Yasalar ve kamuoyunun tepkisi hiçe sayılarak, akarsuları özel sektöre peşkeş çekme mantığıyla Türkiye'nin dört bir yanında yapılmak istenen hidroelektrik santrallerden bazılarını inşaatı mahkemeler tarafından durduruluyor. Rize'nin Fındıklı ilçesinde bulunan Abu Çağlayan deresi ve Çayeli Senoz deresi üzerinde yapımı planlanan HES (Hidroelektrik Santrali) projelerine verilen emsal niteliğindeki yürütmeyi durdurma kararlarına peş peşe yenileri ekleniyor. Bu kararlarla, Türkiye'de yapımı planlanan 2 bine yakın HES projesinin bir kısmının hukuk dışı olduğu ortaya çıktı. Şu ana kadar yirminin üzerinde regülatör ve HES projesi çeşitli aşamalarında durduruldu.
2 haftada 3 durdurmaSon iki hafta içinde 3 HES inşaatı için daha yürütmeyi durdurma kararı alındı. Yürütmeyi durdurma kararı verilen HES inşaatları arasında, Muğla Köyceğiz'deki Yuvarlakçay HES, Artvin Yusufeli'ndeki Damla Regülatörü ve HES, Artvin Macahel'deki Düzenli HES projeleri yer alıyor. İptal edilen her bir HES projesinin kamu kaynaklarının kaybına, doğal mirasın tahribatına ve HES yapılan bölgelerde pek çok toplumsal soruna neden olduğu belirtildi. Türkiye Su Meclisi Yürütme Kurulu üyesi Avukat Yakup Okumuşoğlu, "Alınan kararlar, Türkiye'nin hidroelektrik enerji politikasının yanlışlığını ortaya koymuştur. Yürürlükteki politika, yasal ve sosyal dayanakları zayıf ve yerel halkların görüşlerini inkar eden bir düşüncenin meyvesidir. Bu politika, alelacele ve acemice hazırlandığı için tüm tarafları her gün yeni bir sorunla baş başa bırakmaktadır. Kamu kurumlarını ve halkı karşı karşıya getirerek sosyal parçalanmalara ve doğanın yok edilmesine neden olmaktadır. Bu nedenle, Türkiye'nin su politikasının ivedilikle değiştirilmesi gerekmektedir. Alınan mahkeme kararları, Çevre ve Orman Bakanlığı'nın dayattığı bu yanlış politikanın ne kadar yıkıcı olduğunun bir belgesi niteliğindedir" açıklamasında bulundu.
Yeni plan yapılmalıTürkiye'nin dört bir yanındaki elli kadar sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu Türkiye Su Meclisi, hükümetin yeni bir su yasası hazırlamasını ve emsal niteliğindeki mahkeme kararlarına bağlı olarak vadilerde yaşayan insanların katılımıyla bütüncül bir planlama yapmasını talep ediyor. Türkiye Su Meclisi, yerel halkların kabul ettiği planlamalar tamamlanana kadar tüm HES ve baraj projelerinin ivedilikle durdurulması gerektiğini savunuyor.