade etmeyen Taliban'ın katlanacağını ifade ederek, bu rakamın daha da artacağının sinyallerini vermektedir.

ABD'nin ve müttefiklerinin başlattığı haksız saldırı bizim için şaşırtıcı değildir. zira Körfez savaşının başladığı günlerde, sivil halka zarar gelmeyeceğini açıklayan ABD yönetimi, 45 günlük operasyondan sonra, Irak halkından 250 bin sivil kayıp olduğunu, dönemin Genelkurmay Başkanı Colin Powell aracılığıyla yine kendisi açıklamıştı.

Rasgele bomba bırakıldığı gözlenen bin Ladin operasyonunda son olarak BM binası da bombalanmış, 4 BM yetkilisi hayatını kaybetmiştir. Bu olaydan sonra, BM'in Afganistan temsilcisi sivillerin de hedef alındığını belirterek, sivillerin bulunduğu bölgelerde, askeri bölgelerin ayrımının iyi yapılması çağrısında bulundu.

Kendi askerlerini bile vurmaktan çekinmeyen ABD'nin bu tutumu "süper güç" idealini muhafaza için neleri feda edebileceğini göstermektedir.

Yıllardır hazırladığı tezlerle, lider ülke olma vasfının devamını sağlamaya uğraşan ABD, yeni dünya düzeninde bu konumunu fazla muhafaza edemeyeceğini anlamıştır.

ABD başkanlarından Jimmy Carter'ın ulusal güvenlik danışmanı olan Brzesinski'nin asya üzerine hazırladığı "Büyük Satranç Oyunu" tezine göre, bozulan ahlaki yapısı ve sadece tüketime dayalı ABD kültürü ile liderlik vasfını sürdürebilmesi imkansızdır.

Global düzenin tek tip medeniyet anlayışına kanmayarak, kendi kültürünü muhafaza etmesini bilen ülkeler, teknolojik gelişimini de sağlayabilirse, ABD'ye rakiptir. Suudi Arabistan, İran, Çin gittikçe modernleşen ama batılılaşmayan devletlere örnektirler.

Brzesinski'nin bu tezine göre, Çin'in önderliğinde Rusya ve İran'ın da dahil olduğu bir ittifakın ABD'nin önderliğindeki mevcut global güç dengelerine rakip olacağı muhakkaktır. Bu tür ittifakta, Çin'den, Ortadoğu'nun bir kısmını, Güneyden İran, Pakistan, Afganistan'ı da içine alarak, Rus sınırı boyunca uzanan geniş bir alanda hakimiyete yönelik savaşlar çıkacaktır.

ABD'nin Asya'daki rakibi olarak görülen bu ittifakın bozulması gerekmektedir. Huntington'un medeniyetler çatışması tezinde Konfüçyus Müslüman ilişkisinin Batı için tehlike olduğunu belirtmesi de bu sebepledir.

Ortaya atılan Asya tezi ve daha sonra gündeme gelen küreselleşme ile beraber düşünüldüğünde bugünkü savaşın esas sebebi de daha iyi anlaşılmaktadır.

Küreselleşme ile yeni dünya düzeninde liderlik iddiasındaki ABD, Asya'daki kültürlerine bağlı halkları etkileyememiştir. Ve burada kendisine rakip büyük teknolojilere sahip, farklı medeniyetler mevcuttur. Aralarında kurulacak böyle bir ittifakta bölgedeki liderliğinin sonu demektir.

Afganistan'a yapılan operasyon, işte bu yüzden yeterli delil olmamasına rağmen, ABD yönetimince meşru görülmektedir. Ve Afganistan ele geçirilirse, ABD Asya'daki rakiplerinin oyunlarını bozacak, daha sonraki operasyonları için ciddi bir üs kazanacaktır. Bu, bölgedeki liderliğini kesin olarak ilan etmesidir.

Batının ve özellikle ABD'nin, adeta birbirlerini öldürmekten zevk alan gladyatörler gibi, sonuçlarını hiç düşünmeden sivil halkı da hedef alan bu saldırıları, uyguladığı yayılmacı ve liderliğe dayalı politikasının gerçek yüzüdür.

ABD'nin teorisyenlerinden Brzesinski'nin de ifade ettiği gibi Çin Asya bölgesinde liderlik iddiasındadır. Bu durumda, dünya hakimiyeti için Asya'ya da hükmetmek isteyen ABD'ye karşı mutlaka mücadele edecektir.

Durum böyle olursa Afganistan'dan başlayarak, ABD ve Çin arasında terör bahanesiyle sonu gelmeyen bir savaş kaçınılmazdır.

Şayet Çin, siyasi ve iktisadi yönden bu coğrafyayı elde etmekte kararlıysa savaşın daha uzun süre devam edeceği ise muhakkaktır.

Burada kaybeden masum Müslüman halklar olacaktır. Eğer ABD inatla bu kararında ısrar ederse, son derece üstün teknolojik imkanlarına rağmen, Afganistan ABD'nin içinden çıkamayacağı bir bataklığa dönüşüp Sovyetler Birliği'nin kaderini yaşamaya mecbur kalabilir. Belki de kendi son olacak. Masum insanlara yönelik bu saldırı ne hukuka, ne de adalete sığmamaktadır.

Yıllardır değişmeyen, özellikle Müslüman halklara karşı izlediği şiddete dayalı hakimiyet politikası ortadayken, medyamızda da, bin Ladin'e karşı ABD'nin haklılığını ispata uğraşan yanlı haberlere rastlanmaktadır.

Oysa Pakistan'da yayınlanan Ümmet Gazetesi'ne tekrar açıklamada bulunan Ladin, saldırıyı ABD içindeki güçlerin ya da Yahudi grupların düzenlediğini, olayla hiç bir ilişkisi olmadığını bir kez daha ifade etmiştir. Masum kadın, çocuk ve diğer insanlara karşı izlenen cinayetlerin tasvip edilemeyeceğini, İslam dininin de bunu yasakladığını belirten Ladin, Sovyetlerden sonra ABD'nin kendine düşman aradığını ve bunun için İslam ümmetini, ümmetin içinden de ilk olarak Usame ve Taliban'ın seçildiğini belirtmiştir.

Operasyonda ABD'ye destek veren bir ülkenin gazetesinde çıkan bu tarafsız habere karşı Türk medyasının tavrı anlaşılamamaktadır.

Körfez savaşında milyarlarca dolar zarara sebep olan ABD'ye sadık müttefikimiz acaba bu savaşta nelere mal olacaktır?

Türkiye'nin gelinen noktada çıkarlarını çok iyi gözeterek ve hiç bir masum canı incitmeden hareket etmesi gerekmektedir.

Aksi halde olayın sorumluluğundan tarih boyunca kurtulmak mümkün olmayacaktır.

Prof. Dr. Haydar BAŞ'ın BAŞYAZI
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!

AKP'li başkan, 2 bin lira yardım için halkı sıraya dizdi

Sancaktepe Belediye Başkanı ve başkan adayı Şeyma Döğücü, emeklilere market alışverişi için her ay 2 bin TL bütçe içeren 'Sancaktepe Emekli Kart' vaadinde bulundu. Kart için oluşturulacak isim listesine adını yazdırmak isteyen vatandaşlar izdiham yarattı.
29.03.2024 11:50:00
Haber Merkezi
AKP'li başkan, 2 bin lira yardım için halkı sıraya dizdi
AKP'li başkan, 2 bin lira yardım için halkı sıraya dizdi

Geçtiğimiz günlerde Sancaktepe'nin AK Partili Belediye Başkan Adayı Şeyma Dövücü, seçildiği takdirde her ay kadınlara yarım gram altın vereceğini ileri sürdü.

Dövücü, vaadini gerçekleştireceği takdirde bunun belediyeye maliyeti ortalama olarak aylık 56 milyon 250 bin lira, yıllık 675 milyon lira olacak. Başkan adayı Dövücü'nün vaadi tartışma konusu olurken Sancaktepe'den yeni görüntüler geldi.



İKİ BİN LİRALIK YARDIM KARTI

Sokakta isim almak için kurulan çadırın önünde onlarca insanın kuyruk oluşturduğu görüntülerde gerilimin yaşandığı görüldü.


"İNSANLARI ORADAN ORAYA KOŞTURUYORSUNUZ"

İBB Meclis üyesi İbrahim Özkan, görüntülere tepki gösteren isimlerden biri oldu. Sosyal medyadan paylaşım yapan Özkan, "Sancaktepe Belediyesi Emeklilere 2.000 TL lik yardım kartı vereceğim diye insanları oradan oraya koşturuyorsunuz. Mübarek ramazan ayında; Yazıktır, günahtır, ayıptır" ifadelerini kullandı.



'SONRA VERECEĞİZ' DEYİP İSİM ALDILAR

Gazeteci Şaban Sevinç de konuyla ilgili paylaşımda bulunurken, belediye çalışanlarının vaat edilen parayı vermek yerine, "Sonra vereceğiz" deyip isim aldıklarını belirtti.

Konuyla ilgili olarak, Sevinç, "İnsanlar belediyenin önüne koştu. Ancak parayı vermek yerine, sonra vereceğiz denilerek gelenlerin isimleri listeye yazıldı" dedi.

Seçil Erzan davasında mahkemeye sunulan belgedeki imza sahte çıktı

Seçil Erzan tarafından Selçuk İnan'a verilen ve üzerinde Denizbank yetkilisinin imzası olduğu iddia edilen belge sahte çıktı!
29.03.2024 11:14:00
12 Punto
Seçil Erzan davasında mahkemeye sunulan belgedeki imza sahte çıktı
Seçil Erzan davasında mahkemeye sunulan belgedeki imza sahte çıktı
Türkiye'de gündem yaratan olaylardan biri olan Denizbank'ın eski Levent Şube Müdürü Seçil Erzan'ın davasına yeni bir rapor girdi.

8 Mart'ta yapılan ve 13 saat süren son duruşmada bazı kararlar alındı. 24 Mayıs'a ertelenen duruşma için, müştekilerden Selçuk İnan'ın ifadesinin alınması için Gaziantep Ağır Ceza Mahkemesi'ne yazı yazılmasına hükmeden heyet, Fatih Terim'in tanık olarak dinlenmesi talebinin daha sonra değerlendirilmesine hükmedildi.

Alınan kararlar arasında "Müşteki Selçuk İnan vekilinin talep ettiği belgelerde sanıklardan Asiye Öztürk'e ait imzalarının Sanık Asiye 'ye ait olup olmadığı hususunda ATK 'dan ek rapor alınmasına," dair kararda yer aldı.

ADLİ TIP KURUMU "İMZA SAHTE" DEDİ

12 Punto'dan Müslim Sarıyar'ın haberine göre, mahkemeye sunulan Seçil Erzan ve yardımcısı Asiye Öztürk'ün imzası yer aldığı iddia edilen ıslak imzalı antetli Denizbank yazısı Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

Adli Tıp Kurumu belgede iddia edilen banka şube müdür yardımcısı Asiye Öztürk'ün imzası olduğu belirtilen imzayı inceledi. Yapılan incelemede sözde belgede atılan imzanın, Asiye Öztürk'ün imzası olmadığını belirtti.

BU RAPOR DAVA DOSYASINA GİRDİ

Hazırlanan raporda şöyle denildi:

"Fotokopi belgeler, bilgisayar ortamında hazırlanmış belgeler, faks çıktısı ve karbon suret belgelerde bazı tanı unsurları kayba uğrayabileceği gibi bu tür belgelerin sair usullerle elde edilebilme olasılığının da bulunduğu, ayrıca belgeye imza, yazı ya da artefakt gibi harici unsurlar eklenebileceğinden fotokopi belgeler üzerinde inceleme yapılması sakıncalı olup genel olarak belge asılları üzerinde inceleme yapılmasının gerekli olduğu, söz konusu belgelerin orijinal belgelerden elde edilmiş olduğunun kabulü halinde tersim biçimi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir bakımından yapılan incelemede; İnceleme konusu belgelerdeki imzalar ile Asiye Öztürk'ün mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği hususlarını bildirir KANAAT RAPORUDUR."

Adli Tıp Kurumu tarafından mahkemeye gönderilen bu rapor dava dosyasına konuldu.

Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya İnterpol kırmızı bülteniyle 'Yasa Dışı Örgüt Faaliyetleri ve Kaçakçılık' suçundan uluslararası seviyede aranan Talgat Baisaov ve 'Dolandırıcılık' suçundan uluslararası seviyede aranan Maxat Rakhishov'un İstanbul'da düzenlenen 'Mahzen-23' Operasyonuyla yakalandığını açıkladı.
29.03.2024 08:28:00
Haber Merkezi
Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı
Bakan Yerlikaya X hesabından yaptığı paylaşımda Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünce gerçekleştirilen 'MAHZEN-23' Operasyonu sonucu İnterpol kırmızı bülteniyle 'Yasa Dışı Örgüt Faaliyetleri ve Kaçakçılık' suçundan aranan Talgat Baisaov ve 'Dolandırıcılık' suçundan aranan Maxat Rakhishov'un yakalandığını duyurdu.

Kıskaç operasyonlarında 70 şüpheli yakalandı

Bakan Yerlikaya ayrıca, 20 ilde FETÖ'ye yönelik olarak son bir hafta içinde düzenlenen "KISKAÇ-11" operasyonlarında 70 şüphelinin yakalandığını duyurdu.


"FETÖ'cülere göz açtırmayacağız. Aziz milletimizin huzuru, birlik ve beraberliği için güvenlik güçlerimizin üstün gayretleriyle operasyonlarımız kararlılıkla devam edecek" diyen Yerlikaya, şu bilgileri paylaştı.

"Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı, TEM Daire Başkanlığı, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde; İl Emniyet Müdürlükleri, TEM ve KOM Şube Müdürlüklerince yapılan çalışmalar sonucu; Aksaray, Bolu, Gaziantep, Sakarya, Muğla, Mersin, Manisa, İstanbul, Kayseri, Kars, Erzurum, İzmir, Elazığ, Adana, Uşak, Denizli, Sivas, Mardin, Edirne ve Bursa'da FETÖ'ye yönelik eş zamanlı olarak düzenlenen "KISKAÇ-11" operasyonlarında şüphelilerin:
  • Örgütün sözde "Emniyet Mahrem Yapılanması" içerisinde faaliyette bulundukları,
  • Örgütün kripto haberleşme programı "ByLock" kullanıcısı oldukları,
  • Ankesörlü telefonlarla iletişim kurdukları,
  • Örgütün "Gaybubet Evi" olarak adlandırdıkları hücre evlerinde barındıkları,
  • İfade ve teşhislerde adlarının geçtiği, FETÖ soruşturmaları kapsamında haklarında kesinleşmiş hapis cezası ile aranma kaydı bulunduğu tespit edildi.

Operasyonlar sonucu: Çok sayıda dijital materyale el konuldu."

Yerlikaya, operasyonlara katılan polisleri de tebrik etti.

Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar

 
 
İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor. 
28.03.2024 17:58:00 / Güncelleme: 28.03.2024 18:06:02
AHMET TURAN YİĞİT
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar


İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor.


Siyonizm karşıtı örgüte baskı

Nitekim Almanya'da, siyonizm karşıtı "Orta Doğu'da Adil Barış İçin Yahudilerin Sesi - Jüdische Stimme für gerechten Frieden in Nahost" adlı Yahudi derneğin banka hesabı, üyelerin tam listesini ve adreslerini talep eden bankalar tarafından bloke edildi. Dernek, daha önce Berlin'de düzenlediği gösteride, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını protesto etmişti. Öte yandan Almanya'da vatandaşlığa geçişlerde yapılan testin, gelecekte İsrail, Holokost ve Yahudilikle ilgili soruları da içereceği bildirildi.

Bakanın söyledikleri yenilir yutulur gibi değil

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, yenilenmiş soru listesini önemli bir adım olarak gördüğünü belirterek, "Değerlerimizi paylaşmayan hiç kimse Alman pasaportu alamaz. Burada çok net bir kırmızı çizgi çizdik" ifadesini kullandı. Faeser, antisemitizm, ırkçılık ve diğer insanları aşağılama biçimlerinin Alman vatandaşlığına geçişte engel teşkil ettiğini belirtti. Almanya'nın Holokost'tan dolayı İsrail'i ve Yahudileri koruma konusunda özel sorumluluğu bulunduğunu dile getiren Faeser, "Bu sorumluluk bugünkü kimliğimizin bir parçasıdır" değerlendirmesinde bulundu. 
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.