logo
26 NİSAN 2024

Büyük Oyun: İkinci perde

15.09.2001 00:00:00
Analiz:Recep BAHAR

Salı günkü dünya tarihinin en büyük, insanlığın yüz karası terör eyleminin ardından Amerika diken üstünde. Bu akıllara durgunluk veren 'terör ameliyesinin" ABD'li yöneticiler ve Amerikan halkı üzerinde yol açtığı korku, ürküntü, telaş, yılgınlık ve panik havası ülke semalarında bir hayalet gibi dolaşmaya devam ediyor.

Ülkenin askeri ve ekonomik büyüklüğünün sembolleri konumundaki binalar 'terör hareketiyle' bir anda tarumar edildi. Yetmedi, önceki gece 'yasama gücünün' sembolü konumundaki Senato Binası (Capitol Hill) bomba ihbarı nedeniyle boşaltıldı. Yürütme gücünün başı Başkan Bush'a birşeyler olur korkusuyla, Başkan Yardımcısı Dick Chenney Camp David'e götürüldü. Bir düğmeye basarak tüm dünyayı nükleer cehenneme çevirebilecek bir insan yani ABD Başkanı'nın can güvenliğinin olmadığı bir halet-i ruhiye içinde Amerika.

ABD'deki kamu binaları yapılan asılsız bomba ihbarları neticesinde habire boşaltılıp duruyor. İnsanlar kalabalık ortamlardan öcü gibi kaçıyor. Halkın çoğu bu 'dehşet günlerini' evinde geçirmeyi tercih ediyor. Bu 'korku' durumu sadece teröre maruz kalmış New York ve Washington D.C gibi kentleri değil, aynı zamanda tüm ABD şehirlerini etkisini altına almış durumda.

20. yüzyılda patlak vermiş, Avrupa ve Asya'da yaklaşık 65 milyon insanın canına mal olmuş iki dünya savaşından sivil halk bazında en küçük bir şekilde etkilenmemiş; 1945'ten 1990 yılına kadar süren klasik Soğuk Savaş döneminde vuku bulan onlarca bölgesel çatışmada tek bir sivil kaybetmemiş olan bir toplumun iki saat içinde, askeri ve ekonomi dallarında 30 bin yetişmiş insanını yitirmesi olağanüstü bir durumdur. İşte Amerikan halkı bu tarihte tanık olunmamış bu olağanüstü hali tüm hücrelerine yaşıyor.

Şiddeti belirsiz deprem

Amerikan toplumu, Marmara Bölgesi'nde yaşayan bizim gibilerin 17 Ağustos depremi sonrasındaki psikolojik halinin iki gömlek üst derecesini yaşıyor. O dönemde İstanbullular, büyük bir deprem beklentisiyle bir ay boyunca dışarıda gecelediler. Her artçı şokla birlikte dışarı fırladılar. Her an fayların harekete geçebileceği endişesi içindeydiler. Rahata ve programlı bir hayata alışmış Amerika halkı açısından durum çok, çok daha vahim. Çünkü, o dönemde bizler tehlikenin yer altından, tabiattan kaynaklandığının farkında iken; onlar tehlikenin nereden geldiğini bilemiyorlar. Üstelik bu 'dehşet havasını' oluşturanlar da kimliği meçhul insanlar. Üstelik kendi ülkelerine ait seçkin havayollarının seçkin uçaklarıyla!

Amerikan toplumu bu psikolojik havayı uzun yıllar, belki de hiç atlatamayacaktır. Artık dünyanın farklı köşelerinde (Örneğin Irak'ta, Somali'de) ülkelerinin askeri müdahalelerini büyük bir gururla ekranlarının başında temaşa eden, masum insanların toplu olarak ebedi hayata göçüşlerini içleri kıpırdamadan izleyen bu halk kitlesi; ilk kez "izleyen" değil, "izlenen" oldu. Bu durumun yol açtığı psikolojik yıkıntı 'nesilden nesile' miras kalacak türdendir.

İç destek olmadan asla

Salı günkü uçaklı intihar saldırıları, uzay savaşları konu edinmiş bilim kurgu yazarlarının 'hayal gücünü' aşan bir 'kurnazlık ve gelişmişlik' barındırıyor bünyesinde. Amerikalı uzmanlar, saldırıyı gerçekleştirenlerin ABD istihbaratından beslendiği konusunda artık tereddüt içinde bulunmuyor.

Çünkü, saldırıların düzenlendiği saatlerde Florida'da bulunan Başkan Bush, Washington'a dönmeye çalıştığı sırada, gizli servis yetkilileri, Başkan'ın uçağı Air Force One için, "Air Force One, bir sonraki hedefimiz" şeklinde bir mesaj almıştı. Bu mesaj iletilmeseydi, Başkan Bush belki de şu anda yaşamıyor olacaktı.

Burada en şaşırtıcı nokta, uçak kaçıran teröristlerin, "Air Force One, bir sonraki hedefimiz" şeklindeki mesajı, Beyaz Saray'ın çok gizli, özel şifresiyle iletmeleriydi.

Soru çok büyük: Teröristler Beyaz Saray şifrelerini nasıl ele geçirdiler? ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'in bir numaralı sanık sandalyesine oturttuğu ve Afganistan'a müdahale için yeterli şüpheyi oluşturduğunu varsaydığı Usame bin Ladin gibi eski bir CIA işbirlikçisinin bu şifrelere ulaşması mümkün mü? Bunun yanı sıra, teröristler, aralarında Beyaz Saray'ın şifresini kullanarak, ABD yönetimine ve halkına ne tür mesajlar iletmiş olabilirler?

Bu özel şifreli sözcüklerin kullanılmasının, Beyaz Saray, gizli servis, Federal Soruşturma Bürosu FBI, Federal Havacılık Kurumu veya Merkezi İstihbarat Teşkilatı CIA içinde de, teröristlerin yardımcılarının olduğuna işaret ettiği artık tartışılmaz bir gerçek. Bu da bizi ABD'nin kendi çelişkileri sonucunda, kendi içinden vurulduğunu gösteriyor.

Asıl patron kim?

Baş taşeron ABD'nin yeni dönemde düşman olarak toplumua lanse ettiği Usame bin Ladin olabilir. Ancak Amerikan Federal Araştırma Bürosu (FBI)'dan açıklanan bilgiler güvenilir değil. Ortada 'kuvvetli, en azından makul şüphe' bakımından hiç bir şey yok. Mesnetsiz suçlamalar var. Örneğin kamikaze pilotlar olarak suçlanan Suudi kardeşlerin 'tertemiz olduğunun' ortaya çıkması da bunun kanıtı. Amerikan istihbarat birimleri, tam bir çaresizlik içinde. Failleri bulacakları yerde, masum insanları suçlamanın kolaylığını yaşıyorlar.

Kesin olan şu ki, asıl patron ya ABD'nin içinde, ya da O'nun baş temsilcisi bu ülkede! Ve hiçbir güç bu asıl patrona ulaşamayacak.

Büyük Oyun yeniden başlıyor

ABD'de liderlerin demeçlerindeki sakin hava sürerken, savaş tamtamları da çalınmaya devam ediyor. Eylemin gerçekleştiği ilk andan bu yana hedefte bir değişiklik yok. Afganistan vurulacak tek ülke olarak öne çıkıyor, bilinçli bir şekilde çıkarılıyor. Peki neden Afganistan? Şunu açıkça vurgulamak istiyorum ki, Amerikalı yöneticiler artık sadece intikam hisleriyle hareket etmiyorlar. Başkan Bush üst üste Ulusal Güvenlik Konseyi'ni toplantıya çağırarak, ABD'nin sahip olduğu dünya çapındaki egemen güç konumunun sağlama alınmasının hesaplarını yapıyor. Artık dış politika oluşturmanın gereği olan sükuneti takınıp, bu terör eylemlerinden yola çıkarak, "Hangi yarım kalmış hesabımızı kapatabiliriz? Küresel egemenliğimizi pekiştirecek hangi adımları atabiliriz?" açılımlarının peşindeler. Bu açıdan Afganistan'ın stratejik konumunu belirlemede yarar var:

Afganistan 19. yüzyıl boyunca Rusya ve İngiltere arasında süren Büyük Oyun'un sahasıydı. İngiltere, Afganistan üzerinden Orta Asya'ya hakim olmak; Güney Asya'daki (Hindistan ve Pakistan o zamanlar İngiliz sömürgesiydi) zengin kaynakları bünyesinde barındıran sömürgelerini emniyet altına almanın hesabı içindeydi. Rusya ise ta 16. yüzyılda oluşturulmuş strateji gereği sıcak denizlere inmek istiyordu. İki ülke arasındaki bu çekişme aynı zamanda Rusya'yı bir numaralı düşman edinmiş Osmanlı Devleti'nin de ömrünün uzamasını beraberinde getiriyordu. Büyük Oyun mücadelesinin bir parçası olarak İngiltere ve Fransa'nın 1853-56 yılları arasında süren Kırım Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin yanında savaşa girmeleri de Rusya'nın sıcak denizlere inme siyasetinin önüne set çekmek amacıyla yapılmıştı.

Gelelim günümüze... Günümüz dünyasının en stratejik bölgesi kuşkusuz Orta Asya'dır. Orta Asya, jeopolitik uzmanları tarafından 'dünyanın kalbi (Heartland-merkez bölge)' olarak adlandırılmaktadır. Dünyanın en zengin doğal gaz ve petrol kaynakları bu bölgenin altında yatmaktadır. Oysa ABD, bu bölgeleri istediği gibi nüfuz edemiyor. Hem Rusya, hem de Çin engeliyle karşılaşıyor.

Hedef Çin'i çevrelemek

Batı dünyasında yayınlanan ve üniversitelerin uluslararası ilişkiler bölümlerinde okutulan ders kitaplarında (Mesela Kegley-Wittkopf ikilisinin yazdığı World Politics (Dünya Politikası); Berridge'nin kaleme aldığı İnternational Politics (Uluslararası Politika); Baylis'in derlediği Globalization of World Politics (Dünya Siyasetinin Küreselleşmesi) adlı kitaplarda 21. yüzyılda ABD egemenliğine meydan okuyabilecek birinci güç olarak Çin; ikinci derecede güçler olarak Rusya, Almanya ve Japonya gösterilmektedir. Yani Amerikalı diplomat adayları, bu zihniyetle yetiştirilmektedir. ABD yönetimi işte son terör eylemlerinden yola çıkarak, tıpkı Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği'ne karşı uyguladığı güneyden "çevreleme politikasını" yeni dönemde hem Çin'e, hem de Rusya'ya karşı uygulamaya çalışacaktır. Washington'un bunu gerçekleştirebilmesinin yolu da Afganistan'ı işgalden; oradaki belirsizliği ortadan kaldırmaktan geçiyor.

Ortadoğu'dan sonra

Orta ve Güney Asya

Bilindiği gibi bundan 11 yıl önce eski bir tescilli CIA ajanı olan Saddam Hüseyin, Kuveyt'i işgal ederek, ABD'nin Körfez Bölgesi'ne yerleşmesinin yolunu açmıştı. Körfez Savaşı'nda çoluk-çocuk yaklaşık 500 bin Iraklı Amerikan bombaları sonucunda hayatını yitirmişti. Ama savaşın müsebbibi olan Saddam Hüseyin koltuğunun başında bırakılmıştı! Üstelik savaş sonrasında Kuzey Irak'ta Kürtlere, Güney Irak'ta ise Şii Araplara saldırmasına müsaade edilmişti. Bu savaşla birlikte ABD, Ortadoğu'daki egemenliğini pekiştirdi.

Şimdi sıra Güney Asya'ya geldi. Sam Amca'nın hedefini yukarıda belirttik: Çin ve Rusya'yı kuşatmak, Güney Asya'da Pakistan'ı kontrol altında tutmak ve Orta Asya'daki doğal kaynakların dağılımını kontrol etmek.

Geleceğe dönük yapılan analizlerde, 10 yıl sonra Çin'in ekonomik güç açısından ABD'yi geçeceğine işaret ediliyor. BM Güvenlik Konseyi'nde veto hakkı bulunan, ekonomik olarak bir numara olan Çin'in bu durumda Orta Doğu'dan Latin Amerika'ya küresel politikalar izlemesi kaçınılmaz olacaktır. Bu durum ABD'nin egemenliğine son verecektir. Washington'daki düşünce üretim merkezlerinde çalışan strateji uzmanları, bu gidişatı durdurmak için rapor üstüne rapor hazırlıyorlar. Bu eylemler ABD'nin harekete geçmesi için tam da 'bahane' oluşturuyor.

Tıpkı Saddam Hüseyin vakasında olduğu gibi Usame bin Ladin'e büyük ihtimalle bir şey yapılmayacak. Ama onun üzerinden ABD, stratejik hesaplarını bir bir gerçekleştirecek.

Sonuç olarak, Büyük Oyun yeniden oynanıyor.

Bu bağlamda Türkiye'nin izlemesi gereken politikayı yarın tarihsel perspektifle değerlendireceğiz.
KKTC Başbakanı İsias Otel davası için Adıyaman'da
'Bu artık KKTC'nin davasıdır"
Kurulan şirket sayısı azaldı
Mart ayında 1678 şirket kapandı
Son operasyon Hakkı Saral çetesine
10 ayda 454 suç örgütü çökertildi
Özgür Özel disiplin için harekete geçiyor
Partiden kesin ihraç edilecekler
323 gayrimenkul için ihale yapılacak
Kızılay taşınmazlarını satıyor
'Katliamınıza dikkat çekmek antisemitizm değildir'
Sanders'tan Netanyahu'ya sert yanıt
'Hamas liderlerini öldürün, Refah'ı işgal edin'
İsrailli bakandan Mossad'a çağrı
İsrail'e de füze saldırısı düzenlendi
Husiler İsrail gemisini vurdu
Düşme anı araç içi kamerasında kaydedildi
Kapısı açık otobüsten düştü
Hande Fırat sergisi bakanlık desteği ile açıldı
Kabine toplantısı gibi sergi açılışı
Çocuğunu uyaran kadın öğretmeni yumrukladı
Zorba veli kamerada!
14 bin koşucu finişi görecek
Katılımda rekor geldi, şimdi sıra derecelerde!
İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu?
Ekonomiyi soğutmaya devam
IMF'siz IMF programı uygulanacak
Beyaz Saray'dan Erdoğan ziyareti sorusuna yanıt
'Takvime alınmış bir program yok'
KKTC Başbakanı İsias Otel davası için Adıyaman'da
'Bu artık KKTC'nin davasıdır"
Kurulan şirket sayısı azaldı
Mart ayında 1678 şirket kapandı
Son operasyon Hakkı Saral çetesine
10 ayda 454 suç örgütü çökertildi
Özgür Özel disiplin için harekete geçiyor
Partiden kesin ihraç edilecekler
323 gayrimenkul için ihale yapılacak
Kızılay taşınmazlarını satıyor
'Katliamınıza dikkat çekmek antisemitizm değildir'
Sanders'tan Netanyahu'ya sert yanıt
'Hamas liderlerini öldürün, Refah'ı işgal edin'
İsrailli bakandan Mossad'a çağrı
İsrail'e de füze saldırısı düzenlendi
Husiler İsrail gemisini vurdu
Düşme anı araç içi kamerasında kaydedildi
Kapısı açık otobüsten düştü
Hande Fırat sergisi bakanlık desteği ile açıldı
Kabine toplantısı gibi sergi açılışı
Çocuğunu uyaran kadın öğretmeni yumrukladı
Zorba veli kamerada!
14 bin koşucu finişi görecek
Katılımda rekor geldi, şimdi sıra derecelerde!
İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu?
Ekonomiyi soğutmaya devam
IMF'siz IMF programı uygulanacak
Beyaz Saray'dan Erdoğan ziyareti sorusuna yanıt
'Takvime alınmış bir program yok'

Bakanlıktan 'IBAN kiralama' uyarısı

Ticaret Bakanlığı, vatandaşları IBAN kiralama ilanlarına karşı uyararak, bu tür eylemlerin 'Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Kanunu' kapsamında suç teşkil ettiğini bildirdi. Peki, 'IBAN kiralama' nedir ve dolandırıcılar bunu nasıl fırsata çeviriyor?
26.04.2024 11:26:00 / Güncelleme: 26.04.2024 11:29:42
Fahri Fatih Özcan
Bakanlıktan 'IBAN kiralama' uyarısı
Bakanlıktan 'IBAN kiralama' uyarısı
Ticaret Bakanlığı, vatandaşları IBAN kiralama ilanlarına karşı uyararak, bu tür eylemlerin 'Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Kanunu' kapsamında suç teşkil ettiğini bildirdi. Bakanlık, sosyal mühendislik dolandırıcılığına karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, banka hesaplarının maddi menfaat karşılığında başkaları tarafından kullanılmasına izin vermenin yasalara aykırı olduğu belirtildi. Ayrıca, dolandırıcıların özellikle öğrenci, ev hanımı gibi gelir kaynağı kısıtlı olan veya yaşlı, engelli gibi daha hassas tüketicileri hedef aldığına dikkat çekildi.

Ticaret Bakanlığı ve Türkiye Bankalar Birliği iş birliğiyle gerçekleştirilen 'Sosyal Mühendislik Dolandırıcılığını Önleme Çalıştayı'nda konuyla ilgili aksiyon almak için iş birliği yapma yönünde anlaşmaya varıldı. Çalıştayda, ilgili bakanlıklar, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, dolandırıcılık yöntemleri ve önleme stratejileri üzerine görüş alışverişinde bulundu.

Vatandaşlara, aldatıcı tekliflere karşı tedbirli olmaları ve bu tür ilanlara itibar etmemeleri çağrısında bulunuldu. Bakanlık, bu tür dolandırıcılık faaliyetlerinin hem bireylerin hem de ülkenin ekonomik güvenliğine zarar verdiğini ve kayıt dışı ekonomiyle mücadelenin önemine vurgu yaptı.


IBAN kiralama nedir?


IBAN kiralama, kişilerin maddi menfaat karşılığında kendi banka hesaplarını başkalarına geçici olarak kiralaması işlemidir. Bu süreçte, hesap sahibi kişi, hesabını belirli bir süre veya işlem için başka bir kişiye devretmekte, para yatırılmasına ve çekilmesine izin vermektedir. Ancak, bu işlem genellikle dolandırıcılar için bir fırsat haline gelmektedir ve yasal olmayan faaliyetlerde kullanılabilir.

Dolandırıcılar, "Hesap açma kotamız doldu, tamamen yasal, hiçbir risk yok, hesaplarınızı geçici olarak kullanacağız sadece" gibi bahaneler kullanarak, asıl dolandırıcılar tarafından bir bankadan hesap açmanızı ve o hesaba ait kartı ve internet bankacılığını kendilerine teslim etmenizi isteyebilir. Bu tür dolandırıcılık faaliyetleri, 'Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Kanunu' kapsamında suç teşkil etmektedir ve ciddi yasal sonuçlar doğurabilir.


Dolandırıcılara karşı dikkatli olun


Dolandırıcılar haksız çıkar elde etmek için her türlü yöntemi kullanmaktan çekinmiyor. Bu yöntemlere karşı vatandaşın bilinçli ve çok dikkatli olması gerekiyor. Dolandırıcılardan korunmak için alabileceğiniz bazı önlemleri sıraladık.

1. Bilinmeyen numaralardan gelen mesajları dikkatlice inceleyin ve bu mesajlara tepki vermeden önce gönderenin gerçekten güvenilir olduğundan emin olun.

2. SMS yoluyla gelen mesajlarda veya aramalarda kişisel bilgilerinizi paylaşmaktan kaçının. Banka bilgileri, şifreler veya diğer hassas bilgilerinizi asla paylaşmamaya özen gösterin.

3. Eğer bir kurum, banka veya diğer resmi bir kaynak sizi SMS ile bilgilendiriyorsa, bu bilgiyi doğrulamak için kendi web sitelerini veya müşteri hizmetlerini arayarak kontrol edin.

4. Mobil cihazınıza güvenlik uygulamaları yükleyerek, kötü amaçlı yazılımlara ve SMS dolandırıcılığına karşı ek koruma sağlayabilirsiniz.

5. Bilinmeyen veya güvensiz kaynaklardan gelen bağlantılara tıklamaktan kaçının. Bu bağlantılar, zararlı yazılımları indirebilir veya dolandırıcılık amaçlı olabilir.

6. İki aşamalı doğrulama, hesaplarınızın güvenliğini artırmak için etkili bir yöntemdir. Bu, hesabınıza erişim sağlamak için sadece şifrenizin yanı sıra başka bir doğrulama adımının daha geçilmesini gerektirir.

7. Mobil operatörünüzün sunduğu güvenlik hizmetlerini kullanın. Örneğin, spam mesajları filtreleme veya güvenlik duvarı hizmetleri gibi seçeneklerle telefonunuzu koruyabilirsiniz.

8. Eğer dolandırıcılar tarafından gelen bir SMS aldıysanız, bunu operatörünüze ve yetkili kuruluşlara bildirin. Bu sayede diğer kullanıcıların da bu tür dolandırıcılıklardan haberdar olmalarına yardımcı olabilirsiniz.

Bu öneriler, dolandırıcılık ve dolandırıcılıktan korunma yöntemleri konusunda uzman kaynaklar tarafından sağlanmıştır. Her zaman şüpheli durumlarda resmi kurumlarla iletişime geçmek ve güncel güvenlik uygulamalarını takip etmek önemlidir.

Ankara'da 4 milyon TL değerinde sahte gıda ele geçirildi

Ankara'nın Mamak ilçesinde jandarma ekipleri sahte gıda üretimi ve satışı yapan bir iş yerine operasyon düzenledi
26.04.2024 10:43:00
İhlas Haber Ajansı
Ankara'da 4 milyon TL değerinde sahte gıda ele geçirildi
Ankara'da 4 milyon TL değerinde sahte gıda ele geçirildi
Ankara'nın Mamak ilçesinde jandarma ekipleri sahte gıda üretimi ve satışı yapan bir iş yerine operasyon düzenledi. Operasyon sonucu piyasa değeri 4 milyon Türk Lirası olan sahte gıda ele geçirildi.

Ankara İl Jandarma Komutanlığınca kaçakçılığın önlenmesine yönelik sürdürülen çalışmalar kapsamında Mamak ilçesinde sahte gıda üretimi ve satışı yapılan iş yerine operasyon düzenlendi. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yapılan araştırma sonucunda G.K. isimli şahsın iş yerinde sahte gıda üretimi ve satışı yaptığı bilgisine ulaşıldı.

25 Nisan tarihinde KOM Şube Müdürlüğü ve Mamak İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından düzenlenen operasyonda şüpheli şahsın iş yerinde yapılan aramada piyasa değeri yaklaşık 4 milyon Türk Lirası olan 12 bin 230 kilogram sahte gıda ve 10 bin adet çeşitli gıda firmalarına ait etiket ele geçirildi. Ele geçen malzemelere jandarma ekipleri tarafından el konuldu ve G.K. isimli şahıs hakkında adli işlemlere başlandı.

Bakan Yerlikaya: 10 ayda 454 organize suç örgütü çökertildi

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Bursa merkezli 7 ilde düzenlenen 'Mahzen-32' operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral'ın kardeşi Hakkı Saral'ın yaptığı suç örgütünün çökertildiğini açıkladı. Yerlikaya, '10 aylık süre içinde; 454 organize suç örgütünü çökerttik.' dedi.
26.04.2024 08:46:00
İhlas Haber Ajansı
Bakan Yerlikaya: 10 ayda 454 organize suç örgütü çökertildi
Bakan Yerlikaya: 10 ayda 454 organize suç örgütü çökertildi
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın paylaştığı bilgilere göre, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır'da 'Mahzen-32' operasyonları düzenlendi. Düzenlenen operasyonlarda organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Bursa merkez ve İnegöl'de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlarımızdan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları, Bursa'ya il dışından getirdikleri tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin işyerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri, Bursa'ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin işyerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi.


Operasyonlarda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 24 şüpheli yakalandı. Operasyonlar sonucu, 15 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda çek ve senet ile çok miktarda nakit paraya el konuldu.

10 ayda 454 organize suç örgütü çökertildi

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, organize suç örgütlerine yönelik düzenlenen operasyonlar hakkında bilgi verdiği paylaşımında, '10 aylık süre içinde; 454 organize suç örgütünü çökerttik. Bu suç örgütlerini isim isim kamuoyu ile paylaştık. Organize suç örgütlerine yönelik toplam bin 201 operasyon düzenledik. 8 bin 260 şüpheli yakalandık. Bunlardan; 3 bin 58'i tutuklandı. Bin 740'ı hakkında adli kontrol kararı verildi" ifadelerine yer verdi.

Depremzedelere çadır satan Kızılay, taşınmazlarını satıyor

Depremde yurttaşa parayla çadır veren kurum şimdi de taşınmaz bağışlarını elden çıkarıyor. 323 gayrimenkulünden gelen parayla İstanbul Etiler’de konut ve işyeri yapılacak, Ankara’da AVM yenilenecek.
26.04.2024 07:57:00
Cumhuriyet
Depremzedelere çadır satan Kızılay, taşınmazlarını satıyor
Depremzedelere çadır satan Kızılay, taşınmazlarını satıyor
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yurttaş karda soğukta sokakta kalırken Kızılay, elindeki çadırları bedava dağıtmak yerine parayla sattı. Skandalın ortaya çıkmasıyla kurum başkanı koltuğunu kaybetti.

Deprem dönemi tepkilerin odağında olan Kızılay şimdi de bağış yoluyla kendisine emanet edilen 323 gayrimenkulü "ekonomik ömrünü doldurdukları" gerekçesiyle "dönüştürecek".

Cumhuriyet'ten Mustafa Çakır'ın haberine göre Kızılay Taşınmaz Yönetimi Genel Müdürlüğü ve Ankara Üniversitesi Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Anabilim Dalı öğretim üyeleri, "Kızılay'a insani yardımlar için kaynak oluşturmak" gerekçesiyle proje başlattı.

İKİ PROJE OLACAK

Bu proje kapsamında 70-80 yıllık ekonomik ömrünü tamamlamış 178'i boş durumdaki 323 gayrimenkul için elektronik ortamda herkese açık ihale yapılacak.

Cumhuriyet'in Kızılay'dan aldığı bilgiye göre bazıları boş tarla, bazıları eski konut olan bu gayrimenkuller satılacak. Bu satıştan elde edilecek gelir ise iki proje için kullanılacak. İstanbul'un lüks semtlerinden Etiler'de Akmerkez'in karşısında Kızılay'a ait arsa üzerinde ticaret ve konut alanı projesi gerçekleştirilecek. Diğer proje ise Ankara Kızılay'da bulunan AVM'de olacak. Kızılay AVM'nin özellikle üst katlarında "yenileme ve onarım" yapılacak.

KİRAYA VERECEK

Kızılay, Etiler'deki projeye ise özel önem veriyor. Büyük bir proje olacak bu yatırım sayesinde kira getirisi yüksek mülklere sahip olunması amaçlanıyor. Çeşitli yerlerdeki eski hisseli taşınmazlar satılarak mülkiyetin tamamen Kızılay'a ait olacağı gayrimenkuller elde edilecek. Alınan bu kararla "bağışçıların emanetini koruma ilkesi çerçevesinde" daha fazla ihtiyaç sahibine yardım etme olanağına kavuşulacağı bildirildi. Dönüştürme kapsamındaki taşınmazların 76'sının hisseli, 247'sinin ise tam mülkiyet olduğu kaydedildi. İstanbul Etiler'deki projenin altı yılda, Ankara'daki alışveriş merkezinin ise üç yıl içinde kendisini amorti edecekleri ve Kızılay'a insani yardımlar için gelir getirmeye başlayacakları savunuldu.


logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.