Kulisler kilitlenmiş durumda, bir cümlenin tekrar altını çiziyorum efendim; evet, özellikle Erdoğan'ı nisanda erken seçime zorlama yeni Meclis'in Cumhurbaşkanı'nı seçmesi için demokratik baskı oluşturacak sivil inisiyatifin ilk taşı ... Ecevit'in cenaze töreninde atacağı, Başbakan'ın KÖŞK iştahını da kesici netlikte bir duruş sergileneceği iddiasının arka planını geniş açıdan incelemek zorundayız. Şimdi bu noktada durup çemberimizi çizmeye başlayalım, Washington merkezli son gelişmelere bakıyoruz, çünkü gelişmeler iç içe;Fikirlerine önem verdiğim bir uzmanın yorumu şöyle; 'Salı günkü ABD seçimlerinde, Amerikalılar, Bush politikaları adına son derece güçlü 'değişim mesajı' verdi ancak Demokratların zaferi, Irak ya da İran'a yönelik temel politikalarda sanılanın aksine değişim içermeyecek, değişim ABD iç politikaları adına olacak. Demokratlar, Irak'ın üçe bölünmesi yani Kürdistan-Şii ve Sünni bölgelerinin ayrılması planının baş savunucusu üstelik. O halde, içinde bulunduğumuz bu süreçte, Washington da 'seçim' telaşını bitirmiş iken, İran'a operasyon ve Kürt devleti projesinin hayata geçirilmesi adına düğmelere basılması an meselesi demektir. Joker ise; Türkiye'dir. Ankara'nın Washington'la ortak hareketi artık kaçınılmaz, Türkiye himayesinde bir Kürt devleti projesi tamamen pişmiş durumda. Zaten yaklaşık 1 yıldır bu planı destekleyici yeni bir yaklaşım, yeni bir siyaset başladı. Irak Kürt bölgesi, önemli altyapı ve üstyapı ihalelerini, petrolle ilgili büyük projeleri artık Türk devletine yakın Türk firmalarına veriyor. Ekonomik ilişkiler, gerginliği azaltmanın, ilişkileri yumuşatmanın bir aracı olarak kullanılıyor. Gelgelelim Irak'ın 3'e bölünmesi Türkiye'yi son derece olumsuz yönde etkiler. Geçişte, bölgedeki yönetim boşluğu teröristleri buraya çeker, etnik tansiyonun yükselmesiyle Türkiye bu gerilimin içine sürüklenir ve... Olası etnik çatışmaların yanında Kosova, piknik yeri gibi kalır, daha ne diyeyim?!'Bahsedilen senaryo korkunç değil mi? Dışişleri Bakanlığı'mızın önemli bir isminin bakışını aylar önce duyurmuştum, yeri gelmiş iken hatırlayalım; 'Evet, ABD, Irak'tan Kuzey'e Kürt Bölgesi'ne çekilip, Irak 3'e bölünmeye başladığında, Irak'ta, İran destekli Şii hareketinin etkinliği artacaktır ve bunun sonucundaki gelişmeler Türkiye için de sıkıntı yaratır. Çünkü böyle bir ortamda Kürtlerin devletlerini kurmaya kalkması ve Irak'ta İran lehine çok daha gelişen yeni durum- Şii kuşağı hakimiyetiyle Irak'ta Şii merkezli bir şeriat devleti kurulması kaçınılmazdır. Irak'ta Şii İslam Cumhuriyeti'ni istemeyen Ankara, K.Irak'ta tampon bir özerk Kürt devletine sıcak bakmak zorunda kalacaktır.'Ve bir başka yorum; Wall Street Journal'ın Türkiye Muhabiri Hugh Pope; 'ABD Irak'ta istikrarı sağlamakla zorlanıyor. Irak'ta bir şeriat devleti kurulması olasılığı var. Irak'ta İslam Cumhuriyeti'ni istemeyen Ankara, K.Irak'ta tampon bir özerk Kürt devletine sıcak bakıyor.' (Kürt devletine razı ol yoksa ?! Ne demek istiyorlar?)Kısacası ölümü (Şii İslam Cumhuriyeti'ni) gören Ankara, Kürt devletine (sıtmaya) razı gelecektir. İran kutusu ise ortada. O halde, şimdi bütün soru, bu plana ANKARA'da kimin 'evet' diyeceği ya da dediği? 'Washington, Ankara'da partnerini belirledi, karşılığında Kerkük-Türkmen politikalarımızla ilgili 'çoook olumlu' bir gelişmeye hazır olun ey okur, AL-VER poltikası başka neleri mi içeriyor? Sizce?! Her ne kadar, iddialara bakılırsa AKP de Washington'un yukardaki K planına dünden razı olsa da Washington'dan yükselen bazı sesler artık SAM amcamın AKP ile senkronize olamadığını gösteriyor. Ankara, mayısa yüksek ritimli günlere gebe gözüküyor.Güler Kömürcü