logo
23 NİSAN 2024

Çobanı yalancı olan sürünün?

07.01.2006 00:00:00
Dün sabah Türkiye, yeni güne kuş gribi haberiyle uyandı. Oysa bir gece önce, "zatürre" haberiyle yatmıştı. Nasıl olmuştu da aynı aynı tarih, aynı yer, aynı özne, aynı eylem, sözün kısası aynı haber, zatürreden kuş gribine dönüşmüştü? Acaba uyutularak mı büyütülmüştü?Havasından mıdır, suyundan mıdır bilinmez, demek Türkiye'de yalnız politikacılar ve yalakalar değil, virüsler de değişiyor! Kendi değişimlerini açıklamakta güçlük çeken devlet adamlarının, elbette ki virüs değiştirmesi kolay olmadı: Van'daki iki yavrunun önce zatürre, sonra kuş gribinden ölümleri, "kuş gribi zaten zatürreye yol açıyor" ara nağmesiyle birbirine bağlandı, akşama doğru zatürre devreden çıkarılıp kuş ve grip baş başa bırakıldı. Ama bu arada, kuş gribi kuşlardan çok tavukların başına patladı...Türkiye'de dün sabah bir yalanın günlük ömrüne kanatlı ölümün gölgesi düşerken, daha uzun bir yalanın kuyruğu da Rusya'dan dolanıp çarpıyordu devletin yüzüne: Hükümet, halkı tam iki yıldır en ucuz doğal gazı biz aldık diye uyutmuştu. Enerji Bakanı Hilmi Güler'in daha üç gün önce televizyonda "En büyük başarımız!" diye böbürlenerek övdüğü "üçün biri" anlaşmasıyla uyutulup yatağa yatırılan Türkiye, dün sabah uyandığında bir de ne görsün?Meğer Avrupa kıtasının en pahalı gazını kullanıyordu!Acaba Rusya'ya ödenen doğal gaz faturası, Türkiye uykudayken mi büyümüştü, yoksa uyanıkken de kabarıktı da Enerji Bakanımız mı hissetmemişti?Zatürreden kuş gribine çeviren salgının üstüne, ucuza kabaran hindilik (ya da hinlik) gazımız da Rusya tarafından pahalıya patlatılınca, dün sabah Türkiye olarak iyice söndük, iyice buruştuk doğrusu!Bir yandan gribi, bir yandan gazı; niye hep bizi buluyordu bu kazıklar, niye hep bizi yoluyordu bu kazıkçılar? Biz mi kuştuk, yoksa kuş yerine mi konuluyorduk?Bendeniz daha bu iki haberin şokunu üstümden atamadan, bilgisayarıma dünyanın öbür ucundan bir haber daha düştü ki, zaten kanadım kırık, kuyruğum da titredi. Uluslararası ajanslar, Arjantin'in artık BORÇSUZ bir ülke olduğunu muştuluyordu. Buenos Aires hükümeti, IMF'ye olan 9.5 milyar dolarlık kredi borcunu vadesi dolmadan ve tek kalemde ödemiş, tarihinin en derin, en ağır ekonomik krizini geride bırakmıştı, sayın seyirciler!Arjantin Cumhurbaşkanı Nestor Kirchner, 15 Aralık'ta erken ödeme yapacaklarını, böylece ülkeyi yılda 800 milyon dolarlık faiz yükünden de kurtaracaklarını daha önce söylemiş, resmen açıklamıştı, biliyorduk. Ama bizim ellerde söylenenin yapılmasına, yapılanın da söylenmesine pek alışık olmadığımdan, son örneği zatürreyle kendini gösteren kuş gribi ve pahalıya patlayan gaz ucuzluğunda görülen "resmi açıklama " alışkanlığımla, Nestor Kirchner'i de kös dinlemiştim doğrusu. Ta ki dün sabah, 2001'den beri Türkiye'ye söylenen yalanlar ve Arjantin'e söylenen gerçekler üst üste gelene kadar?2001'i anımsadım. Türkiye'de şubatta patlamıştı, Arjantin'de temmuzda. Her iki ülke de tarihlerinin en ağır ekonomik krizini yaşıyordu, hatta iflas halindeydi. Arjantin halkı tencere kapakları çalıp tava saplarıyla bankalara hücum ederken, dükkan yağmalar, hükümet devirir ve eski eşyalarını değiş tokuş ederek yaşamaya çalışırken, "Aman daha beteri var, Arjantin gibi olmadık," diyorduk birbirimize. Resmiler, "Krizden çıktık çıkıyoruz," diye müjdeliyor, IMF'cilerin biri gelip biri giderken, çok bilmiş kalem erbabı: "Arjantin IMF yüzünden battı, bir de Türkiye'de başarısızlığı göze alamaz, kredi yağdırıyor," diye rahatlatıyordu içimizi. Yıl 2006. Arjantin doğrulmakla kalmayıp, artık borçsuz bir ülke.Türkiye, IMF'ye en borçlu ülke. Ve borçlanmaya devam ediyor. "Erken ödemenin hiçbir yararı yok!" diyor çok bilmişler. Yalan söylüyorlar. Onlar kuş gribine zatürre, pahalı gaza ucuz, ekonomiye de "Aman maşallah!" diyorlar Mine G. Kırıkkanat/ Vatan
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!

BTP Beylikdüzü teşkilatı 23 Nisan'ı kutladı

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Beylikdüzü İlçe Başkanı Mehmet Aksoy ve ilçe teşkilatı Beylikdüzü Yaşam Vadisi'nde gerçekleştirilen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarına katıldı ve Çanakkale rölyef anıtının önüne BTP çelenkini koydu
23.04.2024 13:04:00 / Güncelleme: 23.04.2024 13:11:04
Ahmet Haydar Tarhanlı
BTP Beylikdüzü teşkilatı 23 Nisan'ı kutladı
BTP Beylikdüzü teşkilatı 23 Nisan'ı kutladı
Yurdun dört bir tarafında büyük bir coşkuyla kutlanan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, İstanbul Beylikdüzü'nde de ilçe portokolü eşliğinde Yaşam Vadisi'nde Çanakkale rölyef anıtının önünde kutlandı.

Törene ilçe kaymakamı, ilçe belediye başkanı, ilçe eğitim müdürü, siyasi parti temsilcileri, Atatürk Düşünce Derneği, Murahip Gaziler Derneği gibi sivil toplum örgütü temsilcileri, ilçede bulunan ilkokul, ortaokul ve liseleri temsilen öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.



Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) de İlçe Başkanı Mehmet Aksoy ve ilçe teşkilatı ile birlikte saat 09.00'da BTP çelenkiyle törende yerini aldı.



Tören, Beylikdüzü İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Koç'un çelenk koymasıyla başladı. Ardından Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık'ın da çelenk koymasıyda devam etti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı okundu.

Törene diğer siyasi partilerin çelenk koymasıyla devam edildi.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Arapça soruyu Türkçeye çevirtti

Erbaş'ın Diyanet'in resmi sitesinde yer alan özgeçmişinde iyi derecede Arapça ve Fransızca bildiği yazıyor.
23.04.2024 08:21:00 / Güncelleme: 23.04.2024 08:32:04
Haber Merkezi
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Arapça soruyu Türkçeye çevirtti
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Arapça soruyu Türkçeye çevirtti

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak ziyaretinde yanında bulunan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Rûdaw muhabirinin Arapça sorusunu Türkçe'ye çevirtti. O anlar gündem oldu. Erbaş'ın Diyanet'in resmi sitesinde yer alan özgeçmişinde ise iyi derecede Arapça ve Fransızca bildiği yazıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak ziyareti kapsamında Bağdat'ta bulunan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Başkanı Serkan Kayalar, TİKA tarafından restore edilen Abdulkadir Geylani Külliyesi ve İmam-ı Azam Külliyesi'ni ziyaret etti.

Bağdat'ta bulunan Türkiye Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Rûdaw muhabirinin Selahaddin-i Eyyubi ve Şeyh Abdulkadir Geylani gibi Kürt şahsiyetlerin İslam'a hizmetleri hakkındaki sorusunu Türkçe'ye çevirtti. O anlar gündem oldu.



Ali Erbaş'ın Diyanet İşleri Başkanlığı'nın sitesindeki özgeçmişinde "İyi derecede Arapça ve Fransızca bilmektedir" ifadeleri yer alıyor.

Yaşasın 23 Nisan

Türk milletinin gönlünde, onun bağımsızlığının sarsılmaz ifadesi olarak önemli yer tutan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı milletimize ve bütün çocuklara kutlu olsun
23.04.2024 07:00:00
Haber Merkezi
Yaşasın 23 Nisan
Yaşasın 23 Nisan
Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde Türk milleti ve Türk askerleri Kurtuluş Savaşı'nda büyük bir zafer kazandı. Düşmanın topraklarımızdan atılma sürecinde bundan tam 104 yıl önce 23 Nisan 1920'de TBMM Ankara'da açılmıştır.

Düşman askerleri topraklarımızdan çıkarıldığında da cumhuriyet ilan edilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk 23 Nisan 1924'te, 23 Nisan'ın bayram olarak kutlanmasına karar vermiştir. 1929 yılında ise 23 Nisan Bayramı'nı çocuklara armağan etmiştir.

23 Nisan, çocukların bayramı olduğu gibi, Türkiye'nin bağımsızlığının da simgesidir. Atatürk, 23 Nisan'ı çocuklara armağan ettikten sonra, uluslararası alanda da çalışmalar yapılmaya devam edilmiş ve 23 Nisan dünya çocuklarının bayramı olarak değer kazanmıştır.

Türkiye'nin bağımsızlığını gösteren 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı yalnızca çocuklar tarafından değil, tüm Türkiye tarafından kutlanmaktadır. Yıllardır türlü eğlencelerle ve coşkuyla kutladığımız bu şenlik, sizin de bildiğiniz gibi, dünyada çocukların sahip olduğu tek bayram. UNESCO, 1979 yılını 'Çocuk Yılı' olarak ilan edince, Türkiye Cumhuriyeti, 23 Nisan bayramını dünya çocuklarıyla kutlamaya karar verdi O yıl kutlamaya 6 ülke katıldı, ama her yıl bu sayı büyüdü ve bütün dünya çocuklarının kutladığı uluslararası bir bayram haline geldi.


TBMM'nin açılması ve ilk hükümetin kurulması


Mustafa Kemal'in Meclis-i Mebusan'ın İstanbul dışında bir yerde toplanması gerektiği düşüncesinde ısrar etmesine rağmen, meclisin İstanbul'da toplanmasını kabul edilmek zorunda kalınmış, Mustafa Kemal'in korktuğu gelişme yaşanarak İstanbul işgal edilmiş ve Meclis-i Mebusan çalışmalarına süresiz ara vermişti.

Bu gelişme millet iradesinin tecelli etmesi imkânını ortadan kaldırmıştı. Dolayısıyla gelişmeler İngilizlerin arzu ettiği yöndeydi. İngilizler Damat Ferit Hükümeti'nin iş başına getirilmesini sağlayarak hazırlayacakları barış şartlarını İstanbul Hükümeti'ne rahatlıkla kabul ettirebilecekleri ortamı oluşturmuşlardı. Bir aksilik halinde Yunan kuvvetleri zaten saldırıya hazır bekletilmekteydi. Ancak Anadolu'ya geçtiği günden itibaren Milli Mücadele hareketini Türk milletine mal etme kararı ile hareket eden Mustafa Kemal boş durmamıştı. Artık

Mustafa Kemal'in millet egemenliğine dayalı yeni bir devlet kurmanın zamanı gelmişti.

Mustafa Kemal ilk adım olarak işe, 19 Mart 1920'de askeri ve sivil yetkililere bir genelge göndermekle başlamıştı. Bu genelge ile durumu yetkililere izah eden Mustafa Kemal, Ankara'da her livadan seçilerek belirlenen beşer temsilcinin bir kurucu meclis oluşturulacağını açıklamıştı. Bu genelgenin yayımlanmasından sonra hızla seçimlere başlanmış ve seçilen üyeler Ankara'ya ulaşmaya çalışmışlardı. Mustafa Kemal 21 Nisan'da ikinci bir genelge daha yayımlayarak, Meclis'in 23 Nisan 1920 Cuma günü çalışmalara başlayacağını açıklamıştı. 23 Nisan günü Ankara'ya ulaşabilen 78 üyenin katılımı ile İlk TBMM resmen, açılmıştı.


Meclis dualarla, hatimlerle açıldı


Mustafa Kemal Paşa'nın Anadolu'daki bütün askerî ve mülkî makamlara gönderdiği genelge ile Meclis'in Cuma namazının ardından dualarla, hatimlerle, salâvatlarla, tekbirlerle ve kurbanlarla açılması emredilmişti.

Genelgenin ikinci maddesi şöyleydi: Meclis'in açılışını cumaya rastlatmakla o günün kutsallığından yararlanılacak; bütün milletvekilleriyle birlikte Hacı Bayram Camii'nde Cuma namazı kılınacak, Kur'an ve salâttan yararlanılacak, namazdan sonra sancağı şerif alınarak Meclis'e gidilecek, toplantıya başlanmadan bir dua okunarak kurbanlar kesilecektir... YENİ MESAJ

Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın

Ekonomist Özgür Demirtaş, son zamanlarda çok konuşulan Kızıl Goncalar dizisiyle ilgili yorum yaptı. Sosyal medyadan oyunculara övgüler yağdıran Demirtaş, diziyle ilgili analizini takipçileriyle paylaştı. Demirtaş, 'Her biri hakkında söyleyeceklerim var' diyerek oyuncuları analiz etti.
23.04.2024 05:55:00
Haber Merkezi
Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın
Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın
Başladığı günden bugüne çok konuşulan bir dizi olan Kızıl Goncalar, senaryosu ve oyunculuklarıyla Pazartesi akşamına damga vuruyor.

Kimileri Türkiye'deki tarikat yapısını çok iyi anlattığı gerekçesi ile diziye övgüler yağdırırken kimileri ise dizinin seküler yaşam tarzını hedef alarak tarikat yaşamını meşrulaştırmaya hizmet ettiğini söyleyerek eleştiriyor.

Güçlü oyuncu kadrosuyla seyirciyi ekrana kilitleyen Kızıl Goncalar dizisine bir yorum da ekonomist Özgür Demirtaş'tan geldi.

Diziyi hiç kaçırmadığını söyleyen ve ara ara bazı sahneler ile ilgili yorum yapan Demirtaş, bu kez sosyal medyadan dizinin oyuncularıyla ilgili ayrı ayrı analiz yaptı.



Oyunculara övgüler yağdıran Demirtaş şu tweete paylaştı;

Kızıl Goncalar bir Efsane... İzlemeyen Kalmasın:

Benim gibi çok sayıda Türk dizisi seyretmeyen biri söylüyor bunu. Aktörler ve Aktrisler muazzam... Her biri Hakkında söyleyeceklerim var:

1) Mert Yazıcıoğlu: O Nasıl bir oyun gücüdür? Cüneyd Rolünü oynayan her rolü oynar bu Dünyada. Sadece söyleyeceği cümleleri bile ezberlemek büyük bir iş. Öyle bir MİSTİK hava veriyor ki kapılıyorsunuz. Sevgili Mert Dünyada çok iyi yerlere gelecek. (.@merttyazicioglu)

2) Erkan Avcı: Sadi Hüdayi Efendiyi başka kim oynayabilirmiş? Resmen günlük hayatımda bazen konuşma tarzını taklit ettiğimi farkettim. Beni o kadar etkilemiş yani. Pragmatist bir tarikatçıyı muazzam canlandırıyor. Artık tam olarak takipçisiyim Erkan Avcı'nın. (.@erkoavci)

3) Özgü Namal: Son derece güçlü bir karakter. Muazzam bir oyunculuk yeteneği. Yurtdışında olsa Monica Bellucci havasında Audrey Hepburn şeklinde ağırlanacak bir oyuncu. Özgü Namal hakkında bu dizi sonrası detaylı okudum. Gizemli kalmayı sevdiğini biliyorum. Ama umarım gelecekte de bizi oyunculuğundan mahrum etmez. (.@ozgunamal)

4) Özcan Deniz: Ben hayatımda kendisini Özcan Deniz kadar geliştiren bir aktör görmedim. Rolünü öyle bir sırtlıyor ki işte Başrol diyorsunuz... Yani ben kendisini izlerken bir Psikiyatr izlediğimi zannediyorum. Bu da sanırım büyük bir başarı. Sanatın her alanında var. Bir gün kendisi ile tanışabilmeyi dilerim. (.@OzcanDeniz)

5) Mina Demirtaş: Mina ile bir Akrabalığımız yok :-) Ama küçük kardeşim olsun isterdim. Muazzam bir yetenek. Zeynep rolünü, zeki muhafazakar rolünü, çok ama çok iyi oynuyor. Hemen Takibe aldım.

6) Esma Yılmaz: Esma da duygusal modern rolünde muazzam... Böyle genç yetenekleri izlemek çok büyük zevk.

Kimseyi liste dışı bırakmak istemem: Mert Turak, Şerif Erol, Sitare Akbaş, Duygu Sarışın hepsi mükemmel oynuyor.

Tüm yayın ve yapımcı ekibine Helal olsun. Bu diziyi bizimle buluşturduğu için yapımcı Faruk Turgut'a teşekkür ederim.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.