Sabah'tan Umur Talu, terör örgütü PKK'nın Diyarbakır'da çocukları nasıl örgüt piyonu haline getirdiğini yazıyor. İnsanlık pusulamızı hepten kaybetmemize ramak kalmış, eğer çoktan kaybetmediysek.Nasıl bir şey olduk? Hepimiz çocuktuk ve sık sık "küçüklerimizi korumak" diye bağırırdık.Çocuğu, ne olursa olsun ve ne pahasına olursa olsun, korumak, ayırmak, sakınmak, şiddetten uzak tutmak, çocuklar için canımızı vermekle dolu dolu bir kültür içinde yoğrulurduk.Tabii, çocuklar evde, okulda çok dayak yerdi, "eti senin kemiği benim" diyen veli de deli de çıkardı, ama yine de, "başkasının çocukları" için içinin acıyabilmesi ortak bir insanlık temeliydi.En çok gözyaşı dolan filmler, çocukların kırıldığı, üzüldüğü, kimsesiz kaldığı, hıçkıra hıçkıra ağladığı siyah beyazlar ve renklilerdi. Tamam, herkes kendi derdinde oluyor ve ülkesinin tüm çocuk manzarasını ve felaketini tahayyül bile edemiyordu ama, "önce çocuklar" deniyordu bir an geldiğinde. O yüzden, çok çok ölen Filistinli çocuklar için de, okul otobüsünde parçalanan İsrailli çocuklar için de, ambargolarda ve bombardımanlarda binlerle düşen Iraklı çocuklar için de, Saddam' ın gazladığı Halepçeli çocuklar için de, Etiyopyalı bir deri bir kemik çocuk için de, Beslan'daki çocuklar için de, Rus bombalarının yok ettiği Çeçen çocuklar için de, ABD napalmlarının yaktığı Vietnamlı çocuklar ve Nazilerinkilerden Bosna'nınkilere kadar toplama kamplarındaki çocuklar için de, hiç bilmediğimiz diyarların tüm çocukları için de, sırf çocuk oldukları için aynı anda kanayabilen bir yüreğimiz de oldu.Bir çocuk canlı çıktığında enkaz altından, tabii ki hele Adapazarı'nda, Gölcük'te, Bingöl'de, yani Türk mü, Kürt mü diye bakmadan, ama ne bileyim İran'da da, Pakistan'da da, Kore'de de bir çocuk kurtulduğunda mucize eseri, gülen yüzümüz, sevinen kalbimiz oldu.Bu nasıl bir şey!Çocukları ön safa sürenler, onları durdurmayanlar, çocukların, çocuklarının sadece silah despotluğu gölgesinde "örgüt piyonu" olmasını mesele etmeyenler "çocuklar için randevu" istiyor!Cam, çerçeve kıran, saldıran yahut bağıran çocuklardan onlarcası devleti yıkmak, vatanı bölmek, başka devletin egemenliğine sokmak suçlamalarıyla yargılanmak üzere tutuklu.Çocukları büyüyünce "dağa çıkarmak" için şimdiden sertleştirmeyi, çocuk ölümlerinden destan kanırtmayı, özgürlük adı altında çocukları köleleştirmeyi "Kürt halkının önderliği" diye sunabilen vicdansızlığı Kürt halkı sorgulayamıyor.