Milli Eğitim Bakanı Çelik, OKS konusunda habire değişiklikler yapıyor. Abbas Güçlü değerlendiriyor Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, OKS konusundaki eleştiri ve uyarılara kulaklarını tıkadı. Milyonlarca öğrenci ve veliyi, önümüzdeki yıllarda tam bir macera bekliyor. Yaşanacak kaosun faturası ise her zaman olduğu gibi yine mini minnacık öğrencilere çıkacak.Objektif bir ölçme - değerlendirme ortamı yaratmadan, İlköğretim Başarı Puanı'nı liselere giriş puanına katmak yanlışların en büyüğü olacak. Onca eleştiriden sonra yapılan tek değişiklik, sınıflara göre etki edecek puan oranının değişmesi. Bakan'ın önceki günkü açıklamasına göre 6, 7 ve 8'inci sınıflarda Seviye Belirleme Sınavı (SBS) yapılacak ve 6'ncı sınıftaki sınavda alınan puanın yüzde 25'i, 7'nci sınıftaki sınav puanının yüzde 35'i, 8'inci sınıftaki sınav puanının ise yüzde 40'ı hesaplamaya katılacak. Bu yıl OKS'ye girecek olan öğrencilerin ilköğretim başarı puanları yüzde 7-15 arasında giriş puanına etki ettirilecek. Bu yıl 6. sınıfta olanlar gelecek yıl ve 8. sınıfta SBS'ye girecek. Gelecek yıl, sadece 8. sınıflar OKS'ye katılacak. 6 ve 7. sınıflar ise SBS'ye girecek. 2008-2009 öğretim yılında 6, 7 ve 8. sınıfta okuyan tüm öğrenciler SBS'ye katılacak. Kolejler ise bu sistemin tamamıyla dışında olacak. Ne ilköğretim başarı puanı etki edecek ne de 6, 7 ve 8'de SBS olacak.Yabancı dil sorularında ısrar edilmesi ise ayrı bir tartışma konusu. Tıpkı not ortalamaları gibi bu konuda da büyük haksızlıklar yaşanacak. Hiç yabancı dil öğretmeni görmeyen ile anasınıfından itibaren 8. sınıfa kadar yabancı dil destekli eğitim görenlerin aynı sorulara muhatap olması, sınav sisteminin yargıya götürülmesinin önemli gerekçelerinden biri olarak gösteriliyor.Yeni sistemin dershaneye olan bağımlılığı azaltma yerine, tam aksine, artıracağına yönelik binlerce örnek var. 4 ve 5. sınıf öğrencileri bile dershane peşinde koşturuyor. Ama tüm değişiklikler, bir iktidar ya da bakan değişimiyle buzdolabına da kaldırılabilir. Muhtemelen de öyle olacak...Nokta ve SabahMedyada iki önemli gelişme... Birincisi, NOKTA dergisinin kendi kendini kapatması... İkincisi, Sabah Gazetesine ve ATV'ye TMSF tarafından el konulması... NOKTA dergisinin askeri savcının emriyle polisçe basılması, basın adına hazin bir gelişmeydi. Öte yandan dergi de, Oramiral Özden Örnek'in darbe hazırlığıyla ilgili iddialarını bir türlü belgelemedi. Derginin Fethullah Gülen bağlantısı sık sık söz konusu edildi. Sorular hep askıda kaldı...Sabah'a TMSF tarafından el konulduğunda Başkan Ahmet Ertürk'ün kendilerine bağımsızlık garantisi verdiğini yazmıştı. Bir devlet gazetesinin bağımsızlığı mümkün mü? Bu mümkün olmadı. Nitekim Genel yayın Yönetmeni Altaylı'nın, Ankara'dan gelen müdahaleler sonucu istifaya gittiği söyleniyor. Olay, AKP'nin Sabah grubunu kendi politikası doğrultusunda kullanma niyetlerinin de suçüstü halidir.Melih Aşık